• Sonuç bulunamadı

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

6 Ocak 191 25 Ekim 191: Kurucu meclisin açılış tarihi olan Ocak 191’den itibaren yasama görevini MBK ve Temsilciler Meclisi birlikte yapıyorlar”

4.4.3. Demirel Dönemi (1965 1971)

4.4.4.1. Muhtıra ve Daha Sonrası

68 kuşağı diye anılan öğrencilerin haklı bazı isteklerle seslerini duyurmaları başlangıçta hoş görülmüş, üniversite yöneticileri ve kamuoyundan tam destek almışlardır. Fakat daha sonradan bu istekler yerini işgallere, yakıp yıkmalara bırakmıştır. 1968 baharından başlayarak 3 yıl süre ile ülke yeni bir ara rejime girmesinin nedenleri arasında en önemlisi 1961 anayasasının getirdiği özgürlük ortamında bireylerin, kuruluşların kendi düşüncelerini isteklerini serbestçe açıklamaları ve bunu savunma olanağına sahip olmaları gelmektedir. Artık her türlü düşünce yanlıları örgütlenerek kendi düşüncelerin, ideolojilerini yansıtan yoğun faaliyetler içine girmişlerdi. O yıla kadar örgütlenme olanağı bulamamış solcu sosyalist kesim meclis içine girmeyi başarmış ve sesini duyurmaya başlamıştır. Milliyetçi tanınan gruplar değişik isimlerle onların karşılarına çıkmıştır. Bunun dışında laiklik karşıtı, tutucu-dinci çevreler ortamdan yararlanarak güç göstermeye yönelmişlerdir. Diğer yandan kendi düşüncelerini, ideolojilerini yaymak isteyen siyasi partiler değişik çıkar gruplarını, kendilerine yakın buldukları grupları desteklemeye başlamışlardır. Böylece öğrenci eylemleri yoğunlaşmış ve yavaş yavaş amacından sapmaya ideolojik amaçlar taşımaya başlamıştır. Bu dönemde ülke sorunları ile ilgilenen yeni örgütler kurulmuştur. Solda Devrimci Gençlik Teşkilatı (DEV-GENÇ), sağ kesimde Ülkü Ocakları ve bu iki örgüt arasında dinci kesimi temsil eden Akıncılar kurulmuştur. Örgütlenmeye varan bu olaylar başta haklı öğrenci eylemleri olarak algılanmış daha sonra boykotlara ve işgallere dönüşmüş çok geçmeden amacından sapmış ve silahlı çatışmalar halini almıştır. Bu olaylar zamanla ülkede 1960 öncesini andıran yeni bunalımlar aratmış ve can, mal güvenliğini tehdit etmeye başlamıştır (Turan; 2002: 180-181).

Tanilli ise 12 Mart muhtırasına götüren nedenleri ve 12 Mart’ı şu şekilde değerlendiriyor: “1960 sonrası dönemde sosyal uyanış geçmişe oranla büyük hız ve yaygınlık göstermiştir. Bu uyanış içinde işçi sınıfı başta olmak üzeri çeşitli kesimler ekonomik ve demokratik sistemler, siyasi amaçlar doğrultusunda hareketlenerek uluslararası yerli tekelci sistemlere karşı harekete geçmişlerdir. Dünyada o yıllarda yaygınlaşan öğrenci hareketleri ve burjuvazi terörizmi egemen sınıfların eylemlerini

yoğunlaştırdı. Ortadaki bunalım aslında egemen sınıfların bunalımı, onların çözümsüzlüğüydü” (Tanilli; 1992: 320).

Muhtıradan önce demokrat parti milletvekilleri arasında bir takım bölünmeler başlamıştı. Bu bölünmeler demokrat parti milletvekillerinin siyasal haklarını iadesi konusunda su yüzüne çıkmıştır. Bu bölünmeler içinde sağ kanatta din ve milliyetçilik temeline dayalı partiler kurulmuştur. Farklı partilerin kurulması Türk siyasetine demokratik çoğulculuk yapısının oluşmasına katkıda bulunmuşsa da demokrat partinin oylarının bölünmesini de beraberinde getirmiştir. Türkiye’de 1970’li yıllardaki siyasal bölünme ve ideolojik mücadeleler güç kaybetmemiştir (Sakallıoğlu; 1993: 122- 123).

