• Sonuç bulunamadı

MÎNÛ-Yİ HİRED

“Yüce aklın ya da ruhun öğretileri” olarak tanımlanan Mînû-yi Hired (Mēnōg-i

Xrad), Sasaniler döneminin sonunda Pehlevice kaleme alındığı düşünülen eserlerin en

önemlilerindendir. Her ne kadar yazılış tarihinin Sasaniler dönemine ait olduğu düşünülse de, mevcut nüshaları İslâm sonrası döneme aittir. Zerdüşt inancının önemli eserleri arasında sayılmaktadır.612

Hacim bakımından yaklaşık, 11.000 Pehlevice kelimeden oluşan bu eser enderz ve hikmet geleneği bakımından son derece önemlidir. Kitap; bir Önsöz, 62 soru ve bu sorulara verilmiş cevaplardan oluşmaktadır. Soruları soran “dânâ: bilge” ismindeki hayalî kişiliğin sorduğu sorulardan, tıpkı sorulara cevap veren Mînû-yi Hired (Aklın

Cenneti) kadar bilgi sahibi bir tip olduğu anlaşılmaktadır. Bu esere Mînû-yi Hired ismi,

diğer Pehlevice enderznâme eserlerde olduğu gibi eseri telif eden kişilerce verilmiştir.

610 A. Freimann, “Andarz ī Kotakan”, Dastur Hosbang Memorial Valume, Bombay, 1918, PP.482-9. Bu

enderz Bundehişn’in Pâzend’inin 31. Bölümünden gelmektedir. Bkz. E. E. K. Antia, Pazend Texts, Bombay, 1909, PP. 73-4; Mary Boyce, “Middle Persian Literature”, Handbuch der Òrientalstik. Abt I, Bd. IV: İranistik. Abschnitt 2: Literature, Lfg. I, Leiden, 1968, p. 64.

611 Enderz-i Kûdekân, s. 488. 612 Muîn, Ferheng-i Fârsî, V, s. 504.

Eserin önsözünde belirtildiği üzere dânâ, hakikat peşinde yeryüzünün çeşitli coğrafyalarını gezmiş, farklı bilgelerle haşır neşir olmuş, farklı inançları tanımış, sonuçta “akl”ı seçmiş, Mînû-yi Hired eseri kendisinde tecelli etmiş ve dâna ona cevap aradığı sorularını sormuştur.613

Mînû-yi Hired, Zerdüşt inancının âdâb ve usullerini ortaya koymak için soruların

sorulduğu ve bu sorulara cevapların verildiği bir eser olarak tarif edilebilir.614

Merdân-ı Ferrûh Muğ tarafından yazıldığı düşünülen eserde yazar Müslümanlar, Yahudiler, Hristiyanlar ve Mani mensuplarıyla tartışıp konuşmayı faydalı gördüğünü belirtir. Eserin son bölümünün kaybolması nedeniyle eksik olduğu düşünülmektedir.615

Mînû-yi

Hired içerdiği dinî konulu enderzlerle birlikte salt bir enderznâme olarak görülemez. Bir

ahlâk kitabı şeklinde tanımlansa da, içerdiği öğütlerin yanı sıra eserde yaratılış, mitolojik olaylar ve yeniden diriliş gibi birçok konudan da söz edilmektedir.616

İnsanın ölümden sonraki hayatı ve ruhun bedenden ayrılması gibi bazı anlatımların da bulunduğu eserde tecrübeye dayalı ve pratik öğütlerle karşılaşmak mümkündür. Bu eserde işlenen temalar arasında; ölçülü şarap içmenin faydaları, ölçüsüz şarap içmenin zararları, yemek yerken konuşmamak, kostî bağlamadan yola gitmemek, tek ayakkabı617 ile yürümemek, ayakta bevletmemek, ölüleri kefenlemekten kaçınmak, mahremlerle ve yabancılarla evlilik, günde üç defa güneş, ay ve ateş karşısında ibadet ve tövbe etmek, yaratıcı Ormuzd’a inanmak ve Ehrimen’i yok etmek, ölümden sonra dördüncü günün sabahında hesaba çekileceğine inanmak, bitkileri tanımak, gökyüzü, yerküre, su, yıldızlar, dağlar ve denizler, Elburz Dağı,618

