• Sonuç bulunamadı

Örgütsel Çekicilik İle İlgili Yapılan Araştırmalar

2. KURAMSAL BİLGİLER VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

2.3. İlgili Araştırmalar

2.3.6. Örgütsel Çekicilik İle İlgili Yapılan Araştırmalar

Hannon ve Sano (1994) tarafından yapılan “The determinants of corporate attractiveness” (Kurumsal çekiciliğin belirleyicileri) adlı çalışmada örgütsel özelliklerin kurumsal çekiciliğinin iş arayanlar üzerindeki etkileri incelenmiştir. Mühendislik ve bilimde uzmanlaşmış 3678, liberal sanatlarda uzmanlaşmış 7382 olmak üzere toplamda 11060 kişiden veri toplanmıştır. Elde edilen verilere göre iki grupta da çalışan sayısının örgütsel çekicilikle ilişkisi saptanmıştır. Firmanın yaşının iki grupta da örgütsel çekicilik üzerinde herhangi bir etkiye sahip olmadığı belirlenmiştir. Satışın ise mühendisler ve bilim adamlarının örgütsel çekicilik algısı üzerinde etkili olduğu, karların ise liberal sanat öğrencilerinin örgütsel çekicilik algısı üzerinde etkili olduğu belirlenmiştir.

Judge ve Cable (1997) tarafından yapılan “Başvuru sahibi kişiliği, örgüt kültürü ve örgütsel çekicilik” adlı çalışmada; nevrotiklik, dışadönüklük, deneyime açıklık, uyumluluk ve vicdanlılık olan beş büyük kişilik özelliği dikkate alınmıştır. Araştırma sonucuna göre, hem nesnel kişi-organizasyon uyumunun (başvuru sahibi kültür tercihleri

ile işe alım kurumunun tanınmış kültürü arasındaki uyum) hem de öznel uyumun (başvuru sahibinin doğrudan uyum algısı) örgütsel çekicilik ile ilişkili olduğu bulunmuştur.

Thomas ve Wise (1999) tarafından yapılan “Örgütsel çekicilik ve bireysel farklılıklar: Farklı başvuru sahipleri farklı faktörlerden etkileniyor mu?” adlı çalışmada örgütsel çekiciliğin değerlendirilmesinde; çeşitli iş, örgütsel çeşitlilik ve işe alım özelliklerinin etkisi ve adayların bu ölçütleri ne ölçüde dikkate aldığı incelenmiştir. Elde edilen bulgulara göre, iş özelliklerinin örgütsel çekicilik üzerinde etkisi en yüksek olan faktör olduğu belirlenmiştir.

Lievens, Decaesteker, Coetsier, P. ve Geirnaert (2001) tarafından yapılan

“Organizational attractiveness for prospective applicants: a person-organisation fit perspective” (Muhtemel başvuru sahipleri için örgütsel çekicilik: kişi-örgüt uyumu bakış açısı) adlı çalışmada kişi örgüt uyumu incelenmiştir. Çalışmada dört objektif özellik olan örgüt boyutu, uluslararasılaşma seviyesi, ücret karışımı ve merkezileştirme seviyesi ele alınmıştır. Çalışmaya Mühendislik ve İşletme bölümlerinde okuyan 359 öğrenci katılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre muhtemel başvuru sahiplerinin büyük ölçekli, orta ölçekli, yerel ve çok uluslu kuruluşlardan daha çok etkilendiği belirlenmiştir. Ayrıca vicdanlılık ve zeka faktörü gibi çeşitli kişilik özelliklerinin örgütsel özelliklerin çekicilik üzerindeki etkilerini hafiflettiği belirlenmiştir.

