• Sonuç bulunamadı

Okul Öncesi Eğitime İlişkin Sonuçlar

5. SONUÇ VE ÖNERİLER

5.1. Sonuçlar

5.1.1. Okul Öncesi Eğitime İlişkin Sonuçlar

Araştırmanın sınırlılığı gereği 1970–2010 yılları arasında Türkiye’de okul öncesi eğitimin durumuna ilişkin; yasal düzenlemeler, politikalar, eğitim programları, ders kitapları, öğretmen yetiştirme, sekiz yıllık zorunlu temel eğitim, projeler, coğrafi erişim, sayısal gelişmeler, fiziki yapı, finansman temaları aracılığıyla elde edilen sonuçlar şöyledir:

Yasal Düzenlemeler ve İzlenen Politikalar

 1973 yılında çıkarılan 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu ile okul öncesi eğitim; isteğe bağlı olarak mecburi ilköğretim çağına gelmemiş çocukların eğitimi şeklinde tanımlanarak bir kimlik kazanmış, 1982 Anayasası’nda yer alan ‘kimse eğitim ve öğretim hakkından yoksun bırakılamaz (md.42)’ maddesiyle de bu eğitimden faydalanma hakkı güvence altına alınmıştır. 1983 yılında çıkarılan 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu ile aile desteği bulamayan çocuklara devlet desteği sağlanmış, 1987 yılında ise 1475 Sayılı İş

Kanununa Tabi İş Yerlerinde Gebe veya Emzikli Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Tüzük’le çalışma hayatında olan annelerin çalışma koşulları düzenlenerek çocukların eğitimleri güvence altına alınmıştır.

 1996 yılında Okul Öncesi Eğitim Kurumları Yönetmeliği ile okul öncesi eğitim hizmetleri belirli bir standarda bağlanmıştır. 1997 yılında 1475 Sayılı İş Kanununa Tabi İş Yerlerinde İşverenlerin Kuracakları Okul Öncesi Eğitim Kurumlarının Eğitim ve İşleyiş Esasları Hakkında Tüzük çıkarılarak işverenler anaokulu açmakla yükümlü kılınmıştır. Yine aynı yıl çıkarılan Özel Eğitim Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile özel eğitim gerektiren bireylerin, genel ve mesleki eğitim görme haklarını kullanabilmeleri sağlanmıştır.

 2004 yılında çıkarılan Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelikle okul öncesi dönemde çocukların bakım ve korunmaları güvence altına alınmış, 2006 yılında ise Okul Öncesi Eğitim Kurumları Yönetmeliği tekrar düzenlenerek okul öncesi eğitim kurumları son hâlini almıştır. 2009 yılında da Millî Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitim Kurumları Gezici Sınıflar Yönergesi çıkarılarak her çocuğun eğitimden faydalanmasına imkân sağlanmıştır. Yine aynı yıl Millî Eğitim Bakanlığı tarafından yayınlanan genelgeyle (2009/65) ise, okul öncesi öğrencilerinin çocukların okula adaptasyonlarının sağlanması amacıyla eğitim–öğretime diğer sınıflardan bir hafta önce başlaması uygulamasına geçilmiştir.

 1970–2010 yılları arasında 10 kez Millî Eğitim Şûrası toplanmış bu şûralardan sadece 5’inde okul öncesi eğitim ele alınmıştır. Yapılan şûralar arasında okul öncesi eğitimle ilgili en dikkat çeken şûra 1981 yılında yapılan X. Millî Eğitim Şûrası’dır. İlk defa bir şûra okul öncesi eğitim için toplanmış ve yapıcı kararlar almıştır. Okul öncesi eğitimin zamanla zorunlu hâle getirilmesi, öğretmenlere yönelik el kitaplarının hazırlanması, eğitim programlarının, öğretim ve oyun materyallerinin, öğrenci izleme araçlarının geliştirilmesi kararlaştırılmıştır. Diğer şûralarda ise okul öncesi eğitimin

yaygınlaştırılması ve okullaşma oranlarının artırılması öncelikli hedef olmuşsa da bu hedeflere ulaşılamamıştır.

