• Sonuç bulunamadı

Öğrencilerin Anne ve Baba Eğitim Durumlarıyla Medya Okuryazarlığı Yargıları

ORTAOKUL 8. SINIF ÖĞRENCĠLERĠNĠN MEDYA OKURYAZARLIĞI DERSĠNE

3.6. Öğrencilerin Anne ve Baba Eğitim Durumlarıyla Medya Okuryazarlığı Yargıları

Öğrencilerin anne ve babalarının eğitim durumları ile medya okuryazarlığı yargıları incelenmiĢtir.

Tablo 31: Öğrencilerin Annelerinin Eğitim Durumlarıyla Medya Okuryazarlığı Yargıları Açısından Ġncelenmesine ĠliĢkin Anova Testi Sonuçları

Yargılar Anne Eğitim

Durumu

Mean F Sig

Reklamlardaki karakterlerle tanıtılan ürün arasındaki iliĢkinin nasıl yansıtıldığını anlayabilirim Okuryazar değil Ġlkokul Ortaokul Lise Üniversite Lisansüstü 3,50 3,71 3,72 3,84 4,09 2,67 2,498 ,030

Haberlerde yer alan konuların (ekonomi, siyaset, politika vs.) dengeli sunulup sunulmadığını değerlendirebilirim Okuryazar değil Ġlkokul Ortaokul Lise Üniversite Lisansüstü 3,50 3,60 3,34 3,45 3,61 3,00 3,773 ,002

Televizyon izlemeye ailemden daha fazla zaman ayırırım Okuryazar değil Ġlkokul Ortaokul Lise Üniversite Lisansüstü 1,50 2,45 2,62 2,26 2,03 2,41 5,416 ,000

Ġzlediğim televizyon programı yüzünden ödevlerimi yetiĢtiremem Okuryazar değil Ġlkokul Ortaokul Lise Üniversite 2,00 2,75 2,66 2,03 2,06 4,013 ,001

Lisansüstü 3,17 ArkadaĢlarımla oynamak yerine bilgisayarda

oyun oynamayı tercih ederim

Okuryazar değil Ġlkokul Ortaokul Lise Üniversite Lisansüstü 1,50 2,71 2,64 2,05 2,55 3,83 2,340 ,041

Yayınlardaki hayal ürünü olan (gerçeklik dıĢı) öğeleri fark ederim

Okuryazar değil Ġlkokul Ortaokul Lise Üniversite Lisansüstü 4,50 4,09 3,88 4,34 4,29 4,50 2,340 ,041

UlaĢtığım bilgilerin bir kiĢinin düĢüncesi ve görüĢlerini mi, yoksa gerçeği mi yansıttığını incelerim Okuryazar değil Ġlkokul Ortaokul Lise Üniversite Lisansüstü 4,00 3,73 3,72 3,70 3,58 2,17 2,319 ,042

Tablo 31 incelendiğinde öğrencilerin annelerinin eğitim durumlarıyla medya okuryazarlığına iliĢkin düĢünceleri aralarında iliĢki bulunan yargılar verilmiĢtir (Ek 2). Buna göre annelerin eğitim seviyesi yükseldikçe öğrencilerin medya okuryazarlığına iliĢkin yargılarının da azaldığı görülmektedir. Öğrencilerin annelerinin eğitim seviyesine bağlı olarak reklamlardaki karakterlerle tanıtılan ürün arasındaki iliĢkinin nasıl yansıtıldığını anlayabilmeleri, haberlerde yer alan konuların (ekonomi, siyaset, politika vs.) dengeli sunulup sunulmadığını değerlendirebilmeleri, yayınlardaki hayal ürünü olan (gerçeklik dıĢı) öğeleri fark etmeleri ve ulaĢtıkları

bilgilerin bir kiĢinin düĢüncesi ve görüĢlerini mi, yoksa gerçeği mi yansıttığını inceleme becerilerinin artığı görülmektedir. Ancak öğrencilerin televizyon izlemeye ailelerinden daha fazla zaman ayırmaları, izledikleri televizyon programı yüzünden ödevlerini yetiĢtirememeleri ve arkadaĢlarıyla oynamak yerine bilgisayarda oyun oynamayı tercih etmeleri durumları da yüksek bulunmuĢtur. Buna göre öğrenciler medya konusunda bilinçli olsalar dahi baĢta televizyon olmak üzere medya araçlarına olan bağlılıkları yüksek olduğu sonucuna varılmaktadır.

