• Sonuç bulunamadı

Model Merkezli Ö retim Paradigmalar (Seel, 2001)

Seel’in (2001) yukarda gösterilen model merkezli ö retim paradigmalarndan, öz-düzenlemeli bulu ta ö renciler ele alnan probleme ili kin yorumlarn açklamak üzere açklayc modelleri kendi ba larna geli tirirler. Yaplandrlmam bulu yolu olarak da tanmlanabilen bu bulu yolunda, ö renci ö retmenden ba msz olarak kendi e itim sürecini kendisi kontrol eder. Ö rencilerin kendi model olu turma süreçlerini ba arl bir ekilde yönlendirebilmeleri için yeterli problem çözme ve bili -üstü becerilerini kazanm olmalar gereklidir. Ö renci için belirsiz olan ö renme ortam ö renmeye iste i azaltp, ö rencinin sklmasna yol açarak ö renmekten vazgeçirebilece i gibi, ö rencilerin sürecin ba langçta sahip olduklar zihinsel modellerini tüm eksikleri ve e er varsa kavram yanlglaryla sürdürmelerine de neden olabilir. O nedenle ö renme sürecinde ö rencilere destek verilmesi bu engellerin a lmas ve sa lkl bir ö renme sürecinin sa lanmas bakmndan önemlidir. Yaplandrlm bulu , öz- düzenlemeli bulu a göre, ö renme ortamnn ö retmen tarafndan düzenlenmesi ö rencileri model olu turma açsndan desteklemektedir. Yaplandrlm bulu ta, ö retmen i lemsel ve sürece dayal yardmlaryla (sorularla ipuçlar ve örnekler verme, uygun çal ma yapraklar hazrlama, vb.) ö rencinin aktif katlmn sa layarak modelleri yaplandrlmalarna rehberlik eder (Carin ve Sund,1989:56). Ö retmenin ya da uzmann açklamasna yönelik al yoluyla ö renmede ise ö retmen ilk adm olarak açk (kavramsal) modelin sunumuyla i e ba lar. Ö renme sürecinin ba nda modeli ya da modele ili kin gerekli bilgiyi vererek ö renme süreci boyunca hem yorumlama ve kavramla trmann hem de ö renme süreci sonunda kazanlmas beklenen nedensel ili kilerin kalitesi arttrlm olur (Mayer, 1989). Burada, ö renenin ö rendi i malzeme ile ilgili yorumlarnn ön kavramalardan nedensel ili kilere do ru geli im göstermesi sa lanr. Shen & Confrey (2007), alanyaznnda modellemeye dayal ö retimle ilgili öne çkan üç temel özelli i u

ekilde sralamaktadr:

1- Modellemeye dayal ö retim çoklu gösterimler kullanarak -resimler ve diyagramlarla görsel alan, oyun ve çe itli etkinliklerle bedensel alan ve önermelerle sözel alan v.b gibi-farkl zekâ alanlarna hitab edebilir.

2- Modelleme sadece günlük olay olarak kavramsal de i imin gerçekle mesindeki mekanizmalar açklamakla kalmaz üstelik fen e itiminde kavramsal ö renmeyi gerçekle tirebilmek için ö retimsel stratejilerde sunar.

3- Modellemeye dayal ö retim sürecinde ö rencinin model yaplandrma, gözden geçirme, alternatiflerine dönü türebilmelerine olanak tand ndan bilimsel modellerin nasl olu turuldu unu anlar.

Modele dayal ö renmeyi belirgin olarak, model kullanmn gerektiren di er ö renme ortamlarndan farkl klan özelli i, yapsal, i levsel ve nedensel mekanizmalarla akl yürüterek zihinsel model olu turmay harekete geçirmesidir (Gobert & Pallant, 2004; Seel, 2001). Mayer ve di erleri de (1984), modellemeyi bir sistemi olu turan de i kenler ve aralarndaki ba lantlarn uyumlu bir modelini olu turmak olarak tanmlam lardr. Onlara göre, bir sistemin tutarl bir modelini olu turabilmek için sistemdeki anahtar kavramlarn (de i kenlerin) ve aralarndaki ba lantlarn ili kisinin ortaya konmas gereklidir. Bilgiyi modelde ya da modelle yaplandrmak de i kenleri ve aralarndaki ili kileri açkça ifade etti inden bireye daha iyi çkarmda bulunma frsat sunar. Bu açdan da modellemeye dayal ö renme ortamnda kullanlan analojik akl yürütmenin ö rencilerin bilimsel süreç becerileri üzerinde de etkili olmas beklenir.

