• Sonuç bulunamadı

Teknolojinin okuryazarlık öğretiminde nasıl kullanılacağı ve okuryazarlık ile iliĢkisi üzerine çeĢitli tartıĢmalar vardır. Bazıları, teknoloji ile birlikte okuryazarlık öğretiminin köklü bir Ģekilde değiĢeceğini iddia ederken, bazıları ise teknolojiyi eski öğretim metotlarını kullanmada yeni bir araç olarak görmektedir (Bryan, Merchant ve Cramer, 1999; Brown, Bryan ve Brown, 2005; Robin, 2008). Bilgisayar teknolojilerinin okullardaki etkileri üzerine tartıĢmalar devam ederken, küçük çocuklar MySpace, Youtube, Bloglar, Wikipedia, Podcast ve Sosyal Ağları kullanarak teknolojiyi kendi yaĢamlarına hızla adapte etmektedir (Robin, 2008). Teknolojinin eğitim üzerine etkisini, Kelnner (2002) sözlü eğitimden yazılı eğitime geçiĢin yaptığı etkiye benzeterek açıklamaktadır. Teknolojik geliĢmeler doğrultusunda program, pedagoji, okur-yazarlıklar, uygulamalar ve hedefler çerçevesinde eğitimin yeniden düzenlenmesi gerektiğini ileri sürmektedir. Teknolojinin okuryazarlık öğretimi üzerindeki etkisi konusunda ne tür sonuçlara ulaĢılırsa ulaĢılsın, teknolojinin bu denli yaygın olduğu bir çağda öğrenme, öğretim ve okuryazarlık gibi kavramların yeniden ele alınması gerekliliği gün geçtikçe kaçınılmaz bir hâl almaktadır. Tarihsel süreç içerisinde okuryazarlık kavramı sürekli değiĢen bir eğilim içinde olmuĢtur. Okuryazarlık kavramının geliĢmesinde ve evrilmesinde; sosyal ve ekonomik geliĢmeler, toplumdaki baskılar, dinsel, demokratik ve politik değiĢimler ve sosyo kültürel değiĢimler baĢlıca faktörlerden bazılarıdır (Leu, 2000; Leu vd., 2004; Rosaen ve Terpstra, 2012). Okuryazarlık kavramının değiĢmesinde etkili olan en önemli faktörlerden birisi de teknoloji, internet ve bilgi iletiĢim teknolojileridir (Brow vd., 2005; Bryan vd., 1999; Coiro, Knobel, Lankshear ve Leu, 2008; Hudson, 2007; International Reading Association

20

[IRA], 2005; Leu, 2000; McPherson, Wang, Hsu ve Tsuei, 2007; Warschauer, 2007). Leu vd. (2004) okuryazarlığın doğasının değiĢmesinde üç önemli güç olduğunu belirtmektedir:

1. Bilgi ve iletiĢimin giderek etkili kullanımına dayalı küresel ekonomik rekabet. 2. Bilgi ve iletiĢim için güçlü bir teknoloji olarak internetin hızlı yükseliĢi.

3. Ġnternet ve diğer bilgi ve iletiĢim teknolojilerinin kullanımını içeren yüksek bir düzeyde okuryazarlık baĢarısını garanti altına almak için dünya çapında hükümetler tarafından baĢlatılan kamu siyasi giriĢimleri (s. 1575).

Biz interneti dönüĢtürürken, o da bizim birbirimizi dönüĢtürmemizi sağlamaktadır (Leu vd., 2009). Coiro vd. (2008) ‟ne göre internet kısa zamanda derin sonuçları ile farklı yerlerde kullanılmaya baĢlanmıĢtır. Bir ekrandan insanları birbirine bağlayarak herkese okuryazarlık teknolojisinin yayılmasını ve insanlara kolay bir Ģekilde çok fazla bilgiye ulaĢım kolaylığı sağlamıĢtır. Tüm bu bilgi ve iletiĢim teknolojilerindeki değiĢimler, okuryazarlık kavramını farklı boyutlarda ele almayı gerektirmektedir. Rosaen ve Terpstra (2012) ‟ya göre ise bugünün değiĢen dünyası, yeni okuryazarlık kavramları ve onunla iliĢkili yeni okuryazarlık uygulamalarını gerekli kılmaktadır. Günümüzde teknoloji bilgi paylaĢımını kolaylaĢtırmaktadır. Çoklu ortam ansiklopediler, çevrim içi dergiler, elektronik kitaplar ve internet öğrencilerin diğerleri ile bilgi paylaĢımı, bilgiyi değerlendirme ve ulaĢmalarında çeĢitli yollar sunmaktadır (Bryan, vd., 1999; Coiro vd, 2008).