 Kalkınma planları açısından bakıldığında, 1970 yılını da içeren sekiz kalkınma planı yapılmış ve hepsinde okul öncesi eğitim yer almıştır. Planlarda çoğunlukla okul öncesi eğitimde okullaşma oranının artırılması öncelikli hedef olarak görülmüştür. Ancak okul öncesi eğitimde hedeflenen okullaşma oranlarına gerek kaynakların sınırlılığı gerekse bu eğitim alanına yeterince eğilinmemesi nedeniyle yeterli düzeyde olamamıştır.

 Hükümet programları açısından; 1970’ten itibaren 29 kez hükümet değişmiş ve bunlarda sadece; 31. Hükümet Programında (II. Demirel Hükümeti 03.11.1969–06.03.1970), 35. Hükümet Programında (Melen Hükümeti– 22.05.1972–15.04.1973), 37. Hükümet Programında, (I. Ecevit Hükümeti– 26.01.1974–17.11.1974), 48. hükümet programında (I. Mesut Yılmaz Hükümeti–23.06.1991–20.11.1991), 57. Hükümet Programında (V. Ecevit Hükümeti–28.05.1999–18.11.2002), 60. Hükümet Programında (II. Erdoğan Hükümeti– 29.08.2007) okul öncesi eğitime yer verilmiştir. Burada daha çok, bu eğitimin özel kesim tarafından da teşvik görmesi gerekliliği, iyi beslenemeyen ve satın alma gücü yeterli olmayan okul öncesi çocukların yeterince beslenmeleri, çağ nüfusunun okullaşma oranlarının artırılması gerektiği konuları gündeme gelmiştir. Ancak hükümetlerin sık değişmesi planların uygulamada yarım kalmalarına neden olmuştur.

Eğitim Programları

 1970’te; 3–4 yaş çocuk yuvası, çocuk bahçesi veya 5–6 yaş ana sınıfı olarak iki bölümden oluşan anaokulları için gündüzlü tam ve yarım gün olmak üzere programlar uygulanmıştır. Daha sonra 1989 okul öncesi eğitim programı anaokulları, ana sınıfları ve uygulama sınıfları için hazırlanmıştır. Bu programlar konu amaçlıdır. 1993 yılında konu amaçlı program yaklaşımı yerine aktif öğrenme ilkesine dayalı çocuk merkezli bir program arayışına girilmiş ve 1994 yılında yeni program yapılmıştır. Diğer programlardan farklı olarak bu program ilk defa okul öncesi eğitimi kreş, anaokulu, ana sınıfı olarak ele almıştır. 2002 yılında, 1994 kreş programı değiştirilmeden

yeni bir program uygulamasına geçilmiş, 36–72 aylar arasındaki çocuklar esas alınmıştır. 2006 yılında çocuk merkezli olma, yaratıcığı ön plana çıkarma, problem çözme ve oyunu temele alma, esnek olma, aile katılımını sağlama gibi temel özelliklerini içine alan yeni program yapılmıştır. Tüm programlarda iyileştirilme yerine yeniden yapılanma yoluna gidilmiştir. Öğretmen Yetiştirme

 1970’te anaokullarına öğretmen yetiştirme kız meslek liselerinde bulunan çocuk gelişimi bölümü ve 1970–1971 eğitim–öğretim yılında ilköğretmen okulu aracılığıyla yapılmıştır. 1973 yılında Millî Eğitim Temel Kanunu ile tüm öğretmen adaylarına yüksek öğrenim görme zorunluluğu getirilmiştir. Ancak yine de kadar kız meslek lisesi mezunları öğretmenlik yapmaya devam etmişlerdir. 1978 yılında Ek Ders Ücretleri Hakkında Kanun çıkarılmış ve yeni düzenlemeyle yönetici durumunda olanlara, plan yapma, plan tetkik etme, plan işindeki rehberliğin karşılığı olarak ta ücret verme yükümlülüğü getirilmiştir. 1978–1979 yıllarında da Pratik Kız Sanat Okullarında ilkokul mezunları için; çocuk bakıcılığı, ortaokul mezunları için; çocuk eğitmenliği kursu ile okul öncesi eğitim kurumlarında çalışma izni verilmiştir.