bulutlar vs. gibi konular dikkat çeker.619

613 Tefezzulî, Târîh-i Edebiyât-ı Îrân Pîş Ez İslâm, s. 196; Bahâr, Sebkşinâsî, I, 1376 hş., s. 79; 614

Ferhâd Âbâdânî, “Çend Enderz Ez Pehlevî “Dânâ ve Mînû-yi Hired”, Mecelle-yi Danişkede-yi Edebiyyât ve Ulûm-i İnsânî-yi Tebrîz, Sayı: 69, 1343 hş., s. 247.

615 Rypka, s. 100. 616

Ahmed-i Tefezzulî, “Önsöz”, Mînû-yi Hired, Tahran 1356 hş., s. XXIII-XIV; Dûsthâh, Avesta II/1063.

617

Tek ayakkabı ile yürümenin men edilme nedeni insanların yılan, akrep ve herefester adı verilen zararlı canlıların korkusundan emin olabilmeleridir. Kâdirî, Bâ Dânâyân-i Îrân-i Bâstân, s. 200.

618 Elburz Dağı, Yeştler’de “hera” ya da “herâyîtî”, Pehlevî metinlerinde “herborz”, Farsçada ise

“Elborz/Yüksek Dağ” olarak geçer. “Borz” Avesta dilinde “yüksek” anlamına gelir. Birçok farklı özellik atfedilen bu dağ, aynı zamanda Zerdüşt’ün hayata veda ettiği yerdir. Çînvâd Köprüsüyle de bağlantılı olan bu dağın zirvesinde Simurg’un yuvası bulunmaktadır. Firdevsî de Zal’ın doğumu bahsinde Elburz Dağından söz etmiştir. Yâhakkî, s. 152-153.

Bazı araştırmacılar, bu eserde ortaya konan hususlardan dolayı eserin Zervanî inancının etkisini taşıdığı düşüncesindedir. Kitabın yazılış tarihini tam olarak belirlemek güç olmakla beraber, Araplardan ve İslâm’dan hiç bahsedilmemesi, Rum ve Türklerin devamlı saldırılarından söz edilmesi gibi nedenlerden dolayı Sasanilerin son döneminde kaleme alındığı söylenebilir. Eserin önsözü bir bakıma Borzoviye’nin Kelîle ve Dimne önsözünü çağrıştırması yönüyle620

Husrev-i Enûşîrvân döneminde kaleme alındığı da düşünülebilir. Kitap sade ve akıcı nesrin en güzel örneklerindendir. Cümlelerin genelde kısa ve açık oluşu ile Deri Farsçası dil kurallarının ve kelimelerinin etkisinden uzak olması da Sasaniler dönemine ait bir eser olduğunu göstermektedir.621

Eserin önsözü,

Şikend Gomânîg Vîzâr’ın girişinde yer alan aklın övgüsü hakkındaki şiirle de

benzerlikler taşımaktadır.622

Eserde Zerdüştî bir kişinin, eğer iyi amel sahibiyse ölümden sonra güzel çehreli bir huriyle karşılaşacağı anlatılmaktadır. Dindar kişinin ruhu karşılaştığı bu güzellik karşısında: “Sen kimsin? Senden daha güzelini ve iyisini dünyada görmedim” diye sorar. O güzel yüzlü de şöyle cevap verir: “Ben huri değilim. Aksine senin iyi amelinim.” Soğd metinlerinde de aynı konunun işlenmiş olması dikkat çekicidir. Soğ metinlerinin bu yönüyle Zerdüştî metinlerden etkilendiği düşünülebilir.623