Arbak ve Yeşilada (2003) tarafından yapılan “Örgüt-kişi uyumu ve örgütsel çekicilik: Hangi kişiler ne tür örgütleri daha çekici bulur?” adlı çalışmada elde edilen sonuçlara göre farklı ihtiyaçları olan bireylerin bu ihtiyaçlarına bağlı olarak birbirine benzeyen örgütleri farklı düzeylerde çekici bulduğu ifade edilmiştir. Öz saygınlığı düşük bireylerin iş güvencesi bulunan örgütleri öz saygınlığı yüksek olan bireylere oranla daha fazla çekici bulduğu, öz saygınlığı yüksek olan bireylerin ise yenilikçi, farklı ve üretken fikirlere imkân sağlayan örgütleri daha çekici bulduğu belirlenmiştir. Ayrıca başarı güdüsü yüksek bireylerin ilgi alanına göre, yenilikçi ve üretici fikirlere imkân sağlayan, eğitim imkanı bulunan örgütleri başarı güdüsü düşük olanlara göre daha çekici algıladığı ifade edilmiştir.

Schreurs, Druart, Proost ve De Witte (2009) tarafından yapılan “Sembolik özellikler ve örgütsel çekicilik: Başvuran kişiliğinin ılımlı etkileri” adlı çalışmada örgütsel çekicilik algısı ile katılımcıların samimiyet duyguları arasında olumlu yönde anlamlı bir ilişki olduğu belirlenmiştir. Heyecan ile örgütsel çekicilik arasında da olumlu ilişki olduğu belirlenmiştir.

Van Hoye ve Saks (2011) tarafından yapılan “Enstrümantal ‐ Sembolik Çerçeve:

Bir İş Fuarında Potansiyel Başvuru Sahiplerinin ve Arkadaşlarının Örgütsel İmajı ve Çekiciliği” adlı çalışmada araçsal görüntü niteliklerinin, hem potansiyel başvuru sahipleri (sosyal faaliyetler, yapı ve ilerleme fırsatları) hem de arkadaşları (eğitim fırsatları) için algılanan örgütsel çekiciliği öngördüğü belirlenmiştir. Ayrıca, sembolik imaj özelliklerinin (samimiyet, heyecan, prestij ve sağlamlık), potansiyel başvuru sahiplerinin yanı sıra yoldaşların çekicilik algılarındaki artımlı değişimi açıkladığı ifade edilmiştir.

Yıldız (2013) tarafından yapılan “Algılanan kişi-örgüt uyumu, tanınırlık, imaj, örgütsel çekicilik ve işe başvurma niyeti arasındaki ilişkilerin yapısal eşitlik modellemesi ile incelenmesi” adlı çalışmada; literatürden uyarlanan araştırma modeli üniversite son sınıf öğrencilerine uygulanmış ve kabul edilmiştir. İmaj, tanınırlık, algılanan kişi-örgüt uyumu ve örgütsel çekiciliğin işe başvurma niyetini dolaylı ve dolaysız yoldan etkilediği belirlenmiştir.

Dural vd., (2014) tarafından yapılan “Örgütsel Çekicilik: Bir Ölçek Uyarlama Çalışması” adlı çalışmada Highhouse vd. (2003) tarafından geliştirilen Örgütsel Çekcilik Ölçeğinin (ÖÇÖ) Türkçe’ye uyarlanması amaçlanmıştır. Geçerlik ve güvenirlik analizleri yapılan bu ölçeğin özgün ölçekteki gibi üç yapıyı ölçtüğü görülmektedir. Çalışma kapsamınsa ölçek Türkçe’ye başarılı bir şekilde uyarlanmıştır.

Perez, Walton, Cooper ve Pacheco (2014) tarafından yapılan “Unpacking Organizational Attraction: A Process Model” (Örgütsel çekiciliği açmak: Bir süreç modeli) adlı çalışmada Ehrhart ve Ziegert tarafından önerilen iç içe geçmiş bilmecenin iki ek parçasına katkıda bulunma amaçlanmıştır. İlk olarak bireyin bir kuruluşla ilişkisinin beş aşaması boyunca örgütsel çekicilik algılarını ve kişi-örgüt 'uygunluk' değişimini öneren beş aşamalı bir örgütsel çekim modeli geliştirilmiştir. Sonrasında ise yeni örgütsel çekicilik araştırmaları için farklı bakış açılarıyla mevcut olan çalışmalar ile potansiyel yollar bağlanmıştır.