Tablo 32: Öğrencilerin Babalarının Eğitim Durumlarıyla Medya Okuryazarlığı Yargıları Açısından Ġncelenmesine ĠliĢkin Anova Testi Sonuçları

Yargılar Baba Eğitim

Durumu

Mean F Sig

Reklamlardaki karakterlerle tanıtılan ürün arasındaki iliĢkinin nasıl yansıtıldığını anlayabilirim Okuryazar değil Ġlkokul Ortaokul Lise Üniversite Lisansüstü 1,00 3,65 3,56 3,84 4,01 3,66 3,500 ,004

Reklamlarda ikna edici öğelerin nasıl sunulduğunu değerlendirebilirim Okuryazar değil Ġlkokul Ortaokul Lise Üniversite Lisansüstü 1,00 3,62 3,64 3,99 3,88 3,62 2,764 ,018

Televizyon, radyo, gazete veya dergi yayınlarının sırf kendi görüĢ, fikir ve tutumlarını benimsetmeye çalıĢtığının farkına varırım Okuryazar değil Ġlkokul Ortaokul Lise Üniversite 1,00 3,48 3,59 3,58 3,88 2,595 ,025

Lisansüstü 3,48 Programlarda sunulan karakterler ve yaĢam

tarzlarının toplumsal değerleri nasıl etkilediğini anlayabilirim Okuryazar değil Ġlkokul Ortaokul Lise Üniversite Lisansüstü 1,00 3,86 3,68 3,94 4,05 3,52 3,279 ,006

Ġzlediğim televizyon programı yüzünden ödevlerimi yetiĢtiremem Okuryazar değil Ġlkokul Ortaokul Lise Üniversite Lisansüstü 5,00 2,80 2,64 2,44 2,24 2,07 3,416 ,005

Bir konu araĢtırırken güvenirliği ve doğruluğu onaylanmıĢ bilgi kaynaklarını seçerim Okuryazar değil Ġlkokul Ortaokul Lise Üniversite Lisansüstü 5,00 3,72 3,77 4,10 4,00 3,67 2,277 ,046

Her web sitesinin güvenilir olmadığının farkındayım Okuryazar değil Ġlkokul Ortaokul Lise Üniversite Lisansüstü 1,00 3,91 3,83 4,18 4,15 4,00 2,802 ,017

UlaĢtığım bilgilerin bir kiĢinin düĢüncesi ve görüĢlerini mi, yoksa gerçeği mi yansıttığını

incelerim Ġlkokul Ortaokul Lise Üniversite Lisansüstü 3,83 3,56 3,71 3,74 3,22 Kendi fikir ve görüĢlerimi iletebileceğim bir

gazete veya dergi hazırlayabilirim

Okuryazar değil Ġlkokul Ortaokul Lise Üniversite Lisansüstü 3,00 3,21 3,01 3,56 3,35 3,56 2,471 ,032

