• Sonuç bulunamadı

2.9 Farklı Ülkelerde Medya Okuryazarlığı

2.9.2 Ġngiltere

Medya okuryazarlığı programı Ġngiltere‟de 1988 yılı ile baĢlamıĢtır (Topuz, 2016: 17). Ġngiltere‟de de diğer pek çok ülkede olduğu gibi medya eğitimi öğrencileri medyaya karĢı daha bilinçli tüketiciler olarak yetiĢtirmek amacıyla verilmeye baĢlanmıĢ, ancak yeterince medya eğitimi almamıĢ ve medya eğitiminin nasıl verilmesi konusunda ortak bir noktada birleĢememiĢ öğretmenler tarafından verilmektedir (Binark ve Gencel Bek, 2010: 85). Öğretmenlerin yeteri kadar eğitim almamaları ve tecrübe ettikleriyle bilgilerini harmanlamaları nedeniyle hepsinin bilgi düzeyleri birbirinden farklılık göstermekte, bu nedenle medya eğitiminden tam bir doyum sağlanamamaktadır (Bilici, 2017: 79).

Bu ülkede medya okuryazarlığı eğitimine toplum ve yöneticiler tarafından büyük destek verilmekte olup bu konuda yapılan öncü çalıĢmalar diğer ülkeleri etkileyip yönlendirmektedir (Bilici, 2017: 77). Medya okuryazarlığı noktasında öncü rol oynayan OFCOM kuruluĢunun payı büyüktür (Binark ve Gencel Bek, 2010: 86 ve Bilici, 2017: 77). OFCOM (Office of

Communications), Türkiye‟deki RTÜK ile hemen hemen aynı olan kurumdur ve medya okuryazarlığını destekleyen ve geliĢmesinde yardımcı olan kuruluĢların baĢını çekmektedir (Bilici, 2017: 84).

1929 yılının baĢlarında Londra Eğitim Kurulunca düĢük standartlı filmlerin değerlendirilmesi noktasında öğretmenlere yönelik hazırlanan bir kılavuz Ġngiltere‟nin birçok yönden medya okuryazarlığının doğduğu yer olduğuna örnek teĢkil etmektedir (Heins ve Cho, 2003: 35). 1970 ve 1980‟li yıllarda televizyon ve film çalıĢmalarının ortaöğretim medya eğitimine dahil edilmesiyle medya eğitiminde büyük çapta geliĢme yaĢanmıĢtır. (Bilici, 2017: 79). Ġngiltere son yıllarda Ġngiliz Film Enstitüsü bünyesinde film ve kültürden yola çıkılarak medya okuryazarlığına yönelmektedir (Bilici, 2017: 77).

Ġngiltere‟de hakim olan korumacı yaklaĢım 2010 yılından sonra korunmaya daha fazla ihtiyaç duyan çocukların korunması yönünde kendini göstererek bir adım daha ileriye taĢınmıĢtır (Bilici, 2017: 87).

2.9.3 Avustralya

Medya eğitimi Avusturalya‟da baĢlı baĢına bir konu olarak mevcut değildir ancak 1994‟ten beri bütün okullarda zorunlu olarak verilmeye baĢlanmıĢ, 6-19 yaĢ arasında her öğrencinin öğretimine dahil edilen bir eğitim ilkesi haline getirilmiĢtir (Domaille ve Buckingman, 2001, 37). Medya eğitiminin bu ülkede dünya genelinde baĢaralı olmasının nedeni, Avustralya hükümetinin 1970‟de ülkedeki bütün okulların ders kitaplarına bu dersin müfredatının eklenmesini istemesindendir (Bilici, 2017: 87). Kısa bir zaman sonra medya eğitimi bu ülkede zorunlu hale getirilerek bütün öğrencilerin bu konuda bilgi sahibi olmaları sağlanmıĢtır. Medya eğitiminin amacı; öğrencilerin eleĢtirel bir tavırla medyaya karĢı güçlenmelerini sağlamak ve kendi medya metinlerinin önünü açarak onları bu konuda teĢvik etmektir (Domaille ve Buckingman, 2001: 37).