Ġnternet, okuryazarlığın okul ortamlarında nasıl ele alınması gerektiği konusunda anlayıĢı geniĢletmektedir (Leu vd., 2009). Geleneksel olarak okuryazarlığın tanımı, yazıya dayalı dünyadan gelmektedir. GeçmiĢten gelen bu tanım günümüzde anlam yaratmanın yeni yollarını karĢılayamamaktadır. Çünkü günümüzde çoklu yöntemlerden bilgiye ulaĢma, görsel-iĢitsel konferanslara katılma, e-posta ile iletiĢime geçme, kiĢisel web sayfaları, blog ya da wiki oluĢturma gibi anlam oluĢturmanın yeni yolları ortaya çıkmaktadır. Okurlar, artık basit bir Ģekilde yazılı metni çözümleme ve anlama ile sınırlanamazlar; metin yazarlar, metin eleĢtirirler ve bilgiyi çoklu bakıĢ açılarından ele alırlar (New South Wales Department of of Education and Training [NSWDET], 2010). Coiro vd. (2008) yeni teknolojilerin okuryazarlık üzerindeki etkisi ile ilgili olarak Ģunu ileri sürmektedirler:

Yeni teknolojiler geleneksel okuryazarlığın iĢlevini ve biçimini değiĢtirmektedir. Okuryazarlık artık geçmiĢ 500 yıldaki dünyanın bakıĢ açısından gelen statik bir yapı değil; bilgiyi okuduğumuz, yazdığımız, gördüğümüz, dinlediğimiz, oluĢturduğumuz ve iletiĢim kurduğumuz kanallarda hızlı ve sürekli bir değiĢim süreci anlamına gelmektedir (s. 5).

21

Kellner (2002) yeni teknolojilerle anlam yaratmanın ortaya çıktığı günümüzde, kitap ve yazılı-basılı okuryazarlığın bittiği yorumlarını kesin bir dille reddetmektedir. GeçmiĢle ilgili olan süreklilik devam etmektedir. Yeni bilgi iletiĢim çağında durmaksızın büyüyen bilgiyi takip etmek için insanların geleneksel okuma yazma becerileri daha da ön plana çıkmaktadır. Ġnternette tartıĢma grupları, sohbet odaları, elektronik postalar ve forumlar bireylerin geleneksel yazma becerilerinin etkili bir Ģekilde kullanımını gerektirmektedir. Nitekim bilginin çok yoğun olduğu medya ortamında önemli olan, bilgi yoğunluğunu artırmak değil; düĢünceleri ve duyguları daha anlaĢılır ve açık ifade etmektedir. Bu yönüyle, geleneksel okuma-yazma becerilerinin önemini kaybettiğini iddia etmek kabul edilebilir bir tutum değildir.

Günümüzde okuryazarlığın değiĢen anlamı ile birlikte çeĢitli araĢtırmacılar tarafından çeĢitli isimlerde anıldığı görülmektedir: yeni okuryazarlık (new literacy) (Coiro et al., 2008; Lankshear ve Knobel, 2007; Leu vd., 2004; Street, 1997-2003), çoklu okuryazarlık (multiliteracy) (Cazden vd., 1996; Hudson, 2007; Kellner, 2002), elektronik okuryazarlık (electronic literacy) (Warschauer, 2007) ve çoklu sosyal olarak yapılandırılmıĢ uygulamalar (multiple socially constructed practices) (Myers, 2006). Okuryazarlık günümüzde farklı isimlerle anılmakla beraber farklı yazarlardan da farklı tanımlarla ele alınmaktadır. Myers (2006) okuryazarlığı, “okulun ötesinde bireylerin sosyal dünyalarını yapılandırmak ve tartıĢmak için yazı, ses, resim ve dijital etkileĢim alanlarını içeren sembolik eylemleri kullandıkları bir dizi sosyal uygulamalara katılım” olarak adlandırmaktadır (s. 62). Leu vd. (2004) göre “yeni okuryazarlık kavramı önemli sorunları tanımlamak, bilgiyi yerelleĢtirmek, bu bilginin kullanıĢlılığını değerlendirmek, bilgiyi sentez etmek ve diğerleri ile iletiĢime geçmek için internet ve diğer bilgi ve iletiĢim teknolojilerini kullanma yeteneğidir” (s.1572). Coiro vd. (2008) ise yeni okuryazarlık perspektifinin dört özelliğini Ģöyle sıralamaktadır:

1. Bilgi ve iletiĢim için yeni teknolojiler, bu teknolojiler içinde gerçekleĢen okuryazarlık görevlerine yeni potansiyeller getirmemizi gerektirmektedir. Ġnternet ve bilgi iletiĢim teknolojileri etkili kullanım için yeni sosyal uygulamalar, beceriler, stratejiler ve eğilimler gerektirmektedir.

