• Sonuç bulunamadı

onunkinden çok daha kötü bir gün yaşa-

İHANETİN BEDELİ 151

mıştı aslında. Çok daha büyük bir acı çekmişti em bastaia kaybetmiş hemide kazının hastalığı karşı ) sında çaresiz kalmıştı.

Jenneth,"Ne kadar korktuğumu bilemezsiğ; di-

ye itiraf etti. "Ama sen benden çok a dù-

Tumda olmalısın. Angelica senin kızın vè...

“Hayır, benim kızım değil”

Odada bir bomba patlamıştı sanki. Jenüyih ne diyeceğini bilemeden donup kaldı.

Luke de ona bakamıyordu. Kâdehini bir dikişte boşalt ve sinirli hareketler elindeki bardakla oy- namaya başladı.

Jerineth kendini toplamağa alış, Ne diyor- sun sen?" diye sordu. "Angelica... X

“Benim kızım değil, Kardeşim.

Sonra hızla ayağa fırladı. “Sâna bunu bu şekilde anlatmak istemezdim. Her şeyi planlamıştım. Balayı- na çıkacaktık. Baş başa, güzel bir yemek yiyecektik.

İkimiz de yeterince rahatlâdıktan sonra sana gerçe- ği anlatacaktım. Ama öyle olmadı. Sana dokundu-

Bum anda kendimi kaybettim. Bir an önce seninle

birlikte olmaktan bâşka bir şeyi düşünemez hale gel- dim. Ama bunu dabaşâramadım. Seni memnun ede-

medim. Sevgim) iştereni sağlayamadım.”

"Sevgini mi?” Jenpeth de ayağa fırlamıştı. Vücu- du yaprak gibi titriyordu. "Sen bana sevgini hiç ver- medin, LukexBana Sadece vücudunu verdin. Sevgi- ni değil.. benimle, Angelica'ya annelik etmem için

evlendiğini biliyorum.”

Luke Kulaklarına inanamıyor gibiydi. "Sen nı yorsun? Aman Tanrım! Seninle neden evlendiğimi

çokiyi biliyorsun! Bunun Angelica ile hiçbir ilgisi

yok.” Bir an duraksadıktan sonra, “Seninle, seni sev- )

152 İHANETİN BEDELİ

diğim için evlendim,” dedi. "Bunu bilmen gerek, Jen- neth."

Jenneth'in ayakta duracak hali kalmamıştı. Ka nepeye yığılırcasına oturdu. Titrek bir sesle, “Bèni seviyor olamazsın,” diyordu. "Sen beni reddetmiş- tin, Başka bir kadına çocuk verdin ve onunla evlen-

din” y

"Hayır!" Luke bir adımda yanına gelip onu kolla- rından tutarak ayağa kaldırdı. Sonra elini, hızla gibi çarpmakta olan kalbinin üstüne bastirdi. Seni sövdi- Şimi nasıl anlamazsın? Halimi görmüyor musun? Se- ni küçük aptal! Seni tabii ki, Seviyorum) Hep sev- dim. Senin karşında kontrolümtü heden kaybediyo-

rum sanıyorsun?" N

Jenneth duyduklarına /inanamıyordu. "Ama ben... emin degildim... Yani.” X/

“Jenneth, seni düşünmederi geçen tek bir anım bile yok. Bunu nasıl anlamazsın?”

“Ama sen... nişanımızı'bozdun. Beni bırakıp baş-

kabir kadınla evlendin."

“Hadi, otur şuraya. Sana hepsini tek tek anlata- agim.”

Jenneth sesini çikarmadan kanepeye oturdu. Lu-

ke'nin söylediklerine inanmayı tüm kalbiyle istiyor- du. Ama geçmişte onunla yaşadığı acı deneyim, bü-

tün bunlara inanmasinı engelliyordu.

