• Sonuç bulunamadı

Ġlk zamanlarda “Medya Eğitimi, Medya Pedagojisi, Medya Öğretimi” gibi isimlerle nitelendirilirken günümüzde dünyada evrensel bir adla „„Medya Okuryazarlığı‟‟ kavramı olarak kullanılmaya baĢlanmıĢtır (Ġnal, 2009: 10). Medya okuryazarlığı kavramına bakıldığında medya mesajlarına ulaĢabilme, ulaĢılan bu mesajları doğru algılayabilme ve yeni mesajlar üretebilme yeteneğinin var olması ön koĢuldur. Paker‟e göre (2009: 129) medya okuryazarlığı kavramı, gelen mesajların ayrıntılı bir Ģekilde bütün yönleriyle okunarak eleĢtirel bir gözle değerlendirilip varsa örtük anlamlarının açığa çıkarılmasına ve yeni mesajlar üretebilme yeteneğine olanak tanımaktadır. Mora (2008a: 93) medya okuryazarlığı eğitimini çocukları ve yetiĢkinleri medyanın negatif etkisinden kurtarmak için sorgulayıcı ve rasyonel bir bakıĢ açısıyla değerlendirmelerini sağlayan bir uygulama olarak tanımlamaktadır. Özel (2018: 7) medya okuryazarlığının klasik bir medya çözümlemesinden farklı olduğunu dile getirerek medya okuryazarlığının, bir mesajın oluĢumundaki amaç ve o mesajın oluĢturulmasındaki aĢamalara yoğunlaĢmaktadır. Yani görünen anlamından ziyade görünmeyen anlamının ne olduğuyla ilgilenir. Solmaz ve Yılmaz (2012: 56) medya okuryazarlığının iki ana yaklaĢımı olduğunu belirterek, bunlardan ilkinin medya mesajlarına ulaĢabilmek için medya araçlarına sahip olmak ve bu araçları kullanabilme yeteneği, ikinci ise bu mesajların kiĢide bir anlam oluĢturarak analizini yapılabilme becerisi olduğunu ifade etmektedir.

Medya okuryazarlığı Gündüz Kalan‟a göre (2010: 59), medya araçlarıyla insanlar arasında temiz ve gerçek iletiĢimin kurulduğu bir ortamın oluĢumunu sağlamaktadır. Medya araçlarının her geçen gün artması ve insanları etkileme kuvveti, medya okuryazarlığı konusunu gündeme getirmiĢtir (Kurt ve Kürüm, 2010: 22). 1982 tarihinde UNESCO, Almanya‟da 19 ülkenin yetkilileri ile medya okuryazarlığı eğitiminin gerekliliğini destekleyen bir rapor sunarak, bu raporda anne-babaların, eğitimcilerin ve medya görevlilerinin medyaya karĢı eleĢtirel bakıĢ açısı geliĢtirmedeki sorumluluklarından bahsedilmiĢtir (Binark ve Gencel Bek, 2010: 52).

ĠletiĢim sürecinde bir ileti, bu iletiyi gönderen ve alan kiĢi, bu kiĢilere iletilerin aktarılacağı kanallar yer alır. Medya okuryazarı, televizyon, radyo, gazete, dergi, internet gibi medya kanallarından gönderilen iletileri akıl ve mantık süzgecinden geçirerek bu mesajların ne amaçla gönderildiğinin farkında olan kiĢidir. Bu da ancak bilinçli bir eğitim sonucunda gerçekleĢtirilebilir. Jols ve Thoman (2008: 33) ve Ġnal‟a göre (2009: 19) medya okuryazarlığı, medyanın toplumdaki görevini tanımlarken bir yandan da demokratik olarak insanların sorgulama ve kendini anlatma becerisinin edinilmesine katkı sağlamaktadır. Medya okuryazarlığı çocuklara bu becerileri öğreterek sorgulayan ve sorgulatan bilinçli yurttaĢlar olarak yetiĢmelerini sağlamaktadır.

Jols ve Thoman (2008: 34) medya okuryazarlığı kavramının ne olup ne olmadığını Ģu Ģekilde sıralamıĢlardır:

 “Medya okuryazarlığı medyaya “saldırmak” demek değildir, ama medya okuryazarlığı çok sık olarak medya eleĢtirilerine yer verir.  Medya okuryazarlığı medya ile ilgili etkinlikler ve projeler üretmeyi içermesine rağmen medya okuryazarlığı sadece medya üretmek demek değildir.