Tablo 32 incelendiğinde öğrencilerin babalarının eğitim durumlarıyla medya okuryazarlığına iliĢkin aralarında iliĢki bulunan yargılar verilmiĢtir (Ek 3). Buna göre öğrencilerin babalarının eğitim seviyesi yükseldikçe medya okuryazarlığına iliĢkin yargıları da yükseldiği görülmektedir. Öğrencilerin babalarının eğitim seviyesine bağlı olarak reklamlardaki karakterlerle tanıtılan ürün arasındaki iliĢkinin nasıl yansıtıldığını anlayabilmeleri ve reklamlarda ikna edici öğelerin nasıl sunulduğunu değerlendirebilme ve televizyon, radyo, gazete veya dergi yayınlarının sırf kendi görüĢ, fikir ve tutumlarını benimsetmeye çalıĢtığının farkına varmaları, programlarda sunulan karakterler ve yaĢam tarzlarının toplumsal değerleri nasıl etkilediğini anlayabilmeleri becerileri yükselmektedir. Bir konuyu araĢtırırken güvenirliği ve doğruluğu onaylanmıĢ bilgi kaynaklarını seçmeleri, her web sitesinin güvenilir olmadığının farkında olmaları, ulaĢtıkları bilgilerin bir kiĢinin düĢüncesi ve görüĢlerini mi, yoksa gerçeği mi yansıttığını incelemeleri ve kendi fikir ve görüĢlerini iletebilecekleri bir gazete veya dergi hazırlayabilmelerine olan becerilerinde de artıĢ görülmektedir. Ancak izledikleri televizyon programı yüzünden ödevlerini yetiĢtirememe durumlarının baba eğitim düzeyi yükseldikçe azaldığı görülmektedir. Buna göre öğrencilerin medya mesajlarına karĢı bilinçli oldukları

ancak günlük televizyon izleme sürelerinin ödevlerini aksatacak kadar fazla olduğu sonucuna varılmaktadır.

SONUÇ

AraĢtırmanın temel amacı medya okuryazarlığı dersini alan 8. sınıf öğrencilerinin medya okuryazarlık düzeylerinin belirlenmesidir. Öğrencilerin medya mesajlarını anlayabilme, değerlendirme, analiz etme gibi medyayı okuma becerisi ve medya okuryazarlığı dersinin bu beceriler üzerindeki katkısını ortaya koymaktır. Bu amaç doğrultusunda medya okuryazarlık düzeyleri çeĢitli değiĢkenler açısından incelenmiĢtir. Öncelikli olarak öğrencilerin sosyo-demografik özellikleri, medya araçları ile olan iliĢkilerini öğrenmek için televizyon izleme süreleri, amaçları, izlenilen program türleri ve kimlerle izledikleri, gazete okuma, radyo dinleme sıklıkları ve internette geçirilen zaman, cep telefonuna sahip olma durumları frekans ve yüzde analizleri ile incelenmiĢtir. Öğrencilerin medya okuryazarlığı düzeylerini belirleyebilmek için “Medya Okuryazarlığı Tutum Ölçeği”nin yargılarının aritmetik ortalamaları alınmıĢ ve öğrencilerin en çok hangi yargılara katıldıkları belirlenmiĢtir. Medya okuryazarlığı yargıları cinsiyet, okul türü ve anne baba eğitim durumları değiĢkenleri açısından T-Testi ve ANOVA testi kullanılarak incelenmiĢ ve bu veriler araĢtırma soruları doğrultusunda yorumlanmıĢtır. AraĢtırma kapsamında elde edilen veriler istatistiksel analizler sonucunda aĢağıdaki sonuçlara ulaĢılmıĢtır.

Öğrencilerin evlerindeki televizyon sayısı incelendiğinde % 2,2‟lik dıĢında bütün öğrencilerin evinde en az bir tane televizyon bulunduğu sonucuna ulaĢılmıĢtır. Televizyon izleme sürelerine bakıldığında öğrencilerin günde 2-3 saat televizyon izledikleri görülmektedir. Bu bulgulara benzer Ģekilde Sevilay (2013)‟ın yapmıĢ olduğu çalıĢmasında 2 saat, Ankaralıgil (2009)‟in çalıĢmasında 3 saat, Oflaz (2016)‟ın çalıĢmasında 2 saat ve Semiz (2013)‟in çalıĢmasında 1,5-2 saat öğrencilerin günlük televizyon izledikleri sonucuna ulaĢılmıĢtır. Buna göre televizyonun her evde bulunan ve sıklıkla kullanılan bir medya aracı olduğu sonucuna varılabilir.

