• Sonuç bulunamadı

Yaz mevsiminin gözel bir sabahı, İspanianın meşhur Sevilli şehrinin manzare ve letafeti tabiisi vaḳtın letafeti ile bir ḳat daha kesbi revnaḳ itdiġi bir henkamda, bir ġaç genc ġonuşaraḳ eylenerek meşhur ressam Murillosun hanesine doġru gitmekde idiler. 720

Bunlar mumailehin altı şagirdleri Karlos, Fernandez, Mendez, İstruiz, Gonzales ve Kordobas idi. Mektebin enli merdivenini çıḳaraḳ ders salonına girdiler, ve muallimleri gelene ġadar levhalarını hazırlamaya ve işlerini tertip itmeye başlayor idiler.

Birden bire İstruiz iri ses ile: 725

– Dün aḳşam sizden en sonra burada kim ġalmış idi, déye sual eyledi. Kordobas cevaben:

– Uyuyormusun; dédi, hepimizin birlikde çıḳaraḳ gitdiġimizi bellemeyormusun; Evvet, dédi İstruiz, lakin levhalarımıda aḳşamdan eyice ve diḳḳatle temizlediġimi belleyorum, şimdi ise boya ile dolmuş buluyorum.

730

– Acaip şey, dédi öteden Karlos, bende gendi levhamda ufaḳ bir insan resmi yazılmış buluyorum ve haḳiḳaten olduḳca ehemmiyetli bir resimdir. Geçen günde keza Fernandezin levhasında gözel bir suret varidi.

– Bahs dutarımki, dédi Fernandez, bütün bu şaḳalar İstruizin işidir

– Yemin ile sizi temin iderimki, kimsenin levhasına el toḳanmadım, dédi cevaben 735

İstruiz.

– Yemin étme, İstruiz, sana emniyet ideriz. Bahusus sen böyle mükemmel resim yazmaya muḳtedir deġilsin.

– Furtsalarımın hiç biri meydanda yoḳdır déye baġırdı Fernandez, her halde burada bir sır vardır.

740

– Yoḳsa sende bizim zenci Sebastıanos gibi hayalata itiḳad éderek bunları Arabların Zombi dédikleri cinmi yabdı déyeceksin. Eġer bu gözel resmleri Zombi yapıyor ise, dédi Mendez, hiç olmazsa bu ġadar oġraşdıġım halde tekmil idemediġim benim Panaya resminin başını ikmal itmeli idi. Ve bunları söyleyerek levhasına doġrı kétdi, ve birden bire bir istiġrap önünde bulundı. Levhası üzerinde henüz az evvel tersim 745

93 édilmiş ve ġayet tabii ve mükemmel ve gözel yapılmış bir Panaya resmi, sanki gökden énmiş bir eser gibi, diger resimlerin arasında parlayıp duruyor idi.

– Nedir o; Mendezin levhasına bu derece diḳḳat ile hepiniz birden ne baḳıyorsunuz, déye birden iri bir ses geldi.

Şakirdler dönüb baḳdıḳlarında ustadlarını yanlarında gördiler ve bir telaş ve kemali 750

ihtiramle selamladılar. Ol vaḳıt şakirdler hep birden Mendezin levhasındaki resmi muallimlerine göstererek:

– Hoca, şu gözel resme bir nazar idiniz dédiler.

– Bunı kim tersim itdi déye Murillos, sordu ve hebisi sükut itdiġinden Murillos devam ile:

755

– Bu gözel resmi her kim cızdı ise bir gün sizin hepinize muallim olacaḳdır. Ne mükemmeliet! Ne tarzı tabii! Mendez bunı senmi resim itdin; dédi – Hayr efendim.

– İstruiz, senmi yapdın; Kordoba senmi; Karlo, senmi; Fernandez senmi; Sıra en genclerine geldiġinde.

760

– Hoca efendi, burada bir sır var zanındayım dédi. Hayalların bu işlerde bir medheli olmasın déye şüphe idiyorum. Murillos, kemali diḳḳatle, tekrar tekrar Panayanın resmine baḳaraḳ, aceba ne olmalı déye sual eyledi.