Avustralya‟da medya okuryazarlığı eğitimi hem kendi adıyla hem de Ġngilizce dersi kapsamında alınabilmektedir (TaĢkıran, 2007: 92). Medya eğitimi 1983 yılında alınan kararlar çerçevesinde (Topuz, 2016: 17), eleĢtirel öğrenciler yetiĢtirmek amacıyla uygulamalı bir ders olanağı sunularak, ilköğretimde Ġngilizce dersiyle bağlantılı olarak verilirken ortaokullarda 8 ile 12. sınıflarda ayrı bir ders olarak medya eğitimi almıĢ ve bu konuda bilgili öğretmenler tarafından okutulmaktadır (Ġnal, 2009: 75).

Avusturalya‟da hakim olarak bulunan medya eğitimcileri tarafından kurulan eğiticiler ile medya üreticilerini bir araya getiren tarafsız ve çıkar iliĢkilerine dayanmayan ATOM

(Australian Teachers of Media) adlı örgüt medya eğitimini tanıtmak amacıyla konferans ve seminerler düzenleyerek, medya ile ilgili araĢtırmalar yaparak ve çeĢitli materyaller üreterek medya okuryazarlığına büyük ölçüde katkı sağlamaktadır (Ġnal, 2009): 75).

Avusturalya‟da medya eğitimcisinin bulunmadığı zamanlarda bu dersi verecek olan öğretmenler bu konuyla ilgili hazırlık niteliğinde bir çalıĢmaya katılarak kendilerine özgü medya eğitim programları oluĢturmaktaydılar (Binark ve Gencel Bek, 2010: 81-82). Medya çalıĢmalarına katılmayan hiçbir öğretmenin bu dersi vermemesi, medya eğitiminin Avusturalya‟da iyi bir konumda olmasını sağlamaktadır (Bilici, 2017: 88).

Medya okuryazarlığı Avustralya‟da akademik olarak da desteklenmekte, bazı üniversitelerde “kitle iletiĢimi, medya çalıĢmaları, kültürel çalıĢmalar” konularına dahil edilerek bu dersin verilmesi sağlanmaktadır (Bilici, 2017: 89).

2.9.4 Kanada

Kanada‟da medya okuryazarlığı ile ilgili çalıĢmalar 1960‟larda baĢlamıĢ dil sanatları bünyesine dahil edilerek zorunlu ders kapsamına alınarak okutulmaya baĢlanması ise 2000 yılı itibariyle olmuĢtur (Binark ve Gencel Bek, 2010: 98). Medya okuryazarlığı Kanada‟da dil sanatlarının zorunlu bir parçası haline gelmesiyle açıkça belirtilen amaçların savunucusu ve deneyimli uygulayıcıların bulunduğu bir ağ haline gelmektedir (Domaille ve Buckingman, 2001: 63). Kanada medya okuryazarlığı konusunda oldukça ilgilidir. Kanada eleĢtirel medya okuryazarlığı noktasında baĢı çeken ülkedir ve 1980 yılı itibariyle bu ülkede 13 yaĢından küçük çocuklara yönelik reklamlar yasa ile güvence altına alınmıĢtır (Özonur ve Özalpman, 2009: 202).

Kanada'da medya okuryazarlığın amacı, öğrencilerin kitle iletiĢim araçlarının doğası, kullandıkları teknikler ve bu tekniklerin etkileri hakkında bilinçli ve eleĢtirel bir anlayıĢ geliĢtirmelerine yardımcı olmaktır ve öğrencilere medya pratikleri noktasında fırsatlar sunmakta ve onları bu konuda desteklemektedir (Domaille ve Buckingman, 2001: 63).