Güler ve Basım (2015) tarafından yapılan “Adayların Kuruma Katılma Niyetlerinde Örgütsel Çekicilik ve Kurumsal İtibarın Etkisi” adlı çalışmada örgütsel çekiciliğin ve kurumun itibarının; kuruma katılma niyetine etkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Kurumun itibarının-bıraktığı izin, adayın kuruma katılma niyeti üzerinde anlamlı etkisinin olduğu belirlenmiştir. Kurumsal itibarın -kurumun dışarıya bıraktığı iz- kuruma katılma niyeti üzerindeki etkisinde örgütsel çekiciliğin kısmi aracılık rolü olduğu ifade edilmiştir.

Büyükgöze ve Erçetin (2017) tarafından yapılan “Örgütsel Çekicilik ve Algılanan Birey-Örgüt Uyumu İlişkisi: Üniversite Öğrencileri Üzerine bir Araştırma” adlı çalışmada, araştırmaya katılan üniversite öğrencilerinin lisans eğitimini tamamladıktan sonra görev yapmak istedikleri kuruma dair örgütsel çekicilik algıları ile birey-örgüt uyumu algıları arasında aynı yönlü orta düzey bir ilişki olduğu belirlenmiştir.

Öğrencilerin görev yapmak istedikleri kurum ile aralarında uyum olduğuna dair -inançlarının, o kurumla ilgili algıladıkları çekiciliğin anlamlı bir yordayıcısı olduğu da ifade edilmiştir.

Mazhar (2017) tarafından yapılan “The effect of organizational characteristics on organizational attractiveness: The moderating role of personality” (Örgütsel özelliklerin örgütsel çekicilik üzerindeki etkisi: Kişiliğin arabulucu rolü adlı çalışmada örgüt-kişi uyum kuramından yola çıkarak bireylerin kişilik özelliklerinin ve firmaların özelliklerinin örgütsel çekicilik üzerindeki etkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmanın örneklemi Pakistan’daki bir üniversitede İşletme bölümünde okuyan 118 son sınıf öğrencisinden oluşmaktadır. Katılımcıların uluslararasılaştırılmış ve merkezileşmiş firmaları daha çekici buldukları belirlenmiştir.

Akman (2018) tarafından yapılan “Örgütsel çekicilik, örgütsel imaj ve örgütsel sadakat arasındaki ilişkilerin öğretmen görüşlerine göre incelenmesi” adlı doktora tezinde örgütsel çekicilik, örgütsel imaj ve örgütsel sadakat arasındaki ilişkiler incelenmiştir.

İlişkisel tarama modeli kullanılan araştırmaya 494 öğretmen katılmıştır. Araştırmada

“Örgütsel Çekicilik Ölçeği”, “Örgütsel Sadakat Ölçeği” ve “Örgütsel İmaj Algısı Ölçeği”

kullanılmıştır. “Örgütsel Çekicilik Ölçeği” ve “Örgütsel Sadakat Ölçeği araştırmacı tarafından geliştirilmiştir. Araştırma sonucunda, öğretmenlerin okullarının örgütsel çekiciliğini orta düzeyde algıladıkları, örgütsel çekiciliği cinsiyet ve eğitim düzeyine göre anlamlı farklılaştığı ifade edilmiştir. Örgütsel sadakatin ise görece yüksek olduğu ve cinsiyet ile eğitim durumuna göre anlamlı farklılaştığı ifade edilmiştir. Örgütsel imaj algılarının görece yüksek olduğu, mesleki kıdem ve okuldaki görev süresine göre anlamlı farklılaştığı ifade edilmiştir. Örgütsel çekicilik, örgütsel imaj ve örgütsel sadakat arasında orta ya da yüksek düzeyde ve pozitif yönlü anlamlı ilişkiler olduğu ifade edilmiştir.

Örgütsel imaj ve örgütsel çekiciliğin, öğretmenlerin örgütsel sadakat algılarının anlamlı birer yordayıcısı oldukları; örgütsel imaj ile örgütsel sadakat arasındaki ilişkide ise örgütsel çekiciliğin aracılık rolünün olduğu ifade edilmiştir.

Bingöl ve Aksu (2019) tarafından yapılan “Örgütsel çekicilik ölçeği geliştirme çalışması” adlı çalışmada öğretmenlerin okullardaki örgütsel çekiciliği nasıl

algıladıklarını belirlemede kullanılabilecek bir ölçme aracı geliştirme amaçlanmıştır.

