• Sonuç bulunamadı

2. ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ

2.2 Modül 2 – Tasarım & Geliştirme Çalışmalarına Yönelik Yöntem

İkinci ana modül, “tasarım & geliştirme” olarak adlandırılmış olup tez çalışmasının özgün bölümüne yönelik adımları kapsamaktadır. Bu modülün 2A olarak kodlanan ilk alt-modülü kapsamında, yaklaşımın temelleneceği “kuramsal çerçevenin çizilmesi” adımları yer almaktadır. Önceki çalışmalarda ortaya konulduğu üzere detay bilgisine yönelik eğitimde güncel ve sistematik yaklaşımlarda nicel ve nitel açıdan eksiklikler söz konusudur. Bu eksikliği gidermeye yönelik bir adım atmayı amaçlayan bu çalışmada, detay ve dilbilimi arasında kurulabilecek ilişkiye dayalı bir yaklaşımın, söz konusu bu eksikliği gidermeye yönelik bir adım olma potansiyeline sahip olduğu kararına varılmıştır ve çalışmanın kuramsal çerçevesi bu düşünce etrafında çizilmiştir. Çalışma, detay/detaylandırma süreci ve dil bilimi arasında kurulacak analojik ilişkiye dayalı bir yaklaşım geliştirmeyi hedeflemiştir. Bu doğrultuda, ilk olarak analojik yaklaşımın eğitim bilimleri ve mimarlık alanındaki bilimsel çalışmalarda kullanımına yönelik yöntem ve örnekler araştırılmıştır. Analoji genel olarak “yapısal benzerlik” olarak tanımlanabilmektedir. Analojik ilişki de, aynı sayıda “parçadan” oluşan iki veya daha fazla “bütün” ya da “sistem” arasında benzerlik kavramı üzerinden kurulmaktadır (Itkonen, 2005). Analoji, bilimde Aristotales’ten beri, farklı türlerin üyelerinin parçaları arasında ortak özellikler olduğu veya her türdeki parçaların bütüne olan ilişkisinde bir benzerlik olduğu durumlarda bu benzerlikleri tanımlamak için kullanılagelen bir yaklaşımdır (Hesse, 1966). Dünyayı anlamanın anlamlı bir yolu olarak bir teori oluşturmada araç olarak kullanılabilecek olan analojik yaklaşım (Aubusson, 2006), bir kaynak ve bir hedefin aynı konsept içerisinde sistematik bir biçimde analiz edildiği oldukça karmaşık bir bilişsel süreçtir. Analoji bilimde birçok alanda karşılaşılan bir yaklaşım olmakla birlikte genellikle oransal benzeşim, öngörü oluşturma ve problem çözme gibi amaçlar için kullanılmaktadır (Gust ve diğ., 2008). Analojilerin, bilişsel fenomenleri anlamada da önemleri büyüktür. Hafıza, uyarlama, akıl yürütme, transfer yoluyla öğrenme, soyutlamayla öğrenme ve yaratıcılık, analojik yaklaşımların kullanılabileceği bilişsel fenomenler ve faaliyetler olarak sayılabilir. Bilişsel fenomenlerden biri olan insanın akıl yürütme kapasitesi, tümevarım ve tümdengelim olarak adlandırılan klasik çıkarım mekanizmalarının yanı sıra analojiyi de kapsamaktadır(Gust ve diğ., 2008). Analojik akıl yürütme (analogical reasoning) olarak adlandırılan bu akıl yürütme yaklaşımı, psikoloji, hukuk, bilişim gibi alanların

yanı sıra mimarlıkta da kullanılan bir yeni bilgi üretme yaklaşımıdır (Majeeda & Al-Majidia, 2019).