1973 seçim sonuçları büyük bir sürpriz olarak karşılandı. Bu seçimlerin Demirel’in zaferiyle sonuçlanacağı tahmin ediliyordu. Seçim sonucunda CHP 185 sandalye, AP 149 sandalye çıkardı. CHP’nin hükümeti kurması için daha 41 sandalyeye ihtiyacı vardı Seçmen tabanlarında büyük değişme olmamasına rağmen AP her yerde oy kaybetmişti. AP’ nin sanayi merkezleri ve metropollerdeki oyları CHP’ye, Batı ve Orta bölgelerdeki tarım merkezlerindeki oyları DP’ye, Doğu ve Güneydoğuda MSP’ ye Orta Anadolu’nun geri kalmış yerlerindeki oyları ise MHP’ye gitmişti (Ahmad; 1996: 311).

Demirel, ‘Milletten başka hakem olmaz’ dedi. –Gazeteler- —hakem nerede Ecevit?.Geçim derdinde… Geçim!

SONUÇ

Toplumları inceleme uğraşı pek çok değişkenle ortaya çıkar. Analiz edilen olay ve ya olgular özellikle zaman ve mekan unsuru göz önünde tutularak incelenmektedir. Bu çalışma incelendiğinde yazılmamış daha çok olay ve durum vardır. Literatürde Türkiye tarihi üzerine yazılmış pek çok kaynakta bulunmaktadır. Tüm analiz ve değerlendirmeler sonucunda Türkiye siyaset perdesi pek çok dönüşüme sahne olurken buradan çıkarılacak sorun ya da problemler bizi aynı çıkarıma götürmektedir. Cumhuriyetin kuruluşu ve yeni oluşumlar, oluşumların alt yapısı, yeni siyasi düzen, askeri darbeler, muhtıralar… Siyasette geçen bu değişimler yanında ekonomik ve kültürel yapıyı da etkilemiş ve dönüştürmüştür. Sosyal çevrede yaşanan bu değişimlere karikatürü de etkilemektedir. Çalışma da ise bu değişimler çok rahat görülmektedir. Kullandığımız karikatürleri toplu şekilde incelediğimizde şekil ve içerik bakımından yansımaları buna şahit olabilmektedir. Toplumların kurumlarından siyasetin değişime neden olabilmesini özellikle Türkiye için kabul edebiliriz. Böylesine yoğun bir etkileşim çemberini karikatürde de görebilmek mümkün oluyor. Çalışmamızın ikinci bölümünde karikatür siyaset bağını açıklamaya çalışmıştık. Diğer bölümleri okuduğumuzda teorik bağlamda sunduğumuz bu bağı pratikte de görebilmekteyiz. Dolayısıyla kabul görmüş bir bağı inceleme altına almak çok önemlidir. Çalışmanın temel amaçlarından biri de bu incelemeye farklı bir bakış açısı sunmak ve Akbaba Dergisi üzerinden Türkiye’nin 55 yıllık siyasetini topyekûn incelemeye almaktı. Bu nokta da belli sonuçlara varılabilmiştir. Bunları madde halinde sunmak gerekirse:

