• Sonuç bulunamadı

ra dikti. Bir zamanlar insanların duygularına çok `\

önem veren bir kişiliğe sahip olan Luke'nin nasıl

böylesine değişebildiğini anlayamıyordu.

İlk önce, nişanlarını bozarak şaşırtmıştı Jen”

neth'i. Onun kendisini başka bir kadınla aldatmış olmasını bile ancak, o kadına aşık olduğurtâ'inana- rak kabullenebilmişti. Luke'nin o kadına aşık òldu- gu için, kendisini istemeyerek üzmek zorunda kaldı-

ına inanmaya çalışmıştı. Ama şu anda yaptığını ka- bullenmenin hiçbir yolu yoktu, Jerinetiin duygula- rını hiçe sayarak sadece kendi gerekâinimlerini dü- şünmesi ve hayatına yeniden böyle zalimce giriver- mesi affedilecek şey değildi.

Jenneth, onu belki de yanlış tanımış olduğunu kabul edebilirse ona duyduğu aşki da öldürebilirdi.

Ama bunu kabullenemiyordu “bir türlü. İçindeki

duyguları öldürmeyi başaramıyordu.

Yüreğini yakan duygular'tüm vücudunu esir al-

mıştı sanki. İçini çekerek duvara yaslandı. Kendisi-

ne sığınacak bir şeyler arıyor gibiydi. Ama o anda

kapı açıldı ve içeriye dolan güneş ışıklarının arasın- da, Luke'nin yüzü göründü.

65

BEŞİNCİ BÖLÜM

Bir süre, ikisi de hiç kontışmadan birbirlerine

baktılar. Stüdyoya çöken derin sessi2liği ilk Luke bozdu. "Bize kalacak bir yer sağladığın için sana minnettarım, Jenneth.” Böyle oldu bittiye getirip kı- zıyla birlikte evine yerleşmesinin Jerneth'in hiç ho- Şuna gitmediğini anlamış almaly.

Jenneth bu oldu bittiyi kabüllenmeye niyetli değildi aslında. Sadece, "Bertim fikrim değildi,” de- mekle yetindi. Luke'nin sorulâr sorarak kendisine, bu konu üzerinde'daha fazla konuşma fırsatı sağla-

yacağını umuyordu.

Ama o böyle birşey yapmadı. Jenneth'i dikkat- le süzdükten sonra onun yanına, pencereye geldi. "İ- gerisi iyi işık aliyor. Çalışman için ideal bir yer.” Son- ra hiç çıkarmadan dışarısını seyretmeye de- vam etti. Onur sessizliği Jenneth'e bir an, yaptıkla- rından pişmanlık ye acı duyduğunu düşündürttü;

ama hayır, Luke pişmanlık duyuyor olamazdı. Jen- neth'e'ne kadar çok acı çektirdiği büyük bir olası la ùmurutda bile değildi.

“Angelica sana çok bağlandı.”

Bu Sözler ve Luke'nin yüzünde beliren duygu-

66 İHANETİN BEDELİ

lu ifade Jenneth'i bir an için şaşırttı, ama hemen, kendini topladı. "Annesinin yerine koyabileceği bi- risini arıyor,” dedi.

Luke kısa bir sessizlikten sonra, "Biliyorum? di-

ye mırıldandı. "İkizlerle gerçekten mükemmel bir iş

başarmışsın, Jenneth. Onları çok iyi yetiştirmişsin.

Annenle baban oğullarının bugünkü hallerini göre- bilselerdi, seninle gurur duyarlardı.”

Jenneth o ana dek içindeki öfkeyi saklamayı ba- şarabilmişti, ama kendini daha fazl tutamayacaktı.

Luke'nin ima ettiği şey çok ağırına gitmiş

“Bu da ne demek oluyor, Luke? İkizleri iyi bü- yüttüğüm için, kızınla ilgilenmeye uygun bir insan olduğumu mu düşünüyorsun? Yoksa bu söylediği ni iltifat kabul edip gururlanmam mi gerekiyor?”