Öğrencilerin genelde hangi saatlerde televizyon izledikleri incelendiğinde 21.00-23.00 saatleri arasında izledikleri sonucuna ulaĢılmıĢtır. RTÜK (2013) “Türkiye‟de Çocukların Medya Kullanma AlıĢkanlıkları AraĢtırmasına” göre de çocukların en fazla 21.00-00.00 prime time saatleri arasında televizyon izledikleri

sonucuna ulaĢılmıĢtır. Öğrencilerin televizyon izleme amaçları incelendiğinde en fazla dizi ve film izlemek olduğu görülmekte ve en fazla anne ve babalarıyla televizyon izlemektedirler. Bu sonuçlara göre öğrencilerin dizi ve film saatlerinde anne ve babalarıyla televizyon izledikleri sonucu birbirini destekler niteliktedir.

Öğrencilerin evlerinde internete bağlı bilgisayar olması, günde ne kadar sürede internette kaldıkları ve internete en çok nereden bağlandıkları incelendiğinde öğrencilerin yarısından fazlasının internete bağlı bilgisayarı olduğu, en az 1 saatten az en fazla 5 saat ve üzeri internette kaldıkları ve öğrencilerin yarıdan fazlasının internete cep telefonlarıyla bağlandıkları sonucuna ulaĢılmıĢtır. Öğrencilerin cep telefonuna sahip olma durumları incelendiğinde büyük çoğunluğunun cep telefonuna sahip olduğu sonucuna ulaĢılmıĢtır. Bu durum öğrencilerin internete en fazla cep telefonlarından bağlanmalarını desteklemektedir.

Öğrencilerin gazete okuma sıklığı incelendiğinde öğrencilerin büyük çoğunluğunun hiç gazete okumadığı sonucuna ulaĢılmıĢtır. Bu sonuç Koçak (2011)‟ın yapmıĢ olduğu çalıĢma tarafından da desteklenmektedir. Ayrıca Cangin (2014) öğrencilerin günde kaç saat gazete okuduklarını incelediği çalıĢmasında öğrencilerin hiç okumadığı sonucuna varmıĢtır. Buna göre bu yaĢlardaki çocukların büyük çoğunluğunun gazete okumadığı sonucuna ulaĢılabilir.

Öğrencilerin radyo dinleme süreleri incelendiğinde öğrencilerin yarıdan fazlasının radyo dinlemediği sonucuna ulaĢılmıĢtır. RTÜK (2013) “Türkiye‟de Çocukların Medya Kullanma AlıĢkanlıkları AraĢtırmasına” göre de çocukların radyo dinlemedikleri sonucuna ulaĢılmıĢtır. Oflaz (2016) ve Bozkurt (2012)‟un çalıĢmalarında da çıkarılan sonuç öğrencilerin yarıdan fazlasının gazete okumayıp radyo dinlemedikleri yönündedir. Bunun nedeni bu araçların yerini internetin alması olabilir. Ġnternet gazete, radyo ve televizyonun sunduğu tek bir iĢlevin hepsini bünyesinde barındırarak sunmaktadır.

Öğrencilerin rahatsız edici bir görüntüyle karĢılaĢtıklarında RTÜK‟e Ģikayet etme ya da ilgili kanala ulaĢarak tepkilerini iletme durumları incelendiğinde öğrencilerin büyük çoğunluğunun Ģikayet etmedikleri sonucuna ulaĢılmıĢtır. Ancak

öğrencilerin %14,1‟i bu eylemi gerçekleĢtirmektedir. Bunun nedeni RTÜK‟e Ģikayet etme hakkında yeterince bilgi düzeyine sahip olmamaları ya da rahatsız edici bir davranıĢ olarak nitelendirecekleri bir durumla karĢılaĢmadıkları sonucuna ulaĢılabilir. Bu sonucu Aydemir (2013)‟ün çalıĢması desteklemektedir.