1- Çalışmanın amaçlarını belirtirken birinci olarak, karikatürün ne olduğu ve karikatür – siyaset arasındaki ilişkinin nasıl olduğunu araştırmak olduğunu belirtmiştik. Ve sonuç olarak insan faktörü göz önüne alındığında ve siyasetin kendisi başlı başına bir eleştiri alanı olduğundan karikatür belki de eleştiri araçları içerisinde en güçlü araçtır. Tabi bu gücünü nereden ve nasıl olduğu önemlidir. İşte bu noktada mizah unsuru devreye girerek eleştiriyi biraz yumuşatarak ve istenen mesajın mecazi hali devreye girerek gizli bir anlaşma dili kurar. Okur karikatürü okuduğunda bu dili alır ve saldırı gizli bir şekilde kendini gösterir aslında bu noktada siyasetle uğraşan kişi ya da kişiler bu saldırıya maruz kalır. Tez de geçen pek çok

karikatürde bu görülebilmektedir. Yalnız bunun analizi çok farklı bir çalışmayı kapsayacağından buna dair çözümlemelere tezde yer verilmemiştir.

2- Diğer bir amacımız Türk siyasi hayatında karikatürün nasıl bir konumu ve karikatürün siyaset üzerinde etkisi olup olmamasıdır Gündem olaylarına bakıldığında karikatürlerin buna uygun ve bunu takip ederek sunulduğu görülmektedir. Derginin her haftaki sayısı belli bir olayı ya da haberi baz alınarak yayınlanmıştır. Sonuçta siyasi ve mizah dergisi olarak çıkan derginin haber kaynağı olma özelliği vardır. Özellikle Yusuf Ziya’ nın yazıları derginin kapak karikatürünü destekler niteliktedir. Karikatür çözümlemeleri başlıkla sunularak verilmiş olup siyaset çevresinde geçen olay başlıkla sunulmuştur. Akbaba’nın 1950’lere kadar iktidar odaklı tutumunu ve özellikle çok partili sürece girildiğinde daha da artmış olup açık şekilde yansımaktadır. Bu şu şekilde açıklanabilir: öncelikle basın hayatında tarafsızlık sıfatına sahip bir yayın aracını görebilmek zor aslında zordur. Ve dönemin siyasi duruşuna uygun olarak iktidarın ya da muhalefetin yanında duran bir yayın kuruluşunun olması gerekir ya da iktidarın, muhalefetin oluşturduğu bir yayın kuruluşunun illaki olması gerekir. Bunun nedeni en basit biçimde halk kitlesine yakın olabilmek, tepkisini duyabilmek ya da ölçebilmektir. Akbaba’ya bakıldığında, kuruluş yıllarını düşündüğümüzde dönemin Cumhuriyet Halk Partisi’yle büyümüş ve onunla vücut bulmuş bir dergidir. Bu nedenle Akbaba’nın karikatürleri ve yazıları bununla beslenir ve buna hizmet eder. Tek başına bakıldığında karikatürden tarafsız olmak kaydıyla saf bir eleştiri ve güldürü beklenebilir. Oysa insan faktörü işin içine girdiğinde bir yayın grubu dahil olduğunda buna uyma noktasında taraflılık söz konusu olacaktır. Her ne kadar okura sesleniyor olsa da karikatür etkileme boyutu güçlü bir araçtır. Akbaba’nın taraf olma durumunu görebilmek ise mümkündür nitekim bu yayın hayatını sürdürebilmek için tutumunu değiştirmek üzere 1952’de tekrar açılmıştır. Akbaba’nın kapanma süreci ise halkın tepkisini alması nedeniyle olmuştur. Bahsedilen kapanma sürecinden yola çıkarak bile Türkiye’deki siyasi değişimlerin nasıl olduğuna dair gözlemler bulabilmek mümkündür. Sonuçta dergiyi kapanma süreci yayınlanan karikatür ve bunların içerdiği anlamdı. Halk bu noktada yayınlanan çizgilere tepki verdi. DP’ye olan yoğun ilgi sürecinde CHP odaklı tutum çok ciddi tepkilere neden oldu. Yusuf Ziya’nın 1952’de Akbaba’nın yeniden

açılmasıyla söylediği sözü tekrar hatırlatmak gerekirse: ‘Biz DP’ye vurdukça, millet bize vurdu. 1949 baharında can evinden yaralanan Akbaba, bir daha gözlerini yummuştu’. Buradan da anlaşılacağı üzere karikatür kendi kendine, gelişigüzel biçimde yapılmamaktadır. Eğer yazılan, çizilen bir dergi, gazete kapanabiliyorsa bu demektir ki insanlar karikatürü önemsemekte ve ciddiye almaktadır.