Bir an duraksadıktan sonra Kendini tutamayıp, "E- vimde kalmanı istemiyorum, diye devam etti. "Seni ne evimde istiyorum ne de hayatımda”

Jenneth biran, Luke'nin gözlerinin acıyla karar- dığını görerek irkildi. Jenneth'e doğru bir adım attı, sonra kendini tutarak olduğu yerde kaldı. Birkaç sa-

niye önce edilen sözleri hiç duymamış gibi davrana-

rak rahat bir şekilde, elindeki küçük çantayı açtı.

“Neredeyse ünütüyordum. Otelden ayrılırken bu-

nu almayı unutmuşsun.”

Jenneth Ona bâkmıyordu. Köyün en dedikodu- cu kadırtın, stüdyonun açık kapısından içeri girdi ni görerek irkilmişti. Kadına, bağış toplama komite- sinin bir işiiçin yardımcı olmaya söz vermiş olduğu- hu hatırlayarak içini çekti.

SÜstelik kadın, Luke'nin sözlerini de duymuştu.

Sırtı Kapıya dönük olduğu için onun içeri girdiğin-

İHANETİN BEDELİ 67

den haberi bile olmayan Luke, çantasının içinden ipek geceliği çıkarttı. Geceliği Jenneth'e döğru tut rak, "Sen gittikten sonra bunu, yatak odasinda yè

de buldum,” diye mırıldandı. s

Jenneth çaresizlikle donup kalmıştı, Kâdın gece- liği görmüş, ve gözleri hain bir pırıltıyla parlamaya

başlamıştı bile. Birkaç gün içinde köyde, bu/olayı

duymayan tek kişi bile kalmazdı. )

“Rahatsız ettiğim için özür dilerim, Jenneth. Şu bağış işi hakkında konuşmaya gelmiştim."

Luke şaşkınlıkla dönüp kadına bâktı. Onun yü-

zündeki ifade başka şartlar altında Jenreth'i güldü- rürdü herhalde, ama şu anda hiç gülecek hali yoktu.

Sadece midesi bulanıyordu: Yanında kadınla birlik- te stüdyodan çıktı.

Günün tek rahatlatıcı haberi) Luke'nin hafta so- nunu bir doktor arkadaşı ve karısıyla birlikte geçire- ceğini öğrenmesi ol haber ikizlere Angeli- ca'yı üzmüş, Jenneth'i ise, rahatlatmıştı. Hiç olmaz-

$a iki günlüğüne ondan'uzak kalacaktı. Şansı yaver giderse Luke kendisine bir an önce ev de bulur ve Jenneth ondan tâmamen kurtulurdu.

Hiç istememsine rağmen Luke'yi arabasına ka- dar uğurladı: Adâm nè de olsa evinde misafirdi, ona

nazik davranması gerekiyordu. Zaten, Angelica ile ikizlerin onları dikkatle izledikleri göz önüne alınır- sa, başka şekilde davranması olanaksızdı.

Kendi çektiği acı o denli büyüktü ki, Luke'nin yüzünde beliren acıyı fark etmedi bile. Belki Angeli-

<a ile ikizlere karşı rolünü becerebiliyordu ama Lu- ke'nin gözünden hiçbir şey kaçmıyordu.

Duke gitmeden önce, yanağına bir hoşçakal öpü-

68 İHANETİN BEDELİ

cüğü mü kondurmak istemişti?

