• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM

3.3. Annan Planı, İçeriği ve Kapsamı

3.3.3. Mal Mülk Mübadelesi ve Toprak Düzenlemesi

1963 yılından itibaren yaşanan olayların adada yarattığı en önemli sorunlardan bir tanesi, adada her iki taraftan da onbinlerce kişinin toprağını kaybederek göçmen durumuna düşmesi ve nüfusun çok önemli bir kısmının hak kayıpları yaşamasıdır. Annan Planı hakkında bir rapor yayınlayan Oslo’daki Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (PRIO)’nün belirttiğine göre 2003’te BM’ye bir rapor sunan BM Genel Sekreteri adadaki nüfusun yaklaşık yarısı (Kıbrıslı Türklerin yarısı ve Rumların da üçte biri) 1963-1973 arası dönemde meydana gelen olaylarda topraklarını kaybetmiştir. Dolayısı ile ister şu an bu toprakları kullananlar için olsun ister haklarını kaybedenler için olsun toprak rejiminin yeniden düzenlenmesi ve hakların iadesi en önemli konulardan birisidir374.

Kıbrıs sorununun çözümü kapsamında mal-mülk değişimi, Türk tarafının Rum tarafına toprak bırakması gibi alt başlıklarda son yıllarda Rumların lehine bazı düzenlemelerin yapılmasının gerekliliği savunulmaktadır. Annan Planı’nda da bu konularla ilgili adımlar atıldığı ve Rumların lehine bazı önemli düzenlemelerin yer aldığı görülmektedir. Plana göre KKTC, şu an sahip olduğu toprakların % 21,2’sini Rum tarafına bırakmaktadır. Türk tarafının toprak bıraktığı yerlerin başında ise Karpaz bölgesi, Güzelyurt ve Gazimagusa gelmektedir. Rumlara bırakılan bu topraklardaki malların eski sahiplerine üç yıl içerisinde iade edilmesi kararlaştırılmıştır. İadesi gereken toprakların eski sahipleri isterse tazminat alarak haklarından vazgeçebilecektir. Bunun yanında iade edilmeyen topraklar için de tazminat düzenlemesi yapılmıştır. Bu kapsama girmeyen taşınmaz malların ise belirli kısıtlamalar çerçevesinde 5 yıl içerisinde eski sahiplerine iadesi benimsenirken bu kısıtlamaların dini alanlara ve 1974 öncesinde Maronitlerin ağırlıklı olarak ikamet ettiği bazı köylere uygulanmaması karara bağlanmıştır. Taşınmaz mallarla ilgili ortaya çıkacak hak taleplerinin ise iki parça devlet ile Kıbrıslı olmayan eşit sayıdaki üyeden oluşacak bağımsız ve tarafsız Mülkiyet Kurulu tarafından karara bağlanması

374Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü –PRIO-, Annan Planı’ndan Mülkiyet Rejimi: Vatandaşın

benimsenmiştir. Kurulun alacağı kararları parça devlet mahkemelerinin yeniden değerlendirme hakkı olmayıp kararları Gayrı Menkul Mahkemesi’nde temyize götürülebilecektir. Bu mahkeme üst mahkeme niteliğinde olacaktır. Toprak iadesi ile ilgili olarak iyi niyete ilişkin düzenleme de yer almaktadır. Eğer ki bir kişi bir taşınmazın 1984’den önce bonna fida (iyi niyete dayalı olarak) devredildiğini ispatlayabilirse bu taşınmaz iade kapsamının dışında tutulacaktır. Bunun yanında toprak düzenlemesi kapsamındaki alanlar askeri personel ve silahlardan arındırılacak ve daha sonra da asker ve silah yerleştirilmesine izin verilmeyecektir375.