Karikatür tarihi bir belge niteliğinde sayılabilmektedir. Buna benzer belgelenen pek çok örnek vardır ki çok değil 2008’de Danimarkalı bir çizerin karikatürleri çok ciddi tepkilere yol açmıştı. Diğer yandan siyasi kişi ya da kişilerin yapılan karikatürlere karşılık tepkileri sonucunda dava açmaları karikatürün gündem olaylarına karşı nasıl sesini çıkardığını ortaya koymaktadır. Bu noktada insanlar karikatürü önemsemekte ve eleştiri aracı olarak kullanmaktadır. Aslında bunlar araştırıldığında bu apayrı bir araştırma konusunu ortaya çıkarmaktadır. Bu ise karikatür ve siyaseti ele alırken çok çeşitli meselelerin olduğunu hatırlatmaktadır. Bu çalışma ise karikatür ve siyaset arasındaki bağı gösterirken bir vitrin görevi alması açısından önemlidir. Türkiye ve Akbaba Dergisi aracılığıyla nasıl bir süreç geçirmiştir? Buna cevap olarak verimli bir çalışma olduğunu söyleyebilmek amaç edilmiştir.

3- Bir başka çıkarım ise şudur: Akbaba dergisi Türkiye siyaseti için neyi ifade etmekte ve Türk Siyasetini sosyolojik incelemede önemi nasıl olmuştur. 2. maddeden yola çıkarak derginin Türk siyaseti açısından önemini öncelikle 55 yıllık bir yayın hayatının olması ve siyasi değişimlerin her birini yaşaması ve buna bağlı olarak çok farklı süreçler geçirmesidir. Öncelikle çok partili döneme geçene kadar CHP odaklı olan Akbaba 1949’daki kapanma sürecinden sonra 1952’de açıldığında bu tutumunu bırakacağını belirtmişti. Ancak DP hükümetinin giderek güçlenmesi üzerine Akbaba’ nın bu sefer yine iktidar odaklı olduğunu söyleyebilmek mümkün. Ancak bu sefer farklı parti iktidarı olması durumu değiştirmiştir. Yani iktidara kim gelirse ona yönelik bir eğilim olduğu söylenebilir. 1960’lara doğru ülkede gittikçe artan sınırlama ve kısıtlamalarla bu sefer eleştiri süzgeci biraz kapanmış durumdadır. Aslında kültürel ve sosyal gelişmenin bir zinciri de siyasetten geçmektedir. Türkiye’nin geçirmiş olduğu bu süreçlerde en büyük yarayı sosyal taraf almış, bir adım atılacak olduğunda iki geri götürecek bir durum yaşanmıştır. İktidar

mücadelesinin açtığı yaralar her seferinde kapatılmaya çalışılmış ancak her hükümet acı bir sonla Türkiye tarihine geçmiştir. Akbaba dergisinin duruşu da yer yer değişmiştir. Ancak bu değişimin sebebini tamamen dergiye atmak doğru olmaz. Türkiye’nin cumhuriyet evresini ardından yaşadığı değişim ve geçirdiği evreler o kadar yoğun ve bir o kadar da kısa bir sürede olmuştur ki bunun sosyolojik incelemesine bakıldığında siyasi alanda yaşanan tüm bu süreçler normaldir. Bu nedenle Akbaba dergisinin de 55 yıllık yayın hayatındaki gelgitlerini normal karşılamak gerekiyor. 1930’lardaki savunmalarıyla 1950’lerdeki savunmaları arasında tabiî ki bir farklılık olacaktır. Çünkü her dönemin iktidarının farklı olması bir yana, aynı olsa bile aynı yapıda değildir. Bir kere iktidarı geçelim, insanı aynı değildir artık. Bu nedenle Akbaba dergisi her evreye dair bir gözlem, bir bakış açısı kazandırmaktadır.