 1980–1981 öğretim yılında, Kız Sanat Yüksek Öğretmen Okulu, Kız Teknik Yüksek Öğretmen Okulu adını almış ve bünyesinde bulunan iki yıllık Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Bölümü Anaokulu Öğretmenliği Ön Lisans programı adıyla açılmıştır. 1982 yılında da yüksek öğretmen okullarının üniversitelere bağlanması ile bu önlisans programı YÖK tarafından benimsenip onaylanmıştır. Böylece anaokullarına öğretmen yetiştirme yüksek öğretim seviyesine çıkarılmıştır. Ancak yine yeterli düzeyde öğretmen sağlanamayınca ilkokul öğretmenleri ve kız meslek lisesi mezunları anaokuluna öğretmen olarak atanmıştır.

 1990’larda ise okul öncesi eğitime öğretmen yetiştirme, uzun bir gecikmenin ardından 4 yıllık lisans eğitimi veren kurumlar hâline getirilmiştir. Böylece 1991–1992 öğretim yılından itibaren daha nitelikli öğretmen yetiştirilmeye başlamış ve bu alanda lisansüstü çalışmaların

başlatılmasına temel hazırlanmıştır. Ancak yine de öğretmen yetiştiren fakültelerde anaokulu öğretmenliği bölümü hızla açılmaya devam etmiştir. 1998 yılına gelindiğinde, YÖK eğitim fakültelerinde yeniden yapılanmaya ihtiyaç duymuş, okul öncesi öğretmenliğini ana bilim dalı olarak ilköğretim bölümüne bağlamış ve sadece eğitim fakültelerine bu hakkı tanımıştır. Kız Meslek Lisesi Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Bölümü mezunu olanların ise okul öncesi eğitim kurumlarında usta eğitici veya grup lideri olarak istihdam edilmeleri uygun görülmüştür.

Hizmet İçi Eğitim

 1970 döneminde pratik kız sanat okullarında başlatılan ilkokul mezunları için; çocuk bakıcılığı, ortaokul mezunları için; çocuk eğitmenliği meslek kursları aracılığıyla hizmet içi eğitim verilmiştir. 1975’te Hizmet İçi Eğitim

Genel Müdürlüğünün kurulmasıyla bu hizmetler belirli bir düzene girse de

1982’de Hizmet İçi Eğitim Dairesi Başkanlığı adını alan kurum daha çok ilköğretimde hizmet içi eğitim faaliyetlerini koordine etmiştir. 2000’li yıllarda ise hizmet içi eğitim faaliyetlerine daha fazla yer verilmiş, 2010 yılında 21 hizmet içi eğitim yapılmıştır.

Projeler

 1970–2010 yılları arasında gerek ulusal gerekse uluslararası kaynaklarla çok sayıda proje yapılmıştır. Projeler arasında en fazla AÇEV işbirliğiyle yapılan “7 Çok Geç Kampanyası” ses getirmiştir. Ancak genel olarak bakıldığında tarihsel süreçte çok sayıda yapılan projelerin devamlılığının sağlanması veya etkisinin saptanması yönünde araştırmalara önem verilmemiş, sıklıkla yeni bir projeye başlanmıştır. Bu durum yoğun emek, sermeye ve ortam açısından israfa yol açmaktadır.