Yapılan araştırma sonucunda tek boyuttan oluşan geçerliliği ve güvenilirliği yüksek bir ölçek geliştirilmiştir.

BÖLÜM III 3. YÖNTEM

Bu bölümde araştırmanın modeli, evren, örneklem, veri toplama araçları, verilerin toplanması ve toplanan verilerin nasıl analiz edildiğine ilişkin bilgilere yer verilmiştir.

3.1. Araştırmanın Modeli

Bu araştırmada öğretmen algılarına göre okul yöneticilerinin liderlik stilleri ve okulların örgütsel çekicilik düzeylerini belirlemek amacıyla tarama modeli kullanılmıştır.

Tarama modeli, bir örneklemden elde edilen verilerin bir ve birden fazla değişkene göre nasıl dağılım gösterdiğini belirlemek amacıyla kullanılmaktadır. Tarama modeli kullanılan araştırmalarda evrenin tümü yerine belirli bir bölümünden yani belirli bir örneklemden veri toplanabilmektedir (Büyüköztürk, Çakmak Kılıç, Akgün, Karadeniz ve Demirel, 2019: 177). Öğretmen algılarına göre, okul yöneticilerinin liderlik stilleri ve okulların örgütsel çekiciliğinin bağımsız değişkenlere göre anlamlı farklılık gösterip göstermediğinin belirlenmesi amacıyla nedensel karşılaştırılmalı desen kullanılmıştır.

Nedensel karşılaştırmalı model, ortaya çıkmış veya var olan bir durumun sebepleri ve bu sebeplere değişkenlerin etkilerini belirlemeyi amaçlar (Büyüköztürk vd., 2019).

Araştırmada okul müdürlerinin liderlik stilleri ile okulların örgütsel çekicilikleri arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla ilişkisel araştırma modeli kullanılmıştır. İlişkisel araştırma, değişkenler arasındaki ilişkinin varlığını inceler ve ilişkinin derecesini belirlemeyi amaçlar (Karasar, 2009).

3.2. Evren ve Örneklem

Araştırmanın evrenini, Malatya ilinde kamu okullarında görev yapan Battalgazi ilçesinde 4600 ve Yeşilyurt ilçesinde 6024 olmak üzere 10624 öğretmen oluşturmaktadır.

Yazıcı ve Erdoğan’a (2004) göre %5 hata payı ve %95 güven aralığında p ve q değeri 0,5 olarak alındığında evren büyüklüğü 10624 olan öğretmen sayısı için örneklem büyüklüğü minimum 370 kişi olmalıdır. Araştırma örneklemini ise evrende bulunan öğretmenler arasından “Basit Seçkisiz Örnekleme” yöntemi ile tespit edilen 452 öğretmen oluşturmaktadır. Bu örneklem büyüklüğünün Yazıcı ve Erdoğan’ın (2004) örnekleme belirleme ölçütlerine göre yeterli olduğu ifade edilebilir. Basit Seçkisiz Örnekleme, evrendeki tüm birimlere eşit seçilme olasılığı verilmesidir (Büyüköztürk vd., 2019).

Araştırmaya katılan öğretmenlerin cinsiyet, eğitim durumu, müdürle çalışma süresi, müdürlük kıdemi, okuldaki öğrenci sayısı ve mesleki kıdem değişkenlerine ilişkin açıklayıcı bilgiler aşağıda Tablo 3.1’de gösterilmiştir.

Tablo 3.1.