2. Yeni okuryazarlık küresel dünyaya sivil, ekonomik ve kiĢisel katılımı tamamlamak için temel bir iĢleve sahiptir.

3. Yeni okuryazarlık sürekli değiĢen bir yapıya sahiptir. Teknolojiler değiĢirken hızlı bir Ģekilde değiĢir.

22

4. Yeni okuryazarlık çoklu, çok biçimli ve çok yönlüdür (s. 41-42)

Leu vd. (2004) yeni okuryazarlık perspektifinin temel prensiplerini Ģu Ģekilde açıklamaktadır:

1. Ġnternet ve bilgi iletiĢim teknolojileri, küresel toplum içindeki okuryazarlık için temel teknolojilerdir.

2. Ġnternet ve bilgi iletiĢim teknolojilerinin potansiyeline tamamen eriĢmek için yeni okuryazarlık gerekmektedir.

3. Yeni okuryazarlık sürekli değiĢen bir yapıya sahiptir.

4. Yeni okuryazarlık ve teknoloji arasındaki iliĢki etkileĢimseldir. 5. Yeni okuryazarlık doğasında çok boyutludur.

6. EleĢtirel okuryazarlık yeni okuryazarlık için temel bir iĢleve sahiptir.

7. Stratejik bilginin yeni biçimleri, yeni okuryazarlık için temel bir iĢleve sahiptir. 8. Yeni okuryazarlık içinde hız, önemli bir yere sahiptir.

9. Öğrenme, yeni okuryazarlık içinde sosyal olarak yapılandırılır.

10. Öğretmenler, rolleri değiĢmekle birlikte daha da önemli bir hâle bürünmektedir. (s. 1589).

Günümüzde öğrenciler, bütünüyle okuryazar olabilmek için yeni okuryazarlık becerilerinde yeterli seviyeye ulaĢmaları gerekmektedir (IRA, 2005). 21. yüzyılda baĢarılı biri olmak için gerekli olan beceriler önceki nesillerde gerekli olan becerilerden keskin bir Ģekilde farklılaĢmaktadır. Ekonomi ve iĢ dünyasındaki temel değiĢimler çalıĢmanın doğasını ve endüstriyi tekrar Ģekillendirmektedir. Bu değiĢimlerle birlikte günümüzde okuryazarlığın gerektirdiği talepler de toplumda ve teknolojideki bu geliĢmelerle birlikte değiĢmektedir. Teknoloji okuma-yazma çevrelerinin yoğunluğunu ve karmaĢıklığını artırıyorken, 21. yüzyılda artık bireyler baĢarılı olabilmek için Ģu becerilere sahip olmalıdır (National Council of Teachers of English [NCTE], 2009, s. 15):

1. Teknolojik araçlarla ilgili yeterlik geliĢtir.

2. Problemleri çözmek için iĢ birlikli ve kültürler arası iliĢkiler kur. 3. ÇeĢitli amaçları karĢılamak için küresel çapta bilgi paylaĢ ve tasarla. 4. Bilginin çok yönlü akıĢını sentezle, analiz et ve yönet.

5. Çok biçimli metinleri analiz et, değerlendir, eleĢtir ve yarat. 6. Bu karmaĢık çevreler için gerekli olan etik sorumlulukları al.

23

Smolin ve Lawless (2003) ‟e göre teknolojik çağda öğretmenler öğrencilerin teknoloji, bilgi ve görsel okuryazarlığını geniĢletmeli ve onları çeĢitli metinlerden anlam oluĢturmaya teĢvik ederek onlarda metinlerarasılık hissi oluĢturmalıdır. Bunun için öğretmenlerin öğretim programını tekrar Ģekillendirmeleri ve bilgiye ulaĢmak, değerlendirmek ve bilgiyi organize etmek için öğrencilerin becerilerini geliĢtirmeleri gerekmektedir. Ġnternete ulaĢmanın yaygınlaĢması ve kolaylaĢması ile birlikte bilgiye ulaĢma, iĢlem yapmak ve sosyal medya siteleri sayesinde iletiĢim kurmak için fırsatlar artmıĢtır. Bunun yanında, öğrenme için sosyal bağlamlar değiĢmiĢtir (NSWDET, 2010). Bilgi çağının yeni taleplerine karĢılık olarak öğretmenler artık günümüzde teknolojiyi programla bütünleĢtirmeye baĢlamaktadırlar. Geleneksel okuryazarlık öğretimi ders kitaplarının kullanımı, beceri dersleri, yetenek grupları, çeĢitli çalıĢma kitapları ve çalıĢma kâğıtlarını içermektedir. 21. yüzyıl okuryazarlığı ise öğrencilerin yalnızca akranları ile etkileĢimini içermez; e-kitaplar okumalarını, e-posta göndermelerini, çevrim içi bilgiye ulaĢmaları ve değerlendirmelerini, sunum programları ile raporlar hazırlamalarını, diğer bölgelerdeki kiĢilerle iletiĢim kurmalarını ve hem yerel hem de küresel toplum için yazmalarını gerektirmektedir (Brown vd., 2005).