• Sonuç bulunamadı

5. MİMARLIKTA YAPI VE YAPIM TEKNOLOJİLERİ (MMYT) ALANI

5.2 Mimarlık ve Dilbilim İlişkisi

6.1.1 Detayın Üretici Dönüşümsel Dilbilgisi (DÜDD) yaklaşımının kapsamının

Özgün detay yaklaşımının tasarım sürecinin ilk aşaması olan ve genel tez strüktürü şemasında 2B.1 olarak kodlanmış olan bu aşama, yaklaşımın kullanımına yönelik kapsamın belirlenmesi (ADIM 1) ve tümce-tipik bölge detayı arasında analoji geliştirilmesi (ADIM 2) adımlarından oluşmaktadır.

6.1.1.1 ADIM 1 - Yaklaşımın kullanımına yönelik kapsamın belirlenmesi

Detayın Üretici Dönüşümsel Dilbilgisi (DÜDD) yaklaşımının kapsamını belirlemek adına gerçekleştirilen bu adımın süreç şeması Şekil 6.3’te görülebileceği gibidir. Bu doğrultuda yapı elemanlarını bilimsel olarak sınıflandıran yaklaşımlara, mimari detay tanımlamalarına ve detay geliştirmeye etki eden etmenlere ait literatür incelenmiş, farklı yaklaşımlar derlenmiş ve analiz edilmiştir.

Şekil 6.3 : DÜDD’nin kapsamının belirlenmesine yönelik süreç şeması (MODÜL 2B.1 – ADIM 1).

Yaklaşımın kapsamının netleştirilmesine öncelikle ele alınacak yapı elemanlarının ve bu elemanlara ait detay bölgelerinin belirlenmesi ile başlanmıştır. Bölüm 4.1’de söz edildiği gibi farklı yayınlar içerisinde çeşitli sınıflandırmalarla karşılaşmak ve bu farklı sınıflandırmaları temelde iki gruba ayırmak mümkündür. İlk grup, yapı elemanlarına işlevsel olarak yaklaşan kaynaklardaki sınıflandırmalar (Türkçü, 2004; Özcan, 2000; Binan, 1975; Çelebi, 2001; Llewelyn-Davis & Petty, 1960; Thiis-Evensen, 1989) olarak adlandırılmış, ikinci grup ise bina yapımında veri koordinasyonu sağlayan enformasyon sistemleri içerisindeki sınıflandırmalar (SfB; CI/SfB; Uniclass; OmniClass; ASTM UNIFORMAT II; TÜBİTAK-YAE) başlığı altında değerlendirilmiştir. Bir binayı oluşturan mimari yapı elemanlarına yönelik tüm bu farklı sınıflandırmaların incelenmesinin ardından bu çalışmada ele alınacak olan yapı elemanları çatılar, döşemeler, merdiven ve rampalar, dış duvarlar ve iç duvarlar olarak belirlenmiş ve iki sınıf altında toplanmıştır. Çatılar, döşemeler, merdiven ve rampaların yatay/açılı yapı elemanları olarak, dış duvar ve iç duvarların ise düşey yapı

elemanları olarak adlandırıldığı bu sınıflandırma ADIM 1’in ilk çıktısı olarak ortaya çıkmıştır (Şekil 6.4).

Şekil 6.4: DÜDD yaklaşımında kapsam dahiline alınan mimari yapı elemanları sınıflandırması (ADIM 1 – ÇIKTI 1).

Kapsam dâhiline alınan yapı elemanlarının belirlenmesinin ardından yaklaşımın odaklanacağı yapı elemanların detay bölgesine karar verme gerekliliği doğmuştur. Bu amaçla mimari detayları ve bu detayları oluşturan bileşenleri tanımlamaya yönelik literatür (Harris, 2006; Ford, 2011; Wienand, 2013; Frascari, 1984; Allen & Rand, 1993; Wakita, 1999) incelenmiştir. Yapı elemanlarının bütünlenmesine yönelik olan ve oldukça karmaşık bir doğaya sahip olan yapısal tasarım süreci içerisinde, detay için basitten karmaşığa doğru bir gruplama yapmak mümkündür. Bu gruplamada, farklı yapı elemanlarının benzer özellik gösteren bölümlerini temsil eden, katmanlı yapıdaki tipik bölge detayları, karmaşıklık açısından en düşük düzeydedir. Farklı tipik bölge detaylarının birbirleriyle kavuşma noktalarında gelişen nokta detaylarında ise karmaşıklık düzeyi artmaktadır. Tipik bölge detaylarının ve nokta detaylarının bütünlenmesi ile ortaya çıkan sistem detayı ise detay tasarımında en olgun birimi ifade etmektedir.

