• Sonuç bulunamadı

B. MİNYATÜR SANATI

B.2. Osmanlı Dönemi Minyatür Sanatı

3. DİVÂN TOPLANTILARI

3.1. Mutad Divân

Fatih Sultan Mehmet zamanından beri mutad toplantılarda padişahların fiili olarak Dîvân-ı hümâyûna başkanlık etmeyi vezîr-i a'zama devrettikleri Kanunnâme-i Ali

Osman'da belirtilir. Dönemin devlet teşkilâtı için vazgeçilmez kaynağını teşkil eden Kanunnâme-i Ali Osman'da Arzodası ile ilgili geçen kısmı aynen aktaralım. "Evvelâ bir

Arzodası yapılsun. Cenâb-ı şerifim pes-i perdede oturup, haftada dört gün vüzerâm ve kadı askerlerim ve defterdârlarım rikâb-ı hümâyûnuma arza girsünler."109 Burada sözü edilen "pes-i perde" yani perde arkası tabiriyle padişahın Kasr-ı Adl'den divân toplantılarını ne şekilde takip edeceği kastedilmiştir.

Dönemin minyatürlerinde bu ifadelerin görsellerine de tanık olmaktayız.

Şehnâme-i Selim Han adlı eserde bulunan minyatür, yukarıda bahsettiğimiz

Kanunnâme-i AlKanunnâme-i Osman'da geçen metnKanunnâme-in görselKanunnâme-inden Kanunnâme-ibarettKanunnâme-ir. MKanunnâme-inyatürde (Bkz: ResKanunnâme-im 20)110 II. Selim’in Kasr-ı Adl'in altın kafesli (kafes-i müşebbak) penceresinden toplantıyı izlemekte olduğu görülür. Bulunduğu yerden ok atarken tasvir edilmiştir. Tasvirde, divân toplantısı gerçekleştiği sırada, II.Selim’in bulunduğu yerden, kubbe altındaki asılı duran kabağa doğru hedef alması, sultanın adalet ve hakimiyetini ifade ettiği manasına

108

Recep Ahıshalı, a.g.m., s. 384.

109

Abdülkadir Özcan, Kânûnnâme-i Âli Osman (Tahlil ve Karşılaştırmalı Metin), Kitapevi Yayınları, s. 15.

110

Bu minyatür çalışmamız sırasında Topkapı Sarayı Müzesi El Yazmaları Koleksiyonunda görülemediğinden Metin And'ın kitabından alınmıştır. Bkz: Metin And, Osmanlı Tasvir Sanatları 1: Minyatür, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul 2014, s. 73. (Söz konusu kitapta minyatürlü sayfanın yeri için; TSM, A3593 yazmaktadır. Oysa eserin kayıtlı olduğu yer TSMK, A.3595'dir.)

45 gelmektedir.111 Adalet kulesinin hemen altında beyaz kaftanı ile oturan vezîr-i a'zamı görmekteyiz. Vezîr-i a'zam, yasama, yargı ve yürütme ile ilgili bütün yetkilerini padişahtan alır ve bu yetkileri kullanırdı. Vezîr-i a'zamın yetkisi dahilinde almış olduğu kararlar padişahın kararıymış gibi kabul edilirdi. Vezîr-i a'zamın sağ tarafında ise vezirler yer almaktadır. Âlî Mustafa Efendi’nin Künhü'l Ahbâr isimli eserinde, vezir sayısının iki ve yedi arasında değişiklik gösterdiğini yazmaktadır. Genel olarak minyatürlerde oturan divân vezirlerinin sayısı da üç ile beş arasında resmedilmiştir.112

Resim 20: Dîvân Toplantısı, Şehnâme-i Selim Han, [TSMK, A.3595] vr. 11a.

111

Filiz Çağman, "Şehnâme-i Selim Han ve Minyatürleri”, Sanat Tarihi Yıllığı V, İstanbul Üniversitesi Sanat Tarihi Enstitüsü, İstanbul 1973, s. 414.

