• Sonuç bulunamadı

3. MİMARLIKTA YAPI VE YAPIM TEKNOLOJİLERİ (MYYT) EĞİTİMİ 33

3.4 Bölüm Sonucu

Kararsızım (4) Kendimi başarılı buluyorum (5) Kendimi çok başarılı buluyorum Toplam katılımcı sayısı 5. yy öğrencileri 1 1 21 (%54) 12 4 39 6. yy öğrencileri 0 0 0 0 0 0 7. yy öğrencileri 1 0 7 9 (%41) 5 22 8. yy öğrencileri 0 0 1 1 0 2 Toplam 2 1 29 22 9 63 Ortalama değerlendirme puanı %3 %2 %46 %35 %14 %100

Katılımcıların detay okuma / analiz etme konusunda karşılaştıkları zorlukları altı adet önerme ile değerlendirmeleri istendiğinde beşinci hem de yedinci yarıyıl öğrencileri ayrı ayrı olarak en çok detay içerisindeki bazı katmanların / bileşenlerin ne işe yaradığını anlayamadıklarını ve bileşenlerin hangi performansı karşılamaya yönelik olarak olduklarını tespit etmekte zorlandıklarını belirtmişlerdir. Toplam değerlendirmeye bakıldığında da en sık karşılaşılan zorlukların aynı olduğu görülmüştür. Bu zorlukları takiben öğrenciler, detay çizimlerinin çok karmaşık geldiğini ve detay çizimlerinde yazılı bilgiler ile çizili bilgileri eşleştirmekte zorlandıklarını belirtmişlerdir (Çizelge 3.20).

Çizelge 3.20 : Detay okuma / analiz etme konusundaki zorluklar.

Önermeler 5. yy 6. yy 7. yy 8. yy Toplam

Önerme 1 Nasıl analiz edeceğimi bilmiyorum. 7 0 1 0 8

Önerme 2 Çizimler çok karmaşık geliyor. 6 0 5 0 11

Önerme 3 Yazılı bilgiler çok karmaşık geliyor,

bilmediğim birçok kelime içeriyor. 8 0 0 1 9

Önerme 4 Yazılı bilgiler ile çizili bilgileri

eşleştiremiyorum. 7 0 3 0 10

Önerme 5 Bazı katmanların / bileşenlerin ne işe

yaradığını anlayamıyorum. 21 0 13 1 35

Önerme 6 Bileşenlerin hangi performansı karşılamaya yönelik olarak olduklarını tespit etmekte zorlanıyorum.

22 0 9 1 32

3.4 Bölüm Sonucu

Bu bölüm kapsamında, mimarlık eğitiminin bütünsel yapısı içerisinde Mimarlıkta Yapı ve Yapım Teknolojileri (MYYT) eğitiminin yapısını ortaya koymak adına sistematik literatür araştırmaları ve muvcut durum analiz çalışmaları yapılmıştır. Bu çalışmalar, günümüz Mimarlıkta Yapı ve Yapım Teknolojileri (MYYT) eğitimi üzerinde derinlemesine ve çok yönlü bir biçimde düşünülerek tekrar değerlendirilmesi

ve eğitimin belirli noktalarda müfredat, içerik ve pedagojik açıdan özgün yaklaşımlarla güncellenmesi gerekliliğini ortaya koymuştur.

Yapılan araştırmalarda kapsamında mimarlık eğitiminin bütünsel yapısı içerisinde Mimarlıkta Yapı ve Yapım Teknolojileri (MYYT) eğitiminin birçok farklı alan ve düzeyde önemli problemleri olduğu görülmüştür. Bunlardan ilki mimarlık eğitimi içerisinde tasarım ve yapılabilirlik arasındaki ilişkinin zayıflamasıdır. Robert Arens ve James Doerfler (2006)’in xyz: Horizontal, Vertical and Progressive Integration in the Practice Curriculum adlı çalışmalarında belirttikleri üzere yaratıcı çalışma, ünlü mimar Renzo Piano tarafından düşünceden çizime, çizimden denemeye, denemeden yapma eylemine ve yapma eyleminden tekrar fikre uzanan döngüsel bir süreç olarak tanımlanmıştır. Yaratıcı bir çalışma olan bina yapım süreci de aynen yukarıda tanımlandığı gibi, bütün mimarlık müfredatlarının temelini oluşturan birçok farklı disiplin arasında süreklilik içeren interaktif bir bütündür ve ister akademide ister gerçek dünyada olsun bu süreci ayrı ayrı ele almak bina oluşturma sürecindeki bütünsellik yaklaşımlarını reddetmektir. Mimarların yapım sürecinin araç ve yöntemleri arasında ilişki kurması gerekmektedir ve bu çalışma, bina bütünlüğü bağlamında nasıl konumlandırılacağının farkındalığı içerisinde yapılmadır (Chandler, 2006).

