• Sonuç bulunamadı

Mağdur, Şikayetçi, Suçtan Zarar Gören, Şüpheli, Sanığa veya Bunların

Uzlaştırma Teklifinin Kabulü Halinde Uzlaştırma Görüşmeleri Sırasında Yapılması Gereken Bilgilendirmeler

Ceza muhakemesi kanunu 253/5 fıkrasında belirtildiği üzere; “uzlaşma teklifinde bulunulması halinde, kişiye uzlaşmanın hukuki mahiyeti ve uzlaşmayı kabul veya reddetmenin hukuki sonuçları anlatılır.” hükmü bulunmaktadır. Bu hükme göre, uzlaştırmacı, uzlaştırma teklifinde bulunurken mutlaka uzlaştırmanın hukuki sonuçlarını ve mahiyetini taraflara anlatmak zorundadır. 5 Ağustos 2017 tarihli uzlaştırma yönetmeliğinde de bu hususa farklı maddelerde tekrar tekrar vurgu yapılmıştır. Buna göre;

Yönetmelik 5/5. maddesinde “Uzlaştırma sürecine başlanmadan önce şüpheli veya sanık ile mağdur veya suçtan zarar gören; hakları, uzlaşmanın mahiyeti ve verecekleri kararların hukukî sonuçları hakkında bilgilendirilir.”

Yönetmelik 29/5. maddesinde “Uzlaştırmacı tarafından yapılacak uzlaşma teklifi, Ek-4’te yer alan uzlaşmanın mahiyeti ile uzlaşmayı kabul veya reddetmenin hukukî sonuçlarının bulunduğu Uzlaşma Teklif Formu’nda yer alan bilgilerin açıklanması ve teklif formunun hazır bulunan ilgiliye imzalatılarak verilmesi suretiyle yapılır. Uzlaştırmacı tarafından bilgilendirme yükümlülüğünün yerine getirildiğine ve uzlaşma teklifinde bulunulduğuna ilişkin formun imzalı örneği uzlaştırma evrakı içine konulur.” şeklinde hükümler konularak bu hususa vurgu yapılmak istenmiştir. Nitekim Yargıtay da tarafların uzlaştırma hüküm ve sonuçları

112 konusunda aydınlatılmadan yapılan teklifin kanuna aykırı bir teklif olacağını kabul etmektedir294.

Bu durumda yapılması gereken ve uygulamada da yapılan bilgilendirmeleri kısaca maddeler halinde belirtmekte fayda görüyoruz. Buna göre uzlaştırmacı olarak görevlendirilen kişi;

Uzlaştırma teklifini veya uzlaştırmayı kabul etmenin şikâyetten vazgeçme anlamına gelmeyeceği ve şüpheli lehine dosyanın kapanmasını sağlayacak bir düzenleme olmadığı, hedeflenen nihai amacın dosyaya konu olan suçla ilgili var olan ihtilafın anlaşarak ve barışarak çözülmesi olduğunu belirtmelidir.

Uzlaştırma görüşmelerinin taraflar bakımından ücretsiz olduğu belirtilmelidir. Bu durumda uzlaştırma görüşmelerine katılım sağlanması kolaylaşacaktır295.

Uzlaştırma teklifinin kabul edilmemesi yahut teklifin kabulü sonrasında yapılan görüşmeler sonucu uzlaşmanın sağlanamaması halinde şüpheli hakkında ceza davası açılacağının şüpheliye bildirilmesi gerekmektedir.

Duruşmalara katılmasının zorunlu olacağı, usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen mazeretsiz olarak duruşmalara katılmadığı takdirde mahkemenin vereceği zorla getirme kararına istinaden kolluk kuvvetleri (polis-jandarma) marifetiyle zorla getirilmesinin söz konusu olabileceği şayet şüphelinin bu duruma uymaması durumunda hakkında yakalama kararı çıkarılabileceği durumlarının söz konusu olabileceğini belirtmelidir.