1978 yılında AML (Association for Media Literacy) adlı öğretmenleri temel alarak medya metinlerine eleĢtirel bakmak amacıyla kurulan dernek, medya konulu çeĢitli konferanslar düzenleyerek ve hükümetin de desteğiyle müfredat materyalleri oluĢturarak medya okuryazarlığının Kanada‟da geliĢmesine katkı sağlamıĢtır (Bilici, 2017: 91). Kanada‟da 1992 yılında ulusal ve uluslararası boyutlarda çok çeĢitli konferans ve seminerler düzenlenerek medya eğitimine katkı sağlanmıĢtır (Ġnal, 2009: 71). Medya eğitimcileri ve medya üreticilerinin medya eğitiminin geliĢmesine yardımcı olmalarına olanak ve finans

sağlayan kablo yayıncısı CHUM TV, CAMEO (Canadian Association of Media Education Organisations), Association for Media Literacy ve Jesuit Communications Project gibi köklü kuruluĢlar bulunmaktadır (Domaille ve Buckingman, 2001: 63).

Bilici‟ye göre (2017: 93) Kanada‟da medya eğitiminin ulusal düzeyde standart bir eğitim politikasının bulunmamasının nedeni, aynı ABD‟de olduğu gibi Kanada‟da da “merkeziyetçi eğitim yapısının” bulunmamasıdır.

2.9.5 Ġrlanda

EleĢtirel okuryazarlık modelini benimseyen Ġrlanda‟da medya eğitimi kendi adında verilmeyip baĢka ders konularına dahil edilerek iĢlenmektedir (Binark ve Gencel Bek, 2010: 87). Kuzey Ġrlanda, ilk ve ortaokullarda, zorunlu ders kapsamında verilecek bir medya eğitimi müfredatı kurmamıĢtır (Domaille ve Buckingman, 2001: 53).

Medya öğretmenleri için eğitim, çok sayıda yasal olmayan kurum tarafından sağlanan ve ilgilenen hevesli öğretmenler tarafından verilen özellikle hizmet içi eğitim düzeyinde çok küçük ölçekte mevcuttur (Domaille ve Buckingman, 2001: 53). Medya eğitimi almayan öğretmenlerin ellerinde bulunan bu dersle ilgili çok az müfredatla medya eğitimini vermeleri gerekmektedir. Ġrlanda eğitim siteminin hem yurt içinde hem de yurt dıĢında geniĢ çapta bilinmesine rağmen medya eğitimi alanında yeni müfredat alanlarının geliĢtirilememesi noktası Ġrlanda‟yı diğer ülkelerin gerisinde bırakmaktadır (O‟Neil ve Howley, 2002: 78).

Finlandiya‟da medya eğitimi, 2000 yılından sonra ivme kazanmaya baĢlamıĢtır. Bunda Ġrlanda Film Enstitüsü (IFI) Eğitim Bölümü‟nün rolü ve desteği büyüktür. Kurum sadece okuldaki öğrencilerle sınırlı kalmayıp bütün vatandaĢların da medyaya karĢı bilinçlenmelerini sağlamak amacıyla çeĢitli seminer ve kurslar düzenleyerek destek vermektedir (Bilici, 2017: 97).

2.9.6 Fransa

UNESCO Fransa‟da çeĢitli konferanslar düzenleyerek medya okuryazarlığının bu ülkede geliĢmesi için katkı sağlamaktadır (Bilici, 2017: 98-99). Milli Eğitim Bakanlığı‟nın medya kuruluĢları ile birlikte kurduğu CLEMI‟nin (Eğitimde ĠletiĢim Araçları Arasında Bağlantı Merkezi) kurulmasıyla medya okuryazarlığı alanındaki geliĢmeler devam etmiĢtir (Binark ve Gencel Bek, 2010: 84). CLEMI öncelikli olarak öğretmenlere medya eğitimi vererek medya mesajlarının değerlendirilmesi konusunda bilinçlenmelerine olanak sağlamıĢ bu sayede de tecrübelerini öğrencilere aktarabilmelerinin önünü açmıĢtır (Bilici, 2019: 99).