Analojik akıl yürütme yaklaşımı içerisindeki temel süreç olan analojik haritalama (analogical mapping) ise, ele aldığı sistem (hedef) içerisindeki ilişkileri, başka ve iyi anlaşılmış bir sistemi (kaynak) model olarak alan ve benzetim yoluyla açıklayan bir teori geliştirme stratejisidir. Burada açıklanacak sistemin, iyi anlaşılmış modelde tarif edilene benzer bir şekilde davrandığını düşünerek bu modelin yapısı ödünç alınır. Bir analog teori geliştirmek için, model sistemdeki her değişkenin açıklanacak sistemindeki bir değişkenle eşitlenmesi gerekmektedir. Daha sonra ise yeni değişkenler için değerler eklenmeli ve tahminler oluşturmak için orijinal teorinin kurallarını uygulanmalıdır (Bordens & Abbott, 2014; Gentner & Maravilla, 2018). Burada açıklanmış olan analojik akıl yürütme, detaylandırma süreci ve dil arasında bir benzeşim kurarak özgün bir yaklaşım, yani yeni bir bilgi üretmeyi hedefleyen bu çalışmanın temel yaklaşımını oluşturmaktadır. Bu kapsamda ilk olarak özgün bir detay yaklaşımı geliştirme hedefi ile detaylandırma sürecinin bir dil olarak ele alındığı kuramsal bir çerçeve oluşturma çalışmaları yapılmıştır. Bu amaçla mimarlık – dil ilişkisi kuran mevcut yaklaşımlar, detay – dil ilişkisi kuran mevcut yaklaşımlar ve dil bilimi kuramları ile ilgili derin literatür araştırmaları gerçekleştirilmiştir. Bu araştırmaların sonucunda ise detayın ve detay geliştirme sürecinin yapısı ile dil ve tümceyi ele alışındaki benzerlikler sebebiyle, çalışmaya en uygun dilbilimi kuramı olarak Noam Chomsky’nin Üretici Dönüşümsel Dilbilgisi Kuramı, gerçekleştirilecek olan analojik haritalamada kaynak yani model olarak belirlenmiş ve bu doğrultuda kuramın yapısı ve temel kavramları derinlemesine incelenmiştir.

Kuramsal çerçevenin çizilmesinin ardından 2B olarak kodlanan alt-modül olan “özgün detay yaklaşımının tasarımına” geçilmiştir. Bu alt-modülün ilk aşaması (2B.1), yaklaşımın kapsamının belirlenmesi ve detay ile tümce arasında analoji geliştirilmesi adımlarından oluşmaktadır. Bu kapsamda, yapı elemanı sınıflandırmaları, detay tanımlamaları ve detay geliştirme süreçlerini içeren kaynaklar incelenmiş ve kapsam dahiline alınan yapı elemanları, detay bölgeleri ve detay geliştirme sürecine etki eden etmenler belirlenmiştir. Daha sonra detaylandırma sürecinin bir dil olarak ele alınması bakış açısıyla, tümcenin temel bileşenlerini tanımlayan kaynakların incelenmesinin ardından tümcenin yapısı ve öğeleri ile kapsam dahiline alınan detay ve detayın öğeleri arasında bir analoji ortaya konmuştur.

Özgün detay yaklaşımının tasarımı alt-modülünün ikinci aşaması bir önceki aşamada kurulan analojiye göre detayı oluşturan bileşenler için bir sınıflandırma geliştirilmesidir (2B.2). Bu aşama literatürden detay derlenmesi ve bu detayların gruplanması, detayların sentaktik analizi, detay analizlerine göre yapısal sınıflandırılmasının geliştirilmesi ve yapısal bileşen sınıflandırılmasına göre malzeme kataloğunun geliştirilmesi adımlarından oluşmaktadır. Bu aşama kapsamında ilk olarak Mimarlıkta Yapı ve Yapım Yöntemleri (MYYT) literatüründe mevcut tipik bölge detayları araştırılmış, derlenmiş ve yapı elemanlarına göre gruplanmıştır. Daha sonra derlenmiş ve gruplanmış bu detayların her biri için ayrı ayrı dizimsel bir analiz çalışması yapılmıştır. Analiz çalışmaları, detayın ayırdığı ortam farklarını, detayın bünyesindeki bileşenleri, bu bileşenlerin işlevlerini ve birbirleriyle olan ilişkilerini ortaya koymaya yönelik olarak gerçekleştirilmiştir. Gruplanan detayların analiz edilmesinin ardından detayı oluşturan bileşenlere yönelik bir yapısal sınıflandırma geliştirilmiştir. Sınıflandırma kapsamında her sınıf için tanımlamalar ve etiketlemeler yapılmıştır. Kurulan analojiye göre detayı oluşturan bileşenler için bir sınıflandırma geliştirilme aşamasının son adımı olarak da geliştirilmiş olan sınıflandırmanın her sınıfı için malzeme özellik ve alternatiflerini içeren bir katalog oluşturulmuştur. Özgün detay yaklaşımının tasarımı alt-modülünün üçüncü aşaması Detayın Üretici Dönüşümsel Dilbilgisi (DÜDD) olarak adlandırılmış olan özgün detay/detaylandırma yaklaşımının tasarlanmasıdır (2B.3). Bu aşama, yaklaşımının kuramsal çerçevesini oluşturan Üretici Dönüşümsel Dilbilgisi (ÜDD)’ne göre tümcenin yapısı ile detayın yapısı arasında analoji geliştirilmesi, ÜDD’nin taban kavramına göre detayın tabanına ait alt bileşenlerin tanımlanması, detayın taban yapılarının geliştirilmesi, ÜDD’nin derin yapı kavramına göre detayın derin yapılarının geliştirilmesi ve ÜDD’nin dönüşüm kavramına göre detayın derin yapıdan yüzeysel yapıya dönüşüm adımlarının geliştirilmesi adımlarından oluşmaktadır.

