• Sonuç bulunamadı

2. KADIN DOĞUM BÖLÜMÜNDE MANEVĠ DANIġMA HĠZMETĠ SUNULAN

2.4. Nisaiye Biriminde Manevi DanıĢma Ġhtiyacını Ortaya Çıkaran Nedenler

Grafik-4‟te manevi destek birimi tarafından Nisaiye Birimi‟nde yapılan çalıĢmalar, danıĢma sayıları ve danıĢma ihtiyacını ortaya çıkarak nedenler ile birlikte verilmiĢtir.

Grafikten de anlaĢılacağı üzere bu birimde danıĢma sayısı bakımından en çok görüĢme yapılan kategori gebelik kayıplarıdır. Bu kayıplar bazen doğumdan kısa bir süre önce veya sonra, bazen de hamilelik süreci içerisinde yaĢanmaktadır. Yapılan danıĢmalarda hamilelik haberiyle büyük bir mutluluk yaĢayan ailelerin gebelik kayıpları ile hayal kırıklığı, Ģok ve üzüntü yaĢadıkları ayrıca yas tepkileri gösterdikleri tespit edilmiĢtir. Özellikle hamileliğin son aylarında yaĢanan kayıplar anne ve ailenin diğer bireyleri açısından oldukça zor kabullenilmektedir. Gebelik kayıpları sonrasında uygun bir danıĢma yaklaĢımı ile kaybın doğru anlamlandırılması sağlanabilirse yas döneminin uzaması veya travmatikleĢmesi önlenecektir. Ayrıca cenazenin küçük bir bebek olması hasebiyle yıkanması, kefenlenmesi, salasının okunup okunmayacağı, cenaze namazının kılınıp kılınmayacağı, defin iĢlemleri ve düĢük yapan kadının loğusa sayılıp sayılmayacağı vb. konularda dini rehberlik ihtiyacı mutlaka ortaya çıkmaktadır.

35 30

23

10 Gebelik Kaybı Düşük Tehlikesi Gebelik Belirtilerinin

Ağırlaşması

Ameliyat Korkusu

Grafik-4

Nisaiye Biriminde Manevi Danışma İhtiyacını Ortaya Çıkaran Nedenler

Nisaiye biriminde manevi desteğe ihtiyaç duyulan nedenler arasında ikinci sırada „düĢük riski‟ gelmektedir. DüĢük riski bu birimin karakteristik çalıĢma alanlarından biridir. Her düĢük riski içerisinde aynı zamanda gebelik kaybı yaĢama korkusu barındırmaktadır. Risk uzun süre beklenen bir gebelikte ortaya çıkmıĢ ise bu endiĢeler travmatik boyutlara ulaĢabilmektedir. Bu bağlamda yaptığımız bir danıĢmada anne adayının düĢük yapma kaygısı ile yatağından kalkmayı, yürümeyi hatta tuvalete gitmeyi reddettiği görülmüĢtür. Aynı doğrultuda bebeğe farklı bir anlam yüklenmesinin annenin kaygı düzeyini arttırdığı gözlenmiĢtir. Mesela ikinci evlilikten doğacak ilk bebeğin yuvanın devamını sağlayacak, eĢler arasındaki sevgi bağlarını perçinleyecek bir unsur olarak görülmesi buna örnektir. Böyle bir durumda bebeğin kaybı, yuvanın kaybı anlamına gelebileceği için annenin anksiyete düzeyi yükselmektedir. Ayrıca bazı danıĢmalarda anne adayının mevcut durumdan birtakım sebeplerle (bilmeden ilaç kullanma, ilk etapta bebeği istememe, ev veya iĢ ortamında bedeni zorlayacak Ģekilde çalıĢma, zararlı alıĢkanlıklara sahip olma vb.) kendini suçladığı görülmüĢtür.

„Gebelik belirtilerinin ağırlaĢması‟ sebebiyle nisaiye birimine yatan anne adayları bulantı, kusma, iĢtahsızlık ve halsizlik gibi Ģikayetlerle tedavi altına alınmaktadır. Bu Ģikayetlerin günlük hayatı etkileyecek ve anne-bebek sağlığını bozabilecek boyutlara ulaĢması anne adaylarında kaygı, stres, yorgunluk, bezginlik gibi durumların ortaya çıkmasına dolayısıyla hamilelik dönemine ait güzel duyguların hissedilememesine sebep olmaktadır. Bu durumdaki anne adayları ile yaptığımız görüĢmelerde, hamilelik hormonlarının da etkisiyle danıĢanların oldukça duygusal ve hassas bir dönemden geçtikleri, moral ve motivasyon düzeylerinin oldukça düĢük olduğu gözlenmiĢtir. Bazı anne adayları hamileliğin baĢlaması ile hayatlarının alt üst olduğunu ve bir daha asla eskisi gibi huzur ve dinginliğe kavuĢamayacaklarını dile getirmiĢlerdir.

