• Sonuç bulunamadı

1.4. MİKRO İŞLETMELERİN FONKSİYONLARI

2.1.1. MİKOBİ’lerin Küresel Boyutları

KOBİ’leri çeşitli yönleri ile ele alan yüzlerce makale, tez ve kitabın incelenmesi, çeşitli konferanslar, uluslararası KOBİ kurumlarının bültenleri ve benzeri diğer yayınların incelenmesi Dünya Bankası tarafından yapılan Küresel olarak 1 Milyar KOBİ’nin bulunduğuna dair tahminden başka elle tutulur bir verinin bulunmadığının anlaşılması ile neticelenmiş bulunmaktadır. Ancak 2005’i takip eden yıllarda başta Avrupa Birliği olmak üzere İLO, OECD, DB, BM gibi uluslararası ve uluslarüstü kurumlar istatistik veri toplama sistemlerinde gerçekleştirdikleri reformlarla hem veri yeknesaklığını hem de ülkeler bazında oluşturulan veri tabanlarının normlarını aynılaştırarak kıyaslanabilirliği sağladılar.

Tablo 26: Çalışma Durumuna Göre Küresel İstihdam

Çalışma durumuna Göre İstihdam

[1.000 kişi] Ücr et li y ev m iy el i % Ü cr et li y ev m iy el i İş v er en % İş v er en K en d i H es ab ın a % * K en d i h es ab ın a* Yıllar /Ülkeler 1990 2000 2008 2008 2008 2008 2008 2008 2008 Asya - Pasifik 1.477.746 1.697.521 1.923.910 48,0 923.477 1,6 30.783 50,4 969.651 Afrika 217.860 282.574 357.203 30,0 107.161 2,7 9.644 67,3 240.398 Avrupa 245.333 208.076 264.673 83,2 220.208 4,6 12.175 12,2 32.290 Türkiye1 19.470 21.693 23.195 58,3 13.983 5,3 1.219 36,4 9.212 Lat. Amerika ve Karaipler 159.165 161.020 253.613 63,5 161.044 4,2 10.652 32,3 81.917 K. Amerika 137.391 246.536 171.494 89,7 153.830 4,2 7.203 6,1 10.461 Diğer Ülkeler 29.528 39.492 50.288 48,0 24.138 2,7 1.358 49,3 24.792 Dünya 2.267.023 2.635.219 3.021.181 48,0 1.450.167 2,7 81.572 49,3 1.359.229 Dünya

Ücretli+Yevmiyeli 1.450.167 İLO Tablolarında 1.226.000 olarak verilmektedir.

İşveren 81.572

= 1.571.014

Toplam İşveren + Kendi hesabına ve Ücretsiz Aile Çalışanı Kendi Hesabına 1.359.229

Ücretsiz Aile Çalışanı 130.213

Kaynak: Tablo OECD, DB, UN, ILO, TÜİK verilerinden yararlanılarak tarafımızdan hazırlanmıştır.

(1) Türkiye için gelişmenin pozitif seyrini gösteriyor olması bakımından Eylül 2010 TÜİK verileri kullanıldı.

(*) Ücretsiz Aile Çalışanlarını da kapsamaktadır.

(**) 2008 yılı verilerinin henüz olmadığı pozisyonlarda 2007 ile karşılaştırılarak hesaplanmıştır. (Veri bankalarından son güncelleme tarihi, 15.08.2010).

Tablo gerek yaşanılan küresel ilişkiler sürecinde gerekse araştırma ve inceleme çalışmalarında nerede ve hangi kilometre taşında durulduğunun bilinebilmesi, geleceğe dönük yönün tayin edilebilmesi için çalışma ve üretim

87 ilişkileri bakımından küresel istihdama dair mutlaka dikkate alınması gereken özet rakamları göstermektedir. Sadeleştirilerek yeniden düzenlenmiş olan tabloda yer alan veriler KOBİ kümesinin küresel boyutunu ve nicel ağırlığını tüm çarpıcılığı ile göstermektedir.

Tabloda görüldüğü gibi 1990 ile 2008 arasında geçen 18 yılda küresel istihdam %33,3 artış göstererek 2 milyar 267 milyondan 3 milyar 21 milyona yükselmiş bulunmaktadır. Konu şimdiye kadar daha çok iş görenler, sendikal hareketler, iş gücü maliyetleri ve verimliliği bakımlarından ele alınmış olduğundan bu veri tabanlarından kendi hesabına çalışanlara, ücretsiz aile çalışanlarına, küresel olarak işveren rakamlarına yönelik hazır tablolar bulunmamaktadır.

Yukarıdaki tablo daha sonraki bölümlerde küresel boyutları ile üretim süreçlerindeki rolleri ve toplumsal ağırlıkları bakımından girişimleri ve girişimcileri incelerken görülecek tablonun kısaltılmış şekli olarak verilmiştir.