Aynen mimarlık pratiğinde olduğu gibi mimarlık eğitiminin de bütünsel bir yapı içerisinde gerçekleştirilmesi gerekliliği aşikârdır. Donald Hunsicker ve diğerlerinin (2006) Green Roof Design Workshop: A Teaching Model for Connecting Technology to Design adlı yayınlarında “mimar-eğitimci” unvanlarını taşıyan ve mimarlık eğitimi içerisinde rol alan eğitmenlerin mimar yanlarının, inşa ettikleri binalarda mimari tasarım ve yapı teknolojileri alanlarının birbiriyle entegre bir bütün olması gerekliliğinin bilincinde olduğunun, ancak eğitimci olarak ise, mimari tasarım eğitiminin, tasarım ve yapı teknolojileri alanlarını birleştirici olmaktan ziyade ayrıştırıcı olduğunun farkında olduklarını belirtmişlerdir.

Günümüz mimarlık eğitimi içerisinde eğitimin bütünselliğine yönelik büyük sorunlar söz konusudur. Özellikle teknoloji alanına yönelik eğitimin tasarım alanından ayrıştırılarak bağlamsızlaştırılması mimarlık eğitimi ve pratiğine yönelik büyük sorunlara yol açmaktadır. Shahin Vassigh ve Kenneth MacKay (2006)’in Building Literacy: The Integration of Building Technology and Design in an Architecture

yapım ve çevresel sistemler (elektrik/aydınlatma, ısıtma/soğutma/havalandırma ve sıhhi tesisat) gibi teknik konularda bilgi birikimini gerektirmektedir. Buna rağmen, yine aynı yayın içerisinde, Amarikan Mühendislik ve Teknik Sistemler Komisyonu’nun (Commission on Engineering and Technical Systems) 1995 tarihli Education of Architects and Engineers for Careers in Facility Design & Construction adlı kitabından yapılmış olan alıntıya göre, son on yıl içerisinde üniversitelerin profesyonel mimarlık pratiğine yeterli düzeyde hazır olmayan mezunlar verdikleri konusunda neredeyse uluslararası bir fikir birliğine varılmıştır. Ayrıca öğrenci ve yeni mezun mimarların teknik bilgi birikimlerinin eksikliğine yönelik olarak Edward Allen, 2006 yılında gerçekleştirilen Building Technology Educators' Symposium, A Gathering of Architectural Educators Passionate about Teaching and Technology adlı sempozyumun açılış konuşmasında Amerika’daki öğrencilerden birçok şikâyet aldığını ve bu öğrencilerin genel olarak teknoloji derslerini sevmediğini ve bu derslerde neyin öğretildiği ve nasıl öğretildiğine yönelik büyük bir problem olduğunu belirtmiştir. Shahin Vassigh ve Kenneth MacKay (2006)’e göre bu probleme sebep olan birkaç faktörü vardır:

 Mimarlık eğitiminin omurgasını oluşturan mimari tasarım stüdyosunda taşıyıcı sistemler, bina servis sistemleri ve yapı teknolojileri gibi teknik alanlara yer vermemesi,

 Yapı teknolojileri müfredatı, eğitim metotları ve sunum araçlarının çoğunlukla mühendislik programlarından ufak modifikasyonlar yapılarak elde edilmesi,  Çoğu okulun teknoloji dersleri için profesyonel pratiği olan ancak eğitim

konusuna limitli oranda bağlılık duyan ders saati ücretli eğitmenlerden faydalanması.

Yine aynı konuşmasında söz konusu mimarlık eğitimi içerisindeki “bütünsellik” sorununa yönelik Edward Allen (2006), “Boşluk (The Gap)” diye adlandırmış olduğu bir kavram ortaya koymuş ve bunu birçok mimarlık okulunda görülen ve tasarım stüdyosunu teknik derslerden ayrıran büyük, dipsiz bir uçurum olarak tanımlamıştır. Kendisine göre bu “Boşluğun” sebebi hedeflerdeki ve kullanılan dildeki farklılıktır. Tasarım stüdyosunda hedef iyi bir form üretmektir ve kullanılan dil biçimdir. Teknik derslerde ise hedef teknik olarak yeterliliktir ve kullanılan dil matematik ve bilimdir. Konuşmasında, teknik derslerden sorumlu eğitmenlerin stüdyo eğitmenleriyle

iletişimlerinin zayıf olduğunu belirtmiş, ayrıca birçok stüdyo yürütücüsünün teknik olarak yetersizliğini vurgulayarak teknoloji ile stüdyo ortamının entegrasyonuna çok az ilgi gösterilmekte olduğunu ortaya koymuştur. Bunun sonucunda da öğrencilerin, tasarım sürecinin bir elemanı olarak yapı teknolojisinin zengin potansiyelini kullanılamadığı, içeriği birbiri ile bağlantısız bir eğitim almakta olduklarından dolayı mağdur duruma düştüklerini söylemiştir.