 Sadece videolar, CD-ROM‟lar veya medya içerikli materyalleri sınıfa getirmek medya okuryazarlığı değildir.

 Medya okuryazarı olan bir kiĢinin aynı zamanda medya ve medya mesajlarının yapısını ve kültürümüz üzerindeki etkilerini keĢfetmesi gerekmektedir.

 Medya okuryazarlığı basitçe politik gündemi, önyargıları ve yanlıĢ açıklamaları takip etmek değildir. Aynı zamanda bu olayları “normalmiĢ” gibi gösteren sistemin sorgulanması demektir.

 Medya da verilen mesajlara sadece bir kiĢinin bakıĢ açısından veya deneyimlerinden bakmak medya okuryazarlığı değildir. Çünkü medya farklı görüĢ açıları kullanılarak incelenmelidir.

 Medya okuryazarlığı “sakın seyretme” demek değildir. Medya okuryazarlığı “dikkatlice seyret, eleĢtirel düĢün” demektir.”

Medyayı okumayı öğrenen ve bilen kiĢiler bütün medya araçlarından gelen iletileri, okuduklarını, gördüklerini ve duydukları her Ģeyi medya okuryazarı olmayan kiĢilere oranla daha rahat bir Ģekilde analiz edebilmekte, mesajların oluĢum süreçlerini bildikleri için de doğru mesaj üretme konusunda daha baĢarılı olmaktadırlar (Çeliköz ve Çeliköz, 2018: 263). Medya okuryazarı olan insanlar, daha fazla araĢtıran, okuyan ve maruz kaldıkları her ileti ve mesajı olduğu gibi kabul etmeyen kiĢilerdir. Herhangi bir konuda bir Ģeyin farkında olmak daha fazla bilme ihtiyacı hissettirdiği için böyle insanlar hazır ve kolay bilgiyi kabul etmezler. Medya okuryazarlığı bireye eleĢtirel düĢünme becerisi kazandırır. Karaman‟a göre (2016: 336) medyaya eleĢtirel bir yaklaĢımla bakan insanlar karĢılaĢtıkları her mesaj ve iletiyi kabul etmemekte, daha fazla kaynağa baĢvurarak ve medyadaki her bilginin doğru olmadığı çoğunun kurgulanarak verildiğinin bilincinde oldukları için en doğru bilgiye ulaĢmanın farklı yollarını aramaktadırlar.

Asrak Hasdemir ve Demirel (2012: 181) medya okuryazarlığının yalnızca çocukların medyanın olumsuz etkilerinden korunması için gerekli bir kavram olarak görülmemesi gerektiğini aynı zamanda yetiĢkinlerin de medyayı daha doğru amaçlar ile kullanmalarını hedefleyen bir kavram olduğundan söz ederler. Medya konusunda bilinçli büyüyen ve eleĢtirel bakmayı öğrenen çocuklar ilerleyen yaĢlarda bunu alıĢkanlık haline getirerek hayatla ve kendileriyle ilgili konularda daha temkinli yaklaĢarak daha doğru kararlar verebileceklerdir. Böylece medya okuryazarlığı kavramı sadece okulla sınırlı kalan bir ders olmasının dıĢında, bütün hayatı kapsayan bir öğrenim programı halini alacaktır.

Çepni vd. (2015: 435) medya okuryazarı olan insanları mesajlara eriĢen ve yeni mesajlar oluĢturabilen, sosyal konulara karĢı duyarlı, güzel duygular barındıran, temel hak ve özgürlüklerinin bilincinde olarak onları koruyan kiĢiler olarak değerlendirmektedirler. Medya okuryazarlığı kiĢilere ve özellikle de çocuklara bazı yararlar sağlamaktadır. Bu yararlar Ģu Ģekilde sıralanabilir (http://medyaoy.blogspot.com/):

1. “Medya okuryazarlığı programları, bilgi kaynaklarını eleĢtirel gözle incelemeyi öğretir.

2. Öğretmen ve öğrencilerin hayata daha geniĢ bir perspektiften bakmalarını sağlar.

