• Sonuç bulunamadı

3. BULGULAR VE YORUM

3.2. Belediye Merkezleri Çalışanlarına İlişkin Bulgular

3.2.8. Personelin Alana Yönelik Algıları: İş Doyumu

Madde bağımlılığı kronik bir durumdur, madde bağımlısı bireyler çok uzun süreler temiz kalsalar dahi, beklenmedik zamanlarda kaymalar yaşayabilmektedir. Madde bağımlılığı alanında tedavinin başarılı olma ölçütü kişinin temiz kalma süreci ile orantılı düşünülürse, müracaatçıların yaşadığı kaymalar, bu alanda çalışanların kendilerini yetersiz, başarısız hissetmelerine sebep olabilir.

İş doyumu, başarıya karşı bir beklentiden daha çok işe karşı kişisel bir tutum olup, çalışanların işten ve iş yaşamından beklentilerine ulaştıkları zaman, verdikleri olumlu duygusal ve refleksif bir tepkidir. Bu beklenti bireysel farklılıklara göre değişkenlik gösterebilir (Chang ve Chang 2007). Diğer bir tanıma göre iş doyumu; beklentiler ile kazanımların kıyasından ortaya çıkan sonuçlara karşı gösterilen bir tepki olarak adlandırılabilir (Fung-kam 1998).

77

Madde bağımlılığı alanında çalışanlar genel olarak, toplumda marjinal olarak addedilen birçoğu suça karışmış, problemle yüzleşmek yerine reddeden, değişime karşın motivasyonu olmayan, çok sayıda relaps yaşamış kişilerle çalıştıkları için tükenme riskleri yüksek olabilmektedir dur (Shoptaw 2000; Garland 2004). Bu açıdan bakıldığında başarı kavramı özellikle madde bağımlılığı gibi alanlarda, çok öznel bir kavram haline gelebilmektedir. Kişilerin başarı kavramına yüklediği anlam kişiden kişiye göre değişebilmektedir. Kimi çalışan, ikinci seansa gelen bağımlıyı bir başarı olarak görürken, kimi çalışan, kayma yaşayan müracaatçısı az sayıda olmasına rağmen, kendini başarısız olarak görebilir. Bu sebeple kişilerin yaptıkları işe yükledikleri anlam ve “işe yararlılık” duygusu iş doyumunu artıran başlıca unsurlardır.

Kişilerin iş ortamını eşsiz, değerli, anlamlı ve geliştirici bulmaları bireylerin iş ortamını değerli ve eşsiz, yaptıkları işi anlamlı ve kendilerini geliştirici bulmaları iş doyumunu olumlu yönde etkilemektedir. Günümüzde çalışma yaşamının kalitesini belirleyen etkenler arasında da önemli bir yere sahip olan iş doyumu üzerine yapılan araştırmalar, işe yüklenen duygusal ve bilişsel anlamların önemi üzerinde yoğunlaşmaktadır (Kuşdil vd 2006).

Araştırma kapsamında görüşülen çalışanlar genellikle bu alanda çalışmaktan doyum aldıklarını belirtmişlerdir.

“Ben şunu söyleyeyim. Ben 9 yıldır bu belediyede çalışıyorum. Yaşlı ile çalıştım, engelli ile çalıştım, ihtiyaç sahibi aile ile çalıştım, sokakta çalışan çocuklar ile çalıştım. Aralarında en çok keyif aldığım iş bu oldu. Çünkü biz burada bir kişinin hayatına dokunmuyoruz sonuçta, birçok kişinin hayatına dokunuyoruz. Bizim en çok bu işe olan yaklaşımımızı belirleyen şeyde bu işten aldığımız keyif. Karşı taraftan almış olduğumuz güzel sözler, iyi temenniler bizim için motivasyon kaynağı.”(K2)

“Mesleki tatmin yaşıyorum fakat kendimi telkin etmem gereken yerler çok oluyor. Ben nerede, neyi yanlış yaptım? Bu çocuk niye gitti şimdi tekrar kullandı deyip hani böyle kendimi suçladığım, süreci tekrar tekrar analiz ettiğim zamanlar elbette ki oluyor, sonuçta ben de bir insanım. Ama diğer taraftan hep şuna odaklanmaya çalışıyorum, hep kendime şunu hatırlatıyorum: ‘Evet bağımlılık bir irade sorunu değil, bağımlılık bir hastalık ve iyileşebilir ama düzelmez.” (K5)

“Evet, aslında alan çok güzel çok zengin bir alan. Handikapları yok mu var. Kaymalar özellikle büyük handikap. Ama işin diğer kısmı da var. Bir danışanın temiz kalışının birinci yılını, ikinci yılını kutlamak. Onların doğum günlerini kutlamak insana çok büyük bir haz

78

veriyor. Onun dışında buradaki kurduğumuz samimiyet, gülüşmelerimiz, paylaşımlarımız her şeye değer. Şunu artık biliyoruz, bu insanlar hayatlarının sonuna kadar bu hastalığın bir şekilde yakınında bulunmak durumda olacaklar ve hiçbir zaman tam olarak iyileştik diyemeyecekler. İlk başlarda bunu kabul etmiyordum ama artık kabul ediyorum. Her an kullanabilirler ama olsun önemli olan kaldığın yerden devam edebilmek.”(K6)

“Söyledim ya hiçbir zaman bardağın boş tarafını gören biri olmadım. Sloganım belli bir kişi bir kişidir. Bu alanda başarıyı ne ile ölçebilirsin ki başarıyı ölçen bir şey de yok aslında. Çünkü herkesin beklentisi farklı. Devletin farklı, bağımlının farklı ailenin farklı yöneticinin farklı meslek elemanın farklı sonuçta.” (K7)

“Bura da denizyıldızı gibi bir durum var. Bir tanesini kurtarsak, o kadar mutlu oluyoruz ki. Mesela bugün temiz kalan eski hastalarımızdan birinin doğum günü var. 2 sene önce o kadar kötü bir vaziyette geldi ki. Şu an askerden geldi bugün doğum gününü ve ayıklık dönümünü yapacağız. Bu iki senede benimde bu adam üzerinde etkim var. Emeğim var böyle günler onun için benim en mutlu günlerim.” (K11)

“Bazen çok tükeniyoruz. Danışandan danışana göre de değişiyor. Bazı danışana istediğiniz kadar emek gösterin geri dönüş olmuyor. Ben şuna inanıyorum bu herkes için geçerli, bence bir danışana dahi dokunsak bu bize mesleki doyum sağlıyor. Bir kişi bir kişidir.”(K13)

Katılımcıların hemen hepsi, yaşadıkları iş doyumunun da etkisiyle, kişilerin yaşadığı kaymalara karşı daha motive ve güdülenmiş şekilde çalışmaya devam ettiklerini belirtmişlerdir. İş başarısı ve iş doyumu çok ilintili olmasına rağmen katılımcılar, müracaatçıların kaymalar yaşamalarına karşın iş doyumu yaşadıklarını ifade etmiştir.

Çalışanlar, kayma yaşayan müracaatçılar yerine, uzun süreler temiz kalan müracaatçıların pozitif yönlerine odaklandıklarını ifade etmişlerdir. Böylece tedavi süreci olumsuz sonuçlanan kişi sayısı fazla olmasına rağmen, az sayıda ki olumlu tecrübe sayesinde yüksek bir iş doyumu yaşayabildiklerini belirtmişlerdir.