Luke birdenbire soğuklaşan bir sesle, "Seni da-, ha fazla tutmayalım," dedi. "Ne de olsa, bugün 'cu- martesi, Eminim, akşam için planların vardır. Doğfu»

sunu söylemek gerekirse, beni çok şaşırttı, Jen- neth.” Sesinde bu kez alaylı bir tonlama vardı. "Ba?

na cinsel devrimi benimsediğini ve tek birilişki yeri- ne, değişik erkeklerle birlikte olmayı tercih ettiğini söylediğinde, kendini korumaya çalıştığını düşün- müştüm. Ama bakıyorum ki, yirmi dokuz yaşına gel- mişsin ve hala, çok sayıdaki sevgililerinden hiçbirisi- ne bağlanmamışsın. Bravo, doğrusu.”

Bu sözler Jenneth'in yüreğine biçak gibi saplan- mıştı. Luke arabasının kapısını açıp kızının binmesi- ne yardım ettikten sonra yeniden ona döndü. Du-

daklarında zalim bir gülümseme belirmişti. "İnan-

mak çok zor... bu kadar çok cinsel deneyimin olması- na rağmen etrafına hala màsùm bir bakire havası ya- yıyorsun. Geçmişimle ilgili pişmanlık duyduğum.

bir tek şey var: Sehin yatağına ilk giren erkek olma-

mak” N

Onun bu son sözlerini bir tek Jenneth duymuş-

tu. İçine dolan ağyı baştirmaya çalışarak derin bir nefes aldi, Herhangibir şey söylemeye kalktığı an-

da ondan, çök daha kötü sözler duyacağına emindi.

Ama yine'de köndini tutamadı. Öfke ve gurur dolu gözleriyle âdeta ateş saçarak, "Benim pişmanlık duy- duğum tek şeyse,” dedi. "Senin yalancının teki ol- duğunu çok geç anlamış olmam.” Bir an duraksadık- tangonra; "Yatağıma giren ilk erkek olmaya gelin-

ce iye deyam etti. "Seni yatağımda görmektense

dimeyi taç derim

İHANETİN BEDELİ 69

Bir an soluk soluğa, olduğu yerde kaldı. Ağzın?

dan çıkan sözlere kendisi de inanamıyordu.)

Luke'ye son bir kez baktıktan sonra ârkasını döndü ve başını gururla dikleştirerek evine doğru

yürümeye başladı. Arkadan, Luke'nin alaylı kahká-

hası duyuluyordu. Ve

Tüm hafta sonu boyunca ikizler sürekli; Kuke

ile Angelica'nın eve taşınmasından söz ettiler. Bu durum ikisinin de çok hoşuna gidiyor gibiydi. Onla- nn eve gelmeleriyle birlikte hem Lüke'nin Kalacak yer sorunu çözülecek hem de kendilerinin üiniversi

teye gitmelerinden sonra ablalarıevdöyâlnız kalma-

mış olacaktı. x

Pazar akşamı yemekte Kit, ablasına belki bininci kez, "Artık senin için endişelenmemize gerek kalma- di,” dedi. "Evde yalnız kalmayatakkın.”

Jenneth dişlerini sıktı ve hiçbir şey söylemeden

başını tabağına eğdi. Onun doğru düzgün yemek bi-

le yiyemediğini gören ikizler, bir an birbirlerine en- şeyle baktılar. J

O akşam yalnız kaldıklarında Kit bu konuyu aç- tı. Luke doğru yaptığına; inanıyor olmalıydı, yoksa Jenneth'in böyle acı çekmesini görmeye dayana-

mazdı vaN

Nick döonurtla aynı fikirdeydi. "Ama Luke hak-

li. Eğer ona gidip hata yaptığını anladığını ve başın-

dan beri istediği tek kadının o olduğunu söylesey- di, Jenneth eminim ki buna inanmazdı."

en Luke'nin onu başka bir kadın için bıraktığı- mehiç bilmiyordum. Sen duymuş muydun bunu?”

“Hayır, Benim de haberim yoktu. Ama Luke'nin osıradâ başka bir seçeneği yoktu anlaşılan, Öbür kı-

70 İHANETİN BEDELİ

zın hamile olduğu düşünülürse... Luke, yapması ge- reken şeyi yapmış”

İkisi bir an ne diyeceklerini bilemeden birbirle

rine baktılar, Sonra Nick, "Aslında bu biraz kuşku verici bir şey,” diye mırıldandı.