4- Son olarak karikatürlere yer verirken başlıklarla sunmak olay- yansıma ilişkisini daha net ortaya koyma amacından kaynaklanmıştır. Böylelikle olaylarla karikatürler arasındaki geçişleri ve bağları görebilmek amaç edilmiştir. Süreç bazında analiz yapmaya çalıştığımız için bu karşılaştırmayla çalışmayı sürdürmek yerinde olmuştur.

Akbaba dergisine dair değerlendirmelere bakıldığında genelde hep iktidar odaklı olduğu söylenmektedir. Bu yüzden eleştirildiği de açıktır. Çalışmaya başlarken ve sürdürürken yer yer bölümlerindeki çıkarım analiz ve değerlendirmelere bakarak söylenebilir ki:

- Bazen karikatür ve siyaset yan yana giden bir ikilidir. Akbaba dergisinde ise bu ikiliyi zaman zaman böyle görmekteyiz. Ama şöyle bir ayrıntıyı unutmayalım: siyasi ortam isterse, özellikle 60 ve 70’li yıllara dair derginin sesi çıkıyor ancak siyasi dalgalanmalar her an bir şeylere neden olacak gibi duruyordu. Her an düşebilecek bir bardak gibi. Belli şekilde arşivleri araştırırken 70 li yıllara dair karikatürler artık bir saldırı niteliğindedir. 60 öncesi Akbaba karikatürleri ise daha düşündürücü ve daha sakin ama bir o kadar tetikleyiciliği fazladır. Çünkü çok partili hayata geçildiğinde Türkiye’de muhalefet – iktidar çekişmesi kendini gösterdikçe, her seçimde yaşanan aynı vaatler ve yahut ekonomik ve

sosyal dönüşümler beraberinde gelen değişimleri sindirmeye çalışırken artık kültürel hayatta da dışa vurumlar daha sert ve daha baskındır. Çalışmada basın özgürlüğü başlığı bahsedilen bu dönüşüme örnektir. O süreçte Akbaba Dergisi kapanmamıştır. Neden? Akbaba dergisinin kapanma süreci 3 kere yaşanmıştır. 2 kapanma ve 1’i de 1960 sürecinde kapanma tehlikesini yaşamıştır ancak dediğimiz gibi kapanmamıştır. Akbaba’nın tarihsel misyonu göz önünde bulundurulacak olursa: O süreçlerdeki milliyetçi, vatansever yaklaşımı zaten buna açıktır. Bir nevi siyasetle yan yana değil siyasetin arkasında durduğu söylenebilir. Yani siyasetle yön bulmuştur. Türkiye’de karikatürün şu an nasıl bir konumu olduğunu araştırmak yeni bir araştırmayı gerektirmektedir.

- Akbaba Dergisi üzerinden farklı amaç ve ya konuyla ilgili olarak yapılmış tezler bulunmaktadır. Akbaba (1945) Türk Mizahından Bir Örnek başlığıyla Talat Bayraktar’ın hazırlamış olduğu çalışma Akbaba dergisinin 1945 dönemindeki süreçlerini konu almaktadır.

KAYNAKÇA

Ahmad, Feroz(1996). Demokrasi Sürecinde Türkiye (1945- 1980) İstanbul: Hil Yayınları.

Akşin, Sina (1998). Ana Çizgileriyle Türkiye'nin Yakın Tarihi. Ankara: İmaj Yayınevi.

Arcayürek, Cüneyt (1983). Açıklıyor- 1, Demokrasinin İlk Yılları 1947- 1951. Ankara: Bilgi Yayınevi.

Baynes, Ken (2008). Toplumda Sanat. (çeviren: Yusuf Atılgan). İstanbul: Yapı Kredi Yayınları.

Berger, John (2010). Görme Biçimleri. (Çeviren: Yurdanur Salman). İstanbul: Yankı Yayınları.