112

46 Bu minyatürümüzde beş vezir görülmekle birlikte ileriki sayfalarda göreceğimiz minyatürlerde vezir sayıları da değişiklik gösterecektir. Beyaz kaftanı ile Kasr-ı Adl'in hemen altında oturan vezîr-i a'zamın sol tarafında iki kadıaskerin bulunduğunu görmekteyiz. Kadıaskerlerin sol tarafında, kapıya dik duran sedirde ise üç defterdar oturmaktadır. Toplantı halinde tasvir edilen minyatürümüzde, defterdarların tam karşısına tekâbül eden sedirde oturan üyenin de nişancının olduğu belirgin bir şekilde anlaşılmaktadır.113 Divânı resmeden minyatürlerde divânhâneye her ne şekilde konumlandırılmış olsa da elinde kağıt tutması ile resmedilen nişancılar, belki de vezîr-i a'zamdan sonra en kolay tespit edilen divân üyeleri olarak görülmektedir.

Şehnâme-i Selim Han'daki mutad divânı gösteren minyatürde ayakta hizmet eden

beş vazifeli tasvir edilmiştir. Divân mekanında her zaman orta alanda ayakta durur vaziyette ve ellerinde asâları ile resmedilen vazifeliler de çavuşbaşı ve kapucular kethüdâsıdır. Divân üyeleri bölümünde daha ayrıntılı bir şekilde değindiğimiz gibi

Şâhnâme-i Âl-i Osman'da çavuşbaşı ve kapucular kethüdâsının Dîvân-ı hümâyûnun

ortada ayakta görev yapan iki görevli olduğunu ve bunların her ikisinin de ellerinde birer gümüş asâ bulundurdukları yazmaktadır.114 Ve yine Hünernâme’nin yazılı metninde çavuşbaşı için "daima kapucular kethüdâsıyla pişgâhda gümüşlü değneklere yaslanup müşîr-i mukaddem karşusunda hidemâtına müdâvemet ederler" şeklinde ifade yer almaktadır.115 Çavuşbaşının elindeki bu asâyı yere vurması ile Dîvân-ı hümâyûnun hazırlıklarının tamam olduğuna işaret eder ve akabinde toplantı başlardı.116 Çavuşbaşı’nın yine toplantı sonunda elindeki asâyı yere vurması, tatil zamanın geldiğini bildirir, bu durumda toplantının sona erdiğini anlayan herkes dışarı çıkardı.117 Bu bilgiler ışığında çavuşbaşı ve kapucular kethüdâsını tespit edebiliyoruz. Onların karşılarında ayakta duran diğer iki kişiden birinin tezkirecilerden , elinde kağıt tutanın ise reisülküttâb olma ihtimali yüksektir. Tasvirde elinde kağıt ile resmedilen bir diğer kişin kâtip olduğu düşünülür.

113

Mübahat S. Kütükoğlu, "Minyatürlerde Divân-ı Hümâyûn ve Arz Oda’sı", s. 48.

114

Şâhnâme-i Âl-i Osman, vr.38b.

115

Hünernâme I, [TSMK, H.1523], vr. 16b.

116

Recep Ahıshalı, a.g.m., s.387.

117

Murat, Uluskan, Divân-ı Hümâyûn Çavuşbaşılığı (XVI-XVII. Yüzyıllar), Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Türk Tarihi Anabilim Dalı Yeniçağ Tarihi Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 1998, s. 42.

47

Süleymannâme'den aldığımız bir diğer minyatürümüz de Dîvân-ı hümâyûn

toplantılarını betimleyen en erken tarihli olanıdır.118 (Bkz: Resim 21)

118

Banu Mahir, Osmanlı Minyatür Sanatı, Kabalcı Yayıncılık, İstanbul 2012, s.138.

Resim 21: Topkapı Sarayı İkinci Avlu ve Dîvân-ı hümâyûn, Süleymannâme, [TSMK, H.1517] vr. 37b-38a.

