• Sonuç bulunamadı

3. BATI RESMİNDE DÖNEMLERİNE GÖRE YEMEK TEMALI TASVİRLER

3.1 Mısır Antik Yunan – Roma

Sanattan bugün anladığımız bütünüyle “estetik kaygılar taşıyan” yapıtlardır; oysa onsekizinci yüzyıla baktığımız zaman, o dönem öncesindeki yapıtların birer “görsel metin” niteliği taşıdığını görüyoruz.

Resim 3.1: Mısır’da değişik et türlerinin parçalanması ve pişirilmesi

(Piramitlerin yanındaki mezarlardan).

Resim 3.2: Bir Mısır sofrası: İncirler, üzümler ve etler (Piramitlerin yanındaki mezarlardan)169 .

169

Güven TURAN, (1995) Sanat Dünyamız, Yeme İçme Kültürü, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, Sayı 60-61, s. 85.

96

Resim 3.3: III. Ramses’in mezarından Mısır mutfağı resmi.

Resim 3.4: Görsel metin.

Yukarıdaki “görsel metin” kavramına dönecek olursak, yazıları da görsel olan Mısırlılar, görsel metin olarak resmi günlük yaşamın yansıtılması düzeyine ilk getirenler olmuştur. Mısırlılar yalnızca “malzeme”yi göstermemiş, malzemenin nasıl elde edildiğini, nasıl yenir-içilir hale getirildiğini ve nasıl yenilip içildiğini de ilk resmedenler olmuşlardır. Önce malzemeden başlamak gerekirse, tabii ilk sırayı “et” alacaktır. Özellikle, danadan yararlanarak yaptıkları bizim bugünkü kuyu kebabı ya da tandır kebabı, eski Mısır’dan bize doğru fazla da gelişmeden gelmiştir.170

170

Güven TURAN, (1995) Gözle Yemek, Gözle İçmek, Sanat Dünyamız, Yeme İçme Kültürü, Yapı Kredi Yayınları: İstanbul, s. 87.

97

Mısırlıların çok sevdikleri bir başka et türü ise balıktır. Mısırlılardan kalma resimlere dayanarak, müzelerdeki eşyaları da göz önünde bulunduracak olursak, Mısırlıların gerçek birer fırıncı olduklarını ve belki de ekmek, pasta kültürünü dünyamıza kazandıran kişiler olduklarını rahatça söyleyebiliriz.

İçkiye gelince: Birayı Mısırlılara borçluyuz, biraz olsun yeme-içmeyle ilgili olanların bildikleri gibi. Mısırlılar, birayı nasıl yaptıklarını da hem heykelciklerle hem resimlerle göstermişlerdir. Ayrıca meyve de Mısır yemek kültürü içinde önemli bir yer tutmaktadır.

Bir duvar resmi Mısırlıların incir severliğini gösterdiği gibi, üstüne çıkması tehlikeli olan incir ağacından meyveleri maymunlara toplatmak akıllılığını da gösterdiklerini ortaya koymaktadır. Mısırlılar yalnız mutfak ve malzemeler değil, sofra kültürünü de resmetmişlerdir. Ziyafetlere müziğin ve dansın eşlik etmesi, gerçek bir sofra kültürünün işareti olarak yorumlanabilir.

Gene de, Mısırlıların masa kullanmadıklarını, yemeklerini, yerden iki karış yüksekliğinde bir destek üzerine koydukları taş bir sofra üzerinden alarak yediklerini, ama bu alçak masaya karşın koltuk benzeri sandalyelerde oturduklarını görüyoruz. Mısırlıların gündelik bir olgu olarak yemeyi ve içmeyi resmetmelerine karşın eski Yunan ve Roma, ne mutfağı ne de yiyecekleri resmetmiştir. Onun yerine daha çok içki sahnesi mevcuttur. Bunların resimlerine de genellikle içki kapları üzerinde rastlıyoruz.171

Günümüzdeki Batı dünyasının tarihsel izlerinin Antik Yunan ve Roma döneminde atıldığını düşünürsek, Batı medeniyetini daha iyi anlamlandırmak için bu dönemlere bakmak gerekmektedir. Yemek temalı tasvirlerin de varlığı sadece günümüz ve Orta Çağ ile sınırlı kalmamakta Antik Yunan ve Roma dönemine kadar uzanmaktadır. Ziyafetlerin ve toplu yemek törenlerinin oldukça sık düzenlendiği Antik Roma dönemine ait Pompei şehrinde uzmanlar tarafından çeşitli yemek tasvirleri içeren birçok duvar yazması ve mozaikler bulunmuştur.172

171

TURAN, (1995) s. 89-90. 172

98

Resim 3.5: Pompei kazılarında bulunan Menandros Synaristosai, MS 70 yıllarına ait,

Kadınların Öğle Yemeği, (Greko-Romen komedi sahnesinden bir bölüm-başlığı olabilir).