– Hoca, dédi Fernandez tembihiniz mucibi her aḳşam bütün aletlerimizi silmeksiz ve yerli yerince ġoymaḳsız ḳapudan çıḳmayız. Levhalarımızı temizler, boyalarımızı 765

yerlerine vaz ideriz, lakin sabahlayın geldiġimizde hepisini alt üst olmuş boyalarımızı bulaşmış levhalarımızı boyanmış buluruz. Bundan mada levhanın birinde insan resmi, digerinde bir melaike başı, öbirinde genc ya ihtiyar bir adem sureti buluruz, ve bunlar ol derece güzel tersim idilmiş oluyorki, eġer giceleri siz gelib çalışmayor iseniz, bunları mutlaḳa pir cin yapıyor.

770

– Kaşki pen olaydım. Böyle işler içün hiç mahcub olmayacaḳ idim, dédi Murillos, ve sonra Sebastiane, Sebastiane, diye çaġırdı. Birde taḳripen on beş yaşında kenc ve sim siyah bir köle içerü girerek ḳorḳaḳ bir tavr ile muallimin ġarşusunda durdı. – Sebastiane, sana ben bu odada yatasın déye tenbih itmedimmi; Genc zenci cevaben.

775

– Evvet, efendim, burada yatıyorum, dédi.

–O halde giceleyin yahod sabahlayın, efendiler gelmezden evvel, buraya kim giriyor; Sebastianos sükut eylediġinden Murillos hiddet ile:

94 – Hayvan! Niçün cevab vermeyorsun; giceleyin kim giriyor buraya;

– Kimse girmeyor, efendim. 780

– Yalan söyleyorsun! –Sebastianos diz çökerek ve efendisine ellerini yalvarırcasına ġaldıraraḳ.

– Efendim, size yemin ile söylerim ki buraya kimse girmemişdir, dédi. – Murillos sert bir tarzile

– Baḳ, sana söyleyim, Sebastiane şu Panaya suretini kimin tersim itdiġini, ve 785

sakirdlerin sabahlayın geldiklerinde levhalarında bulduḳları resimleri kim yapdıġını mutlaḳa öyrenmek isterim.

Bunun içün bu gice uyumayaraḳ bekleyeceksin, ve yarın bana müttehimin kim oldıġını haber vermeyecek olur isen, hayf sırtıŋa yiġirmi beş dane deynek yéyeceksin, anlayormusun; ve şagirdlerine hitaben.

790

– Efendiler, şimdi artık işimize baḳalım, dédi. Ders alelusul devam étdi, ve hıtamından sonra Murillos çıḳıp gétdiġinde, sargirdler yine sabahki hadiseden bahs itmeye başladılar. Mendez, köleye hitaben dédiki:

– Sebastiane, diḳḳat ét, faili bulasın, sonra ne çekeceġini işitdin bilirsin… Şo sarı boyamı ver.

795

– Buyurun mosıo Mendez lakin failin kim oldıġı buna ġalırsa, Zombisdir. – Bıraḳ şu Zombisiŋi, Sebastiane, dedi İstruiz.

– Lakin Zombisden başḳa sizin Agos İonnis resminizi öyle kim tersim éde bilir idi, dédi cevaben Sebastianos.

– Bu çocuḳ çoḳ defa pek musip ve doġru mütaleatda bulunur, dédi Kordobas 800

– Nasıl bulunmasın, dédi Mendez, bitün gün resimden başḳa bir şey görmez ve yalınız ressamlıḳ dersleri éşidir. Murillosun şagirdleri ile zinci köle arasında olduḳca samimi bir münasibet peyda oldıġından, Sebastianos şagirdlerin mükalemesine bazı kere iştirak éderdi, ve anlerde çocuġı itaat ve firaseti içün severler ve çoḳ defa toḳanaraḳ anın ile eylenirler idi. O aḳşam müfarıḳatları esnasında hepisi birden 805

dédiler.

– Diḳḳat ét, Sebastiane, Zombiyi yaḳalayasın, yoḳsa sırtıŋın çekeceġi var.