Bezci, Şenol (2006). Karikatür Nedir?. Serüven, Sayı:3, 10/2006, 113- 119.

Cantek, Levent (2011). Şehre Göçen Eşek Popüler Kültür, Mizah ve Tarih. İstanbul: İletişim Yayınları.

Çavdar, Tevfik (2001). Siyaset Karikatürün Tuzu Biberidir. 7. Uluslar arası Karikatür Festivali- Karikatür ve Siyaset (Cartoon and Politics). 4/8 Mayıs. Ankara: Karikatür Vakfı, 73- 73.

Çeviker, Turgut (1986). Gelişim Sürecinde Türk Karikatürü- Tanzimat Dönemi 1867-1878, İstibdat Dönemi 1878- 1908. İstanbul: Adam Yayınları.

Çeviker, Turgut (1988). Gelişim Sürecinde Türk Karikatürü- Meşrutiyet Dönemi 1908-1918. İstanbul: Adam Yayınları.

Çeviker, Turgut (1991). Gelişim Sürecinde Türk Karikatürü- Kurtuluş Savaşı Dönemi 1918-1923. İstanbul: Adam Yayınları.

Çeviker, Turgut (1997). Karikatür Üzerine Yazılar. İstanbul: İris Yayınları- Mizah Kültürü.

Çolak, Yılmaz (2010). 1923- 1929 Dönemi Türkiye’de İç Politika. (Editörler: Adem Çaylak, Mehmet Dikkaya, Cihat Göktepe, Hüsnü Kaplı). Osmanlı’dan İkibinli Yıllara Türkiye’nin Politik Tarihi (İç ve Dış Politika). Ankara: Savaş Yayınevi, 219- 229.

Demirel, Süleyman, Köseli, Mutlu (2009). İkincil Veri ve İçerik Analizi. (Editör: Kaan Böke). Sosyal Bilimlerde Araştırma Yöntemleri. İstanbul: Alfa Yayınları. 321- 364.

Erkanlı, Orhan (1973). Anılar Sorunlar Sorumlular, İstanbul: Baha Matbaası.

Ertuğrul, N. İlter (2009). 1923- 2008 Cumhuriyet Tarihi el kitabı. Ankara: ODTÜ Yayıncılık.

Güvenç, Bozkurt (2003). İnsan ve Kültür. İstanbul: Remzi Kitapevi.

Güneri, Canan (2008). Sanat Alanı Olarak Mizah: Sanat, Mizah, Karikatür İlişkisi ve Türkiye’den Üç Örnek, Yüksek Lisans Tezi, İnönü Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Malatya.

Kırcalı, Fuat (1981). Türk Karikatürü Atatürk’le Aynı Yıllarda Doğmuştur. Gösteri sanat,edebiyat dergisi, Sayı: 6, 05/1981, 34- 35.

Koloğlu, Orhan (1993). Türk Basını Kuvayı Milliye’ den Günümüze (70. Yılında Cumhuriyet Basını). Ankara: Kültür Bakanlığı Yayınları.

Lekesiz, Ömer (2003). Çizgi Sanatında Dil ve Mesaj. Ankara: Hece Yayınları.

Lent, John A. (2001). Politika ve Çizerlik. 7. Uluslar arası Karikatür Festivali- Karikatür ve Siyaset (Cartoon and Politics). 4/8 Mayıs. Ankara: Karikatür Vakfı, 35- 37.

Lewıs, Bernard (1996). Modern Türkiye’nin Doğuşu. (çeviren: Metin Kıratlı). Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları.

Marshall, Gordon (1999). Sosyoloji Sözlüğü. (Çevirenler: Osman Akınhay, Derya Kömürcü). Ankara: Bilim Sanat Yayınları.

Mülayim, Selçuk (2006). Bilim Olarak Sanat Tarihi- Aklın İzleri. İstanbul: Arkeoloji ve Sanat Yayınları.