Nisaiye biriminde manevi danıĢma ihtiyacını ortaya çıkaran nedenlerden biri de „ameliyat korkusu‟ dur. Yapılan görüĢmelerde danıĢanların ameliyat korkusu yaĢamalarına sebep olan bazı durumlar tespit edilmiĢtir. Bu doğrultuda bazı hastaların anestezi almaktan, bazılarının ameliyatın baĢarısız geçmesinden, diğer bir kısmının ise ameliyat sırasında ve sonrasında ortaya çıkabilecek komlikasyonlardan

endiĢe ettikleri gözlenmiĢtir. Ayrıca rahim ameliyatı olması gereken üç hasta ile yapılan görüĢmelerde hastaların bundan sonraki cinsel yaĢantılarının nasıl olacağı ile ilgili ciddi kaygılarının bulunduğu fakat bu meseleleri konuĢmanın utanç verici olduğunu düĢündükleri için kimseyle bu konuda görüĢmedikleri tespit edilmiĢtir. Bu üç danıĢanın gerekli bilgiye ulaĢması için sağlık personeli ile gereken görüĢmeler yapılmıĢtır.

2.5. Gebe-Riskli Gebe Biriminde Manevi DanıĢma Ġhtiyacını Ortaya Çıkaran Nedenler

Grafik-5‟te manevi destek birimi tarafından Gebe-Riskli Gebe Birimi‟nde yapılan çalıĢmalar, danıĢma sayıları ve danıĢma nedenleri ile birlikte verilmiĢtir.

Grafikten hareketle manevi destek ihtiyacını ortaya çıkaran problemlerden ilkinin doğum korkusu olduğu anlaĢılmaktadır. Yaptığımız danıĢmalarda doğum korkusunun farklı boyutları olduğu gözlenmiĢtir. Bu bağlamda kimi kadınlar doğum sırasında acı çekmekten veya ölmekten, kimi kadınlar engelli veya deformasyona uğramıĢ bir bebek dünyaya getirmekten, kimi kadınlar ise bedenlerine yapılacak müdahalelerden (özelikle vajinal bölgeye) korkmaktadırlar. Ayrıca doğumhanede mahremiyet kurallarına dikkat edilemeyeceğinden, sezaryenle doğum yapmaktan, suni sancı çekmekten veya doğum sırasında yanlıĢ bir Ģey yapmaktan korktuğunu dile getiren danıĢanlarda olmuĢtur. Ġlk doğumunu yapacak anne adayları ile daha

40

30

18

Doğum Korkusu Erken Doğum Riski Riskli Gebelik Stresi

Grafik-5

Gebe, Riskli Gebe Biriminde Manevi Danışma İhtiyacını Ortaya Çıkaran Nedenler

önce zor doğum deneyimi yaĢayan kadınların daha çok korku hissettikleri gözlenmiĢtir.

Gebe-riskli gebe biriminde manevi danıĢma gerektiren nedenler arasında ikinci sırada „erken doğum riski‟ yer almaktadır. Erken doğum, kuvöz deneyimi, geliĢimini tamamlanmamıĢ bir bebek veya gebelik kaybı ihtimalini akla getiren bir durum olduğu için anne adaylarını strese soktuğu, anksiyete düzeylerini yükselttiği görülmüĢtür.

Bu birimde manevi destek talebine sebep olan baĢka bir durum ise „Riskli gebeliklerin getirdiği stres‟tir. Anne adayını kimi zaman kendi sağlık durumu, kimi zaman da bebeğin sağlık durumu için endiĢelendiren bu olay anne adayının stresli, yorucu ve tıbbi gözetim altında bir hamilelik dönemi geçirmesine sebep olmaktadır. Yaptığımız danıĢmalardan birinde yüksek tansiyon hastası olan anne adayı hayatı boyunca bu hamilelik sürecini unutamayacağından, dokuz ayın büyük bir kısmını hastanede geçirdiğinden, yaĢam düzeninin bozulduğundan ve bir an önce doğumun gerçekleĢmesini istediğinden söz etmiĢtir. Yine baĢka bir danıĢma da anne adayı her sabah uyandığında yaĢadıklarının bir kabus olması için Allah‟a dua ettiğinden bahsetmiĢtir. Riskli gebeliğin diğer bir çeĢidi olan „beklenen bebeğin engelli olması‟, dokuz aylık hamilelik sürecinin her anının gebeliğe sevinemeden kabul çalıĢmaları ile geçmesine sebep olmaktadır. Ayrıca bu anne adayları için gebelik döneminden sonrası daha belirsiz ve kaotiktir.

2.6. Kadın Doğum Bölümünde Manevi DanıĢmanlık Ġhtiyacını Ortaya