Özgün detay/detaylandırma yaklaşımının tasarlanması aşaması kapsamında ilk olarak detayı ve detay geliştirme süreçlerini tanımlayan kaynaklar ile Üretici Dönüşümsel Dilbilgisi (ÜDD)’ni açıklayan birincil ve ikincil kaynaklar incelenerek Üretici Dönüşümsel Dilbilgisi (ÜDD)’ne göre tümcenin yapısı ile tipik bölge detayının yapısı arasında bir analoji geliştirilmiştir. Daha sonra Üretici Dönüşümsel Dilbilgisi (ÜDD) içerisindeki “taban, derin yapı, dönüşüm ve yüzeysel yapı” gibi kavramların tipik

bu kavramların detay ve detaylandırma süreci bağlamında detaylı tanımlamaları yapılmıştır. Bu amaçla ilk olarak daha önceki adımlarda yapılmış olan tipik bölge detaylarının dizimsel analizleri ve bu analizlere göre geliştirilmiş olan yapısal bileşen sınıflandırmasından faydalanılarak Üretici Dönüşümsel Dilbilgisi (ÜDD)’in taban kavramına göre detayın tabanına ait alt bileşenleri tanımlanmıştır. Çalışmanın devamında bu alt-bileşenlere göre, beş farklı fiziksel performans gerekliliği için dört tip taban yapısı (Taşıyıcılık performansı, gürültü kontrolü performansı, ısıl performans ve yoğuşma kontrolü performansı ve su geçirimsizlik performansı) geliştirilmiş, sonrasında ise Üretici Dönüşümsel Dilbilgisi (ÜDD) içerisindeki derin yapı kavramına göre tipik bölge detayının derin yapısı ve alt-bileşenleri tanımlanarak farklı yapı elemanı türleri için dört tip (A tipi, B tipi, C tipi ve D tipi) derin yapı ortaya konmuştur. Bu aşamada son olarak Üretici Dönüşümsel Dilbilgisi (ÜDD) içerisinde derin yapıdan yüzeysel yapıya geçişi tanımlayan dönüşüm kavramına göre tipik bölge detayının derin yapısından yüzeysel yapısına dönüşümünü sağlayan adımlar tanımlanarak özgün bir detay/detaylandırma yaklaşımı tasarımı gerçekleştirilmiştir.

Özgün detay yaklaşımının tasarımı alt-modülünün dördüncü ve son aşaması Detayın Üretici Dönüşümsel Dilbilgisi (DÜDD) yaklaşımının Mimarlıkta Yapı ve Yapım Teknolojileri (MYYT) eğitimine uygun eğitim çerçevesinin tasarlanmasıdır (2B.4). Bu aşama da diğerleri gibi adımlardan oluşmaktadır. Eğitim çerçevesini ortaya koyan bu adımları, MYYT eğitiminde eğitim amaçlarının derecelendirilmesi, MYYT eğitiminin eğitim amaçlarına uygun eğitim yöntemlerinin belirlenmesi ve MYYT eğitimine uygun eğitim amaçları ve yöntemlerine göre DÜDD yaklaşımının eğitim çerçevesinin çizilmesi olarak sıralamak mümkündür.

MYYT eğitiminde eğitim amaçlarının derecelendirilmesi olarak adlandırılmış olan bu ilk adımda eğitim literatüründe eğitim amaçlarını düzenleyen kaynaklar incelenmiş ve kapsayıcı oluşu ve ortaya konulduğu tarihten bu yana geçerliliğini yitirmeyerek halen eğitimin farklı düzeylerinde kullanılması sebebiyle Bloom’un Taksonomisi olarak adlandırılan çalışmaya odaklanılarak detay geliştirme sürecine uyarlanmıştır. Bununla birlikte Türkiye’deki okulların MYYT eğitimine yönelik ders içerikleri araştırılarak MYYT eğitiminin içeriği ve ortak amaçlarını ortaya koymaya yönelik çalışmalar yapılmıştır. Daha sonraki adımda mimari tasarım ve MYYT eğitim literatürü incelenerek MYYT eğitiminin eğitim amaçlarına uygun eğitim yöntemlerinin belirlenmiştir. Bu aşamanın son adımı olarak da Detayın Üretici Dönüşümsel

Dilbilgisi (DÜDD) temel modülleri ve bu modüllerin içerikleri tanımlanarak MYYT eğitimine uygun eğitim amaçları ve yöntemlerine göre DÜDD yaklaşımının eğitim çerçevesi çizilmiştir.

2.3 Modül 3 – Uygulama & Değerlendirme Çalışmalarına Yönelik Yöntem