• Sonuç bulunamadı

Makine imalât sanayii, elektrik makineleri ve gereçleri imalât sanayii ile birlikte yatırım mallarının birinci kategorisinde bulunan makineleri üreten bir sektördür. Cumhuriyetin ilânı ve II. Dünya Savaşı yılları arasında ülkemizde makine sıkıntısı baş göstermiş, bu sıkıntı içinde mevcut tamirhane ve mekanik atölyeler makine ve yedek parça imalâtına yönelerek yurt ihtiyacını kısmen karşılamaya çalışmışlardır. Bu dönemde ilkel şartlarda torna, matkap, marangoz tezgâhları, pres makinelerini, çırçır tezgâhlarını, ayçiçeği yağı preslerini, değirmen makinelerini üretmek mümkün olmuştur. Bu dönemde bu alanda da yokluklar ve sıkıntılar içerisinde biraz ilerleme imkânı olmuştur.

Demokrat Parti iktidarıyla liberasyona geçildiğinden, bu alanda makine parkının arttığını görüyoruz. 1952 yılında liberasyon rejiminden vazgeçilmesiyle

ithalâtta güçlüklerle karşılaşılmış ve yerli makine sanayiinde biraz ilerleme sağlanmıştır. Fakat bu ilerleme yeterli değildir.

Buzdolabı, çamaşır makinesi, şofben gibi makinelerle halk bu dönemde tanışmıştır. Bu dönemle ilgili olarak gazete ve dergilerden edinilen bilgiler paragraflar halinde aşağıda verilmeye çalışılmıştır. Bu örneklerle Türkiye’nin 1950’den önceki durumu ile bu çalışmanın konusu olan 1950-1960 arası durumu ve gelişmeleri daha iyi anlama imkânı bulunmuş olunacaktır.

Buzdolabı sanayii alanında;

Buzdolabının Türkiye’ye ilk girişi 1930’lu yıllarda olmuştur. Önceleri yerli sanayi olmadığından tamamen ithal edilan buzdolaplarında 1958’den itibaren yavaş yavaş yerli üretime geçilmiştir.

Profilo Demir Fabrikalarında seri halinde imâline başlamış olduğu 8,5 ayaklık Frigolux Buzdolapları aynı zamanda muhtelif renklerde yapılmaya başlanmış, yerli buzdolabı imalâtında atılan adım, sadece sanayileşme yolunda, bir gösteri değil, bir zamanlar lüks kabul edilen buzdolabının memlekette bir ihtiyaç haline geldiğinin en güzel örneği olmuştur276.

Çamaşır makinesi sanayii alanında;

1955’den itibaren sadece montaj olarak imâl edilerek piyasaya verilmeye başlanmış, 1959 yılına kadar yerli üretim yapılamadığından ithal edilmiştir. 1959 yılında Arçelik firması ve bir yıl sonra da Profilo firması tarafından yerli üretimi geçilmiş277, bu üretim de yine montaj sanayii olarak hizmete girmiştir. 1958 tarihi itibariyle 5 yerli fabrikada yılda 10.000 çamaşır makinesinin Nurmetal ve Aksel firmalarınca sadece montajı yapılabilmekte, motor ve sac ihtiyaçları yurt dışından karşılanmaktadır278.

Dikiş makinesi sanayii alanında;

276 Hürriyet, 10 Ekim 1958.

277 Web iletisi, www.blogspot.com.tr, 17 Mayıs 2006. 278 Hürriyet, 16 Ekim 1958.

Türkiye’de ilk defa 1886’da satışına başlanan dikiş makineleri 1955 yılına kadar tamamen ithal edilmiştir. 1955 yılından itibaren Singer firması tarafından montaj sanayii olarak üretime başlanmıştır279. Hazırlıklarına 1953 yılında başlanan bir başka özel firmanın fabrikası 1957 yılında faaliyete geçmiş ve 1958 sonu itibariyle günde 40 adet imal edebilmektedir280.

