• Sonuç bulunamadı

Müdür Yetkili Öğretmene Öneriler

Belgede HOŞ GELDİN (sayfa 92-95)

• Müdür yetkili öğretmenin yıllık çalışma programı olmalıdır.

• Müdür yetkili öğretmen bu görevi kendine verilmiş ek bir görev olarak değil kendisini geliştirmesine yönelik bir fırsat olarak görmelidir.

M ü d ü r Y e t k i l i Ö ğ r e t m e n l i k

Bu bölümde aşağıdaki soruların yanıtlarını bulacaksınız: • Müdür yetkili öğretmenin görev alanları nelerdir?

• Müdür yetkili öğretmenler görev yerlerinde özellikle bayrağımızın korunması/saklanması, Atatürk büstü/kö-şesi ve genel temizlik, düzen, bakım, koruma hizmetlerini dikkatle yerine getirmelidirler.

• Müdür yetkili öğretmenler özellikle okulu terk etmeden önce okulun tüm bölümlerini kontrol etmelidir. • En yakın emniyet birimine yazılmak üzere İl/İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne okul güvenliğinin sağlanması ile

ilgili altı ayda bir yazı yazılmalıdır.

• Okulda yapılacak her türlü tadilat ve proje değişikliğinin valilik onayı ile yapılabileceği unutulmamalı ve yapılması planlanan değişiklikler için gerekli izinler zamanında alınmalıdır.

• Öğrencilerin sağlığı ve güvenliğine ilişkin önlemleri almalıdır.

• Müdür yetkili öğretmenler okulda yapılan eski uygulamaları incelemelidir. Ancak, bir uygulamanın önce-den yapılmış olması onun doğru olduğunu göstermeyebilir. Okulda yapılacak her türlü iş ve işlem için ön-celikle ilgili mevzuata başvurulmalıdır. Özellikle MEB İlköğretim Kurumları Yönetmeliği’nin her müdür yetkili öğretmenin elinin altında olması gerekmektedir. Güncel bilgiler için MEB mevzuat bankası sürekli takip edilmelidir.

• Müdür yetkili öğretmenler bu göreve ilişkin Kaymakamlık/Valilik “Olur”larının bir örneğini personel özlük dos-yasına muhakkak koymalıdırlar. Ayrıca bu görevlendirmenin İl/İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Özlük Bölümü tarafından İLSİS kayıtlarına işlenip işlenmediğini kontrol etmelidirler (Kitabın MEBBİS bölümüne bakınız). Bu durum yukarıda belirtilen okul müdürlüğüne başvuru esnasında geçmişe dönük bilgilerin kaybolmasını en-gelleyecektir.

• Birleştirilmiş sınıflı ilköğretim okullarında görevli öğretmenler, derslerin kesiminden 1 Temmuza kadar yapı-lacak mesleki çalışmalarını, okul yönetimi veya millî eğitim müdürlüğünün bilgisi dâhilinde yaz tatilini ge-çirecekleri yerdeki bir ilköğretim okulunda yapabilirler. Mesleki çalışmalarını tatil adreslerinde tamamlayan öğretmenler, çalışma yaptıkları okul müdüründen aldıkları bu çalışmalara katıldıklarını gösterir yazıyı, eylül ayının ilk iş gününde bağlı bulundukları millî eğitim müdürlüğüne teslim ederler. Bir örneği de okul müdür-lüğünce saklanmalıdır. Müdür yetkili öğretmenler okulda görev yapan öğretmenler için bu konuda gerekli kayıtları tutmalıdır.

• Müdür yetkili öğretmen okulların açık olduğu dönemde izin kullanırsa başka bir öğretmene vekâlet bırak-ması gerekmektedir. Bu durum il/ilçe milli eğitim müdürlüğüne resmî yazı ile bildirilmelidir.

• Müdür yetkili öğretmen çalıştığı okulda erişim ve devam sorunu var ise, diğer paydaşlarla 222 sayılı İlköğre-tim ve Eğiİlköğre-tim Kanunu’nun 52 ve 53. maddeleri gereğini yerine getirmelidir.

• Müdür yetkili öğretmen bölge eğitim müfettişleri, il/ilçe eğitim yöneticileri ile işbirliği ve iletişim içerisinde olmalıdır. Bir önceki eğitim öğretim yılına ait teftiş tebliğini okumalı ve tebliğde belirtilen öneriler doğrultu-sunda gerekli önlemleri almalıdır.