Bu çalışma kapsamında yapının bünyesindeki karmaşıklık düzeyi açısından en düşük seviyede ve katmanlı bir yapıya sahip olan tipik bölge detayları ele alınmıştır. Tipik bölge detaylarına yönelik geliştirilen bu yaklaşımın, kapılar ve pencereler için kullanımı anlamlı olmadığından, bu yapı elamanları çalışmada kapsam dışı bırakılmıştır. Kapsam dâhiline alınan tipik bölge detayları ilgili mimari yapı elemanları üzerinde Şekil 6.5’te görülebileceği şekilde işaretlenmiştir.

DÜDD Kapsamındaki Mimari Yapı Elemanları Yatay ve Açılı Yapı Elemanları

Çatılar Döşemeler Merdiven ve

Rampalar

Düşey Yapı Elemanları Dış Duvarlar

Şekil 6.5: DÜDD yaklaşımında kapsam dahiline alınan mimari yapı elemanlarının detay bölgeleri. (ADIM 1 – ÇIKTI 2).

Yaklaşımın geliştirilmesinde, bir diğer kapsam belirleme zorunluluğu, detayın geliştirilmesine etki eden etmenler hususunda ortaya çıkmıştır. Detay ve detaylandırma sürecine yönelik literatür (Müller, 1990; Rich & Dean, 1999; Aygün ve diğ., 1999; Allen & Rand, 1993; Emmitt ve diğ., 2009) incelendiğinde, bir detayın gelişmesine etki eden birçok etmen söz konusu olduğu ortadadır, ancak bu çalışma kapsamında sınırlı sayıda etmen göz önüne alınmıştır. Bu sınırlama, aracın karmaşıklık düzeyini optimum bir seviyede tutmak adına gerçekleştirilmiştir. Fiziksel çevre etmenleri, yapım tekniğine yönelik sınırlamalar ve tasarım kararları DÜDD yaklaşımının içeriğine etki eden etmen gruplarıdır (Şekil 6.6).

Şekil 6.6: DÜDD yaklaşımında kapsam dahiline alınan ve mimari detay geliştirmeye etki eden etmenler. (ADIM 1 – ÇIKTI 3).

6.1.1.2 ADIM 2 – Detay ve tümce arasında bir analoji geliştirilmesi

Özgün detay yaklaşımı tasarımında ikinci adım olarak, tipik bölge detayı ve tümce arasında bir analoji geliştirilmiştir (Şekil 6.7). Mimarlıkta detaylandırma sürecini, kendine özgü kuralları ve sistemi olan yapay bir dilin kullanıldığı bir süreç olarak değerlendirilen bu çalışma kapsamında, süreçte kullanıldığı düşünülen yapay dilin kurallarını ortaya koymak adına, dilbilimi alanında geliştirilmiş olan yaklaşım ve teorilere başvurulmuştur. Dilbilimi içerisindeki yaklaşımların kullanılabilmesi için dilbilimine yönelik birimlerle yapı bilimine yönelik birimlerin ilişkilendirilmesi gerekliliği ortaya çıkmıştır. Bu amaçla DÜDD yaklaşımının geliştirilmesinde hem tipik bölge detayını ve detayın bileşenlerini tanımlayan literatür (ADIM 1’de GİRDİ 2 olarak kodlanmış olan kaynaklar), hem de tümce ve temel bileşenlerini içeren literatür (GİRDİ 4) incelenmiştir.

