• Sonuç bulunamadı

2.5. YENİ YAKLAŞIM AÇISINDAN TÜRKİYE’DE KOBİ’LER

3.1.3. Mali Teşviklerin Amaçları

Ülkelerin gelişmişlik düzeylerine göre farklı amaçlarla teşvik uygulamaları yapılmaktadır. Başlıca teşvik tedbiri amaçları aşağıda etkinlik ve önem sırasıyla açıklanmaktadır.

3.1.3.1. Girişimciliği Teşvik Amacı

Ekonomik kalkınmanın ve sosyal istikrarın gerçekleştirilmesi ve sürekli kılınmasında toplumsal üretim ilişkilerinin en önemli aktörü girişimcilerdir. Toplumsal ilerlemenin ve yenilikçiliğin fidanlığı girişimciliğin tarlalarıdır. Bu fidanlıklarda gelişip büyüyen girişimcilik, ekonomik kalkınmanın ve toplumsal ilerlemenin, sosyal barışın ve demokrasinin yapı taşları ve garantisidir.

Serbest piyasanın başarısızlıklarının ve sınırlı kaynakların belirlediği koşullarda teşvik ve destek mekanizması işletilmeksizin en önemli bileşeni beşeri sermaye olarak anılan girişimcilik filizlenemez ve beklenen fonksiyonlarını yerine getiremez. Bununla birlikte geleneksel girişimcilik anlayışının yerini bilgi çağının gereklerine ve küresel piyasada rekabet edebilme gücüne sahip inovatif girişimcilik anlayışını benimseyen donanımlı bireylerin yetiştirilmesi, küresel ekonomik hayatın kaçınılamaz gereğidir. Bu nedenle başta girişim danışmanlığı olmak üzere geniş kapsamlı girişim teşviklerinin önemi her geçen gün daha iyi anlaşılmakta ve ulusal ve küresel bazda uygulamaya konulmaktadır.

193 Howell H. ZEE vd.; Tax Incentives for Business Investmet: A Primer for Policy Makers in

Developing Countries, World Development, Vol. 30, No. 9, 2002, p. 1498. (aktaran) Ahmet Aysu, “Türk Vergi Sisteminin Kentsel ve Bölgesel Kalkınma Yönünden Değerlendirilmesi”,

134

3.1.3.2. Yatırımı Teşvik Amacı

Yatırımların teşvikine yönelik kullanılabilecek araçlar geniş bir yelpazeye sahiptir. Bu amaca yönelik kullanılabilecek enstrümanlar dünyanın her yerinde benzerlikler göstermekle birlikte, ülkelerin ekonomik ve sosyal özellikleri ile kalkınma düzeyine bağlı olarak uygulanan teşvik programları ve bu amaç için kullanılan araçlar farklılık gösterebilmektedir194.

Yatırımları teşvik edici vergi politikaları, belirli kazanç ve iratların vergi dışı bırakılması veya belirli koşullarla ertelenmesi olarak tanımlanmaktadır195. Yatırım teşvik araçları arasında; vergi, resim ve harç istisnası; gümrük vergisi ve toplu konut fonu istisnası; ithal ve yerli makine ve teçhizatta KDV istisnası; yatırım indirimi; bedelsiz yatırım yeri tahsisi; işlemlerde vergi, resim harç istisnası; enerji bedeli indirimi; bölgesel gelişmeye yönelik fondan kredi tahsisi gibi teşvikler yer almaktadır196.

Daha düşük vergilendirme, başabaş noktasındaki geliri arttırırken, daha fazla vergilendirme başabaş noktasındaki geliri düşürecektir. Vergisel teşvik politikaları aracılığı ile girişimcilerin başabaş noktasındaki gelirleri üzerinde oluşturulacak pozitif etkiler yatırım kararlarında belirleyici bir faktör olarak rol oynamaktadırlar197. ABD‘de vergi politikasındaki değişikliğin yatırım kararları üzerindeki etkileri üzerinde yapılan ampirik çalışmada, teşviklerin yatırımın büyüklüğünü ve zamanlamasını önemli oranda etkilediği sonucuna ulaşılmıştır198.

Az gelişmiş ülkelerde yatırım yapan 295 firma üzerinde yapılan bir araştırma, vergisel teşviklerin belirleyiciler arasında yüzde 60‘lık oranla ikinci konumda

194 Mustafa Duran; “Türkiye’de Yatırımlara Sağlanan Teşvikler ve Etkinliği”, Hazine Müsteşarlığı

Ekonomik Araştırmalar Genel Müdürlüğü, 2002, s. 5.