Mînû-yi Hired’de çok geniş bir konu zenginliği vardır. Ormozd ve Mezdiyesnâ

dini, aklın övgüsü ve niteliği, aklın gerekleri ve Mînû-yi Hired’de aklın tecellisi, Dânâ ve onun çabası, çeşitli enderzler, ruhların yazgısı ve ölüm sonrası, kutlu ve uğursuz mekânlar, cennet, berzah ve cehennem ile buradaki insanların amelleri, Ormuzd ve Ehrimen’in yaratıklarının niteliği, bir ülkeden diğerine gidiş, suyun yeryüzünde yaratılışı, Ormuzd ve Ehrimen arasında barışın imkânsızlığı, akıl ve sanat, zenginlik ve fakirlik, süt, buğday ve hurma gibi yiyecekler ve giyecekler; insanların az düşündüğü dört şey; korkuyla yaşamak ve yalan söz mü üstündür yoksa ölüm mü?, padişahlar için faydalı şeyler, ruhanîlerin ve çiftçilerin görevleri, günahlar ve iyi işler, iyi ve kötünün

620 Bkz. Kelîle ve Dimnê, Haz. Muctebâ-yı Mînovî, Tahran 1343 hş., s. 44 ve sonrası. 621 Tefezzulî, Târîh-i Edebiyât-ı Îrân Pîş Ez İslâm, s. 197-198; Dûsthâh, Avesta II/1063. 622

Tefezzulî, “Önsöz”, Mînû-yi Hıred, s. XXIII-XIV. Şikend Gomânîg Vîzâr adlı eser Abbasilerin ilk dönem Mutezilî tartışmaları ve İslâm kelam ilminin etkisini de taşır. Zerrînkûb, Ez Gozeşte-yi Edebî- yi Îrân, s. 50.

nitelikleri; yıldızlar, güneş ve ay, dağlar ve denizler gibi birçok konuda görüşlerin ortaya konduğu görülmektedir.

Acta İranica’da (1977) W. B. Henning’in aktarmasına göre; Bir genç öldükten

sonra güzel yüzlü melekler, ellerinde güller ve altın bir tahtla onu görmeye gelirler. Ona şöyle derler: “Ey dindar ruh! Korkma, aydınlık cennete gel.” Orta Farsça döneminde tercüme ve tefsirlerden elde edilen bu Avestâî metnin benzeri Bundehişn’de de mevcuttur.624

Goştâsp’a kadar büyük İran Padişahlarından da söz edilen eserin klâsik dönemlerde yapılan çeşitli yayınlarının yanı sıra gerek Avrupa dillerinde, gerekse Farsçada manzûm ve mensûr çevirileri bulunmaktadır. Mînû-yi Hired’in Pâzend dilindeki metni, Sanskrit ve Avesta diline de çevrilmiş, Avesta diline çevirisi ünlü mûbed Neriosengh (M. XV. yüzyıl) tarafından yapılmıştır. 1627 yılında Dârâb Sincânâ tarafından nazmedilen Mînû-yi Hired, E. W. West tarafından The Book of The Mainyo i

Khrad adıyla İngilizceye çevrilerek ayrıntılı bir önsözle birlikte 1871 yılında Londra ve

Stuttgart’ta yayınlanmıştır. Farsça çevirileri arasında, Ahmed-i Tefezzulî tarafından sözlük ve açıklamalarla birlikte 1354 hş. yılında bilimsel metotlar esas alınarak yapılmış yayını bunların en önemlisidir. Paris Milli Kütüphanesinde eserin orijinal bir nüshası da bulunmaktadır.625

Menog-i Xred adıyla anılan (Pehlevice Mainyo ī Xrad) Mînû-yi Hired; içerisinde

yer alan ahlâka ilişkin öğütler, mitolojik anlatılar ve dinî konuların yanı sıra coğrafya bilimine ilişkin bazı konular nedeniyle, İran kültür tarihi açısından son derece önemli bir eserdir. Hemen hemen tüm İslâm öncesi İran öğüt metinlerinde karşımıza çıkan “akla vurgu” bu eserde daha fazla dikkat çekmektedir. Diğer İslâm öncesi İran öğüt metinlerinden farklı olarak, öğütlerin yanı sıra mitolojik konulara ve tarihî anlatımlara geniş yer vermesi bakımından onlardan ayrılmaktadır. Yazar eserinin sunuşunu “Yaratıcı Ormuzd’un adı ve övgüsüyle” şeklinde başlayan cümlelerle yapmaktadır.