E-kaynak: https://theimaginativeconservative.org/2015/07/russell-kirk-english-letters-in-the-age-of- boredom-2.html/villa-del-cicerone-mosaic (İzlenme Tarihi: 03.01.2019).

Örneğin Pompei’de çeşitli kazılar sonucunda ortaya çıkan duvar resimlerinde çeşitli meyvelerle dolu sepetin ne anlama geldiğine dair çeşitli tartışmalar bulunmaktadır. Bazı araştırmacılar bu tür bir yemek tasvirinin konukları sembolize ederek Antik Roma’daki misafirperverliği temsil ettiğini ve hediye sunma geleneğinin Romalılar için ne derece önemli olduğunu gösterdiğini iddia etmekle birlikte, ayrıca bir tür zenginlik göstergesi olduğunu düşünmektedir. Diğer araştırmacılar ise bu tür bir yemek tasvirini tanrıya sunulan yemeklerin hediyelerin tasviri olarak görmektedirler.173 Yemek tasvirleri bu örnekte olduğu gibi insanlık tarihinde çok eski dönemlere kadar uzanır. Antik Roma’ya ait yemek temalı bu duvar resmi o döneme ait sosyo-ekonomik ve kültürel yapıya dair bize birçok ipucu sunmaktadır. Yemek tasvirleri bize sadece ait oldukları dönemin arka planını yansıtmakla kalmaz, aynı zamanda o dönemde ne tür yiyeceklerin tüketildiğini veya

173

G. RILEY, (2014) Food in Art: From Prehistory to the Renaissance, Reaktion Books Ltd., London, s.68.

99

nasıl bir yemek yeme alışkanlığına sahip olunduğunu yine bu tasvirler ve mozaikler sayesinde öğreniriz.

Resim 3.6: Herkül’ün Ziyafet Sahnesi, Fresk, Geç Roma Dönemi MÖ 50, 59x53 cm.

Kaynak:https://commons.wikimedia.org/wiki/File:Sc%C3%A8ne_de_banquet,_fresque,_Herculanum. jpg Erişim Tarihi: 05.06.2018

100

Resim 3.7: Antik Roma dönemine ait Eurytios Krater adlı vazo ve kesiti,

600-625 yıllarına ait.

Kaynak: https://library.artstor.org/#/asset/AWSS35953_35953_30932069;prevRouteTS=1546519788985

Antik Roma dönemine ait milattan önce 600-625 yılları arasındaki bir tarihte yapıldığı düşünülen şu an Paris’teki Louvre Müzesi’nde sergilenen bu antik vazo “Eurytios Krateri” olarak anılmaktadır. Bu vazonun arka ve ön kısmındaki resimler Kral Eurytios’in Herakles için düzenlemiş olduğu ziyafeti temsil etmektedir. Herakles içki içerken, yemek yerken sohbet etmektedir. Konu içki içilirken genel yiyeceklerle ele alınmaktadır. Vazonun arka kısmında bulunan savaş sahnelerini tasvir eden bölüm Troya Savaşı’nı temsil etmektedir. Vazonun alt kısmında geyik avına dair tasvirler bulunmaktadır.174

174

101

Vazonun başka bir bölümünde ise iki hizmetlinin yemek hazırlayışını gösteren bir sahne ayrıca et parçalayan hizmetlinin detaylı tasviri de bulunmaktadır. Kusma sahnesi ise içkinin etkisini azaltmak ve konuşmanın devam etmesini sağlamak için o dönemde sıkça uygulanan bir yöntemi dile getirmektedir.