Tablo 3.1 incelendiğinde araştırmaya katılım gösteren öğretmenlerin %51.3’ünün erkek (n = 232), % 48.7’sinin ise kadın (n = 220) olduğu anlaşılmaktadır. Araştırmaya katılım gösteren öğretmenlerin %80.5’inin lisans (n = 364), % 19.5’inin ise lisansüstü (n

= 88) mezunu olduğu anlaşılmaktadır. Araştırmaya katılım gösteren öğretmenlerin

%36.5’inin 1 yıldan az bir süre (n = 165), % 20.1’inin 1-2 yıl arası (n = 91), % 28.5’inin 3-4 yıl (n = 129), % 14.8’inin ise 5 yıl ve üzeri (n = 67) süre mevcut müdürleri ile çalıştığı anlaşılmaktadır. Araştırmaya katılım gösteren öğretmenlerin görev yaptıkları okullardaki müdürlerin müdürlük kıdemleri incelendiğinde öğretmenlerin %24.1’inin okul müdürünün 2 yıl ve daha az (n = 109), % 23’ünün 3-4 yıl arası (n = 104), %14.6’sının 5-6 yıl (n = 5-65-6), % 38.3’ünün ise 7 yıl ve üzeri (n = 173) müdürlük kıdemine sahip olduğu anlaşılmaktadır. Araştırmaya katılım gösteren öğretmenlerin %53.3’ünün okulundaki öğrenci sayısının 500 ve altında (n = 241), % 33.4’ünün 501-1000 (n = 151), % 13.3’ünün ise 1001 ve üzeri (n = 60) öğrenci sayısına sahip okullarda çalıştığı anlaşılmaktadır.

Aaraştırmaya katılım gösteren öğretmenlerin %12.8’inin 1-5 yıl mesleki kıdeme (n = 58),

%17.9’unun 6-10 yıl mesleki kıdeme (n = 81), %25.7’sinin 11-15 yıl mesleki kıdeme (n

= 116), %43.6’sının 16 yıl ve üzeri mesleki kıdeme (n = 197) sahip olduğu görülmektedir.

3.3. Veri Toplama Araçları

Araştırmada öğretmenlere, Kişisel Bilgiler Formu, Liderlik Stilleri Ölçeği ve Örgütsel Çekicilik Ölçeğinden oluşan bir veri toplama formu uygulanmıştır.

3.3.1. Kişisel Bilgi Formu

Araştırmacı tarafından hazırlanan kişisel bilgi formunda öğretmenlere cinsiyet, eğitim durumları, mesleki kıdemleri, okul müdürünün müdürlükteki kıdemi, okul müdürüyle çalışma süresi ve görev yapılan okuldaki öğrenci sayısı ile ilgili sorular bulunmaktadır.

3.3.2. Liderlik Stilleri Ölçeği

Araştırmada okul müdürlerinin liderlik stillerine ilişkin öğretmen algılarını belirlemek için Akçakoca ve Bilgin (2016) tarafından geliştirilen “Liderlik Stilleri Ölçeği” kullanılmıştır. Ölçek 25 madde ve dönüşümcü liderlik, öğretimsel liderlik, kültürel liderlik, vizyoner liderlik, etik liderlik olmak üzere 5 alt boyuttan oluşmaktadır.

Ölçekte yer alan 25 maddeden 1-5 maddeler dönüşümcü liderlik stilini, 6-10 maddeler öğretimsel liderlik stilini, 11-15 maddelere kültürel liderlik stilini, 16-20 maddeler vizyoner liderlik stilini, 21-25 maddeler ise etik liderlik stiline dair görüşleri belirlemeyi amaçlamaktadır. Akçakoca ve Bilgin (2016) tarafından ölçeğin yapı geçerliğini ölçmek ve alt boyutlarını belirlemek amacıyla açımlayıcı faktör analizi yapılmıştır. Açımlayıcı faktör analizine tabi tutulan 25 maddeden öz değeri 1’in üzerinde olan beş faktör elde edilmiştir. Maddelerin faktör yüklerinin 0.504-0.790 arasında olduğu tespit edilmiştir.

Faktör yük değeri, 0.45’den düşük ve birden fazla faktörde, .10’dan daha az bir farkla yer alan bir madde olmadığından ölçekte değerlendirme dışı bırakılan bir madde olmamıştır.

