• Sonuç bulunamadı

Mesleki Toplumsallaşma

2.4. Profesyonel Davranış Gösteregeleri

2.4.2. Mesleki Toplumsallaşma

Robert K. Merton’a göre, sosyalleşme, sosyal rollerin öğrenilmesi bağlamında yaşanılan kültür içerisinde bilgi, hüner, ilgi, tutum ve değerlerin seçici bir şekilde kazanılması sürecidir. Süreç genelde bir grubun içerisine girmekle veya gruba üye olmakla gerçekleşmektedir. Sosyalleşme çok kaba bir ayırımla çocuk ve yetişkin sosyalleşmesi

125

diye ikiye ayrılabilir. Đşte tam bu noktada mesleki sosyalleşme yetişkin sosyalleşmesinin özel bir türüdür.

Yetişkin ve çocuğun toplumsallaşması arasında bazı farklılıklar vardır: En önemli fark çocuğun toplumsallaşmasını sağlayan bir tabula rasa’sının olduğudur. Yetişkin sosyalleşmesinde ise birçok faktör değişik etki boyutlar ile bu süreci etkileyebilmektedir. Sosyal rollerin öğrenilmesi anlamında toplumsallaşmada, aktif-pasif ve gönüllü-zorunlu gibi unsurlar farklılıklar oluşturabilmektedir. Yetişkin insan toplumsallaşma sürecinde aktif ve gönüllü bir seyir izlemektedir.

Belirli bir mesleğe giriş için gerekli bilgi ve becerinin yanında bazı davranış kalıplarının, değer yargılarının, simgelerin ve hatta bireyin yaşamını yönlendirecek bir dünya görüşünün içselleştirildiği kültürleşme sürecine mesleki toplumsallaşma denilmektedir

Toplumsallaşma konusunda bir diğer önemli olan konu ise, umulan ve arzu edilen ve rağbet gösterilen sosyalleşmedir. Bireyler katıldıkları grupların varsayımları, değerleri ve rol oyunları ile toplumsallaşmakta ve gruba ve mesleğe aidiyet hissetmektedir. Bu aslında kişinin kendini gruptaki ön kabullere ve rol unsurlarına göre şekillendirmesidir. Medikal işlerle uğraşan bir ailede büyüyen bir kişi, umulan ve arzu edilen toplumsallaşma sürecini daha çabuk şekillendirebilmektedir.

Sembolik etkileşimcilik teorisinde toplumsallaşmanın kökü, kişinin başkaları hakkında sahip olduğu beklentiler, grubun değer ve normlarından kaynaklanmaktadır. Referans gruplarının varlığı toplumsallaşma sürecini etkilemektedir. Referans gruplar, davranışların tutarlığını ve bir standart seti hali almasını sağlayarak normatif bir görev üstlenmektedir. Veya kendisini veya diğerlerini değerlendirmede kullandığı karşılaştırma işlevi bağlamında referans gruplar işe yaramaktadır. Fakülte ve diğer öğrenci grupları karşılaştırmayı ve hüküm vermeyi sağlayıcı bir işlev görmektedir. Bir diğer toplumsallaşma aracı da resmi eğitim sürecidir. Bazı yazarlarca (Karasu, 2001), mesleki toplumsallaşmanın ilk aşaması olarak belirtilen eğitimde başarılı olan kişiler, henüz bir mesleğin üye adayıdırlar. Sonraki aşama mesleki toplumsallaşmanın temel aşamasıdır. Mesleki toplumsallaşma süreci okula girişle başlamakta kişinin idealizmi, girişkenliği ve kendini adama düşüncesiyle beraber zaman içinde serpilip

126

büyümektedir. Yani kişi birinci sınıfta az, son sınıfta daha fazla mesleki toplumsallaşmaktadır. Bu düşünceyi kabul etmeyen düşünürlerde vardır. Biz özellikle bu düşüncenin medikal mesleklerde geçerli olduğunu tarafların ifadelerine geçerli olduğunu düşünmekteyiz.