Güneş batdı ve Sivillinin böyük ressamının ders salonu ıssız ve sükut halde ġaldı. Yalınız mermer bir masa üzerinde ufaḳ bir lamba yanıyor ve yanında siyah bir çocuḳ durmaḳda idi. Yüzü gicenin ġaranlıġı ile mütenasib olaraḳ ancaḳ farḳ olur, lakin 810

95 durmaḳda olup ol derece derin mülahazaya dalmış bulunuyor idiki ne açılan ġapunın batırdısının, nede iki defa çaġrılan ismini éşitmedi. İçerü giren şahs yaḳın gelerek hafifce ġolunı dutdı, ve Sebastianos gözüni ḳaldıraraḳ ġarşısında gördüġi yüksek boylu siyah bir ademe:

815

– Pederim bu saat burada ne arayorsun dédi. – Oġlum, sen yalınız ġalmayasın déye geldim.

– Pederim sen gét uyu. Ben burada uyanıḳ bekleyeceġim. Sen bitün gün çalışıyorsun. Giceleyin rahat étmekliġin lazımdır.

– Ya Zombi gelecek olur ise; dédi Gomez (pederi). 820

Sebastianos bir tebessüm ile: – Ḳorḳmam, dédi.

– Lakin, dédi pederi, seni Zombi alır götürir ise biçare ihtiyar Gomezin acı köleliġinde artıḳ hiçbir tesellisi bulunmayacaḳ.

– Ah pederim, kölelik ne ġadar zalim ve acı şeydir. 825

– Ne yapalım, oġlum, Allah öyle istemiş.

– Allah! Ben ise her gün ona dua ve reca idiyorum. Niyazımı éşiderek şimdi beni bahtiyar yapmalı idi. Lakin, sen gid uyu, sevgili pederim.

– Sahih Sebastiane, Zombiden haḳiḳatan ḳorḳmazmısın;

– Pederim, Zombi tabir olunan hayali bir şeydir. Memleketimiz batıl itiḳadının hayali 830

bir eseridir.

– Öyle ise niçün her vaḳıt şagirdler sana levhalarına kimin tersim étdiġi sual étdiklerinde, daima Zombi déye cevab verirsin.

– Onlar ile eylenirim.

– Allah seni viḳaye étsin, oġlum déyerek ihtiyar Gomez odadan çıḳdı. 835

Sebastianos, yalınız ġaldıġı gibi, bir levhaya yaḳlaşaraḳ gendi gendine: Şimdi işe devam édelim dédi.

Ve birden bire kelamını keserek,

– Ve sayed faili bulamaz isem, vay yéyeceġim dayaġa. Ya Allahım! ne yapayım sen, merhamet eyle!

840

Ve bunı söyleyerek oradaki fakir yataġını teşkil iden biraz otlar üzerine diz çökerek hayli aġladı, sonra yataraḳ derin uyḳuya daldı. Şefaḳın, ilk ziyaları odaya girmesi ile beraber yataḳtan ġalḳdı. Sabahın saat 3 idi, ve Sebastinos kemali iştiyaḳ ve hahişle çalışmaya başlayub gendi gendine:

96 – Cesaret! Sebastiane, cesaret! Elinde yalınız 3 saatin var, diger saatların efendiye 845

aitdir. Haydi köle! Hiç olmazsa bu 3 saatıġın sahibi ol diye söyleniyor idi.

“Olvaḳıt furçayı eline alaraḳ evelki günden yarım braḳmış oldıġı o güzel Panaya resmini havi olan levhaya yaḳlaşdı. Resim güneşin ilk şuaları ile fevḳ-el-ade bir parlaḳlıḳ kesp iderek, daha güzel ve ruhlı görünüyor idi.

– Acaba sileyimmi déye düşündü. Hayr hayr! Hiçbir defa olmaz. Bu suret canlıdır, 850

yaşayor. Silerisem sanki öldürdümde ġanının aḳdıġını göreceġim gibi geliyor. Daha eyidir, ikmal ideyim. Ve boya ile furçaları hazırlayaraḳ işe ġoyuldı. Vaḳıt bir tarafdan geçmekde, Sebastianos ise, gendinin kim oldıġını, nerede bulundıġını ḳatien unutmış halde işine devam iderek gendi gendine.