Medya eğitimi için medyayı üretenler ile medya eğiticileri öğrencilerin bilgilenmeleri ve ürettiklerini yayınlamak için birlikte hareket etmektedirler (Binark ve Gencel Bek, 2010: 84).

Fransa‟da medya eğitiminin amacı, öğrencileri medyaya karĢı eleĢtirel bireyler olarak yetiĢtirmek ve onları güçlü yurttaĢlar olarak var olmalarını sağlamaktır (Binark ve Gencel Bek, 2010: 84). 2005 yılında Fransa‟da medya okuryazarlığı dersi zorunlu ders kapsamına girmiĢtir (Bilici, 2017: 99). Fransa‟da tam olarak kabul görmüĢ bir eğitim içeriği mevcut olmamakla birlikte medya içeriğini öğretmenler kendi tarzlarına göre belirlemektedirler (Binark ve Gencel Bek, 2010: 84). Medya okuryazarlığı bu ülkede de diğer Avrupa ülkelerinde olduğu gibi film çalıĢmaları üzerinden yürümektedir (Bilici, 2017: 99).

2.9.7 Almanya

Almanya‟da önceleri korumacı bir yaklaĢımla öğrencilerin medya içeriklerinin nasıl üretildiklerinin farkında olmaları amaçlanırken Ģimdilerde medyaya eleĢtirel açıdan bakabilen bireylerin yetiĢtirilmesi hedeflenmektedir (Binark, Gencel Bek, 2010: 81). Öğrencilerin medyayı üreterek kendi çıkarları ve ihtiyaçları için yaratıcılığa yönelik fırsatların yanı sıra, medyanın yakın bir Ģekilde analiz edilmesini ve mesajların nasıl üretilebilmesini sağlayan etkinliklere yönlendirilerek korumacı yaklaĢımdan uzaklaĢılmıĢtır (Domaille ve Buckingman, 2001: 45-46).

Almanya‟da medya okuryazarlığı dersi 5. ve 10. sınıflar arasında zorunlu değil seçmeli bir ders olarak verilmekle birlikte bu dersi veren öğretmenlerin de bu ders için özellikle alınmıĢ bir eğitimleri yoktur ve bu konuda eksikliğin giderilmesi için de bir çalıĢma yürütülmemektedir (Bilici, 2017: 101).

2.9.8 Güney Afrika

Afrika‟da okuryazarlık medya okuryazarlığından daha öncelikli bir problemdir (Binark ve Gencel Bek, 2010: 64). Ülkede zengin halk ile fakir halk arasında uçurumlar olmasından kaynaklı zengin insanlar için medya okuryazarlığı bir anlam ifade ederken fakir insanların daha önemli baĢka sorunları olmasından kaynaklı bu konu ilgi alanları dahilinde değildir. Bu nedenlerden dolayı medya okuryazarlığının diğer ülkelerde yaĢadığı geliĢmelerin benzerini Güney Afrika‟dan beklemek yersiz olacaktır (Bilici, 2017: 113).

Critos bu durumu Ģu Ģekilde özetlemektedir (Critos 1997‟den akt. Bilici, 2017: 113): “Afrika‟nın çoğunda olduğu gibi, Güney Afrika‟da da insanlar

politik, teknik konulardan ve medya bilgisinden geri tutulurlar. Medya kullanımı siyahlar için değildir ve bu alanlar beyaz hükümet

tarafından Beyaz Afrikalıların çıkarları için yönetilirler. Oysa medya eğitimi, dıĢ dünyadan ayrıĢtırılmıĢ okula hapsolan bir ders olmamakla birlikte medya okuryazarlığı müfredatı içine eklenen veya müstakil olarak iĢlenmesi gereken evrensel bir eğitim konusudur.”