Şekil 6.7: Yapısal bileşenler ile dile ait bileşenler arasında bir analoji kurmaya yönelik süreç şeması.

İlişkilendirme yapılırken öncelikle dilbilimine yönelik birimlerin tanımlanması ve birbirleri ile olan ilişkilerinin kavranması gerekmiştir. Türk Dil Derneği sözcük kavramını, “anlamı olan ses ya da ses birliği” olarak tanımlarken sözcük öbeğini ise “tümce içinde anlatıma açıklık getiren bir dizi sözcükten oluşan öbek” olarak belirtmiştir. Aynı sözlük içerisinde tümce ise “Bir yargı bildirmek için tek başına çekimli bir eylem ya da çekimli bir eylemle birlikte kullanılan sözcük dizisi” olarak açıklanmaktadır. Aralarında hiyerarşik bir ilişkiyi açıklamak adına, Dilbilime Giriş kitabında Emel Huber (2008), sözcük ve tümce arasındaki bağlantıyı aşağıdaki gibi özetlemiştir:

Dilin sözcükleri tek başlarına ele alındıklarında, bir kavramın adı olma niteliğini taşır. Bu kavramlar bir canlı (çocuk), bir nesne (kapı), bir nitelik (küçük) ya da bir eylem (gülmek) olabilir. Görüldüğü gibi bu sözcükler yalnızca adlandırmadır, bir önerme (olgu, olay ya da yargı) dile getirmezler. Önerme dile getirmek için sözcükler birbirleriyle ilişkilendirilerek bir dizim haline getirilir ve eylem zaman ve kişi bilgisiyle donatılarak yüklemleştirilir. Bu dizime

anlamı da, dile getirdiği önermedir; yani düşünsel birimler olan kavram sözcükle, önerme de tümceyle dile getirilir.

Benzer bir şekilde detaylandırma sürecinde de birbirleri ile hiyerarşik ve sistemsel bir ilişki olan birimler söz konusudur. Dilbiliminde, “anlam” kavramı üzerinden açıklanan bileşenler, detay tasarımında “fonksiyon” kavramı ile ele alınmış ve bu doğrultuda ADIM 2’nin çıktısı olarak, bir alıcıya yönelik bildirimi, isteği, soruyu, çağrıyı dile getiren, iletişimsel bir değeri olan sözcük ya da sözcük öbeği olarak açıklanan tümce ile (Darancık ve Balcı, 2017) tipik bölge detayı arasında bir analoji kurulmuştur (Şekil 6.8).

Şekil 6.8: Tümce ve tümcenin öğeleriyle tipik bölge detayı ve detayı oluşturan öğeler arasında kurulan analoji (ADIM 2 – ÇIKTI 4).

Bu çalışma kapsamında, öncelikle dilbiliminde anlamı olan ses ya da ses birliği olarak tanımlanan sözcük kavramı ile detay tasarımında işlevsel malzeme veya malzemeler birliği olan malzeme kavramı eşleştirilmiştir. Daha sonra tümce içinde anlama açıklık getiren ve bir dizi sözcükten oluşan öbek olarak tanımlanan sözcük öbeği ile detay içerisinde bir fonksiyonu yerine getirmek için bir araya getirilen farklı malzemelerin oluşturduğu grup olarak adlandırılan malzeme öbeği (bileşen) ilişkilendirilmiştir. Son olaraksa dilbiliminde bir yargıyı bildirmek için tek başına çekimli bir eylem ya da çekimli bir eylemle birlikte kullanılan sözcük dizisi olarak tanımlanan tümce ile detayın sahip olduğu fonksiyonları tanımlamak için belirli bir tasarım düşüncesi doğrultusunda, tek başına taşıyıcılık bileşeni veya taşıyıcılık bileşeni birlikte diğer başka bileşenlerin sistematik bir şekilde bütünlenmesi ile oluşan katmanlı yapıdaki karmaşıklık düzeyi en düşük bileşen dizisi olan tipik bölge detayı ile eşleştirilmiştir.

6.1.2 Detay ve detaylandırma sürecine yönelik yapısal bileşenlerin tanımlanması