195 Ziyaettin Bildirici, aktaran, Ufuk Gencel, Çeşitli Ülkelerde ve Ülkemizde Yatırımları Özendirici Vergi Teşvikleri, Anadolu Üniversitesi Yayınları, Yayın No. 329, Eskişehir, 1989,

s. 104.

196 Adem Üzümcü ve Adem DOĞAN; “Türkiye ve Sivas’ta Yatırım-Kobi Teşviklerinin Gelişimi”,

Cumhuriyet Üniversitesi İİBF Dergisi, Cilt 2, Sayı 1, 2001, s. 301.

197

Duran, 2003 a.g.e., s.82.

198 Ufuk Gencel, “Türkiye'de Yatırım Kararları Üzerinde Kurumlar Vergisinin Etkisi: Bir Alan

Araştırması” (Yayınlanmamış Doktora Tezi), Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İzmir, 2007, ss. 102-108.

135 olduğunu ve sadece yüzde 1‘lik bir oranla vergisel teşviklerin yatırım kararında ihmal edilebilir olduğunu göstermektedir199.

3.1.3.3. İhracatı Teşvik Amacı

Küreselleşme süreci üretim faktörlerini ve üretim biçimlerini yarattığı hızlı mobilizasyon ile geleneksel, kapalı, lokal sınırlarından kurtarmış küresel bir nitelik kazandırmıştır. Bu koşullarda gerçekleştirilecek hizmet ve üretim faaliyetleri dar ve lokal sınırlarda yeterince karşılık bulamamakta ve küresel pazara entegre olma yolunda karşı konulmaz bir arayışa girmiş bulunmaktadır.

Bu süreç olanakları kısıtlı ve üretimi sınırlı olan mikro işletmelerin eşitsiz rekabet ortamında küresel rakipleri karşısında iktisadi faaliyetlerini sürdürebilmeleri ve yaşamlarını devam ettirebilmeleri ancak ihracatı teşvik amaçlı mali teşvik tedbirleri ile mümkündür.

3.1.3.4. Üretimi Teşvik Amacı

Potansiyel girişimciler için var olan bölgesel doğal kaynakların ve girişim sermayesi birikiminin oldukça sınırlı olduğu koşullarda ihtiyaç duyulan, üretim süreçlerini başlatacak girişimlerin, mali teşvikler olmaksızın motive edilip harekete geçirilmesi imkânsızdır. Bu bağlamda doğrudan üretim sürecini başlatma amaçlı mali politikaların ve vergisel teşvik enstrümanlarının uygulanması hayati önem taşımaktadır. Aksi takdirde lokal doğal kaynaklar ve beşeri sermaye, küresel pazarın sunduğu olanaklardan mahrum kalarak topluma yük olmaya devam edecektir.

3.1.3.5. Rekabet Gücünü Artırma Amacı

Küresel pazarda DTÖ, BM ve FAO gibi uluslarüstü örgütlerin sınırlı da olsa yasaklamalarına rağmen merkez ülkeler kendi üreticilerini korumak için kotalar ve gümrük tarifeleri uyulamaya devam etmektedirler. Zaten sınırlı kaynaklarla piyasalarda yer almaya çalışan Gelişmekte olan ülkelerin mikro ve küçük ölçekteki üreticileri bu haksız rekabet koşullarından son derece olumsuz etkilenmektedirler.

199 Gencel, a.g.t., s.107.

136 Gelişmekte olan ülkelerdeki mikro ve küçük işletmelerin kendi sınırlı öz kaynakları ile rekabet etme şansları bulunmayan rakipleri karşısında iktisadi yaşamlarını sürdürebilmeleri ancak mali devlet teşvikleri ile mümkün olmaktadır. Bu nedenlerle, serbest piyasa rekabetini bozucu etki yarattığını iddia eden bazı iktisatçıların aksine mali teşvikler, rekabeti düzenleyici bir rol de oynamaktadırlar.

3.1.3.6. Yabancı Sermayeyi Teşvik Amacı

Yabancı sermayenin kalkınmaya olan katkısını ön plana çıkaran çok sayıdaki çalışmaların etkisiyle, gelişmiş ve gelişmekte olan tüm ülkelerde yabancı sermaye yatırımları ilgi odağı haline gelmiştir. Özellikle rekabet güçlerini artırmak ve uluslararası ticarette söz sahibi olmak isteyen ülkeler sermaye transferine ihtiyaç duymaktadır. Bu ihtiyaç daha çok gelişmekte olan ülkeler için önemli boyuttadır; çünkü bu ülkelerin en önemli sorunları sermaye ve teknoloji yetersizliğidir. Bu açıdan ülkeler yabancı sermayeyi çekebilmek için uygun politik ve ekonomik koşulları hazırlamaktadır. Ülkeler yabancı sermaye girişini olumsuz etkileyecek faktörleri ortadan kaldırarak, politik ve ekonomik riskleri en aza indirmeye çalışmaktadır. Mali teşviklerin özelliği yabancı yatırımcının vergi yükünün azaltılmasıdır. Bu amaçla çeşitli türlerde teşvikler uygulanmaktadır200.