Radyatör sanayii alanında;

1954 yılında Türk Demir Döküm Fabrikası bu alanda hizmete başlamış281

diğer radyatör fabrikalarıyla yurt ihtiyacı karşılanmıştır. Ufak ve geçici denemeler hariç, büyük imalât ve fabrikasyon halinde özellikle 1957 yılından itibaren radyatör yapımına başlanmıştır. Türk Demir-Döküm, Arçelik ve Vesta şirketlerinin mamûlleri açılan sanayi sergilerinde teşhir edilmiştir282.

Asansör sanayi alanında;

Asansör ülkemizde ilk defa 1892 yılında İstanbul Pera Palas Oteli’nde kurulmuştur. SİNATES şirketi 1957’den itibaren 150 asansör siparişi almış ve 50 asansör, muhtelif yerlerde çalışmaya başlamıştır283. Bu sanayi dalı da diğer bir çok sanayi dalında olduğu gibi montaj sanayiidir. Bir çok apartmanda 1960’dan itibaren asansör kullanılmaya başlanmıştır284.

Şofben sanayii alanında;

Yerli malı şofbenler çok az da olsa imal edilmektedir. Genellikle bu tür ürünler hemen hemen bir çok üründe olduğu gibi ithal yolu ile sağlanmaktadır. İlk defa DİKA firması 1957 yılında kuruluş çalışmalarına başlamış, imalâta göre 24 işçi ile çalışan fabrika, montaj sahasına girdikten sonra işçi adedini 40’a çıkarmayı plânlamıştır285.

Su sayacı sanayii alanında;

1955 yılında kurulmuş olan Teksan şirketi ülkede su saatleri imal eden yegane özel şirkettir. 1958 yılı itibariyle 130 işçi ile çalışan ve 50’den fazla motorlu makine ve tezgâha sahip fabrikalardır. Kurulduktan ancak bir sene sonra kaliteli eleman yokluğu sebebiyle faaliyete geçebilmiş, ilk imalât yılı olan 1956

279 Web iletisi, www.sınger.com.tr, 18 Nisan 2006. 280 Hürriyet, 17 Ekim 1958.

281 Web iletisi, www.odew.net, 18 Nisan 2006. 282 Hürriyet, 14 Ekim 1958.

283 Hürriyet, 9 Ekim 1958.

284 Web iletisi, www.edoux.com, 18 Nisan 2006. 285 Hürriyet, 19 Ekim 1958.

senesinde 2.000 adet, 1957’de 20.500 adet, 1958’in ilk 8 ayında 22.500 adet sayaç imal etmiştir286.

Çorap makineleri sanayii alanında;

Yerli çorap makineleri yapımına bu yıllarda başlanmış, Türkiye’de 8–10 imalâthane tarafından yapılan çorap makinelerinin ancak üçü sanayi sergisine iştirak etmiştir. Çorap makinesi imalâtı bir bakıma 1915 yıllarında Harrison makinelerinin tamiri ile başlamış, eski makineler bozularak yeni baştan yapılmaya geçilmiştir. Tamamen yerli çorap makinesi ise 1954’de yapılmıştır. İğne ve çelik ham maddesinin ithal edildiği, diğer bütün imalâtın yurtiçinde yapıldığı ifade edilmektedir287.

1958 yılında İstanbul’da açılan Türk Millî Sanayii Sergisi’ne katılmayan firmalar da vardır. Fakat bu sanayi sergisine o dönem gelişmiş sayılan sanayi firmalarının katıldığı anlaşılmaktadır. 1950’den itibaren Türkiye’de, her sahada olduğu gibi sanayi sahasında da büyük atılımlar yapılmıştır. Ancak bu sanayi dallarının hemen hepsi montaj sanayiidir. Montaj sanayiine o ve ilerleyen yıllarda bir çok yazar ve araştırmacı karşı çıkmış, ancak o yıllarda kendi çivisini, çorabını, toplu iğnesini dahi yapamayan bir durumda olunduğu düşünülürse, hemen o yıllarda “ağır sanayi neden getirilememiştir” demek haksızlıktır. Kaldı ki Türkiye sanayileşmiş bir ülke konumuna ancak bu yıllardan çok sonra gelebilmiştir ki, o yıllar da dahi sanayileşmiş bir ülke konumuna gelindiği çok tartışmalı ve görecelidir.