Mimarlık eğitimi içerisinde “bütünsellik” sorunun yanı sıra teknoloji derslerinin içeriği ve bu derslerde bilginin sunulmasına yaklaşımlarına yönelik de büyük problemler bulunmaktadır. Bu problemlerin kaynağını söz konusu teknik alanların biçimsel yanını bir kenara bırakılarak sadece matematiksel veya bilimsel olarak ele alınması, yine söz konusu alanın tarihsel ve felsefi yanının ihmal edilmesi ve derslerde bilgisayarla da yapılabilecek konuların öğretilmesine ağırlık verilmesi gibi eğitim yaklaşımları oluşturmaktadır (Allen, 2006). Mimarlık eğitiminin teknik yanına yönelik bir diğer sorun ise özellikle mimarlık okullarının teknik derslere ait müfredatlarındaki en büyük eksikliğin şaşırtıcı bir şekilde mimari detaylandırma konularında olmasıdır. Detaylandırma, tasarım fikirlerinin inşa edilmiş gerçeklere dönüştürülmesindeki temel araç ve iletişim dilidir. Geniş kapsamlı bir proje üzerinde bir takım ile çalışırken mimari detaylandırma alanı, mimarın uzman olmasının beklendiği tek alandır ancak sadece bir avuç okul mimari detaylandırma öğretmektedir (Allen, 2006).

İdeal olan tüm teknik derslerin stüdyo ortamında verilmesidir çünkü stüdyolar, proje odaklı eğitim vasıtasıyla doğru/iyi mimari biçimlerin nasıl oluşturulduğunun öğretildiği ortamlardır ve birçok avantaja sahiptir:

 Mimarlık öğrencileri tasarlamayı sevdikleri için genellike soyut problemlerden çok teknik tasarım problemlerine daha çok ilgi gösterecek ve daha fazla emek vereceklerdir.

 Bir tasarım problemi bağlamında öğrenilen bilgi ve teknikler daha kolay algılanır ve daha uzun süre akılda kalıcıdır çünkü öğrenciler bu bilgilerin neden önemli olduğunun bilincindedir. Bu durum söz konusu bilgilerin öğrencilerin kişisel tasarım yaklaşımlarının gelişiminde uzun vadede daha faydalı olmasını sağlamaktadır (Allen, 2006).

krediye sahip, teknik içeriğe sahip ikincil stüdyolar önerilebilir veya stüdyo, sınıf ortamına taşınabilir (Allen, 2006).

Mimarlıkta Yapı ve Yapım Teknolojileri (MYYT) eğitiminin mevcut durumunun tespiti amacıyla yapılmış olan literatür araştırmaları ve müfredat analizleri de benzer sorunlara işaret etmektedir. Mimarlık eğitiminin bütünsel yapısı içerisinde Mimarlıkta Yapı ve Yapım Teknolojileri (MYYT) eğitiminin ve bu eğitim kapsamı dahilinde sunulan detay/detaylandırma konusunun ele alınmasına yönelik yaklaşımların ulusal ve uluslararası düzeydeki mevcut durumunun tespiti için yapılan analiz çalışmalarının sonucunda Mimarlıkta Yapı ve Yapım Teknolojileri (MYYT) eğitiminin farklı düzeylerdeki problem noktaları saptanmıştır. Bu problem noktalarından ilki Mimarlıkta Yapı ve Yapım Teknolojileri (MYYT) eğitiminin içeriğini, yöntemini, önemini ve tasarım – yapılabilirlik ilişkisini vurgulayan bilimsel çalışmaların oldukça az olması ve mevcut çalışmaların da benzer yaklaşım ve konular etrafında gruplanmasıdır. Bu gruplar, Mimarlıkta Yapı ve Yapım Teknolojileri (MYYT) eğitimi kapsamında üç boyutlu (3D) model (analog veya dijital) kullanımı, ders kapsamında örnek inceleme ve öğrenci yarışmaları gibi özel içerik, teknik ve stratejilerin öğrenci başarısına etkisini tanımlayan yayınlar; Mimarlıkta Yapı ve Yapım Teknolojileri (MYYT) eğitimine yönelik belirli teorik ve uygulamalı derslerin bütünsel olarak içerikleri, eğitim ve değerlendirme yöntemlerini tanıtan yayınlar; pedagojik bir model olarak Tasarla/Yap (Design/Build) stüdyosunun mimari tasarım veya Mimarlıkta Yapı ve Yapım Teknolojileri (MYYT) stüdyosu içerisinde ele alınışını inceleyen yayınlar ve Mimarlıkta Yapı ve Yapım Teknolojileri (MYYT) eğitimi ile tasarım stüdyosu, bilgisayar teknolojisi gibi diğer alanların ilişki ve entegrasyonlarını inceleyen yayınlar olarak ortaya çıkmaktadır. Bu yayınlar içerisinde Mimarlıkta Yapı ve Yapım Teknolojileri (MYYT) eğitiminde sunulan detay/detaylandırma konusunun Hatırlama & Anlama, Analiz Etme & Değerlendirme ve Uygulama & Yaratma olmak üzere üç aşamalı tüm düzeylerine yönelik özgün bir yaklaşıma rastlamak mümkün olmamıştır. Çalışmalar genel olarak ya Hatırlama & Anlama ya da yoğunlukla Uygulama & Yaratma düzeyine yönelik gerçekleştirilmiş, eğitim açısından oldukça büyük öneme sahip Analiz Etme & Değerlendirme düzeyi sınırlı sayıda ve özgünlükten uzak çalışmaya konu olmuştur.