Günümüzde istihdam genel tabloları içinde işveren, kendi hesabına çalışan ve yeni sayılacak bir istihdam kümesi olarak ücretsiz aile çalışanları olarak adlandırılan üç ana kategoride ve birçok ülke bazında Kır ve Kent tasnifi de yapılarak KOBİ’lere dair ulusal ve küresel sayılara ulaşılabilmektedir.

Henüz hem tüm ülkelere dair eksiksiz rakamların derlenememiş olduğu yukarıda sayılan tüm kurumların sayfalarından anlaşılmaktadır. Ayrıca ülke verileri gün geçtikçe tamamlansa bile geçmiş tarihleri kapsayan rakamlara ulaşmak için artık vakit çok geç gibi görünmektedir. Bu durum küçük girişimciliğin tarihsel süreç içinde nasıl bir evrim geçirdiğine dair değerlendirmeleri ve yorumlamaları sınırlamaktadır.

Ayrıca bu yaklaşımla girişimci sayılarına ve yerel ve sektörel dağılımlarına dair tamamlanmış hazır tablolar bulunmamaktadır. Bulunsa dahi geniş zaman dilimlerini kapsamamaktadır. Bu yöndeki çalışmalara hizmet edecek veriler bazı ülkeler tarafından 1990’dan sonra, bazılarınca 2000 ve 2005’lerden sonra derlenmeye başlamış olduğu ulusal ve uluslararası kuruluşların istatistik birimlerindeki verilerden anlaşılmaktadır.

88 Bu nedenlerle dünya bankasını kaynak gösteren ve medyaya yansıyan yorumlara göre küresel olarak 2000’li yıllarda 500 milyon130 küçük girişimden bahsedilmekteydi. Takip eden yıllarda mikro kredi piyasası oluşturma arayışları ve finans kurumlarının küresel mikro kredi talebi potansiyelini tespit etme ihtiyaçları daha kapsamlı veri toplamayı gerekli kıldı. Bu kez 2005 yılına gelindiğinde Dünya Bankası tahminleri küresel KOBİ rakamını tahminen 1 Milyara yükseltti. Buna paralel olarak da birçok uluslararası kurum istihdam raporları ve tablolarında işveren, kendi hesabına çalışan ve ücretsiz aile çalışanı olmak üzere üç gruba ayrıca yer vermeye başlamış bulunmaktadır.

Almanya ve Türkiye İstatistik Kurumları görevlileri ve yöneticileri ile yapılan görüşmeler ve yazışmalar neticesinde düzenlenmiş olan yukarıdaki tablodan 81 Milyonu işveren konumunda çalışan, 1 milyar 359 bini kendi hesabına çalışan ve yaklaşık 130 milyon ücretsiz aile çalışanı ile birlikte küresel olarak 1 miyar 571 milyon kişinin bağımlı olmayan iş ve çalışma ilişkileri içerisinde üretim faaliyetlerinde yer almakta olduğu anlaşılmaktadır.

Birçok ulusal ve uluslar arası kurumun ücretsiz aile çalışanlarını özet tablolarda kendi hesabına çalışanlarla birlikte dikkate almakta olduğundan ve daha başkaca nedenlerden hareketle burada da kendi hesabına çalışanlarla birlikte ele alınmaktadır.

Yapılmış bulunan çalışmaların çoğunluğunda KOBİ denince bu kümenin nerede ise sadece yüzde onunu oluşturan Orta Ölçekli işletmelerin ele alınıp incelendiği görülmektedir. Şeker Bank ve başka birçok finans kurumu bu sınırlı tabakayı potansiyel müşteri kitlesi olarak görüyor olması ve detaylı müşteri profiline ulaşmak hedefinden kaynaklı ihtiyaç sebebiyle araştırmalar, anketler yaptırmıştır. Bu ve benzeri nedenlerin yanında sorunlarının ve taleplerinin kısmen farkında olup kendi durumlarını nispeten daha iyi dile getirebilen KOBİ kitlesinin en aktif olan bu kesimi hakkında yeterli çalışma ve bilgiye ulaşmak mümkün olmaktadır.

130 MARKT & STANDORT, Stadtsparkasse in Düsseldorf tarafından yayınlanan Mikrokredi Broşürü, (Tahminlere göre 500 milyon Küçük İşletme veya Sanatkarın yüzde 90’ı)

’Schätzungen zufolge haben 90 Prozent der rund 500 Millionen Kleinunternehmer oder Handwerker (…). http://www.fischer-hrm.de/pdf/presse_wb_5_07_ssk_d.pdf, ss.36-37, (15.08.2010).