Ceza davalarının usuli işlemler ve iş yoğunluğu sebepleriyle ortalama 1-1,5 yıl kadar sürebileceği, mahkemece karar verildikten sonra karara karşı var olan kanun yollarına (temyiz-itiraz) başvurulduğu takdirde bu sürenin çok daha fazla uzayabileceği, dolayısıyla iş, emek, ciddi zaman kaybıyla karşı karşıya kalınabileceğinin belirtmesi gerekmektedir.

Adli sicil kaydı bulunmayan sanıklar hakkında mahkemece erteleme ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanma ihtimalinin yüksek

294

“…Kendisine uzlaştırma müessesesi tüm sonuçları ile anlatılıp açıklanmayan sanığın suçu ısrarla inkar etiği gerekçesiyle uzlaştırma işlemlerinin yapılmasına gerek bulunmadığına dair tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiş.. yasa maddelerine uygun biçimde uzlaştırma işlemlerine girişilmesi gerektiği gözetilmeyerek hüküm kurulması, bozmayı gerektirmiştir…” Yargıtay 2.CD. 02.07.2007,6404/9808, KAYMAZ/GÖKCAN, s. 162.

295

113 olduğu, bu halde sanıkların belirli bir süre yeniden suç işlenmemesi halinde söz konusu suçun işlememiş gibi olacağından bu sonucun mağduru memnun etmeyebileceği, bundan dolayı uzlaştırma müessesesiyle zararının tazmini noktasında kendisine daha faydalı olabileceğini belirtmelidir.

Uzlaştırma teklifini ve uzlaştırmayı kabul etmemesi halinde şüpheli hakkında açılan ceza davası sonucunda beklediği ve tatmin olacağı sonucun gerçekleşmeyebileceği gibi şüpheli ile aralarındaki anlaşmazlığın ve husumetin sona ermeyebileceği ve tekrar tatsızlıkların yaşanabileceği bu durumda çok daha farklı ve daha ağır olayların meydana gelebileceği ve kendisinin de şüpheli konumuna düşebileceği belirtilmelidir.

Uzlaştırma kapsamındaki suç nedeniyle şikâyetçinin uğramış olduğu maddi ve manevi zararın giderilmesi için ceza davasının dışında hukuk mahkemesinde ayrıca bir dava açması gerekirken; uzlaştırmanın sağlanması halinde, ayrı bir dava açmaksızın, zaman kaybetmeksizin ve masraf yapmadan tazminat ve benzeri diğer taleplerin şüpheli tarafından yerine getirilebileceği, şüphelinin bu talepleri yerine getirmediği takdirde şikayetçi ile uzlaşmamış sayılacağı ve şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının söz konusu olacağı belirtilmelidir.

Uzlaştırmanın sağlanması halinde düzenlenen ve taraflarca imzalanan uzlaştırma raporu veya belgesinin İcra İflas Kanunu 38/i. maddesinde sayılan ilam niteliğine haiz belgelerden sayıldığından uzlaştırmayı kabul eden şüphelinin edimini yerine getirmemesi halinde mağdur, şikayetçi veya suçtan zarar görenin uzlaştırma raporu veya belgesi ile ilamlı icra takibi yapabileceği belirtilmelidir (CMK m. 253/19).

Uzlaştırmanın sağlanması halinde soruşturma konusu suç nedeniyle hukuk mahkemelerinde maddi veya manevi tazminat davası açılamayacağı, açılmış olan bu davalardan feragat edilmiş sayılacağı, açılmış olan bir hukuk davası varsa uzlaştırma belgesinin bu davaya sunulmasıyla davadan feragat edilmiş sayılacağı, yine uzlaştırma sonucu oluşan zararın kısmen tazmin edilmiş olsa bile kalan kısım için hukuk mahkemesinde davası açılamayacağı belirtilmelidir(CMK m. 253/19).

Uzlaştırmanın sağlanması halinde uzlaştırma konusu suçla ilgili olarak uyuşmazlığın son bulacağı, ayrıca şüpheli veya sanık ile anlaşma ve barışma imkanı

114 da doğacağından aralarındaki husumetin de tamamen ortadan kalkacağı, böylece ileride yaşanması muhtemel tatsızlıkların önüne geçilmiş olacağı belirtilmelidir.