Toprak ve nüfus meselesi, daha Annan Planı ortaya çıkmadan önce son yıllarda çeşitli çevreler tarafından gündeme getirilen bir konudur. Annan Planı bu bakımından son yıllarda dile getirilen ve Türklerin aleyhine olan taleplerin resmileşmesi anlamına gelmektedir. Toprak meselesi genel olarak Türklerin sahip olduğu bazı yerlerin Rumlara devredilmesi ve Türklerin adada sahip olduğu toprakların % 29 civarına indirilmesi şeklinde düşünülmektedir. Fakat planda öngörülen göçlerle birlikte değerlendirildiğinde Türklerin adada sahip olduğu topraklar bu oranın çok altına inmektedir. Meselenin bu boyutuna çeken Volkan Gazetesi yazarlarından Sebahattin İsmail’in de doğru bir şekilde yorumladığı gibi; Türklerin topraklarının % 36,5’tan % 28,5’a indirilmesinin yanında planlanan 20 yıllık süre içerisinde adanın güneyinden kuzeye yerleşecek olan % 33’lük Rum nüfusun (yaklaşık 100 bin kişi olacağı öngörülmektedir) da kuzeydeki Türk topraklarına yerleşeceği gözden kaçmaktadır. Böylece 45 civarındaki Türk yerleşim yerinin Rumlara verilmesi (adanın % 9’u kadarı), 60 bin civarında Türkün kendi topraklarından göçmek zorunda kalması ve güneydeki Rumların kuzeydeki Türk topraklarının sahibi olacak olması sonucu esasında Türklere kalan toplam arazi miktarı adanın % 19,5 kadar olacaktır. Öte yandan Türk tarafına yerleşecek Rumlar, Türklerin meclislerinde eşit bir şekilde temsil hakkına sahip olacağı için Türkler

375 Efegil, Temel Konular Işığında Annan Belgesi’nin Analizi, 2003, s.27-30; PRIO-, Annan

kendi topraklarındaki kendi meclislerinde azınlık konumuna düşme tehlikesi ile karşı karşıya kalacaktır376.

Planın içerdiği en önemli konulardan birisi olan mübadele ve toprak kaybı meselesi, Kıbrıs Türklerinin somut yaşamında önemli değişiklikler yaratan bir konudur. Planda Türklerin mevcut topraklarının önemli bir kısmını kaybetmesinin yanında düşünülen çeşitli göç alt başlıkları ile Türkler adeta Kıbrıs’ta dördüncü defa göçmen durumuna düşürülmek istenmektedir. Türklerin önemli bir kısmını kendi anavatanında göçmen konumuna düşürecek bu plana Kıbrıs içerisinde başta ülke siyasetçilerinden Mehmet Ali Talat olmak üzere birçok kesimin destek vermesi, Kıbrıs toplumu içerisinde önemli bir bölünme de yaratmıştır377.

Toprak düzenlemesi ile ilgili belirtilmesi gereken bir husus da en az 60 bin kişinin yeniden göçmen statüsüne düşmesinin yanında Kıbrıs ekonomisini tamamen çökertecek bir sonuca yol açacak olmasıdır. Çünkü Annan Planı’nda Rumlara terk edilmesi öngörülen topraklar, KKTC ekonomisi için değer yaratma kapasitesi olan toprakların % 66’dan fazlasını tutmaktadır. Kâğıt üzerinde KKTC’nin toprak kaybı % 21 civarında görünmesine karşın terk edilecek topraklar hem Kıbrıs tarımının yarıdan fazlasının yapıldığı hem en önemli su kaynaklarının olduğu topraklardır. Terk edilen topraklarla birlikte esasında KKTC, narenciye üretiminin % 67’sini, patates üretiminin % 75’ini, sebze üretiminin % 50’sini, hububat üretiminin % 70’ini Rumlara terk etmiş olacaktır. Nihayetinde planın yürürlüğe girmesi ile KKTC, su kaynaklarının % 80’ini ve sulu tarım arazilerinin ise % 70’ini Rumlara bırakacaktır378.

376 Hüseyin Macit Yusuf, Esaret Belgesi, Volkan Gazetesi, 17 Kasım 2002, Annan Planı (İkinci

Akritas Planı), Akdeniz Haber Ajansı Yayınları, Kıbrıs, 2003, s. 233.

377 Hüseyin Macit Yusuf, Dayatma Planın Avukatları: CTP-Erel-Asil Nadir Üçlüsü, Volkan Gazetesi,

17 Kasım 2002, Annan Planı (İkinci Akritas Planı), Akdeniz Haber Ajansı Yayınları, Kıbrıs, 2003, s. 19,20.

378 Hüner Tuncer, “Annan Planı” “Dolaylı ENOSİS’i Desteklemekte” Kıbrıs sorununun Tarihçesi – 2,