Zaten sermaye birikimleri sınırlı olan ülkelerde her ne kadar potansiyel doğal ve beşeri kaynaklar bulunsa da küresel piyasalarda etkin aktörler olabilmek ve küresel ekonomiden pay alabilmek ancak yabancı sermayenin ülkeye transferi ve yatırıma teşvik edilmesiyle mümkün olmaktadır. Bu nedenle söz konusu ülkeler bazı önlemler geliştirmişlerdir. Bunlar genel olarak;

- kâra dayalı teşvikler,

- sermaye yatırımına yönelik teşvikler, - işgücü maliyetine ilişkin teşvikler, - satışa dayalı teşvikler,

- ithalata dayalı teşvikler,

200 Gülsüm Gürler Hazman, “Türkiye’de Mali Nitelikteki Teşviklerin Doğrudan Yabancı Sermaye

Üzerindeki etkisi: Toda-Yamamato Nedensellik Analizi Çerçevesinde Değerlendirme”, Maliye

137 - ihracata dayalı teşvikler,

- diğer masraflara yönelik teşvikler,

- yabancı çalışanlar için teşvikler şeklinde ifade edilmektedir. Düşük vergi oranlarının doğrudan yabancı sermaye üzerindeki etkisinin gelişmekte olan ülkelerde, gelişmiş ülkelere kıyasla daha kuvvetli olduğu iddia edilmektedir201.

3.1.3.7. Genel ve Bölgesel Ekonomik Kalkınma Amacı

Gerekli tasarruf ve yatırımların ulusal yönetimler tarafından rasyonel bir biçimde değerlendirilememesi, söz konusu tasarruf ve yatırımların özel girişimlerce üstlenilmesini zorunlu kılmıştır. Fakat ulusal devlet kadar geniş kaynakları bulunmayan özel girişimlerin bu işlevleri yerine getirebilmeleri ve ekonomiye dinamizm kazandırabilmeleri ancak mali teşviklerin sağlanmasıyla mümkün olmaktadır202. Ancak rasyonel yatırımlarla gerçekleştirilebilecek toplumsal kalkınma ve iktisadi büyüme için tasarrufların yetersizliği ve bu yetersiz tasarrufların da verimli alanlara kanalize edilmemesi, mali teşvikleri modern devletlerin ekonomik politika araçlarından birisi haline getirmiştir.

Teşvik politikaları içerisinde nakdi ve ayni desteklerin yanı sıra tasarrufları arttırarak ve yatırımların maliyetini azaltarak kalkınmayı sağlayacak mali teşvik tedbirlerine sıkça başvurulmaktadır. Mali teşvikler, merkezi otoritenin bölgeler arası farklılıkları giderici bölgesel yatırımlara öncelik veren ekonomik ve sosyal amaçlı politikalarla dengeleyici bir rol oynamaktadır.

3.1.3.8. Tamamlanamamış Tesisleri ve Atıl Kaynakları Ekonomiye Kazandırma Amacı

Gerek özel gerekse kamu sektörü tarafından kar ve sosyal amaçlarla başlatılmış olmakla birlikte irrasyonel planlama, yetersiz sermaye nedeniyle tamamlanamamış tesislerin üretime sokulması ve sosyal kullanıma açılması ancak bu mali teşvik ve desteklerle mümkün olabilmektedir.

201 Hazman, a.g.e., s.268.

202 Hakkı M. Ay, “Yatırım Teşviklerinin Sabit Sermaye Yatırımları Üzerindeki Etkisi”, Selçuk

138 Yetersiz sermaye ve sınırlı üretim teknolojileri nedeniyle üretim sürecine dâhil edilemeyen, küresel piyasalara açılamayan atıl beşeri, doğal ve diğer iktisadi kaynakların, ekonomik faktörler içine katılması ancak mali teşviklerin bu kaynakları girişimci için cazip hale getirmesiyle mümkündür.