Oral, Tan (1981). Türk Karikatüründe Gençler. Milliyet Sanat Dergisi, sayı: 25, 01/06/1981, 2-16.

Oral, Tan (2001). Politika ve Çizerler. 7. Uluslar arası Karikatür Festivali- Karikatür ve Siyaset (Cartoon and Politics). 4/8 Mayıs. Ankara: Karikatür Vakfı, 17- 18.

Ortaç, Yusuf Ziya (12/1934). Soy Adı. Akbaba, sayı49, sayfa:3.

Ortaç, Yusuf Ziya (12/1935). 1936. Akbaba, sayı:104, sayfa:3.

Ortaç, Yusuf Ziya (09/1943). Topyekun. Akbaba, sayı: 494, sayfa:3.

Ortaç, Yusuf Ziya (07/1945). Akbaba Dergisi, CHP, 5.07.1945. sayı: 67, sayfa:3.

Ortaç, Yusuf Ziya (09/1945). Akbaba Dergisi, CHP’nin Suçu, 6.09.1945. sayı: 76, sayfa:3.

Ortaç, Yusuf Ziya (06/1960). Akbaba Dergisi, Yarınki Tehlike, 30.06.1960. sayı: 433, sayfa: 3.

Ortaç, Yusuf Ziya (10/1961). Akbaba Dergisi, Yataktaki Seçmen, 05.10.1961. sayı: 10, sayfa:3.

Özdemir, Hikmet (1995a). Türkiye Cumhuriyeti. İstanbul: İz Yayıncılık.

Özdemir, Hikmet (1995b). Tarih ve Politika, İstanbul: İz Yayıncılık.

Özdemir, Hikmet (1999). Siyasi Tarih 1960- 1980. (Editör: Sina Akşin). Türk Tarihi Çağdaş Türkiye Tarihi.C.3 İstanbul Milliyet Ofset. 190- 200.

Öngören, Ferit (1998). Cumhuriyet’in 75 yılında Türk Mizahı ve Hicvi. İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.

Öymen, Onur (2003). Türkiye’nin Gücü 21. Yüzyılda Türkiye, Avrupa ve Dünya, İstanbul: Remzi Kitabevi.

Özsezgin, Kaya (1988). Her Kuşaktan Her Türden... Milliyet Sanat Dergisi, Sayı: 192, 15/05/1988, 49- 51.

Sakallıoğlu, Ümit Cizre (1993). AP- Ordu İlişkileri. İstanbul: İletişim Yayınları.

Selçuk, Turhan (2001). Karikatür ve Siyaset. 7. Uluslar arası Karikatür Festivali- Karikatür ve Siyaset (Cartoon and Politics). 4/8 Mayıs. Ankara: Karikatür Vakfı, -11-.

Seydi, Süleyman (2010). 1939- 1945 Dönemi İç ve Dış Politika. (Editörler: Adem Çaylak, Mehmet Dikkaya, Cihat Göktepe, Hüsnü Kaplı). Osmanlı’dan İkibinli Yıllara Türkiye’nin Politik Tarihi (İç ve Dış Politika). Ankara: Savaş Yayınevi, 257- 302.

Soykan, Ömer Naci (1995). Kuram- Eylem Birliği Olarak Sanat. İstanbul: Kabalcı Yayınevi.

Şahin, Haluk (1983). Siyasal Karikatür. Hürriyet Gösteri Dergisi, 9/1983, 80- 85.

Şenyapılı, Önder (2003). Neyi, Neden, Nasıl Anlatıyor Karikatür Kim Niye Çiziyor?. Ankara: ODTÜ Geliştirme Vakfı Yayıncılık ve İletişim A.Ş. Yayınları.

Tanilli, Server (1992). Uygarlık Tarihi. İstanbul: Say Yayınları.

Timur, Taner ( 2003). Türkiye’de Çok Partili Hayata Geçiş. Ankara: İmge Kitapevi.

Topuz, Hıfzı (1997). Başlangıcından Bugüne Dünya Karikatürü. İstanbul: İnkılap Kitapevi.