Diğer sorulu cevaplı öğüt metinlerine göre, soruları ve cevapları daha uzun olan bu eserde dikkat çeken bir tanımlama da Kaç türlü insan vardır? sorusuna verilen

624 Kâdirî, “Mutûn-i Ahlâkî-Enderzî Der Zebânhâ-yi Îrânî-yi Miyâne-yi Ğarbî ve Şerkî”, s. 5697-5698. 625 Yıldırım, İran Edebiyatı, s. 438; Âmûzgâr, “Edebiyyât-i Zerduştî Be Zebân-i Fârsî”, s. 190.

cevapta yer almaktadır. Mînû-yi Hired yazarına göre üç tür insan vardır: İnsan, yarı

insan ve yarı şeytan.626

Ayrıca eserde “gökyüzü ve yeryüzünün nasıl yaratıldığı, yağmurun yeryüzüne nasıl yağdığı, bulutun nerede durduğu, kış şeytanının nerede hükümran olduğu, yeryüzünde hangi coğrafyanın afetlerden korunmuş olduğu” konusunda da sorular sorulmaktadır. Bu sorulara verilen cevaplarda “gökyüzü, yeryüzü, bulutlar ve su için hem dış görünüş olarak hem de içyapı bakımından bir yumurta benzetmesi yapılır. Bulutun mekân olarak Elburz dağlarında kaldığı ve kış şeytanının Îrânvîc’te hükümran olduğu anlatılır.

“İran toprakları” anlamına gelen Îrânvîc/ç, İranlıların ilk yaşadıkları coğrafya kabul edilmektedir. Îrânvîç adı Avesta ve Pehlevi edebiyatı eserlerinde çokça kullanılmış ve bu topraklara övgüler dizilmiştir. Îrânvîç coğrafyasının hangi sınırları kapsadığı konusunda araştırmacılar farklı görüşler ileri sürmüştür. Bazı araştırmacılara göre Îrânvîç bölgesi, Zerdüşt’ün doğduğu Çîçest (Urumiye) Gölü çevresinin de içinde bulunduğu Azerbaycan coğrafyasıdır.627

Vendîdâd’da yapılan tasvirlere göre Îrânvîç’te on ay kış, iki ay yazdır. İki aylık

yaz döneminde de burada su, toprak ve bitki soğuktur. Burada yılan da çoktur. Eserde anlatılanlara göre Ormuzd, Îrânvîç’i dünyanın diğer yerlerinden daha güzel yaratmıştır. Buranın iyiliği, bu coğrafyada yaşayan insanların ömrünün üç yüzyıl olmasıdır. İnek ve koyunların ömrü ise yüz elli yıldır. Îranvîç’te dert ve hastalık azdır. Burada yalan söylenmez ve hırs şeytanı bu bölgede yaşayanlara az musallat olur. Burada on kişi bir ekmekle doyar. Her dört yılda bir, bir kadın ve erkekten bir çocuk doğar. Onların kanunu iyi ve inançları Pûryûtkîşî’628

dir. Bu insanların padişahı ise Surûş’tur” denilir.629

626 Mînû-yi Hıred, 41. Bölüm, md. 1-3. 627 Oşîderî, Dânişnâme-yi Mezdiyesnâ, s. 46. 628

Zerdüşt’ün ilk takipçilerinin dinidir. Tefezzulî, Mînû-yi Hired, s. 63.

629 Dûsthâh, Avesta II/937-938; Afîfî, Esâtîr ve Ferheng-i Îrânî Der Niviştehâ-yi Pehlevî, s. 450-451;

Bahâr, Costâri Çend Der Ferheng-i Îrân, s. 14-15; Mînû-yi Hired, 43. Bölüm, md. 1-35; Christensen, Mezdâperestî Der Îrân-i Kadîm, s. 14.

3.11. RÂHETU’L-İNSÂN PENDNÂME-Yİ ENÛŞÎRVÂN VE KİTÂBU’L-