3.1.3.9. Girişimci Riskini Azaltma Amacı

Devletin belirli bazı sektörlerde veya üretim dallarında faaliyet gösteren işletmelere borç temini için garanti vermesi, bir anlamda onlara kefil olması, borcun ödenmemesi halinde alacaklı finans kurumunun alacağını devletten tahsil etmek garantisini içermektedir. Garanti teşvikleri, devletin riski özel kuruluş ile paylaşması anlamına gelmektedir ve dolayısıyla girişimcinin yatırımlarda daha cesaretli davranarak risk almasını ve ekonomiye artı değer sağlamasını kolaylaştırmaktadır203. Mikro işletmeler söz konusu olduğunda riskin azaltılması için elle tutulur bir mali teşvikten bahsetmek mümkün görünmemektedir. Mikro girişimcilerin bu ihtiyacı yakın eş, dost ve akrabalar tarafından karşılanmaktadır.

3.1.3.10. Ar & Ge ve Teknolojik Yenilik Geliştirme Amacı

21’inci yüzyılın hızla değişen teknolojik kapasitesi ve sürekli gelişen enformasyonalleşme atağı, işletmeleri sürekli ve hızlı bir inovasyon rekabeti içine çekmiştir. Çağımızda nerdeyse işletmeler inovasyon yeteneği olan ve olmayan diye ayrılacak düzeye gelmiştir. Yenilikçilik ve kolaylaştırıcılık birçok denemenin sonunda ulaşılabilen adeta yanlışların elenmesiyle doğruya ulaşılan bir yaratım sürecidir. Bu sürecin maliyetini mikro küçük ve orta ölçekli işletmelerin tek başına uzun süre kaldırmaları mümkün değildir. Bu nedenle küresel piyasalarda faaliyet göstererek ulusal ekonomilere de büyük katkı sağlayan işletmelerin gerek ar&ge ve gerekse teknolojik yatırım yapma konularında teşvik edilmesi, hem istihdam hem katma değer ve hem de ekonomiye artı değer kazandırılması bakımından ulusal yönetimlerce önemli atfedilen bir konudur. Bu nedenle boyutlarına bakılmaksızın

203 Yeşim Helhel, “Türkiye’de Uygulanan Teşvik Tedbirleri ve Isparta Örneği”, (Yayınlanmamış

Yüksek Lisans Tezi), Süleyman Demirel Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Maliye

139 üretimde veya hizmetlerde yaratılacak her hangi bir yeniliği teşvik etmeye yönelik uygulamalar gerçekleştirmişlerdir.

TÜBİTAK-Marmara Araştırma Merkezi Teknoloji Serbest Bölgesi de dâhil olmak üzere, Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde faaliyet gösteren gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin münhasıran bu bölgedeki yazılım ve AR-GE faaliyetlerinden elde ettikleri kazançları, yönetici şirketlerin bu Kanun uygulaması kapsamında elde ettikleri kazançlar, gelir ve kurumlar vergisinden, çalışan araştırmacı, yazılımcı ve AR-GE personelinin bu görevleri ile ilgili ücretleri her türlü vergiden müstesnadır. Seri üretim ve satış halinde kazancın gayri maddi haklara isabet eden kısmı, transfer fiyatlandırması esaslarına göre ayrıştırılarak istisnadan yararlanabilmelerine olanak sağlayan ve 31.12.2013 tarihine kadar yürürlükte kalacak 4691 sayılı kanunun geçici ikinci maddesi bunun güncel uygulamalarındandır204.

3.1.3.11. Çevre Kirliliğini Önleme Amacı

Türkiye’de 09.08.1983 tarihinde yürürlüğe giren Çevre Kanununu birinci maddesinde gösterilen bütün vatandaşların ortak varlığı olan çevrenin korunması, iyileştirilmesi; kırsal ve kentsel alanda arazinin ve doğal kaynakların en uygun

şekilde kullanılması ve korunması; su toprak ve hava kirlenmesinin önlenmesi; ülkenin bitki ve hayvan varlığı ile doğal ve tarihsel zenginliklerinin korunarak, bu günkü ve gelecek kuşakların sağlık, uygarlık ve yaşam düzeyinin geliştirilmesi ve güvence altına alınması için yapılacak düzenlemeleri ve alınacak önlemleri, ekonomik ve sosyal kalkınma hedefleriyle uyumlu olarak belirli hukuki ve teknik esaslara göre düzenlenen fonun ancak aşağıdaki maksatlar için kullanılabileceği belirtilmektedir.