1.1.9.3 Analojik Akl Yürütme

Modele dayal ö renme ya da model yoluyla ö renme döngüleri incelendi inde, temelde modellemenin ö rencilerin zihinsel modellerinde de i iklik olu turma süreci olarak ele alnd  görülmektedir. Zihinsel modeller fiziksel bir sistemin davran  hakknda çkarsama yapmak, herhangi bir olayla ilgili bir açklama ya da gerekçelendirme sunmak üzere kullanlabilirler. Ayrca, zihinsel modeller bir sistemdeki de i imlerin etkisini nitel olarak açklayabildi i için akl yürütmede önemli rol oynamaktadr (Williams ve di .; 1983). Akl yürütme

i leminin kendisi özellikle yeni problemler kar snda analojik özellik gösterir. Analojik akl yürütme süreci, üzerinde çal lan konu yabanc oldu unda önem kazanmaktadr. Tandk i ler eski deneyimler aracl yla edinilen stratejilerin kullanmyla yürütülür. Analojik akl yürütme kullanlan ili kilerin saysna, türüne ve niteli ine ba ldr (Halford & McCredden, 1998).

Ba arl ö renme, bireyin yeni bilgiyi anlamlandrma ve durumlar hakknda akl yürütme için kulland  uzun dönemli bellekteki ilgili bilgi yaplarn fark edebilme ve belirleme yetene ine ba ldr (Eilam, 2004). Buna paralel olarak, bir konuyla ilgili zihinsel modellerin yaplandrlmas da bireyin benzer durumlara ait bilgiyi analojik dü ünerek (akl yürüterek) transfer edebilmesine ba ldr (Seel, 2001). Bilginin analojik akl yürütmeyle transferi, ö renme ortamnda sunulan ö retim materyallerinin sadece belli ba l yüzeysel gerçeklerine dikkat çeken yakn transfer ve materyali yaratc, dönü türücü biçimde kullanmay gerektiren uzak transfer olarak üzere iki yolda gerçekle ir (Mayer ve di , 1984). Yakn transferde, modeli yaplandran birey, verilen bir olay ya da içinde bulunulan durumun önceki deneyimleri ile benzerlikleri olup olmad nn farkna varr. Böyle bir durumda, birey önceki benzer deneyimlerine ait ve analojik akl yürütme için temel olu turan emay kullanabilir. Uzak transferde ise birey yaplandrd  modeli problem çözme becerisi gerektiren yeni durumlara uygulayarak snar, gerekti inde problemin çözümüne yönelik olarak model üzerinde uyarlamalara gider. Brown & Clement (1989) analojik akl yürütme yoluyla ö rencilerin ö retilmesi hedefelenen kavramla ilgili yanlglarn ortaya çkarlmas ve gerekli de i im için güçlü bir araç oldu unu belirtmi lerdir.

1.1.9.4 Yapsal E le tirme

Gentner & Gentner (1983, iç. Gentner & Gentner 1983) ö retilmek istenen hedefteki kavramsal çkarmlarn verilen temel alann kullanlmasndan yola çklarak analojik bir model olarak tahmin edildi ini ileri sürmü ler ve bu analojik

sürece yapsal e le tirme (structural mapping) adn vermi lerdir. Burada analoji ya da benzerlik nesnelerin ya da varlklarn kendilerinden getirdikleri do al özellikler üzerine de il, nesneler ve varlklar arasndaki ili kiler üzerine kuruludur. Yapsal e le tirme, birbirine benzemeyen sistemler arsndaki ili kileri benzer i lemler ve ili kileri kullanarak açklama e ilimdedir. Bunun tersi dü ünülecek olursa, do rudan nesnelerin kendisiyle kurulmaya çal lacak olan benzerlik ili kileri bireyleri ontolojik yanlglara dü ürecektir. Nesnelerin özelliklerine ba l olarak ortaya çkan ontolojik yanlglara kategorik kavram yanlglarna yol açmas bakmndan Chi &Slotta (1993) de inmi tir.