Öğrencilerin medya okuryazarlığı dersi ile ilgili düĢünceleri incelendiğinde % 27,2‟sinin bu dersi faydalı % 14,0‟ının eğlenceli bulduğu bunun yanı sıra % 18,6‟sının gereksiz olarak nitelendirdiği sonucuna ulaĢılmıĢtır. Öğrencilerin büyük çoğunluğu bu dersi faydalı bulurken gereksiz olarak nitelendirenlerin oranı da yüksektir. Bunun nedeni dersi seçmeli olarak almaları ya da dersin içeriği ve iĢleniĢ tarzını yetersiz bulmaları olabilir. Koçak (2011)‟ın Erzurum ilinde yapmıĢ olduğu çalıĢmasında öğrencilerin bu dersi gerekli bir ders olarak değerlendirdikleri, Bozkurt (2012)‟un Kayseri ilinde yapmıĢ olduğu çalıĢmasında medya okuryazarlığı dersini önemli gördükleri, Aydemir (2013)‟in EskiĢehir ilinde yapmıĢ olduğu çalıĢmasında öğrencilerin bu dersi gereksiz olarak nitelendirdikleri, Oflaz (2016)‟ın Denizli ilinde yapmıĢ olduğu çalıĢmasında öğrencilerin büyük çoğunluğunun medya okuryazarlığı dersini sıkıcı ve anlamsız buldukları sonucuna ulaĢılmıĢtır.

Öğrencilerin medya okuryazarlık düzey ölçeği puanlarına bakıldığında öğrencilerin medya okuryazarlık düzeylerinin iyi düzeyde olduğu saptanmıĢtır. Öğrenciler medya mesajlarını anlama, analiz etme ve değerlendirme, medya içeriği üretme ve medya mesajlarını tek bir kaynaktan almak yerine farklı kaynaklara ulaĢma konusunda iyi bir seviyede oldukları ancak medyayı planladıklarından daha fazla kullanma noktasında orta ve düĢük seviyede oldukları sonucuna ulaĢılmıĢtır.

Öğrencilerin cinsiyetlerine göre televizyon izleme süreleri incelendiğinde en fazla televizyon izleyen öğrencilerin kız öğrenciler olduğu sonucuna ulaĢılmıĢtır. Buna göre kız öğrencilerin erkek öğrencilere oranla televizyon izlemeyi daha fazla sevdiği sonucuna varılabilir.

Öğrencilerin cinsiyetlerine göre medya okuryazarlığı dersine iliĢkin görüĢleri incelendiğinde anlamlı bir iliĢki bulunamamıĢtır. Ancak kız öğrencilerin görüĢleri erkek öğrencilerin görüĢlerine olumlu yönde göre farklılık göstermektedir.

Öğrencilerin cinsiyetleri ile medya okuryazarlığı ölçeği düzey puanları incelendiğinde kız öğrencilerin medya okuryazarlığı düzeyleri erkek öğrencilere göre daha yüksek bulunmuĢtur. Bunun nedeni kız öğrencilerin medyayı erkek öğrencilere oranla daha fazla kullanmaları olarak açıklanabilir.

Öğrencilerin cinsiyetleri ile medya okuryazarlığı yargıları incelendiğinde bu yargılara kız öğrencilerin erkek öğrencilerden daha fazla katıldığı sonucuna ulaĢılmıĢtır. Kız öğrencilerin erkek öğrencilere oranla daha fazla katıldıkları yargılar:

 Reklamlardaki karakterlerle tanıtılan ürün arasındaki iliĢkinin nasıl yansıtıldığını anlayabilirim

 Haber yayınlarında tarafsızlık, gerçeklik-doğruluk ilkelerine dikkat edilip edilmediğini anlayabilirim

 Yapımcı programların ahlaki duyarlılık ve sorumluluklarını değerlendirebilirim

 Gazete ya da dergi yayınlarında haber ve fotoğraf iliĢkisini yorumlayabilirim

 Reklamların insanları bilinçsiz tüketime özendirdiğinin farkındayım  Programlarda sunulan karakterler ve yaĢam tarzlarının toplumsal

değerleri nasıl etkilediğini anlayabilirim

 Ġnternette doğru ve güvenilir bilgi kaynaklarına nasıl ulaĢacağımı bilirim

 Yayınlardaki hayal ürünü olan (gerçeklik dıĢı) ögeleri fark ederim  Her web sitesinin güvenilir olmadığının farkındayım