Eğitimin mevcut yapısında da benzer bir tablo söz konusudur. Mevcut duruma yönelik müfredat analizlerinde, çeşitlilik olmakla birlikte uluslararası ve ulusal düzeyde

Mimarlıkta Yapı ve Yapım Teknolojileri (MYYT) eğitiminin mimarlık lisans eğitimi kapsamında önemli bir yer kapladığı görülmektedir. Söz konusu bu çeşitlilik, Mimarlıkta Yapı ve Yapım Teknolojileri (MYYT) eğitiminin hem nicel hem de nitel özelliklerini etkilemekte, bir yandan zenginliğe yol açabildiği gibi kontrolsüzlüğü de bu alana yönelik eğitimde zaafiyetlere sebep olabilmektedir.

Türkiye’deki Mimarlıkta Yapı ve Yapım Teknolojileri (MYYT) eğitiminin müfredat içerisindeki özelliklerinin incelenmesinin yanısıra içeriği ve bu içeriğin ele alınış biçimi incelendiğinde mevcut Mimarlıkta Yapı ve Yapım Teknolojileri (MYYT) eğitim literatürü ile benzer bir yapıya sahip olduğu görülmüştür. Mimarlıkta Yapı ve Yapım Teknolojileri (MYYT) eğitimi kapsamında ele alınan konular çeşitlilik göstermekle birlikte, detay/detaylandırma süreci konusu bu alana yönelik eğitimin omurgasını oluşturduğu ortaya çıkmıştır. Bu önemli konuya yönelik eğitimde de literatürle paralel olarak özgün ve kapsayıcı yaklaşımlarla sıklıkla karşılaşmak mümkün olmamakla birlikte yine Analiz Etme & Değerlendirme düzeyi oldukça ihmal edilmiş durumdadır. Mevcut bir detayın okunması, analiz edilmesi ve değerlendirilmesine yönelik özgün çalışmaların oldukça az olduğu eğitim uygulamalarında, bu eğitim düzeyinde mahrum kalan öğrencilerin ise detay içerisindeki bazı katmanların / bileşenlerin ne işe yaradığını anlayamadıkları ve bileşenlerin hangi performansı karşılamaya yönelik olarak detay içerisinde yer aldıklarını tespit etmekte zorlandıkları görülmüş, ayrıca detayı okuma becerisinden mahrum olan bu öğrencilerin detay çizimlerini “çok karmaşık” olarak nitelendirdikleri ve bunun sonucunda da detay çizimlerinde yazılı bilgiler ile çizili bilgileri eşleştirmekte zorlandıkları anlaşılmıştır.

Yapılan değerlendirmeler ışığında Mimarlıkta Yapı ve Yapım Teknolojileri (MYYT) eğitimi dahilinde ele alınan detay/detaylandırma konusuna ve bu konunun hatırlama & anlama düzeyinde sunulmasına yönelik olarak kapsayıcı, sistematik ve özgün bir yaklaşıma ihtiyaç olduğu ve bu yaklaşımın eğitimde kullanılabilirliğinin ölçülebilmesi adına bir uygulanmasının yapılması gerektiği görülmüştür.