Genel Makine İthalâtının Toplam İthalâttaki Payı288

Yıllar Toplam İthalât (milyon TL) Makine İthalâtı (milyon TL) İthalâtının Makine payı( %) 1945 126.1 12.7 10.0 1950 799.9 184.9 23.1 1951 1.125.8 249.6 22.2 1952 1.155.0 425.5 27.3

286 Hürriyet, 18 Ekim 1958. 287 Hürriyet, 11 Ekim 1958. 288 50 Yılda Türk Sanayii, s. 348.

Elektrikli Olmayan Makine İthalâtı289 Yıllar Makineler Miktar (ton) 10.960 1940 Değer (1.000TL.) 8.454 Miktar (ton) 36.500 1950 Değer (1.000TL.) 100.238 Miktar(ton) 56.055 1960 Değer (1000TL.) 441.409 3.8. Tekstil Sanayii

Cumhuriyet öncesinde tekstil sanayiinde halkın ve ordunun ihtiyaçlarına cevap verebilmek maksadıyla bir çok tesis kurulmuş, fakat o günün ihtiyaçlarını dahi karşılayacak yeterli bir üretim sağlanamamıştır. 1913-1915 yıllarında yapılan sayımın sonuçlarına göre 1913 yılı yurtiçi talebinin yün ipliğinde % 82,5’u, yünlü kumaştan % 1,3’ü, pamuk ipliğinde % 20,6’sı, pamuklu dokumada % 9,5’u ve ipekli kumaşta ise % 4’ü yurt içi üretimle karşılanabilmektedir. Dokuma ve giyim sanayii cumhuriyet dönemine, beş tanesi yabancıların ve azınlıklarının elinde olan sekiz pamuk ipliği fabrikası ile girmiştir. Bu fabrikaların toplam iğ sayısı 82.044 ve tezgâh sayısı 762 olarak bilinmektedir. 1949 yılına gelindiğinde ise iğ sayısı 266.528, tezgâh sayısı 5.519’a yükselmiştir290.

1949 yılı sonuna kadar tekstil sanayiinde yapılmış bulunan bütün yatırımların toplamı 217.659.636 T.L’yken 1950 yılından 30 Haziran 1959 tarihine kadar bu sahaya 1.370.770.801 T.L’sı özel sektöre ait olmak üzere 1.768.205.382 T.L’lık yatırım yapılmıştır. 1949 yılında çalışan işçi sayısı 54.759‘ken, verimliliği artırmaya yönelik tedbirlerle bu miktar 164.525’i özel sektöre ait olmak üzere 191.045’e yükselmiştir291.

Pamuklu tekstil iğ sayısı 1949 yılında 115.654’ü özel sektöre ait olmak üzere 241.666’yken 1958 yılı sonunda 553.384’ü tamamen özel sektöre, 27.360’ı

289

a.g.e., s. 348.

290 a.g.e., s. 145.

291 a.g.z.c., 1960 Yılı Muvazenei Umumiye Kanunu Lâyıhası ve Bütçe Encümeni Mazbatası, XI.

Sümerbank’ın iştiraki ile kurulan şirketlere ait olmak üzere 794.748’e varmıştır. Tezgâh sayısı ise 1949 yılında 1.777’si özel sektöre ait olmak üzere 14.548 olarak artış göstermiştir.