– Bir dakiḳa daha! Şu ufaḳ noḳtayıda, dudaḳların şurasında şu ufaḳ çızḳıyıda! Ya 855

Rabb! Panayam, ne ġadar güzel, ne ġadar mükemmel oluyor déye, geçmekde olan vaḳıtıda, efendisinide, yéyeceġi dayaġıda, hepisini unudaraḳ işe dalmış idi, ve birden dönerek yanında hep şagirdlerin ve anlerin arasında Murillosun durduġını gördü. O sırada soġuḳ bir ter vicudını ġablayaraḳ başını önüne eġiverdi.

Murillos çocuġa vaḳarlı bir nazar ile. 860

– Sebastiane, senin muallimin kimdir; dédi. Ancaḳ éşidilir, ḳorḳaḳ bir ses ile cevaben:

– Efendim, sizsiniz, dédi Sebastianos. Murillos tekrar ikinci defa olaraḳ:

– Sebastiane, sana ressamlıġı kim öyretdi; déyi sual eyledi. 865

– Siz efendim, siz dédi cevaben Sebastianos.

– Eyiya ben sana hiçbir defa ders vermedimki muallimin olayım. – Digerlerine tarif ider iken, bende diḳḳat ile dinlerdim.

– Aman ya Rabbi démmeki bir dinlemek sureti ile bu ġadar sey öġrendin! Ve Şakirdlerine hitaben: Efendiler, şimdi siz söyleyiniz, şu çocuḳ mucazatamı yoḳsa 870

mükafatamı müstahaḳdır.

– Şayanı mükafatdır, dédi cümlesi bir aġızdan. – Ne gibi mükafata;

Zevallı Sebastianos soluḳ almaya başladı.

– Hiç olmazsa, on tallar vermelisiniz, dédi Mendez. 875

– On beş tallar deġer, dédi Fernandez.

97 Murillos Sebastianosa hitaben:

– Teklif idilen mükafatlarıdan memnun olmadıġıŋı görüyorum. Sen ne istersin, Sebastiane, diye şual eyledi. Fikriŋi serbestce söyle. Bu gün senden o ḳadar memnun, 880

resminden, o derece mesrurum ki her neki ister isen sana vereceġim. Söyle, ḳorḳma. – Ah efendim, cesaret idemeyorum, dédi çocuḳ. Ve gözlerinin yaşı yanaḳları üzerine yuvarlanmaḳda, gözlerinde dudaḳlarının ifadeye cesaret idemediġi bir niyaz alameti parlamaḳda idi. Şakirdler cesaret vermek içün, usulca söyleyorlar idi:

– Sebastiane, para iste. 885

– Sebastiane, ruba iste.

– Seni sakirdliye ġabul étmesini rica ét.

– Sebastiane, dédi nihayet Fernandez, azadlıġını iste, zira bu gün hocanın her ne istersen ġabul ve icra itmek niyeti var. Küçük kölenin yüzüne derin bir rıḳḳat alaimi döküldi. Ve Murillosa ellerini niyazmendane ġaldıraraḳ.

890

– Efendi, fakir ve zevallı pederimin azad édilmesini istirham iderim, dédi.

– Sebastiane, dédi Murillos, yalınız pederiŋin deġil. Bu günden itibaren gendi hüriyetiŋede maliksin.

Ve artıḳ rıḳḳat ve heycanını zabt idemeyerek, çocuġu ġocaġına alup öpdü, ve dédi. – Ḳalemin, sende böyük resamlıḳ istidadı bulundıġını izhar, ve talebin ise, temiz ve 895

alicenap bir ġalbe malik insan oldıġını isbat eyledi, bu saatdan itibaren, yalınız şagirdim deil nefsi evladımsın. Bu gün yalınız resim deġil bir ressam meydana getirebildiġimi söyleyebilirim, ve bunın içün gendimi muftahir ad iderim.

Murillos vadini icra eyledi ve Sebastianos, Gomez, Murillosun areb kölesi namı ile maaruf İspanianın en meşhur ressamlarından biri olmuşdır.

900