 Bilgi kaynaklarını karĢılaĢtırarak hangisinin doğru ve güvenilir olduğuna karar verebilirim

 Ġzlediğim programın ne tür iĢlevinin (bilgilendirme, eğlence, eğitim, kamuoyu oluĢturma vs.) olduğunu belirleyebilirim

 UlaĢtığım bilgilerin bir kiĢinin düĢüncesi ve görüĢlerini mi, yoksa gerçeği mi yansıttığını incelerim

 Kendi fikir ve görüĢlerimi iletebileceğim bir gazete veya dergi hazırlayabilirim

 Anlatmak istediğim bir konuyla ilgili etkileyici bir sunum hazırlayabilirim iken

Erkek öğrencilerin kız öğrencilerden farklılaĢarak daha fazla katıldıkları yargılar:

 Ġzlediğim televizyon programı yüzünden ödevlerimi yetiĢtiremem  ArkadaĢlarımla oynamak yerine bilgisayarda oyun oynamayı tercih

ederim

 Akıllı iĢaret sembolü programın bana uygun olmadığını gösterse de o programı izlerim yargısıdır.

Buna göre kız öğrenciler medya konusunda daha bilinçliyken erkek öğrenciler onların biraz gerisinde kalmaktadır.

Öğrencilerin okul türü ile televizyon izleme amaçları incelendiğinde anlamlı bir iliĢki bulunamamıĢtır. Ancak ortalamalara bakıldığında normal ortaokulda okuyan öğrencilerin televizyon izleme amaçları imam hatip ortaokulunda okuyan öğrencilere göre az da olsa değiĢiklik göstermektedir.

Öğrencilerin okul türü ile günlük televizyon izleme süreleri incelendiğinde imam hatip ortaokulunda okuyan öğrencilerin normal ortaokulda okuyan öğrencilere oranla daha fazla televizyon izledikleri sonucuna ulaĢılmıĢtır.

Öğrencilerin okul türü ile rahatsız edici durumla karĢılaĢtıklarında RTÜK‟e Ģikayet etme ya da ilgili kanala ulaĢılarak tepkilerini iletme durumları incelendiğinde anlamlı bir iliĢki bulunamamıĢtır. Öğrencilerin bu konuda duyarsız kaldıkları veya bu konuda yeterince bilgiye sahip olmadıkları sonucu çıkarılabilir.

Öğrencilerin okul türü ile medya okuryazarlığı yargılarına iliĢkin düzeyleri incelendiğinde “Televizyon izlemeye ailemden daha fazla zaman ayırırım” ve “Anlatmak istediğim bir konuyla ilgili etkileyici bir sunum hazırlayabilirim” yargılarına imam hatip ortaokulunda okuyan öğrencilerin normal ortaokulda okuyan öğrencilere kıyasla daha fazla katıldıkları görülmektedir. Öğrencilerin “Televizyon

izlemeye ailemden daha fazla zaman ayırırım” yargısına katılma nedenleri televizyon izleme süreleri göz önüne alındığında imam hatip okulu öğrencilerinin daha fazla televizyon izledikleri sonucunu destekler niteliktedir. Öğrencilerin okudukları okul türü ile medya okuryazarlığı düzey puanları arasında anlamlı bir iliĢki bulunamamıĢtır. Normal ortaokulda okuyan öğrenciler ile imam hatip ortaokulu öğrencilerinin medya okuryazarlığı düzeyleri değiĢmemektedir.