Uluslararası alanda kabul görmüş belgeler arasında yer alan İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ve Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin de önemle vurguladığı gibi, günümüzde temel eğitim, herkesin eşit olarak yararlanması gereken bir haktır. Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin 28. maddesinde de ayrıntılı bir şekilde eğitim hakkı düzenlenmiştir. “Taraf devletler çocuğun eğitim hakkını kabul eder ve bu hakkın fırsat eşitliği temeli üzerinde tedricen gerçekleştirilmesi gö-rüşüyle özellikle ilköğretimi herkes için zorunlu ve parasız hale getirirler. Okula düzenli biçimde devamın sağlanması ve okulu terk etme oranlarının düşürülmesi için önlem alırlar. Eğitim alanında, özellikle cehaletin ve okuma yazma bilmemenin dünyadan kaldırılmasına katkıda bulunmak ve çağdaş eğitim yöntemlerine ve bilimsel ve teknik bilgile-re sahip olunmasını kolaylaştırmak amacıyla uluslararası işbirliğini güçlendirir ve teşvik ederler”

Sözleşmenin yanı sıra 2000 yılında Dünya Eğitim Forumu’nda da 2005 yılına kadar ilk ve orta öğretimde cinsiyet farklılıklarının ortadan kaldırılması ve 2015 yılına kadar tüm eğitim kademelerinde özellikle kız çocuklarının aleyhine işleyen cinsiyet eşitsizliğinin aşılarak eşitliğin başarılması ve tüm çocukların ücretsiz, zorunlu ve kaliteli eğitime erişimleri hedeflenmiştir.

Dünya çapında geçerli olan uluslararası belgelere ek olarak, ülkemizde de eğitim konuları devletin önem verdiği konular arasında ilk sırada yer almıştır. Zorunlu eğitim çağındaki çocukların temel eğitim hakkı Cumhuriyetin kurulu-şundan günümüze kadar hazırlanan tüm anayasalarda teminat altına alınmıştır. Bunun yanı sıra uluslararası topluluk tarafından benimsenen ilköğretimle ilgili küresel ilke ve hedefler de benimsenmiş ve bunlar ulusal kararlarla garanti altına alınmıştır. Bu kapsamda ilköğretimin zorunlu ve ücretsiz olması, eğitimin fırsat eşitliği temeline dayalı olarak yürütülmesi, hem Anayasamızda hem de 1739 Sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu ile 222 Sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu’nda yer almaktadır.

Ülkemizin beş yıllık kalkınma planları incelendiğinde 1970’lerde başlayan ilköğretimin tüm çocuklara yaygınlaştı-rılması hedefinin her plan döneminde gündemin ilk sırasında yer almasına rağmen bu hedefin bir türlü gerçekleşti-rilemediği görülmektedir. 2005-2006 öğretim yılı için hedeflenen okullaşma oranı %95,6, 2012-2013 eğitim-öğretim yılı için ise %100’dür (Dokuzuncu Kalkınma Planı 2007-2013).

Daha önce yapılan çalışmalara ek olarak son yıllarda eğitim alanında Milli Eğitim Bakanlığı’nca kapsamlı çalış-malar yapılmıştır. Millî Eğitimi Geliştirme Projesi, Temel Eğitim Programı ve Projeleri, AB Temel Eğitimi Destekleme Prog-ramı gibi önemli projelerin en önemli hedefi “ilköğretimi tüm çağ nüfusuna yaygınlaştırmak” olmuştur. Çağ nüfusu ile kastedilen o okul yılında o yaşta okula gitmesi gereken çocuklardır. Bu projelerden Temel Eğitim Programı ve AB Temel Eğitimi Destekleme Programı halen devam etmekte olup, bu amaca yönelik etkinlikleri sürmektedir. Bu pro-jeler kapsamında yapılan çalışmalarla ilköğretimin yaygınlaştırılmasında önemli mesafeler kat edilmişse de gelinen noktada, daha hala zorunlu eğitim yaş grubundaki tüm çocukların eğitime kavuşturulması hedefine ulaşılamamıştır (MEB, Milli Eğitim İstatistikleri Örgün Eğitim, 2007-2008).

Milli Eğitim Bakanlığı erişim ve devamı sağlamak ve ilköğretime erişmde cinsiyetler arası farkı ortadan kaldırmık için pek çok proje, program uygulamakta ve strateji geliştşrmektedir. Bundan sonraki bölümde yürütülen çalışmalar hakkında bilgi bulabilirsiniz.

İ l k ö ğ r e t i m e E r i ş i m v e D e v a m

Bu bölümde aşağıdaki soruların yanıtlarını bulacaksınız: • MEB erişim ve devam politikları nelerdir?

Belgede HOŞ GELDİN (sayfa 92-95)