Bu vazodaki tasvirlerden yola çıkarak Antik Roma’da özellikle üst sınıf kişilerin nasıl bir hayat tarzına sahip olduğuna, önemli misafirler için özenle hazırlanan ziyafetlerin hükümdarların gücünü göstermek açısından ne derece önemli sayıldığına ve insanların bu dönemde ne tür yiyecek ve içecek tükettiklerine dair birçok bilgiye ulaşılabilir. Diğer bir deyişle, arkeolojik kazılarda eski dönemlere ait bulunan bu ve benzeri eşyalar, mozaikler ve duvar resimleri sayesinde o döneme ait yaşayış biçimleri, yemek yeme alışkanlıkları ve tercihlerine dair pek çok bilgi öğrenmek mümkündür.

Resim 3.8: Antik Roma`da Ziyafet, Duvar Resmi.

Kaynak: http://www.historynotes.info/food-feasts-in-ancient-rome-700/ (İzlenme Tarihi: 05.06.2018)

Eski Roma`da yemek ve içecek tüketiminin hayli fazla olduğu ziyafetler oldukça önemli sosyal ritüellerdi. Roma’da genel olarak convivium olarak anılan bu yemekli toplantılar, epulum (halk ziyafeti), cena (akşam yemeği) ve comissatio (içki partisi) gibi çeşitli dallara ayrılmaktaydı. Antik Yunan’da symposium (sempozyum)

102

olarak anılan sosyal yemeklerin Roma’daki uzantısı olan bu toplu yemekler, kamuya açık ziyafetler olabileceği gibi, sadece aile veya iş ortaklarına açık daha küçük ölçekli toplantılar da olabilmekteydi. Yunan sempozyumlarında içki yemek sonrası sohbetlerde servis ediliyorken, Roma conviviumlarında içki yemek esnasında tüketilmekteydi. Romalılar, şıra ve mayhoş şarabın bol miktarda bal ile karıştırılması sonucunda elde ettikleri mulsum şarabının iştah açtığını, sindirimi kolaylaştırdığını ve ömrü uzattığına inanmışlardır. Bu şarap yemeklerden önce ordövr ile birlikte alınırdı.175 Üst tabaka elitlerin dahil olduğu bu tarz toplu yemeklerde sohbet veya tartışmadan ziyade, yemek zevki ön plandaydı. Çünkü bu ziyafetlerin amacı yemeği veren kişinin gerek yiyecek gerek mekân seçimiyle davetlileri etkileyerek, zenginliğini onların gözlerinin önüne serme çabasıydı. Tam da bu nedenle, özellikle elit kesimin davetli olduğu toplu yemekler için duvar resimleri ve mozaiklerle süslü yemek odaları seçilir ve odalar oldukça lüks eşyalarla süslenirdi.176 Yemek olarak ise, ıstakoz, hindi, yaban domuzu, ardıç kuşu, geyik veya tavus kuşu gibi daha egzotik tatlar tercih edilir, böylece yemeğe katılan elit kesime gösteriş yapılırdı.

Yukarıda örneği verilen bir elit soylu grubunun toplu yemeğini tasvir eden Geç Roma dönemine ait bu resim dönemin yemek kültürüne dair bize önemli ipuçları vermektedir. 9-10 kişiden oluşan bu elit grubunun uzanarak yemek yiyip, içki içtiği ve hizmetlilerin yanları başında serviste bulunduğu bu sahne oldukça canlı ve hareketli tasvir edilmiş. Adeta misafirler arasında veya misafirlerle hizmetliler arasında bitmeyen bir akış göze çarpıyor. Yemek sahnesinde yer alan üç ayrı masanın ikisinde çeşitli kümes ve av hayvanları görülürken, davetlilerin içtikleri içkiden sarhoş olacak derecede keyif aldıkları hemen göze çarpmaktadır. İstemli kusma eylemleri içeren sahneler ise Roma’da haz nesnesi olan yemeğin daha fazla tüketilmek amaçlı yapıldığını anlatmaktadır. Bu yemek sahnesi kompozisyonunda dikkat çeken bir başka unsur ise, nerdeyse resmin yarısını kaplayan yere atılmış artıklardır. Helenistik dönem itibariyle önemli bir ayrıntı olan incelikle tasvir edilmiş artıklar, bize dönemin elit kesimi arasında yiyecek tüketiminin boyutu hakkında

175

Defne AKDENİZ, (2017) Resim Sanatında Gastronomi: Rönesans’tan 19. Yüzyıla Yemek

Sembolizmi, Gece Kitaplığı-Ankara, s. 50

176

103

önemli ipuçları vermektedir. Sonuç itibariyle bu yemek sahnesine kaba bir bakış dahi dönemin yemek alışkanlıkları hakkında bizi aydınlatmaktadır.