Uzlaştırmanın sağlanamaması halinde; hukuk mahkemelerinde açılacak olan maddi ve manevi tazminat talepli alacak davalarında talebin kısmen kabulü halinde ve aleyhine dava açılan tarafın kendisini vekil ile temsil ettirmesi halinde ayrı ayrı vekalet ücreti ödemek zorunda kalabileceği gibi icra takibinin yapılması halinde bu sebeple ayrıca ödeme yapmak zorunda kalabileceği belirtilmelidir.

Uzlaştırmanın sağlanamaması halinde; hukuk mahkemelerinde açılan maddi ve manevi alacak davalarının sonuçlanmasının da zaman alacağı, bu davanın lehine sonuçlanması halinde alacağını alabilmek için ayrıca icra takibi yapmak zorunda kalacağı, icra takibi sırasında borçlunun haczi kabil herhangi bir malının bulunamaması halinde alacağını elde edememe gibi bir durumla karşı karşıya kalabileceği belirtilmelidir.

Şüpheli hakkında ceza dava açılması halinde mahkeme tarafından hakkında ancak kanunda belirtilen cezalar verilebileceğinden bu cezanın belirlenmesinde şikayetçinin herhangi bir etkisinin olmadığı, ancak uzlaştırma halinde ise şikayetçinin belirleyeceği hukuka ve ahlaka aykırı olmayan herhangi bir edimin yerine getirilmesinin kararlaştırılabileceği belirtilmelidir.

Uzlaştırmanın gerçekleşmemesi halinde şüpheli hakkında açılacak ceza davasının yargılama aşamasında huzursuz, uykusuz, stresli günler geçirilme ve bu nedenle yaşanan stres ve duygu yoğunluğu neticesinde insan psikolojisinin bozulabileceği, hayat kalitesinin düşebileceği gibi durumların ortaya çıkabileceği belirtilmelidir.

Uzlaştırmanın sağlanması halinde üzerine atılı suçtan hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verileceği veya hakkında açılmış olan davanın düşmesine karar verileceği belirtilmelidir (CMK m. 253/19).

Uzlaştırma teklifinin kabul edilmemesi yahut teklifin kabulü sonrasında yapılan görüşmeler sonucu uzlaşmanın sağlanamaması halinde uzlaştırma kapsamındaki suç nedeniyle şikayetçinin uğramış olduğu maddi ve manevi zararın giderilmesi için hukuk mahkemesinde tazminat davası açabileceği ve dava açması halinde tazminat istemli bu davalarda şikayetçinin kendisini vekil ile temsil ettirmesi durumunda Asliye Hukuk Mahkemelerinde 1.980 TL, Sulh Hukuk Mahkemelerinde

115 ise 990 TL ayrıca vekalet ücreti ödemek zorunda kalacağı. Ayrıca bu davalar sonucunda icra takibi yapılması halinde bu sebeple de ayrıca ödeme yapmak zorunda kalarak maddi kayba uğrayabileceği belirtilmelidir.

Uzlaştırma teklifini veya uzlaşmayı kabul etmediği takdirde; isnat edilen suçlama ile ilgili kanundaki ceza müeyyidesi kendisine anlatılarak (örneğin; TCK’nın 86/2 maddesi kapsamında basit yaralama suçunu oluşturan eylemin dört aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası olduğu, 125. maddesindeki hakaret suçunun 3 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezası olduğu, 106/1. maddesindeki tehdit suçunun 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası oldu, 141. maddesindeki hırsızlık suçunun 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası olduğu, vb.) mahkemece verilecek hapis ve/veya adli para cezası konusunda şüpheli veya sanığın uyarılarak durumun ciddiyeti belirtilmelidir.

Yukarıda belirttiğimiz hususlar uzlaştırmacılar tarafından uzlaştırma görüşmeleri sırasında taraflara anlatılması gereken hususlardır. Belirtmek gerekir ki yukarıda saydığımız hususlar daha da genişletilerek tarafların uzlaştırmaya daha da olumlu bakmaları için ek bilgilendirmeler de yapabilecek uzlaştırmacı bu bilgilendirmeleri yapacak ancak tarafları uzlaştırmak için zorlayıcı bir davranışta bulunmayacaktır.