• Sonuç bulunamadı

Medya eğitiminin nasıl olması gerektiği konusunda ortaya atılmıĢ iki önemli medya okuryazarlığı yaklaĢımı bulunmaktadır. Bunlardan ilki bireyi pasif konumda bırakarak sadece onları medyanın olası zararlı etkilerinden korumayı amaçlarken ikinci yaklaĢım tam aksine bireyin aktif olmasını savunarak onları medya mesajları karĢında eleĢtirel bakabilen bireyler olarak yetiĢtirmeyi savunur. Korumacı yaklaĢım medyanın sadece olumsuz etkileri üzerinde dururken bu yaklaĢımın aksine eleĢtirel yaklaĢım olumlu ve olumsuz etkinin varlığını kabul ederek bunun kararını medya izleyicisine bırakmaktadır (Çetinkaya, 2008: 48).

2.7.1 Korumacı YaklaĢım

Özellikle 1960‟lı yıllarda baĢlayıp 70‟li yıllarda hız kazanan televizyonun etkileri üzerine yapılan çalıĢmalar sonucunda korumacı yaklaĢım önem kazanmıĢtır (Bozkurt, 2012: 50). Korumacı yaklaĢım gençleri ve özellikle de çocukları medyanın olumsuz ve zararlı etkilerinden korumayı amaçlamaktadır (Ġlhan, vd., 2014: 45). Çocukları medyadan korumak için medyayı kullanımlarını sınırlandırmak geçerli bir yöntem olmadığı (Bilici, 2017: 47) için çocuklara medyanın zararlı etkilerinin de olabileceğinin öğretilmesi gerekmektedir. Gündüz Kalan (2010: 61) korumacı yaklaĢımı, medyanın çocuklar üzerindeki zararlı etkilerinden savunmak amacıyla uzak tutma, engelleme, ikaz etme ve zararlı olduğunu anlatmaya yönelik

daha keskin bir yaklaĢım olarak tanımlamaktadır. Buckingman da korumacı yaklaĢımı “tutucu ve radikal yaklaĢımları birleĢtiren bir anlayıĢ” olarak tanımlamaktadır (Çetinkaya, 2008: 48).

Douglas Kellner, 1970‟lere damga vuran korumacı yaklaĢımı medyanın anında ve uzun soluklu etkilerine daha çok maruz kalan ve savunmasız olan çocukları koruyan, doğruyu, eĢitliği ve olması gerekeni öğreten bir yaklaĢım olarak tanımlamaktadır (Sarı: 2015: 40). Korumacı yaklaĢım bir yandan çocukları medyanın zararlı etkilerinden uzak tutmayı amaçlarken diğer yandan onları pasif konuma getirerek sınırlamaktadır. Korumacı yaklaĢımda sadece çocukları medyadan ve medyadan gelen mesajlardan uzak tutmak vardır. Günümüz Ģartları düĢüldüğünde medyadan uzak kalmak söz konusu olmadığı gibi medyadan gelen mesajlara karĢı da kayıtsız kalınamamaktadır. Medya araçları takip edilmese bile gün içinde el ilanları, billboardlar, reklam panolarından gelen mesajları engellemek imkansızdır.

Bilici (2017: 46) gençlerin, medyanın olumsuz etkilerinin önüne geçmeyi hedefleyen korumacı yaklaĢıma göre onların yaĢları ve seviyelerine uygun medya programlarının seçilmesinde ebeveynleri ve çevresindeki diğer yetiĢkin insanların yardımlarına ihtiyaç duyduklarını ifade etmektedir. Çocuklar kendilerine uygun programların seçimini yapmakta zorlanabilir ve uygun olmayan içerikler onlar üzerinde kimi zaman duygusal anlamda tedavisi zor olan travmalara yol açabileceğinden dolayı böyle bir yardıma gereklilik duyarlar.

Çetinkaya (2008: 48-49) korumacı yaklaĢımı, öğrencinin medyaya karĢı kendini koruma gücünün bulunmadığını ve kendisinin böyle bir bilince eriĢemeyeceğini varsaydığı için eleĢtirmiĢtir. Korumacı yaklaĢımda olması gerekenin, çocuklara iyinin ve kötünün ne olduğunu anlatmak olmadığını, medyanın etkileri hakkında fikir sahibi olan ve medyadan neyi alıp neyi almaması gerektiğini bilen bilinçli ve güçlü bireylerin yetiĢtirilmesi gerektiğini savunmaktadır.

Çetinkaya (2008: 50-51) korumacı yaklaĢımın çocukları medyadaki olumsuzluklardan korumak için uyguladığı “sansür” mekanizmasını tehlikeli olarak tanımlamaktadır. Sansürün geçici bir önlem olduğunu çocukları medyanın zararlı etkilerinden korumak için daha uzun vadeli çözümlere ihtiyaç duyulduğunu belirterek çocukları sansür uygulayıcılarının korumasına bıraktığı için onları yine pasif konumda bıraktığından dolayı eleĢtirmektedir.