Kısa bir sessizlikten sonra Kit, "Onu evde buldü- ğunda ablamın hemen kovmasından korkmâdım'de-

gi

"Ben de, Ama Luke'yi hala seviyor, değil mi?"

Kit yüzünü buruşturarak, "Nekadar anlamsız bir soru bu, dedi. "Kör müsün sen?"

Nick hala huzursuz görünüyordü. Kit onun, ye- niden Jenneth'in hayatına girebilmesi için Luke'yle işbirliği yapmaları konusunda bazı endişeleri oldu-

ğunu anlıyordu. Kardeşi, yaptıkları Şeyin doğru ol-

duğundan pek emin değil )

Luke onlara geçmişte olanları anlattıktan sonra hüzünlü bir sesle, "Benden nefret ettiğinden emi- nim, demişti. "Bunda çok da haklı”

Kit'in onunla işi yapmayı kabul etmeden önce öğrenmek istediği bir şey vardı. "Zamanında onu terk edip gittiğine göre, şimdi onunla yeniden birlikte olmak istediğine nasıl inanalım?”

Luke bu boru üzerine sadece, "O zamanlar abla-

nızı seviyordum,” demişti. "Ve hala da seviyorum.

Korkarım, büna iñanmanızı sağlamak için yapabile- ceğim birşey yök. Sadece, bana yardımcı olmanızı is-

teyebilirim. "^

Nick'le Kiti nedense, ona güvenmişler ve sözü- ne inânımışlardı.

Nick; Luke'ye Jenneth'ten ne istediğini sormuş-

tu. Lüke bir an bile duraksamadan, “Evlenmek” de-

&

İHANETİN BEDELİ 71

mişti. "Ama bunun için öncelikle güvenini kå mak zorunda olduğumu da biliyorum." ~

İkizler yıllar önce olanlardan sonra bu güve kazanmanın zor olacağını çok iyi anlamışlardı. Lu- ke'nin, Jenneth'i kendisiyle evlenmeye nasıl râzı edeceği konusunda hiçbir fikirleri yoktü. Bunu/ona

sorduklarında, Luke gizemli bir sesle, "Kendime gö-

re bazı yöntemlerim var,” demişti. İkizlerin Konuyu

daha fazla kurcalamalarına fırsat kalmadan Angeli-

ca içeri dalmış ve heyecanla bir Şeyler anlatmaya

başlamıştı. Kız bu eve yerleşecekleri'için Çok mut- luydu, ve Jenneth'in gelmesini sabırşizlıkla bekli-

yordu. >

Nick yavaşça içini çekerekkârdeşine döndü.

“Luke'nin, Jenneth'i üzeceğini düşünmüyorsun, de-

gil mi?" J

Kit hüzünlü bir tavırla gülümsedi. "Zaten yete-

rince üzmemiş mi?” , \

Nick, yere atip orada kalmış olan geceliği gör- düğünde, Jennetk'e bakakaldı.

Onun gözlerindeki kuşku dolu ifadeyi fark eden Jenneth/ bir şey sormasına fırsat kalmadan,

Louise'nin hediyepi,” dedi.

“Hamm. Pek senin tarzına uygun değil”

Bu sözler Jenneth'i sarsmıştı nedense. Cinsellik-

ten uzâk bir'kadın olduğunu öz kardeşinin bile ima etmesi hiçhoş bir şey değildi.

« Niğklin kuşkuları yatışmamıştı. "Peki ama, gece-

liğin burada ne işi var?”

“Otelde unutmuşum. Luke de bulup getirmiş."

72 İHANETİN BEDELİ

Jenneth sırtını kardeşine dönüp anlatmıştı bunları.