Coğrafi Erişim

 1970’lerde ve 1980’lerde büyük kentlerde okul öncesine duyulan ihtiyacı gidermeye yönelik imkânlar artırılmış, ancak kırsal kesim finansal kaynakların yetersizliği, coğrafi engellerin varlığı nedeniyle ihmal edilmiştir. 1990’larda taşımalı ilköğretim uygulaması ile atıl durumda kalan çok sayıda köy okullarının okul öncesi eğitime tahsis edilmesi, sivil toplum kuruluşlarının girişimleriyle yaz aylarında ve/veya hafta sonlarında okul öncesi eğitim hizmetinin sunulması yönünde çabalar sarf edilmiştir. Ancak bu girişimler yaygınlık kazanamamıştır.

 2009 yılında okul öncesi eğitim hizmetlerinden tüm çocukların yararlanabilmesi amacıyla Okul Öncesi Eğitim Kurumları Gezici Sınıflar Yönergesi çıkarılmış, otobüs içinde okul öncesi eğitim verilmiştir. 2010 yılında okul öncesi eğitimde coğrafi engelleri en aza indirmek amacıyla öğretmen ihtiyacını karşılamak üzere 12.512 kadrolu, 15.760 sözleşmeli öğretmen olmak üzere toplam 18.272 öğretmenin ataması yapılmıştır. Ancak okulların büyük kentlerde yoğunlaşmasından dolayısı kırsal kesimdeki bu hizmetler yine sınırlı kalmıştır.

Sayısal Gelişmeler

 1970–1980 yılları arasında okul öncesi eğitim ilkokul düzeyinde tüm okullaşma olarak ele alındığından okul öncesi eğitimde ayrı bir okullaşma oranına ulaşılamamıştır. 1980’de okul öncesi eğitimde okullaşma oranı %1,9’dur. Özellikle Türkçeyi yeterli düzeyde konuşamayan bölgelerde, hızlı sanayileşme sonucu işlerin yoğunlaştığı yerlerde, gecekondu ve kırsal yerleşim bölgelerinde okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılmasına hız verilmiş bu sayede okullaşma oranı 1990’da %4,9’a yükselmiştir. 2000 yılında bu oran %10,1’e, 2010 yılında ise 3–5 yaş arası çocuklar için % 26,92, 4–5 yaş çocuklar için % 38,55’e yükselmiştir. Son yıllara doğru okul öncesi eğitimde okullaşma oranında artış sağlansa da henüz okul öncesi eğitimde %50’lik orana ulaşılamamıştır.

Fiziki Yapı

 1970’lerde okul öncesi eğitimde okul sayısı 112’dir. Derslik sayısına ilişkin istatistikî bir veriye de ulaşılamamıştır. 1980’lerde ise devlet kurumlarının yanı sıra özel kesim desteğinin atmaya başlamasıyla ve okul ve derslik/şube sayılarında artış görülmüştür. Bu dönemde okul sayısı 199’a çıkmıştır. 1990’larda ise sekiz yıllık zorunlu temel eğitim uygulanması çalışmaları nedeniyle okul binaları ve dersliklerin yapımına hız verilmiş, okul sayısı bu dönemin sonunda 8.571’e, derslik sayısı ise 1.148’e çıkmıştır. 2010 yılında ise 26.681 okul 53.235 şube bu hizmeti verir hâle gelmiştir.

Finansman

 1970’ten bu yana okul öncesi eğitime destek veren finansal kaynaklar; merkezi yönetim bütçesinden ayrılan pay, il özel idareleri bütçesinden ayrılan kaynaklar, eğitime katkı payı gelirleri (bütçeleştirilen gelirler), dış ülke ve kuruluşlardan sağlanan dış krediler, burslar ve bağışlar, halkın, kişi ve kuruluşlar olarak eğitime katkıları, bağışları ile okul aile birliği gelirlerinden oluşmaktadır. En son Millî Eğitim Bakanlığı Strateji Dairesi Başkanlığı tarafından yayınlanan Bütçe Raporuna göre okul öncesi eğitime ayrılan finansman kaynağı 342.272.000 TL’dir.