48 Çok figürlü minyatürün bir çok yönden aydınlatıcı bir görsel olduğu kuşku götürmez. Çift sayfa üzerine yapılan minyatürün sol varağında revaklar ile çevrili ikinci avlu ve orta kapı görülür. Revakların altında oturan saray görevlileri vardır. Bu görevliler hareket halinde tasvir edilmiştir. Sağ üst köşede kâtip ve ellerinde rulolar ile kâtibi izleyen görevliler görülmektedir. Bahçede yeniçeriler, kapucular ve diğer görevliler beklerken, çeşmenin alt tarafında mavi kaftanı ile devlet erkânından olduğu belli olan bir görevli divân toplantısına doğru giderken tasvir edilmiştir. Toplantı halinde tasvir edilen devlet erkânı ise sağ sayfada görülmektedir. Varağın başında Adalet Kulesi ve kubbelerin tasviri ile Kubbealtı'nda Dîvân-ı hümâyûn toplantısı olduğunu anlıyoruz. Üst kısmında kırmızı sedir üzerinde orta kısımda oturan vezîr-i a'zam görülmektedir. Vezîr-i a'zamın sol tarafında iki kadıasker, sağ tarafında ise üç vezir görülmektedir. Yine üst sahnenin sol alt kısmında padişahın tuğrasını çekmekte olan nişancı, ve nişancının tam karşısına denk gelen kırmızı sedir üzerinde oturan üç defterdar oturmaktadır. Defterdarların arkasında duranlar ise kâtipler ve diğer görevlilerdir. Mekanın ortasında ayakta duran iki kişinin ise ellerinde asâları olmasından çavuşbaşı ve kapucular kethüdâsı olduğu anlaşılmaktadır. Aynı minyatürün ortadaki sahnesine baktığımızda ise revaklı kısmın en sağ tarafında bir görevli altın tartmakta, bir diğer görevli ise bal mumu hazırlarken resmedilmiştir. Hemen yanlarında bulunan dört kişi ise ellerindeki kağıt ve kalemden anlaşıldığı üzere hesap ve kayıt tutmaktadır. Orta sahnenin sol kısmında da bir grup kişilerin el ve kol hareketlerinde bir konu üzerine konuştukları anlaşılmaktadır. Ve alt kısımdaki bahçede geçen sahnede ise ağaçların altında yeniçeriler, kapucular ve diğer saray görevlilerinden oluşan on kişi görülmektedir.119

Kubbealtı’nda mutad Dîvân-ı hümâyûn toplantısını tasvir eden diğer bir minyatürümüz de Hünernâme’nin II. cildindendir. (Bkz: Resim 22) Kayseri kadısı hakkında şikayetlerin dinlendiği bir tasvirdir, ayrıntılı bilgi Hünernâme’nin metin kısmında verilmiştir.120 Vezîr-i a'zamın sağ yanında üç kubbe veziri oturmaktadır. Sol tarafında ise Anadolu ve Rumeli kadıaskerlerinin tüm dönem teşrîfât defterinde ve Fatih'in kanunnâmesinde geçtiği şekilde konumlandırıldığına şahit oluyoruz. Yine elinde kağıtla tasvir edilmiş reisülküttâbı, ayakta vezîr-i a'zamın karşısında durmuş vaziyette görüyoruz.

119

Banu Mahir, Osmanlı Minyatür Sanatı, Kabalcı Yayıncılık, İstanbul 2012, s. 139.

120

49

Resim 22: Kayseri Kadısı Davası, Hünernâme II, [TSMK, H.1524] vr. 237b.

Ayakta duran görevli sayısının, divân toplantılarında da çeşitlilik arz ettiği gibi minyatürlere de bu çeşitliliğin yansıdığını görüyoruz. Bu kez ayakta hizmet eden divân yardımcılarının sayısı oldukça fazla, on kişidirler. Ellerinde asâ olanların çavuşbaşı ve

50 kapucular kethüdâsı olduğu anlaşılmaktadır. Elinde kağıt tutmuş vaziyette oturmuş olan nişancının tam karşı sedirinde oturan üç defterdarın bir tanesinin elinde yine bir kağıt tutulmuş halde tasvir edilmiştir. Önünde ayakta duran kişilerin de kâtip olması muhtemeldir.121

Diğer minyatürümüz de yine Hünernâme’nin II. cildinden mutad bir divân toplantısını tasvir eden bir minyatürdür. (Bkz: Resim 23)

121

Mübahat S. Kütükoğlu, a.g.m., s. 50.