"Angelica, kabamın kızı, Seninle nişanlandığı-

mız yaz, babam hastalarından birisiyle ilişkiye gir- mistè

Jenneth'in yüzünde beliren şaşkınlığı görünce yavaşça içini çekti. "Şaşırdığını biliyorum. Babam

pek sadık'bit koca değildi, Jenneth. Ama annem ona

adeta tapıyordu. Tüm dünyasını onun üstüne kur-

İHANETİN BEDELİ 153

muştu. S

“Babam bana gelip bir hastasını hamile biraktığı-

nı söylediğinde tek düşündüğüm annem oldu. Bi le bir şeyi kaldıramazdı. Üstelik, babamın sevgilisi

çok genç bir kızdı. Ailesi babama karşı davâ açmayı

düşünüyordu. e

“Daha önce de, babam hakkında pek çok öçdiko- du yapılmıştı. Onun annemi sürekli aldattığı söyle- iyordu. Annem bunların hepsine dayanmayı başar- ma o zamanlar hastalığı bu kadâr ilerlememişti.

Bu kez dayanacak hali yoktu. Babamın yaptıklarını öğrenmek onu mahvederdi. N

“Babam da bunu biliyordu. Ama onin asıl koru-

makistediği annem degil, kendisiydÐKızı önce kür- taj olmaya ikna etmeye çalişmış;ama kız reddetmiş- ti. Yaşlı ve tutucu bir ailesi vardı) Kızlarının evlen- mesini ve torunlarının bir babaya sahip olmasını is- tiyorlardı. Herhangi bir babaya... babam, yardım et- gin yalvardı bana. Yapamayacağımı söyledim.

Seni sevdiğimi söyledim. Zaten, Gwen'in benimle evlenmeyi kabul edecegine inanmıyordum. Ama ya- nılmışım. Gwen yok”kötü durumdaydı. Babamın Kürtaj ısrarlarına kârşı koymak tüm gücünü tüket- mişti. Onu ilk gördüğümde, ne kadar kötü durum-

da olduğunu anladım. Küçücük, çaresiz bir kızcağız-

dı. Ailesi, babamı hapse attırmakla tehdit ediyorlar- dı. Annemin sağlığ ise, çok kötüydü. Doktorlar en fazla oniki ri söylüyorlardı. Bu kadar kısa ömrü kalmışken böyle büyük bir şok yaşaması- iri nı istemedim. Acı çekmesini istemedim. Babamın Cwen'lé ilişkisini öğrenmek onu yıkardı. Korkunç bir tuzağa düşmüştüm. Kurtulmak için yapabilece- gim birşey yoktu”

154 İHANETİN BEDELİ

Luke yavaşça içini çekti. Olanları sadece ahlat”

mak bile ona büyük bir acı veriyordu.

*Yaptığımın delilik olduğunu biliyorum. Sönra- ları çok pişmanlık duydum. Gwen, aslında taşımak, zorunda olmadığım bir yüktü. Zayıf bir kadındı.

Duygusal olarak yıkılmış durumdaydı. Annem'in kendi mutluluğumu feda ettim. Bu benim kârarim- dı... âma sana... senin mutluluğunu feda etmeye. ha- yir, bunu yapmaya hakkım yoktusAma o zamanlar bunu anlayamadım. Çok gençtim, her şeyin eniyisi-

ni bildiğimi sanacak kadar da aptalım.

*Gwen'le evlenip Amerika'ya gittim O andan sonra kendimi tamamen işime verdim. Seni düşt memeye çalışıyordum. Beni uhutacağini ve başka bi-

risini seveceğini sanıyordu. Çektiğim acı beni ne-

redeyse öldürecekti.

“Babam bana söz vermişti. Son aylarında anne- min yanından ayrılmayataktı. Onun ömrünün son günlerini mutlu geçirmesini sağlayacaktı.

"Annem, Giwen'le evlenmeme hiç sesini çıkarma- dı. Ama bazen düşünüyorum da... Gwen'le zorunlu- luk yüzünden evlendiğimi anlamıştı. Babamdan kuşkulanmıyordu, täbii. Bir zayıflık anımda onu be- nim hamile Dak diüriüyordu, Seni sevdigi-

mi biliyor 7

“Yaptığım delilikten başka bir şey değildi. Şimdi

düşünüyorum i

yardım edecek biřisini bulabilirdim. Ama çok genç- tim, ne yaptığımı bilmiyordum...