Turan, Şerafettin (2002). Türk Devrim Tarihi Çağdaşlık Yolunda Yeni Türkiye (27 Mayıs 1960- 12 Eylül 1980). Ankara: Bilgi Yayınevi.

Türköne, Mümtaz’er (1992). Türk Siyasetinin Eskimeyen Kilidi: Laiklik. Türkiye Günlüğü, Kış/1992, sayı: 21, s:13.

Yılmaz, Murat (2010). 1930- 1938 Döneminde Türkiye’de Siyasi Hayat. (Editörler: Adem Çaylak, Mehmet Dikkaya, Cihat Göktepe, Hüsnü Kaplı).

Osmanlı’dan İkibinli Yıllara Türkiye’nin Politik Tarihi (İç ve Dış Politika). Ankara: Savaş Yayınevi, 231- 238.

İNTERNET

Altaylı, Fatih (2011). Yakın Basın Özgürlüğü ve Demokrasi Tarihimiz. http://www.haberturk.com/yazarlar/fatih-altayli/610815-yakin-basin-ozgurlugu-ve- demokrasi-tarihimiz . 16.03.2011.

Altaylı, Fatih (2011). Yakın Basın Özgürlüğü ve Demokrasi Tarihimiz (2). http://www.haberturk.com/yazarlar/fatih-altayli/611185-yakin-basin-ozgurlugu-ve- demokrasi-tarihimiz-2. 17.03.2011.

Bardakçı, Murat (2011). Teke Tek- Cahit Kayra Varlık Vergisini Anlattı. http://www.haberturk.com/yasam/haber/606942-cahit-kayra-varlik-vergisini-anlatti. 03.03.2011.

Cillov, Haluk (06. 1959). İktisat ve Ticaret. http://gazetearsivi.milliyet.com.tr/GununYayinlari/1drxo2Be3Xyo_x2B_se_x2F_pW y8Nw_x3D__x3D_ . 17.06.1959.

İpekçi, Abdi (1967). İnönü Atatürk’ü Anlatıyor. http://gazetearsivi.milliyet.com.tr/GununYayinlari/ZMK7psHuoN2EYqUqBmZtSA_ x3D__x3D_. 23.11.1967.

Karacan, Ali Naci (1954). Halkın Sesi, Hakkın Sesi!. http://gazetearsivi.milliyet.com.tr/GununYayinlari/1IV_x2B_1tsARng_x2B_c92QRf AcFw_x3D__x3D_. 04.05.1954.

Kuşcuoğlu, Cengiz. (Ekim 1991). 1946’dan bu yana bitmeyen senfoni: Demokrasi

Mücadelesi.http://gazetearsivi.milliyet.com.tr/GununYayinlari/2l_x2B_u96W3YzZG lNUOuenuzg_x3D__x3D_ .13.10.1991.

Milliyet (1958). İnönü’nün Konuşması. http://gazetearsivi.milliyet.com.tr/Ara.aspx?araKelime=millet%20partisi%20ve%20h ürriyet%20partisi%20birleşmesi%201957&isAdv=false . 13.10.1958.

Milliyet (11- 1958). Yeni Zamlar Yapıldı. http://gazetearsivi.milliyet.com.tr/Ara.aspx?araKelime=1958%20yapılan%20zamlar &isAdv=false . 21.11.1958.

ARŞİV

Akbaba -Siyasi Mizah Dergisi-. Selçuk Üniversitesi Merkez Kütüphane. Süreli Yayınlar Arşivi.

Özgeçmiş

1986 yılında Ankara’da doğdu. İlköğretim ve lise eğitimini Ankara’da yaptı. 2008 yılında Selçuk Üniversitesi Sosyoloji bölümünü bitirdi. Aynı yıl yüksek lisansa

kabul edildi. 2009 yılında Rehber Öğretmenliğe başladı. Halen öğretmenlik yapıyor bir yandan sosyoloji eğitimine devam ediyor.

Benzer Belgeler