51 Kanûnî Sultan Süleyman'ın koyduğu içki yasağının bulunmasına rağmen, bir sarhoşun yakalanması üzerine, içki getiren gemicilerin davasını resmettiğini yine

Hünernâme’nin yazılı metninden anlıyoruz. Hünernâme’nin yazılı metninde bu yasak ve

cezaları ile ilgili çok daha tafsîlâtlı bilgiler bulunmaktadır.122 Minyatürdeki konumlandırmalara ve figürlerin belirlenmesine bakarsak yine Padişah Kanûnî Sultan Süleyman yukarıda bulunan kafesli pencereden toplantıyı izlerken tasvir edilmiş. Ve divân üyelerinin yine aynı tertip üzere yerleştirilmiş olduğunu görmekteyiz.

Ayakta resmedilen yardımcı üyelerin sayısı ise bu kez altıdır. Minyatürümüzün konusu itibariyle ilgi çeken detayı da divânhânenin bahçesinde birbirlerine zincirlerle bağlanmış olan mahkumlardır. Divânda yasaklara riayet etmeyen ve cezalarının görüldüğü mahkumlar olduğu düşünülür.123 Kompozisyonun alt bölümünde, Bâbüsselâm'ın iç kısmındaki kapucular ve zincirlenmiş olan mahkûmların birinin boynunda sürahi asılı olduğu, diğerinin ise omzunda şarap fıçısı taşıdığı ayrıntılı olarak resmedilmiştir. Yargılanan gemiciler Kubbealtı'na doğru götürülürken betimlenmiştir.124

Kubbealtı’nda Dîvân-ı hümâyûn toplantısını resmeden bir minyatür de Âsafî'nin yazmış olduğu Şecâ'atnâme'dendir. (Bkz: Resim 24) Çift varağa resmedilmiş minyatürün bir sayfasında (vr. 8a) Dîvân-ı hümâyûn toplantısında Osman Paşa'ya vezirlik rütbesinin verilmesi tasvir edilir.125 Diğer varağı ise (vr. 7b) Osman Paşa'nın III. Murad'ın huzuruna kabûlünü konu alır ki, o minyatürü de çalışmanın arza çıkma bölümünde değineceğiz.

Kubbealtı’nda Dîvân-ı hümâyûn toplantısını betimleyen minyatür sayfasında vezîr-i a'zamı ortada oturur vaziyette görüyoruz. Sol tarafında aynı hizada iki kadıasker, kadıaskerlerin oturduğu sedire dik olarak yerleştirilmiş karşısındaki sedirde üç tane defterdarın oturduğu görülmektedir. Defterdarların tam karşılarında nişancı yine elinde kağıt ile oturmaktadır. Vezîr-i a'zamın sağ tarafında da iki vezir oturmaktadır. Divâna ayakta hizmet eden görevlilerinde de elinde kağıt tutanın reisülküttâb, asâları olanların çavuşbaşı ve kapucular kethüdâsı olduğunu görmekteyiz. Minyatürdeki düzene baktığımızda kanunnâmelerde belirtilen bilgiler ve teşrîfât kurallarının bu minyatür sahnesine de yansıdığını görmekteyiz.

122

Hünernâme II, TMSK, H.1524, vr. 235a-237a.

123

Mübahat S. Kütükoğlu, a.g.m., s. 50.

124

Banu Mahir, Osmanlı Minyatür Sanatı, Kabalcı Yayıncılık, İstanbul 2012, s. 140.

125

Serpil Bağcı, Filiz Çağman, Günsel Renda, Zeren Tanındı, Osmanlı Resim Sanatı, İstanbul, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, 2006, s. 169.

52

Resim 24: Osman Paşa'nın vezirlik konusunun görüşülmesi, Şecâ'atnâme, [İÜK, TY. 6043] vr. 8a.

53

Benzer Belgeler