Öğrencilerin annelerinin eğitim durumlarıyla medya okuryazarlığına katılma düzeyleri arasındaki iliĢki incelendiğinde annelerin eğitim seviyesi artıkça öğrencilerin medya okuryazarlığına iliĢkin bazı yargılara katılma düzeyleri artmaktadır. Annesi üniversite mezunu olan öğrencilerin “Reklamlardaki karakterlerle tanıtılan ürün arasındaki iliĢkinin nasıl yansıtıldığını anlayabilirim” yargısına katılma düzeyleri diğer öğrencilere göre daha fazla olduğu görülmektedir. Annesi üniversite mezunu olan öğrencilerin “Haberlerde yer alan konuların (ekonomi, siyaset, politika vs.) dengeli sunulup sunulmadığını değerlendirebilirim” yargısına katılma düzeyleri annesi daha düĢük eğitim seviyesine sahip olan öğrencilerin katılma düzeylerinden yüksek bulunmuĢtur. Öğrencilerin annelerinin eğitim seviyesine bağlı olarak katıldıkları yukardaki olumlu yargıların yanı sıra “Televizyon izlemeye ailemden daha fazla zaman ayırırım”, “Ġzlediğim televizyon programı yüzünden ödevlerimi yetiĢtiremem” ve “ArkadaĢlarımla oynamak yerine bilgisayarda oyun oynamayı tercih ederim” gibi olumsuz yargılara da katıldıkları sonucuna ulaĢılmıĢtır. Ancak öğrencilerin annelerinin eğitim seviyesi artıkça televizyon izlemeye ailelerinden daha fazla zaman ayırmaları, izledikleri televizyon programı yüzünden ödevlerini yetiĢtirememeleri ve arkadaĢlarıyla oynamak yerine bilgisayarda oyun oynamayı tercih etmeleri yargılarına katılma düzeyleri de yüksek bulunmuĢtur. Buna göre öğrenciler medya konusunda bilinçli olsalar dahi baĢta televizyon olmak üzere medya araçlarına olan bağlılıklarının annelerinin eğitim seviyelerine göre değiĢmediği sonucuna ulaĢılabilir.

Öğrencilerin babalarının eğitim durumlarıyla medya okuryazarlığına katılma düzeyleri arasındaki iliĢki incelendiğinde babaların eğitim seviyesi artıkça öğrencilerin medya okuryazarlığına iliĢkin yargıları da azalmaktadır. Öğrencilerin

“Televizyon, radyo, gazete veya dergi yayınlarının sırf kendi görüĢ, fikir ve tutumlarını benimsetmeye çalıĢtığının farkına varırım” yargısına katılma düzeyleri babalarının eğitim seviyesi yükseldikçe artmaktadır. “Programlarda sunulan karakterler ve yaĢam tarzlarının toplumsal değerleri nasıl etkilediğini anlayabilirim” yargısına öğrencilerin katılma düzeyleri babalarının eğitim seviyesine bağlı olarak artmaktadır. “Ġzlediğim televizyon programı yüzünden ödevlerimi yetiĢtiremem” yargısına babalarının eğitim seviyesi düĢtükçe daha fazla katıldıkları görülmektedir. Öğrencilerin “Bir konu araĢtırırken güvenirliği ve doğruluğu onaylanmıĢ bilgi kaynaklarını seçerim” yargısına katılma düzeyleri babalarının eğitim seviyesi yükseldikçe artmaktadır. “Her web sitesinin güvenilir olmadığının farkındayım” yargısına katılma düzeyleri babalarının eğitim seviyesi yükseldikçe artmaktadır. “Kendi fikir ve görüĢlerimi iletebileceğim bir gazete veya dergi hazırlayabilirim” yargısına babalarının eğitim seviyesi yüksek olan öğrenciler katılmaktadır. Buna göre babaların eğitim seviyesi artıkça öğrencilerin medyaya karĢı daha bilinçli oldukları sonucuna ulaĢılabilir. Anne ve babaların eğitim durumlarının öğrencilerin medya okuryazarlığı düzeylerini etkilemesi Sevilay (2013)‟ın çalıĢmasıyla benzer bulunmaktadır.