Yüzünün kızardığını görmesini istemiyordü. Kö- yün dedikoducusu Laura Gosford'un, gördüğü šah- neyi herkese yayıp yaymadığını henüz bilmiyorduk Ama eğer anlattıysa ve köyde bu dedikodu hala ya- pılıyorsa, günün birinde kardeşlerinin kulaklarına da gelebilirdi. Tabii, bu durumda en doğrusüJen- neth'in gecelikle ilgili olarak her şeyi kardeşine 8öy-

lemesiydi. 7

Nick gülümsemeye devam ederek ablasının ya- mina geldi. "Yapma, Jenneth. Utanmanı”gerektire- cek bir şey yok. Ne de olsa hepimiz yetişkin insanla- nz. Luke ile aranızda bir şey varsa, bunu bizden sak-

lamana hiç.” 4

Jenneth'in gözlerinde öfkeli bir pırıltı belirmiş- ti. "Onunla aramızda hiçbir şey'yok. Bu konuda Lu- ke'ye bazı imalarda bulunmanızı kesinlikle istemi- yorum. Böyle bir şeyin esprisini bile yapmayın. Yok- Sa ikimizi de rahatsız etmiş olursunuz”

"Neden rahatsiz olacakâırlız ki? Bir zamanlar ni-

sanlı olduğunuz için mi? Ama bu yıllar önce olup bitmiş hir şey.“Sonta, ablasının yüzündeki ifadeyi fark ederek içini çektis Peki, Jenneth. Bu konuda önüşmayacağım. Ama doğrusunu söyle- mek gerekirde, durum oldukça garip. Yani, Luke ge celiğin senin olduğunu nasıl anladı? Hem, geceli neden otelde bırâktın?"

Jönnethvi bu sorulardan telefonun sesi kurtardı.

Hemen koşup telefonu açtı. Arayan Eleanor'du. Er-

kekarkadaşı şehir dışında olduğu için çok sıkıldığı- ni v&kendini oyalamak amacıyla bir parti vermeyi

planladığını söylüyordu.

İHANETİN BEDELİ 73

"Partiye, tabii ki, sen de davetlisin, Ama ŝehi ara- mamın asıl nedeni, şu nefis meyve sosunun tarifini

öğrenmek. Parti için hazırlayacağım tatlidao sösu

kullanmak istiyorum.” N `‘

Parti cumartesi günü yapılacaktı. Jerineth arka-

daşına partiye geleceğini söyledikten sonra sosun

tarifini vermeye başladı. v

Kısa bir süre içinde Eleanor'a, Luke'den)bahset- mek zorunda kalacağını biliyordu. En azından, onun kiracı olarak evine yerleştiğini söylemesi gere- kecekti. Ama bunu yapmayı aslındaYhiç istemiyor- du. Arkadaşının içgüdülerinin çok kuyvetli olduğu- nu bilirdi. Onu, Luke'nin sadece bir aile dostu oldu-

Buna inandırması hiç de kölay olmayacaktı.

Angelica ile ikisi eve Yerleşmek üzere çok yakın- da geri geleceklerdi. Luke gayet sakin bir şekilde ye-

niden hayatına girecek ve Jenneth'in kızına her ge-

çen gün biraz daha bağlanmasını alaylı gözlerle izle-

yecekti. ;

Jenneth'i şaşırtan bir gey vardı aslında, Luke'- nin kızını çok sevdiğini biliyordu. Angelica'nın da kendisine çok bağlanacağını ve sonunda, evden ay- nlirken, acı çökeceğini aklına hiç getirmiyor muy- du? Kızının üzülmesinden hiç korkmuyor muydu?

Angelica Sevinililiğinin yanı sıra çok da dürüst bir çocuktur. Kendisine yeni bir anne aradığını ve bunun Rin de babasının yeniden evlenmesini iste- diğini hiç saklamıyordu. Luke, çocuğun nasıl böyle hayallere kapılmasına göz yumabilirdi?.