- Çevre kirliliğini önleyici araştırma faaliyetleri, - Çevrenin temizlenmesi,

- Çevre kirliliğini önleyici eğitim faaliyetleri, - Personel yerleştirilmesi,

- Teknoloji ve proje satın alınması,

204 Hasan Kaymak, “Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesine Yönelik Vergisel

Teşvikler”, Maliye Bakanlığı Gelir Politikaları Genel Müdürlüğü, (sunum), İstanbul, Mayıs 2010, s. 22 http://www.tusiad.org.tr/FileArchive/Hasan_Kaymak.pdf

140 - Proje yarışmaları düzenlemesi,

- Arıtma tesis yapılacak olan gerçek ve tüzel kişilere kredi yardımı,

- Çevre kirliliğini önleyici ve çevreyi iyileştirici faaliyetlerde kullanılacak olan her türlü araç gereç alımı, bu araçların bakımı, onarımı ile bu tür araç gerecin yapımı için kurulacak tesis ve işlemler,

- Ağaçlandırma,

- Hayvan ve bitki nesillerinin ıslahı için yapılacak çalışmalar205.

3.1.3.12. Nitelikli İşgücü Oluşturma Amacı

Son yıllarda istihdama yeni getirilen teşvik önlemlerinden birisi olarak 5 kişiden çok işçi çalıştıran işverenin, en az lise ve üzeri eğitimli bir kişiyi staja başlatıp sonra işe alması koşulu ile 1 yıl prim ödeme muafiyeti tanınmaktadır.

İstihdama getirilecek yeni teşvik tasarısındaki düzenleme ile mesleki eğitim almış, kurs bitirme belgesi olan gençler, işveren gözünde çok daha avantajlı şekilde işe girebilecek. Çünkü kurs bitirme belgesini gösteren işçiyi işe alan işverenin 1 yıl süreyle sigorta primi işveren payını devlet karşılayacaktır. Ayrıca, bu kanuna göre iyi bir eğitim almış stajyeri işe alan işveren de 1 yıl boyunca o işçi için sigorta primi ödemeyecek; bu para İşsizlik Fonu’ndan karşılanacaktır206.

3.1.3.13. Kalite Geliştirme ve Verimliliği Artırma Amacı

Özellikle geleneksel yöntem ve teknolojilerle üretim sürecinde yer almakta olan küçük işletmeler esnek ve çabuk uyum sağlama özelliklerine rağmen teknolojik gelişmelere ve yeniliklere daha geç ulaşmaktadırlar. Birçok gelişmiş bilgi ve sanayi teknolojileri ülkelerinde sağlanan maddi ve gayri maddi devlet destekleriyle rekabet gücüne sahip değişen talebe uygun kalitede üretim yapan yüksek emek ve sermaye verimliliğine ulaşmış mikro ve küçük işletmenin küresel pazarlarda yerini almış olduğu görülmektedir. Toplam ihracattaki yüzde 40 payla Hindistan KOBİ’leri ve yüzde 38 oranıyla Japon KOBİ’leri bunun en açık örneklerindendir.

205 2872 Sayılı Çevre Kanunu Mad. 19. 206 İTO, ito-portal, Gazete Detay,

http://www.ito.org.tr/wps/portal/!ut/p/c4/04_SB8K8xLLM9MSSzPy8xBz9CP0os3iDgCBz UzcPIwMDf39TA6MwTxfPEA8DQ3dPI_2CbEdFAKzYb-

w!/?WCM_GLOBAL_CONTEXT=/wps/wcm/connect/ito_portal_tr/ito-portal/gazete/gzt- 2010/gzt-2010-7/gzt-2010-7-30/cd78048043663ece8f0aafcc95365815 (10.10.2010).

141

3.1.3.14. Zor Durumdaki İşletmelerin Rehabilitasyonu Amacı

Gelişen üretim teknolojilerine uyum sağlayamayan, güncel taleplere cevap veremeyen verimliliği düşük ve yerel pazarlarla sınırlı kalmış korunmasında veya geliştirilmesinde iktisadi ve sosyal fayda beklenen girişimler rehabilitasyon amaçlı desteklerle faaliyetlerine devam edebilme olanakları yaratılmaktadır. Kaybolmaya yüz tutmuş el sanatları iktisadi olmaktan çok sosyal amaçlarla desteklenerek korunmaktadır.

3.1.3.15. Düşük Kapasite ile Çalışan İşletmelerin Kapasite Kullanımını Artırmak Amacı

Gerek endüstride gerekse hizmet sektöründe küresel pazar avantajlarından ve ölçeklerinden faydalanma olanaklarına erişemeyen mikro ve küçük ölçekli lokal girişimler hem emek gücü bakımından hem de sabit yatırımları bakımından mevcut kapasitelerini kullanamamaktadırlar. Ulusal kaynakların israfı anlamına gelen bu atıl iktisadi ve sosyal kapitalin küresel piyasalara açılmasıyla yaratılacak katma değer ve yeni istihdam olanakları ile lokal kalkınmaya katkıda bulunma olanakları yaratılmış olacaktır.