Bu çalıĢma kapsamında anket verileri ile yapılan analizler sonucunda öğrencilerin medya okuryazarlığı düzeyleri ortanın üzerinde bulunmuĢtur. Okul türüne iliĢkin medya okuryazarlığı düzey puanına göre bir iliĢki bulunamamıĢtır. Her iki okul türünde okuyan öğrencilerin medyaya karĢı yargılarında önemli bir farklılık saptanamamıĢtır. Bu durum öğrencilerin medya okuryazarlık düzeylerinin okudukları okul türüne bağlı olarak değiĢmediğini ortaya koymaktadır. Fakat dersi alan öğrencilerin kendi mesajlarını oluĢturabilme noktasında ve medya mesajlarına karĢı bilinçli ve eleĢtirel oldukları sonucuna ulaĢılmıĢtır. Her ne kadar bu konuda bilinçli olsalar da medyayı kullanma biçimleri noktasında sıkıntı yaĢadıkları saptanmıĢtır. Medya araçlarından özellikle televizyon izlemeyi zaman kaybı olarak görmemeleri, derslerini aile ve arkadaĢlarını ihmal ettikleri görülmektedir. Öğrencilere verilen medya okuryazarlığı dersi müfredatının bu konu üzerinde daha fazla durularak geliĢtirilmesi ve ailelerin medya konusunda daha fazla bilinçlenmeleri sağlanarak çocuklarının medya kullanımlarını kontrol etmeleri bu sorunun ortadan

kaldırılmasında yardımcı olabilir. Anne ve baba eğitim seviyesine bağlı olarak medya okuryazarlığı düzeylerinin düĢük bulunması bu konuda ailelerin de bilinçlendirilmesinin önemine dikkat çekmektedir.

Sonuç olarak medya okuryazarlığı sadece ders kapsamında verilen bir eğitim programı olmasından ziyade hayat boyu öğrenmenin desteklendiği bir eğitici program olarak sunulabilir. Medya okuryazarlığı, insanları medya kaynaklarının kullanımı konusunda bilinçlendirerek, medyayı daha etkin ve doğru kullanan bireyler olmalarını sağlama amacını taĢımasından dolayı bu dersin erken yaĢlarda alınması ve hayat boyu devam eden bir öğreti ilkesine dönüĢtürülmesinin sağlanması medya karĢısında daha bilinçli, güçlü ve eleĢtirel bireylerin yetiĢmesinin önünü açması açısından önem taĢımaktadır. Bu sayede daha erken yaĢlarda ailelerin de desteğiyle medyayı değerlendirme ve analizini yapma, medyayı bilinçli kullanma ve medya mesajlarının farklı kaynaklardan doğruluğunu araĢtırma konusunda farkındalığı yüksek medya kullanıcıları, yeni mesaj üretme noktasında da daha baĢarılı medya üreticileri olmalarının yolu açılabilir.

KAYNAKÇA

Ankaralıgil, S. (2009). Ġlköğretim 6. ve 7. Sınıf Öğrencilerinde Medya Okuryazarlığı EleĢtirel DüĢünme Üzerine Bir AraĢtırma. Ġstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ġstanbul: Yüksek Lisans Tezi.

Akca, E. B., Sayımer, Ġ., Salı, J. B. ve BaĢak, B. E. (2014). Okulda Siber Zorbalığın Nedenleri. Türleri ve Medya Okuryazarlığı Eğitiminin Önleyici ÇalıĢmalardaki Yeri. Elektronik Mesleki GeliĢim ve AraĢtırma Dergisi. Cilt: 2. Özel Sayı. 17-30.

Akçalı, S. Ġ. (2009). Tüketim Toplumunda Çocukluğun YitiĢi. (Editör: Selda Ġçin Akçalı) Çocuk ve Medya. Ankara: Nobel Yayınları.

Aksaçlıoğlu, A., G. ve Yılmaz, B. (2007). Öğrencilerin Televizyon Ġzlemeleri ve Bilgisayar Kullanmalarının Okuma AlıĢkanlıkları Üzerine Etkisi. Türk Kütüphaneciliği, 21 (1), 3-28.

AkĢit, F. ve Dönmez, B. (2011). Ġlköğretim Öğrencilerinin Medyayı Kullanmaya Yönelik Tutumlarının Belirlenmesi. Erciyes ĠletiĢim Dergisi, Cilt: 2, Sayı: 1, 32-46.

Altun, A, (2005). GeliĢen Teknolojiler ve Yeni Okuryazarlıklar. Ankara: Anı