"Evİliğim tam bir fiyaskoydu. Başka türlü olma- s1 ða beklenemezdi zaten. Gwen, benim ona hiçbir.

yakınlık duymadığımı anladığında... başka erkekle- Te koştuk Onunla hiçbir zaman aynı yatağı bile pay-

İHANETİN BEDELİ 155

laşmadım.

“Angelica bir buçuk yaşındayken beni İk et.

meye karar verdi. Annem ölmüştü. O anda büyük bir rahatlama duydum. Artık sana dönebilirdim!Sa,

na dönüp, her şeyi anlatabilirdim. Ama hemen ar/

dından Gwen bir trafik kazasında öldü. Bu yen hemen dönemedim.

“En sonunda sana geri geldiğimde ise, senii ba- nane kadar kayıtsız davrandığını gördüm. Beni,çok- tan unutmuştun. Hayatın başka şeylerle dolüydu.

Başka erkeklerle..." Luke'nin dudakları âcıylabükül-

müştü.

Jenneth bayılmak üzereydi. Yillar Önceki o yıl-

başını hatırladıkça kendisine lanetler yağdırıyordu.

Gururu yüzünden Luke'ye;önü'unufmuş gibi dav- ranmıştı. Hayatında başka erkekleriolduğunu söyle- Titrek bir sesle,"Kıskânçlıktan çıldırmak üzerey- dim/ diye fısıldadı. "Senden ve Angelica'dan nefret etmek istiyor, ama edemiyordüm.

Daha fazla konüşamadar sustu. O günlerde his- settiklerini ifade edecek sözcükleri bulamıyordu.

Jenneth, Luke'nin kendisini neden terk ettiğini

artıkanlıyordu. Onun gibi duygusal bir insanın baş- ka türlü davranması beklenemezdi zaten. Çok sevdi- gi annesinin yeyin için kendi mutluluğunu fe- da etmişti) Dediği gibi, sorunu çözecek başka bir yol bulabilirdi belki. Ama o günlerde ne yapması ge- ektiğini bilemèmişti. Jenneth de onun gibi genç ve deneyimsizdi. Belki daha deneyimli olsaydı, nişanlı- sınin keridisini terk etmesinin ardında başka neden- lerin yattığını tahmin edebilirdi.

Yavâşga içini çekerek, "Keşke her şeyi bana an-

156 İHANETİN BEDELİ

latsaydın,"diye mırıldandı. Luke'nin başına gelenle”

ri bilseydi, hiç kuşkusuz, ona anlayış gösterive yar-

dım etmek için elinden geleni yapardı.

"Bunu yapamazdım. Senden, beni beklemen is- teyemezdim. Böyle bir şeye hakkım yoktu. Seni öz-

gür bırakmak istedim, Jenneth. Hiçbir şeyi düşüne-

cek halim yoktu. Kendi acım içinde boğuluyordum.

adeta. İkimiz de çok acı çektik. Kendi acım bir yana,

senin acı çekmene yol açtığım için hep vicdan azabı duydum. Bu yüzden de, beni unutup başka birisini sevmeni istedim. Ama senin başka erkeklerle birlik-

te olduğunu duyunca, bu beni her şöyden çok kah-

retti”

Jenneth tüm vücudunun yaprak gibi titrediğini hissediyordu. Yavaşça, "Ama ben kimseyi seveme- dim," diye fısıldadı. j

Luke onu kollarının arasına alıp bağrına bastı.

"Bunun nedeni ben miydim? Başka bir erkeği seve- memenin nedeni ben miydim?”

"Evet! Ben sadece seni iştiyordum, Luke. Başka hiçbir erkegi istemedim.”