Luke geldiğinde evde olmamaya kararlıydı.

7 İHANETİN BEDELİ

Onu ikizler davet ettiğine göre, karşılama görevini de üstlenmeleri gerektiğini söylemişti. N

Bütün gününü müşteri görüşmeleriyle daldur-”

du ve eve oldukça geç döndü. Yol boyunca, Luke"

nin gelmekten vazgeçmiş olması için dua edip dur.

muştu.

Ama eve yaklaştığında ilk gördüğü, onün gü- müş rengi Jaguar oldu. Arabanın hemen ardından da, onu sabırsızlıkla beklemekte olan Angelica'yı gördü.

Küçük kıza sevgiyle sarıldı, Babasından he ka- dar nefret ederse etsin, bu çocuğun sevgisini geri çe- viremiyordu. Bunun nedeni, belkide, reddedilme- nin ne demek olduğunu kendisinin de yok iyi bilme-

si N

© Angelica neşeli bir sesle, "Babam yemek hazırlı-

yor." diyordu. "Ben açlıktan ölmek üzereyim. Yoksa sen acıkmadın mı?” Sonra'yerinde zıplayarak, Saat- lerdir seni bekliyorum,” diye devam etti. Bugün be- nimle birlikte gelip yeni,okulumu görmeni

dum, ama babam çokmeşgul olacağını söyledi. Ög- retmenime senden'çöz”ettim. Ona, mahsusçuktan annem olacağını söyledim. Kit ile Nicki de anlat- tum, tabii Zaten Kepabilerim olmasını isterdim.”

Jennetli hiçbirşey öyleyemeden onu takip ede- rek mutfağa girdi. Evet, Luke gerçekten de yemek hazırlıyordu. Bürnuna dolan güzel kokular Jen- neth'e, gün böyunca ağzına lokma koymamış oldu- gunu hatırlattı. |

Luke)ona Bakmadan, “Tam zamanında geldin”

'dedix'En Son randevu saatine baktık ve şu sıralarda geri döneceğini tahmin ettik. Umarım, hala lazanya

İHANETİN BEDELİ 75

seviyorsundur.” s

Jenneth şaşkınlıkla baktı ona. Acaba ikizlerden | hangisi, Luke'nin randevu defterine bakmasına izin /

vermişti? N N

Buz gibi bir sesle, "Yemek için beni beklemeni-

ze gerek yoktu,” diye söylendi.

"Sensiz tadı olmazdı." N

Jenneth yüzünün öfkeyle yanmaya başladığını hissediyordu. Ne söylediğinin farkına bile varma- dan, "Boşuna zahmet etmişsin, dedi "Bu gece dışarı-

da yiyorum." N

Bu doğru değildi aslında! Luke’nin bakışların- dan da, bunun yalan olduğunu düşündüğü anlaşılı- yordu. Ama onun bir şey söylemesirie fırsat kalma- dan Angelica, Jenneth'in koluna yapıştı. "Gerçek- ten bu akşam bizimle kalamaz'mışın?"

Jenneth ne yapacağını bilemeden kalmıştı. Baba-

sına duyduğu nefret yüzünden bu kızı üzmeye ne

hakkı vardı? Luke'ye duyduğu öfke her an biraz da- ha artıyordu. Sanki yıllar örice olanlar hiç yaşanma- mış, Jenneth'e bunca zaman acı çektirmemiş gibi ha- yatına yeniden gitmesi bir yana, küçücük kızını da hiç çekinmeden bu gerilimin ortasına arıyordu.

Sonra Luke; Jehneth'i çok şaşırtan bir şey yaptı.

Elindeki kâşığı masaya bırakıp kızının yanına geldi ve sevgiyle saçlarını okşadı. YJenneth'i duydun, An- gie. Bu akşam için planı varmış.”