2.7.2 EleĢtirel YaklaĢım

Gündüz Kalan (2010: 61) eleĢtirel yaklaĢımın küçük yaĢlardan itibaren insanların medya konusunda bilinçlenmesine yardım ederek sorgulama yeteneği kazandırmayı amaçladığını belirtir. EleĢtirel medya okuryazarlığı yaklaĢımında korumacı yaklaĢımın aksine

bireylerin ve özellikle de çocukların medyanın olumsuz ve zararlı etkilerinden korumanın dıĢında medyadan gelen mesajlara karĢı eleĢtirel bakabilme yeteneği geliĢtirmek amaçlanmaktadır (Ġlhan, vd., 2014: 45).

Ġnal (2009: 86) eleĢtirel yaklaĢımın medyanın sadece olumsuz etkilerinden korumayı amaçlayarak bireyi edilgen konumda bırakan korumacı yaklaĢımın aksine medya metinleri karĢısında bireyi etkin bir konuma getirerek eleĢtirel ve sorgulayıcı bir tarzda değerlendirme yeteneği kazandırdığını ifade eder. Balaban vd. (2008: 557) günümüzdeki yaklaĢımların eleĢtirel bakıĢ açısı sayesinde medyanın doğru kullanılması, medya mesajlarının oluĢturulması yeteneğinin kazandırılması ve bu mesajların „„politik, sosyal ve ekonomik‟‟ sonuçları noktasında daha aktif olduğunun altını çizmektedirler. Korumacı yaklaĢımda çocukların veya gençlerin medya araçlarından uzak tutulması sağlanır. EleĢtirel yaklaĢımda bunun aksine medya araçlarıyla içli dıĢlı olan çocukların kendilerini nasıl koruyacağı öğretilir.

EleĢtirel yaklaĢım gençleri ve özellikle de çocukları medya karĢısında aktif bireyler olarak var olmalarını amaçlar. Bilici (2017: 50) çocukların karĢılaĢtığı her mesaj ve iletileri değiĢmez doğru olarak kabul etmeyerek doğru ve yanlıĢ ayrımını yapabilmelerinin önünü açmayı hedeflediğini belirtir. Her mesajın görünenin aksine gizli anlamları bulunur. Çocukları medyadan tamamen uzak tutmanın mümkün olmadığı günümüzde daha az etkilenmeleri adına eleĢtirel bakıĢ açısı kazandırarak, gerçeğin ve gerçek olmayanın ayrımını yapmayı onlara bırakmak gerekir. Medyada gördüğü, duyduğu, okuduğu her Ģeyi doğru olarak kabul etmek yerine farklı kaynaklardan bu konunun araĢtırılması ve bu mesajın hangi amaçlara hizmet etmek için hazırlanıp sunulduğunun ayrımına varılması sağlanarak eleĢtirel bakabilme alıĢkanlığı kazandırılmalıdır.

Pekman (2016: 41) eleĢtirel yaklaĢımla verilen medya eğitiminin, insanlara olaylara ve durumlara karĢı eleĢtirel bakabilme becerisi kazandırarak problemler karĢısında çözüm odaklı, haklarını bilen ve kendini iyi ifade edebilen bireyler yetiĢtirmesi açısından önem taĢıdığını belirtmektedir.

Avrupa Birliği‟nin desteklediği bir proje kapsamında “Avrupa Medya Okuryazarlığı Merkezi (ECML)” medya eğitiminin eleĢtirel bir anlayıĢ çevresinde neleri amaçlayarak oluĢturulması gerektiğini Ģöyle sıralamaktadırlar (Pekman, 2016: 41-42):

“- Medyanın fikir, bilgi ve haberi bir baĢkasının bakıĢ açısıyla nakletmek üzere kurulduğunu anlamak,

- Duygusal etki oluĢturmak için özel tekniklerin kullanıldığını anlamak,

- Bu tekniklerin, amaçladıkları ve doğurdukları etkilerin ayırdına varmak,

- Medyanın bazı kiĢilerin yararına çalıĢtığını, bazılarını ise dıĢladığını anlamak,

- Medyadan kimin yararlandığı, kimin, neden dıĢlandığı sorularını sormak ve cevabını bulmak,

- Alternatif bilgi ve eğlence kaynakları aramak, - Medyayı kendi yararı ve zevki için kullanmak, - Edilgen olmak yerine aktif olmak,

- Yeni öğrenme kültürü dijital okuryazarlığa hazırlanmak.”

“Avrupa Medya Okuryazarlığı Merkezi” tarafından oluĢturulan bu maddeler ıĢığında medya karĢısında seçim yapma hakkına sahip, eleĢtirel, bilinçli ve aktif bireyler yetiĢtirilmesinin amaçlandığını görülmektedir.