Luke de onun gibi titriyordu. "O yılbaşı geri

döndüğümde, kalbini yeniden çalacağımı umuyor-

dum. Ama neyyazık ki, artık bana en ufak bir ilgi bi- le Elek TAS Bunun benim için ne ka- dar korkunçbir darbe olduğunu tahmin bile ede-

mezsin. i

"Kendi kendime, kıskanmaya hakkım olmadığı- nı söylüyordum. Sana kızmaya hakkım yoktu. Ama kendime hakim olamadım. Seni kaybetmeye daya- nânuyordum. Yaptığım fedakarlığın aslında aptallık- tan başka bir şey olmadığını anlamıştım. Seni haya- tımdan silmeye karar verdim. Ama bunu bile yapa-

İHANETİN BEDELİ 157

madım. Sürekli Louise'den ve ailesinden, senin hak,

kında bilgi almaya çalışıyordum. "Hayatım Çığırın- |

dan çıkmış gibiydi. Görünüşte mutlu bir hayatım / vardı tabii. İşimde çok başarılıydım, ünüm, hergün

artıyordu. Ama, sevdiğim kadını kaybetmiştim. Üs-

telik, karımın ölümünden sorumlu olduğumu dü$ü-

nerek vicdan azabı çekiyordum. Eğer benimle evle- nip Amerika'ya gelmeseydi belki de o kaza Başına

gelmeyecekti. Bugün hala sağ olacaktı.”

Jenneth onun böyle acı çekmesine dayânamı- yordu. Uzanıp şefkatle elini tuttu. “Kendini suçla-

ma. Hepimiz kendi irademize sahibiz, İstemeseydi

seninle evlenmeyebilirdi."

Luke onun elini tutup öptü. Dudakları alev alev yanıyordu. Boğuk bir sesle, Öyle” diye mırıldandı

*Ama ya sen? Ya senin hayatım? Nişanımızı bozdu- umda senin mutluluğunu da elinden aldım.

“York'ta çalışmayı heden kabul ettim, biliyor musun? Sana yakın olmak İştiyordum. Seni tama-

men kaybettiğimi bilmeme rağmen istiyordum bu- nu. Sonra, Louise'ñin düğününde... balkonun altın- da duruyordum Ve könuştuklarınızın hepsini duy- dum. Beni halâ sevdiğini duydum. Ama bunu öyle büyük bir aciyla söylemiştin ki, seni yeniden kazan- manın hiğikolây olmayacağını anlamıştım. Benden korunmak istiyordun ve bunda çok da haklıydın.

“Seni kazanmak için zamana ihtiyacım vardı.

Plan yâpmahydım. Gerçeği anlatmadan önce yeni-

den hayatının bir parçası haline gelmeliydim. Ama

işler umduğum gibi gitmedi. Angelica'nın bizi yaka- lağığı gecöolanlar planın bir parçası değildi aslında.

Senih yanında kontrolümü kaybetmem her şeyi boz- du. Sohrâ, bunu bir koz olarak kullanmaya karar

158 İHANETİN BEDELİ

verdim. Başka çarem de kalmamıştı zaten” ` Bir an duraksadıktan sonra, "Beni hala sevdiğini artık biliyorum,” diye devam etti. "Ama, beni bağış- « layabilecek misin? Beni yeniden hayatına kabulede-

bilecek misin? Bütün olanlardan sonra bunu” ^

Jenneth derin bir nefes alıp onun sözünü kesti)

“Evet! Bütün bunları neden yaptığını anlıyorum, Du- ke. Sen yanlış bir şey yapmadın. Bunu yapmaktan başka çaren yoktu. Annen için... zavallı kadın!"

“Geçmişi arkamızda bırakabilecek miyiz, Jen- neth? Her şeye yeniden başlayabilecek miyiz? Yeni- den eskisi gibi sağlam bir ilişki kurabilecek miyiz?"

Jenneth yüreğinin tüm gücüyle, "Evet," dedi.

“Bundan bir an bile olsun kuşkulanma!”

"Ah, Jennethi” Luke inleyerek ru kollarının arasına aldı. "Sang o kadar ihtiyacım yar ki."

“Benim de sana... senden tek istediğim beni sev- men, Luke. Sensiz geçen ò körkünç yılları unuttura- cak kadar çok sevmen.”

Luke onu kollarının arasınd aldı. Kulağına, onu hep seveceğini fısıldıyordu. Sonra sesi boğuklaştı ve ikisi birden arzunun alevlerine yenik düştüler.

Jenneth kendisini sevdiği, adama verdiği an, yıllar- dır çektiği atıların'silinip yok olduğunu hissetti.

)