Kızını kučağína alıp doğruldu ve suçlayan göz- lerle Jenneth'e baktı. Jenneth ne yapacağını şaşır- mıştı. Neden böyle vicdan azabı çekiyordu? Aslın- Sa dayıma gereken kendisi değil, Luke'y-

76 İHANETİN BEDELİ

Dışarıya çıkmayı canı hiç istemiyordu aslında, ama başka çaresi de yoktu. Odasına çıkıp duş aldı

ve ipek bir elbise giydi. Makyajını yapıp aşağıya in>

diğinde Nick ile Kiti kendisini bekler buldu. Ablala-

rının nereye -ve kiminlegittiğini öğrenmek istiyor”

Tardi.

Jennethv'in onlara söyleyebilecek bir şeyi yoktu.

“Bir müşterimle yemeğe çıkıyorum” demekle yetin- di Hemen arkasından Luke'nin alaylı sesi yüksel- di. "Bizden saklamana gerek yok, Jènneth. Üzerinde- ki bu giysiyle, hiç de iş görüşmesine gidiyormuş gi- bi bir halin yok." Jenneth ne diyeceğini bilemeden

olduğu yerde dikilip duruyordu.

Luke onu dikkatle inceleyerek, 'Onu gece bura- ya getirecek misin?" diye sordu. |)

Tenneth ona, ne dediğini anlayamadan şaşkın- lıkla baktı, "Kimi?" | AS

"Erkek arkadaşını, tabii kj." Luke yavaşça omuz silkti. Bu hareketi Jenneth'in dikkatini, onun geniş omuzlarına çekmişti. Nehrin kenarında geçirdikleri

bir pazar gününü hatırlıyordu. Hava çok sicak oldu-

Bu için Luke o gün gömleğini çıkartmıştı. Son dere- ce güzelbirti ipinsanı dokunmaya davet edi- yordu adeta. Luke prun utangaç haline önce gül- müş, sonra uzanıp elini tutmuş ve çıplak tenine çek- mişti.

“o hı hatırlamak bile Jenneth! in kalbinin çılgın- ca atmaya başlamasına neden oldu.

Luke onun aklından geçenlerden habersiz, ko-

nüşmaya devam ediyordu. "Ne de olsa hepimiz ye-

işkir insanlarız. Eğer ortada görünmememi ister- )

İHANETİN BEDELİ 7

sen bunu söylemen yeter. Zaten ikizler yüzünden

ne kadar zorluk çektiğini tahmin edebiliyörum. Ben)

bile, Angelica'nın garip sorular sormaya başlayacağı

zamanı düşünerek endişeleniyorum.” ~ Ó ^ Jenneth duyduklarına inanamıyordu) Ne söyle- diğinin farkına bile varmadan konuşmaya başladı.

“Eğer erkek arkadaşlarımı buraya getirdiğimi.. ve onlarla yattığımı ima etmek istiyorsan..."

Sonra ne itiraf etmek üzere olduğunu anlayarak

sustu. Şansına, Luke bunun farkına varmamiştı.

“Ah, tabii. Onların evinde kalmayi terçih ediyor- sundur. Tabii, bu çok daha mantıklı" Luke neşeyle

kıkırdıyordu. "Bunu tahmin etmeliydim. Ya bu ge-

ce? Dönecek misin, yoksa.,?"

Jenneth gururla başinı dikleştirdi ve buz gibi bir sesle, "Döneceğim, dedi, |

“Hımm. Doğrusunu söylemek gerekirse, bir er-

kek olarak bu benim pek hoşuma gitmezdi. Bir ka-

dınla seviştiğimde tüm geceyi onunla geçirmeyi ter- cih ederim. Ama tabii, ben bu konularda biraz eski moda düşünüyorüm. Üstelik, senin kadar deneyim- li de değilimdir.”

Jenneth dişlerini sikarak, "Ben bundan hiç emin

Jenneth dişlerini sikarak, "Ben bundan hiç emin