Yünlü tekstil sanayiinde de aynı gelişmeyi görmek mümkündür. 1949 yılında 20.000’i özel sektöre ait olmak üzere yünlü tekstil sanayiinde mevcut 48.857 iğ, 1958 sonu itibariyle 205.036’ya yükselmiştir. Bu miktarın 152.776’sı tamamen özel sektöre aittir. Tekstil sanayiinde yapılan bu yatırımların tabii bir neticesi olarak üretim rakamlarında da büyük artışlar kaydedilmiştir. 1949 yılında üretilen pamuklu tekstil miktarının 50.000.000 metresi özel sektöre, 97.000.000 metresi el tezgâhlarına ait olarak toplam 238.000.000 metreden ibaretken 1958 yılı sonunda 350.000.000 metresi özel sektöre, 170.000.000 metresi el tezgâhlarına ait olmak üzere 676.000.000 metreye yükselmiş, üretimdeki bu artış dış ülkelere pamuklu tekstil ihraç edilmesini de sağlamıştır. Yalnız Sümerbank eliyle sözleşmeye bağlanmış olan ihracat, 9.500.000 metreyi bulmuştur. Yünlü tekstil sahasında da üretim 1949 yılının 12.700.000 metresine mukabil, 1958 yılında 22.000.000 metreye yükselmiştir292.

Geniş ölçüde özel sermayenin ortaklığı ile meydana gelen şirketler eliyle kurulan pamuklu ve yünlü tekstil fabrikalarından Balıkesir, Aydın ve Bergama Fabrikaları Demokrat Parti hükümetleri döneminde, 1960 ve 1961 yıllarında ise Manisa, Antalya, Eskişehir, Kahramanmaraş, Adıyaman, Karaman ve Nevşehir Fabrikaları işletmeye açılmıştır293. Demokrat Parti hükümetleri, her alanda olduğu gibi bu sanayi kolunda da özel teşebbüsü teşvik ve himaye etmiştir.

Sümerbank’ın büyüme ve yenileme programına dahil olan fabrikalardan Bakırköy, Adana, Kayseri, Ereğli, Malatya ve Nazilli Fabrikalarına ait programlar tamamlanmış, Denizli ve Erzincan İplik Fabrikalarının yanında da yeniden birer dokuma fabrikası kurulması çalışmalarına başlanmış, ayrıca Denizli Fabrikasının iplik kısmı da genişletilmiştir294. Bu fabrikalar da 1961 yılında işletmeye açılmış, bilhassa Denizli ve Erzincan Fabrikalarının dokuma kısımları, hemen tamamı ülkemizde imâl edilen makine parkı ile kurulmuştur295.

292 a.g.z.c., s. 25.

293 a.g.z.c., s. 25. 294 a.g.z.c., s. 26. 295 a.g.z.c., s. 26.

Tekstil Sanayiinin Kesimlere Göre Dağılımı296

İşyeri sayısı Yıllar

Devlet Özel Sektör

Çalışan Sayısı İmalât neticesi yatırılan değer (1.000. TL) 16 - 23.426 103.816 1950 - 441 31.574 91.792 23 - 26.318 210.785 1955 - 856 50.214 364.827 21 - 28.612 427.607 1959 - 1.007 73.042 927.423

Devlet sektörünün 5 işyeri sayısı artışına karşı, özel sektörde işyeri artışı sayısı 566’dır. Ancak bu işyerleri küçük çaplı işletmelerdir. Çalışan sayısı da devlette 5.126 kişi, özel sektörde ise açılan işyeri sayısına paralel olarak 41.568 kişiye yükselmiştir. Yatırılan değer devlette 4 misli, özel sektörde ise 10 misli bir artış göstermiştir.

Giyim Sanayii Kolu297

İşyeri sayısı Yıllar

Devlet Sektör Özel

Çalışan Sayısı İmalât Neticesi Yatırılan Değer (1.000 TL) 2 - 1.685 6.894 1950 - 25 442 1.698 2 - 1.773 16.428 1955 - 20 231 1.783 2 - 2.152 39.434 1959 - 37 645 6.508

Devlete ait giyim sanayiinde işyeri sayısında artış olmamış özel sektörde ise 12 sanayii işyeri artmış, devlet sektöründe çalışan sayısı % 25 oranında artarken, özel sektörde % 50’ye yakın bir artış olmuştur. İmalât değerlerinde ise devlet sektöründe % 60’a yakın, özel sektörde ise % 40’a varan oranlarda artış olmuştur.

296 Türkiye’de Toplumsal ve Ekonomik Gelişmenin 50 Yılı, s. 180-181. 297 a.g.e., s. 182-183.

Benzer Belgeler