3. Medya kapsamındaki bilgi kaynaklarını doğru kullanmayı öğreterek okul ve yaĢamı birbiriyle bütünleĢtirir.

4. Kullanıcıların düĢünce ve bilgi üreten kiĢiler olarak yetiĢmelerini sağlar.

5. Bireyleri asılsız ve tutarsız bilgi kirliliğinden korur.

6. Medya kapsamındaki bilgi kaynaklarını özellikleriyle tanıtır. 7. Medyanın gerçeğe iliĢkin bilgiyi ne kadar kapsadığını inceler. 8. Edinilen bilgilere karĢı uygulamalar oluĢturur.”

Altun (2013: 61) medya okuryazarlığının sadece okulda öğretilen bir ders olarak sınırlı tutulmayarak genel bir öğreti programı haline getirilmesinin daha doğru ve yararlı bir uygulama olacağının altını çizmektedir. KiĢiler medyada sunulan bazı gerçekliğin kurgudan ibaret olduğunu ne kadar erken bir dönemde öğrenirlerse, medyanın negatif etkisine o kadar az maruz kalıp, kendilerini o denli fazla korumuĢ olacaklardır (RTÜK, 2007: 39).

Medya okuryazarlığı bireylere medyadan gelen ileti ve mesajlardaki açık anlamlardan ziyade o mesajlarda verilmek istenen kapalı (gizli) anlamların da var olabileceğinin ve bu mesajları okurken bunlara dikkat edilmesinin gerekliliğini öğretir (Volcic, 2003: 54-55). TaĢkıran (2007: 7) medya okuryazarını medya mesajlarına karĢı bilinçli, medya araçlarında tekrardan oluĢturulan gerçekliğin farkında olan ve değerlendirebilme yeteneğini aldığı eğitimle destekleyen kiĢi olarak tanımlamaktadır.

“Hong Kong Medya Eğitimini Savunanlar Birliği” medya okuryazarlığının insanlara kazandırdığı yetenekleri Ģu Ģekilde sıralamaktadır (Görmez, 2014: 141):

 “Medyanın etkisi konusunda eleĢtirel farkındalık: Bir bütün olarak medyanın bireysel ve toplumsal yaĢama olan etkisini fark edebilme,

 Medya tarafından kullanılan faaliyet ve teknikleri anlama,  Medya analitik yetenekleri: ÇeĢitli medya iletilerini analiz

edebilecek yetenekleri öğrenme (özellikle de gizli mesajları),  Medyanın eleĢtirel değerlendirilmesi: Medyanın performansını

değerlendirmek için eleĢtirel bir standart kullanma ve öne çıkan medya ürünlerini değerlendirme,

 Medya aracılığıyla öğrenme,

 Medyayı denetleme ve etkileme: Medyanın performansı konusunda sesini çıkarmak ve düzeltilmesini istemek,

 Sorumlu bir tüketici olarak medyayla alakalı etik ilkeleri

uygulama: Medya okuryazar bireyler hem medya

üreticisidirler hem de medya tüketicisidirler. Bu yüzden onlar medya ürünleriyle faaliyette bulunduklarında medyayla alakalı etik ilkeleri uygulamaya özen gösterirler.

 Medyadan öğrenilenleri akıllıca ve yapıcı biçimde uygularlar.”

Medya okuryazarlığı eğitimi alan öğrencilerin medya konusunda edindikleri bilgi birikimi Ģöyle sıralanabilir (Morrow, 1980‟den akt. Kıncal ve Kartal, 2009: 321):

1. “Televizyon programları izlerler ve programdaki hikayenin gerçek mi yoksa senaryo mu olup olmadığını belirleyebilirler. 2. Film sahnelerini ve sahne kesimlerini tanımlayabilirler; filmin kesilen sahnelerini ayırt edebilirler.

3. Video grafikleri, bilgisayar grafikleri gibi çeĢitli türdeki animasyonları açıklayabilirler.

4. Sadece filmi özetleyerek değil, yönetmenin resimleri filme iĢlemesini, kesmeleri, diyalogları, sesleri, fikirleri değerlendirerek filmi eleĢtirebilirler.

5. Programların senaryolarını değerlendirebilirler.”