89 Ancak KOBİ’ler ile başlayan her cümlede ekonominin bel kemiği, lokomotifi olduğu söylenen bu kitlenin toplam işletmelerin %99,8’ini oluşturduğunun da istisnasız vurgulanmakta olduğu görülmektedir. Ancak yapılan çalışmaların ekseriyetinde detaylara inildiğinde parça bütün ilişkisini dikkate alan bütünlüklü yaklaşımların çok sınırlı olduğu görülmektedir. Ya da belli bir sanayi sitesi içinde yerleşik temsil ve genelleme ölçüleri çok kısıtlı işletme ile yapılan anketlerden elde edilen verilerden milyonlarla tahminleri yapılan kitleyi ilgilendiren sonuçlara, saptamalara gidilmeye çalışıldığı sıkça karşımıza çıkmaktadır.

Gerek Almanya’da ulusal istatistiklerden sorumlu (Wiesbaden – DESTATIS) dairelerin gerekse, TZOB, TÜİK gibi konu ile birinci elden ilgilenen çeşitli kurumların sorumluları tarafından doğru verilere dayanmayan rakamların kullanımda bulunuyor olduğu ve bu asılsız rakamlara itimat ediliyor olmasının rahatsızlığı ortak kanı olarak dile getirilmektedir.

Tez hazırlıkları kapsamında TÜİK gibi alanlarında yetkin kurumlara yöneltilmiş bulunan sorulara karşılık olarak alınan cevaplar henüz tutarlı, kontrol edilebilir veri, bilgi tabanlarının oluşturulamadığını ancak bu yönde “dinamik bir envanter131“ hazırlanması için atılan adımların yürütülen çalışmaların bulunduğunu göstermektedir132.

131 Bozkurt, a.g.m. s.77.

132 İrfan Çöllüoğlu’nun cevap yazısı Bilindiği üzere 2005 yılında yürürlüğe giren 5429 sayılı

Türkiye İstatistik Kanunu uyarınca yürütülmekte olan Resmi İstatistik Programı ile, ulusal düzeyde faaliyet gösteren kurum ve kuruluşlar arası koordinasyon sağlanarak istatistiksel bilgi ihtiyaçlarının rasyonel biçimde çözümüne yönelik süreçler planlanmaktadır. Program çerçevesinde TÜİK ve TKB, Tarım istatistikleri için altyapı niteliği taşıyan Tarımsal İşletme Kayıtlarının daha sağlıklı hale getirilebilmesi amacıyla uzun süredir çalışmaktadır.

2010 yılı itibariyle mevcut tarımsal işletme kaydı olarak TÜİK tarafından 19.000 yerleşim yerinde gerçekleştirilen 2005 Tarımsal İşletme Listesi 2004-2009 dönemini kapsayan Tarım ve Köyişleri Bakanlığının Çiftçi Kayıt Sistemi 2007 TURKVET kayıtlarını içeren sığır cinsi hayvanların tanımlanması çalışması 2007 ADNKS’den elde edilen tarımla uğraşan hanehalkı kayıtları ve Kontrollü örtü-altı, Bağcılık vb diğer kayıtlardan oluşmaktadır.

Mevcut bu kayıtlardaki kapsam, tanım, kavram farklılıkları gibi sorunların giderilmesi, güncelliğinin ve sürdürülebilirliğinin sağlanması için mekânsal verilerle de ilişkilendirilerek Parsel Tabanlı bir kayıt sisteminin kurulması hedeflenmiştir.

Belirlenen çerçeve doğrultusunda, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ve Türkiye İstatistik Kurumunun yapmış olduğu işbirliği ile Tarımsal İşletme Kayıt Sistemi önceliğinde Tarım Bilgi Sisteminin kurulması ve güncelliğinin sağlanması amacıyla 13 Temmuz 2010 tarihinde ortak protokol imzalanmıştır. Daha geniş bilgi için Eklere bakınız.

90

İstatistik kurumlarının yetkilileri tarafından ayrıca özellikle idari maksatlarla yapılan kayıt tutuşların doğrudan kurumlarla ve amaçlarla ilişkili olamayan başkaca çeşitli menfaatler ve gayeler sebebiyle ortaya çıkan mükerrer kayıtların, aktiflerin yanında terkleri yapılmamış pasif üyelerin de hesaplara dâhil edilmesi nedeni yanıltıcı nicel verilerin yaygınlaştığı ileri sürülmektedir. Piyasada çeşitli kurum ve

şahıslar tarafından kullanılmakta olan verilerle anketlere dayanılarak hane halklarının en son durumlarını yansıtmakta olan rakamlar arasında uyum ve örtüşmenin

aranmaması gerektiği sonucu ortaya çıkmaktadır ve tavsiye edilmektedir133.

Bu durum TÜİK yetkililerince “idari kayıtlar ile araştırma sonuçlarının, kullanılan tanım, kavram ve kapsam farklılıkları nedeniyle birbiri arasında tamamen tutarlı olmasının beklenememesi gerektiği” şeklinde de dile getirilmektedir134.