Analojik akl yürütmenin özünde, yapsal ili kileri bilinen temel bir alandaki yüklemler –özellikle de nesneler aras ili kiler- ö retilmesi hedeflenen alana uygulanr. Bu nedenle, analojik akl yürütme uygun benzerli e ula abilmeyi, benzerdeki bilgiyi hedef modelle e le tirmeyi ve daha genel kurallar ya da gösterimleri yaplandrmay içerir (Eilam, 2004). Temel (ya da kaynak) alandaki iddialar (önermeler), hedef alandaki iddialarn yerine konur ve sonraki temel alana uygun iddialarn hedef alana potansiyel olarak uygun oldu u çkarmnda bulunulur. Yapsal e lemenin bili sel olarak akla uygun olmas için çkarmda bulunulan özelliklere baz do al snrlamalar getirmelidir. Yapsal e lemeler alan bilgisinin nesneleri, insanlar aras ili kileri ve tüm önermeler arasndaki yüksek düzey ili kileri içeren sembolik yapsal tanmlar biçiminde oldu unu varsayar. Bu açdan analojik süreç kaynak ve hedef olmak üzere iki zihinsel gösterim arasnda maksimum yapsal tutarll  bulmak için ikisi arasnda yapsal düzenlemedir (Gentner ve di ., 1997). Ara trmaclar (Gentner ve di ., 1997) bu düzenlemede yapsal olarak tutarl bir e leme yapabilmek için için paralel ba llk ve birebir e lemeden söz etmektedirler. Paralel ba llk, e le tirilen iki yapnn söylemlerinin de ayrca e le mesiyken, birebir e leme de bir gösterimdeki her elemann di er gösterimde en az bir elemana kar lk gelmesidir.

Yapsal olarak tutarl bir e leme yaplabilmesi için iki temel kurala dikkat edilmesi gerekir (Gentner & Gentner, 1983): ili kilerin korunmas ve sistematiklik.

li kilerin korunmas kuralnda, temel alanda var olan ili kinin hedefte kar lk gelen nesneler arasndaki ili kilere uygulanmas vardr (örne in, “güne -gezegen; çekirdek-elektron” ilgisinin kurulmas). Sistematiklikte ise, temel alandaki ili kilerden yola çkarak hedefteki e le meleri yapmak yer alr. Örne in,

“Güne ile Gezegen birbirini ÇEKER” ya da “ÇEKER (güne , gezegen) sisteminin”

“Çekirdek ile elektron birbirini ÇEKER” ya da “ÇEKER (çekirdek, elektron) sistemi”

olarak e le tirilmesinin yaplmasdr. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta bireyin hedef ve temel alanlarla ilgili var olan bilgilerinin her iki alana uygun olup olmad nn kontrol edilmesidir. Örnek olarak Gentner & Gentner’in (1983:102-103), güne sisteminin bilinen temel alanndan yola çkarak, hidrojen atomunu açklamaya çal malar verilebilir. Burada temel alann nesne noktalar (güne ve gezegenler) arasndaki ili kiler hedef alann nesne noktalarna (çekirdek ve elektron) e le tirilir. Hidrojen atomunun çekirdek ve elektronlar arasndaki ili kiler güne sistemi ve gezegenler arasndaki ili kilere dayandrlr. Sistemler arasnda benzerlikler kurulurken nesnesel de il, yapsal ili kilerin korundu u sonucu çkarlabilir.

1.1.9.5 Nedensel Diyagramlar

Modelleme sürecinde, ö renciler benzer bir durumu kaynak olarak gösterip, hedef modelle ili kisini kurabilecek bili sel yeterlikte iseler analojik olarak akl yürütebilirler. Ancak, benzer bir modelle ili kisini kuramad  ya da var olan ön bilgi ve zihinsel modellerinin yeni durumla ilgili olarak kaynaklk yapamad  durumlarda nedensel diyagram çizmeleri ve kullanmalar sa lanabilir. Seel (2001) zihinsel modeller olu turulurken kullanlan akl yürütmelerin belirgin ekilde nedensel

diyagramlarla ifade edilebildi ini belirtmi tir. Ö rencilerin temel kavramlar ve aralarndaki ili kilerin ne oldu u, bu ili kileri ne ölçüde hedef kavramlar ve aralarndaki ili kilere uygulayabildiklerini görebilmek için nedensel diyagramlar hem ö retim hem de de erlendirme arac olarak kullanlmaktadr (Satchwell, 1996). Ancak, nedensel diyagramlar kullanrken karma k yapsal ili kileri ve süreçleri a r basitle tirme ve yanl belirtmekten kaçnmaya dikkat edilmelidir (Seel, 2003).

Nedensel diyagramlar, bir süreç ya da bir dizi olayn ili kilerinin nedenselli in yönünü oklarla gösterildi i bir tür görsel sunumdur (Mccrudden ve di ., 2007). Nedensel diyagramlar, di er herhangi bilgi haritalar ya da diyagramlarndan en önemli özellikleri di er bilgi haritalamalar yapsal, nedensel, derinlikli ili kileri içerirken, nedensel diyagramlar sadece nedensel ili kiler üzerine kuruludur (O’Donnell, ve di . 2002). Nedensel ili kilerin sunumunda basit ekilde, etki eden ve etkilenen arasndaki ili ki ardl biçimde sunulur ( ekil 6).