Toplumsallaşmanın sonuçlarına baktığımızda, homojenite ve geleneksel değerlere bağlılık gibi unsurlar ortaya çıkmaktadır. Bu ifade daha çok medikal okul çevrelerinin geleneksel muhafazakâr çevresindeki yaşayan tutum ve değerlerini göstermesi bağlamında doğrudur.

Profesyonel eğitim sürecinin şekillendirdiği toplumsallaşma süreci, belirsizliği ortadan kaldırmak gibi yan işlevlerde görmektedir. Belirsizliğin tolere edilmesi tecrübesi, eğitim sürecinde gerçekleşen tutum ve değer ve davranış rollerinin öğrenilmesine bağlı olmaktadır. Belirsizliğin üstesinden gelme becerisinin kazanılma süreci mesleki kimliğin inşa edildiği süreçtir.

Mesleki toplumsallaşma sürecinde meslek mensupları adayları ile okul ve müfredat arasında çatışma yaşanabilmektedir. Çatışmanın şiddetini hedefler, beklentiler ve ortama uyum derecesi belirlemektedir. Eğitim organizasyonun hedefleri ile arzu edilen ve umulan toplumsallaşma süreci çatışabilmektedir. Çatışmayı yönetebilme gücü mesleki toplumsallaşmayı içselleştirmeyle ilgilidir.

Bir mesleği diğer mesleklerden ayıran özelliklere mesleki kültür denilmektedir. Meslekler, kendi içindeki değer, düşünce, norm, hiyerarşi, unvan, amblem, giyim kuşam, mit ve simgeler gibi öğeler nedeniyle ortak bir kültüre sahiptirler (Karasu, 2001:107). Bu unsurların benimsenmesi ve yaşatılması belli bir grup içerinde şekillenmektedir. Toplumsallaşma sürecinin güçlü halkalarından birini de mesleki kültür oluşturmaktadır.

Mesleki toplumsallaşma sadece süreci resmi eğitim süreci içerisinde şekillenmez. Enformel toplumsallaşma ve eğitim süreci sonrası aşama, sosyal kontrol mekanizmasının devreye girdiği ve süreç boşluklarını doldurduğu bir alandır. Mesleki icra sahasındaki bağımsızlık ve toplumsal kontrol mekanizmasına tabi olmama o sahanın icracısı konumundaki meslek mensuplarının toplumsallaşmasını sağlamaktadır.

127

Sosyalleşme ajanları olarak organizasyonlar; mesleki kuruluşlar ile istihdam organizasyonları olarak ikiye ayrılmaktadır. Organizasyonlar, kontrol ve sosyalleşme kaynaklarıdır. Mesleki kuruluşlar çok çeşitlidir. Profesyonel kuruluşlar, sendikalar ve ticari birlikler. Bu kuruluşlar dönem itibari ile eğitim sonrası toplumsallaşma ihtiyacını karşılamaktadır. Kuruluşlar sayesinde, mesleki düzenlemeler çalışan lehine düzenlenmekte ve meslek mensupları aidiyet ihtiyacını gidermektedir.

Đstihdam eden organizasyonlar ise yeni bir referans grubu işlevi görmektedir. Özellikle benzer mesleklerde çalışan kişiler diğer organizasyonlarda çalışan kişilerle iletişime geçmek istemektedir.

Hiyerarşik yapıya sahip olan organizasyonlara katılan kişiler yeni kariyer imkanları yakalayabilmektedir. Kariyer imkânın bulunuşu, mobiliteyi azaltmakta ve insanları kontrol edebilmektedir. Organizasyonların teklif ettiği sürekli istihdam sözü, ikramiyeler, primler ve cazip emeklilik imkânları, mesleki toplumsallaşmayı kolaylaştıran faktörlerdir.