Ölçeğin orijinal formunda yapılan güvenirlik analizi sonucunda Cronbach Alpha güvenirlik katsayıları dönüşümcü liderlik alt boyutunda “.79”, öğretimsel liderlik alt boyutunda “.82”, kültürel liderlik alt boyutunda “.75”, vizyoner liderlik alt boyutunda

“.84”, etik liderlik alt boyutunda “.82” olarak hesaplanmıştır. Yapılan çalışmada ise ölçeğin Cronbach Alpha güvenirlik katsayıları dönüşümcü liderlik alt boyutunda “.96”,

öğretimsel liderlik alt boyutunda “.95”, kültürel liderlik alt boyutunda “.95”, vizyoner liderlik alt boyutunda “.97”, etik liderlik alt boyutunda “.90” olarak hesaplanmıştır.

3.3.3. Örgütsel Çekicilik Ölçeği

Araştırmada öğretmenlerin okulların örgütsel çekiciliğine ilişkin algılarını belirlemek için Akman ve Özdemir (2018) tarafından geliştirilen “Örgütsel Çekicilik Ölçeği”

kullanılmıştır. Ölçek beşli likert tipinde ölçme aralığına sahiptir. 1-Kesinlikle katılmıyorum, 2-Katılmıyorum, 3-Kısmen katılıyorum, 4- Katılıyorum ve 5-Kesinlikle katılıyorum’u ifade etmektedir. Akman ve Özdemir (2018) Örgütsel Çekicilik Ölçeği için Açımlayıcı ve Doğrulayıcı Faktör Analizi yapmışlardır. Açımlayıcı Faktör Analizi sonucunda 11 maddeden oluşan tek boyutlu bir ölçek elde edilmiştir. Ayrıca bu tek boyutun toplam varyansın %64.542’sini açıkladığı belirlenmiştir. Ölçekte bulunan maddelerin yük değerlerinin .35 ile .86 aralığında yer aldığı belirlenmiştir. Yapılan Doğrulayıcı Faktör Analizi sonucunda ise araştırmacılar χ2/sd=1.58, RMSEA=.08, GFI=.83, CFI=.99, NFI=.99 ve NNFI=.97 ölçüt değerlerine ulaşmışlardır. Ölçeğin orijinal formunda yapılan güvenirlik analizi sonucunda Cronbach Alpha güvenirlik katsayısı “.94” olarak hesaplanırken, yapılan çalışmada ölçeğin Cronbach Alpha güvenirlik katsayısı “.96” olarak belirlenmiştir.

3.4. Verilerin Toplanması

Araştırmanın verilerini toplamak için ilk olarak veri toplama araçları ile ilgili gerekli izinler alınmıştır. Gerekli izinler alındıktan sonra araştırmanın veri toplama aracı Malatya İli Battalgazi ve Yeşilyurt ilçelerinde görevli öğretmenlere dağıtılmıştır.

Dağıtılan (600) veri toplama aracından 480 tanesine cevap verilmiştir. Cevap verilen veri toplama aracı ilk aşamada araştırmacı tarafından numaralandırılarak Microsoft Excel programına işlenmiştir. Ardından eksik ve özensiz doldurulan veya veri toplama aracının bütün maddelerine aynı cevabı (bütün maddelere kesinlikle katılıyorum veya kesinlikle katılmıyorum gibi) veren öğretmenlerin doldurduğu formlar araştırmaya dâhil edilmemiştir. Bu tarz işaretleme yapan 28 öğretmenin doldurduğu veri toplama aracı araştırma dışında tutulduktan sonra, geriye kalan 452 veri toplama aracı ile araştırmanın verileri analiz için SPSS 25 paket programına aktarılmıştır.

3.5. Verilerin Analizi

Araştırmada elde edilen veriler SPSS paket programına işlenmiş ve analiz edilmiştir. Veriler analiz edilmeden önce parametrik veya non-parametrik testlerden hangisinin kullanılacağına karar vermek amacıyla verilerin normal dağılım gösterip göstermediğine bakılmıştır. Bir verinin normal veya normal dağılıma yakın bir dağılım gösterip göstermediği çeşitli şekillerde anlaşılabilmektedir. Bunlardan biri Kolmogorov-Smirnov (N>30) veya Shapiro-Wilk testleridir. Bir başka yol ise verilerin basıklık ve çarpıklık değerlerine bakmaktır (Gürbüz ve Şahin, 2017: 214). Araştırmanın veri setinde yer alan ölçekler aracılığı ile toplanan verilerin normal dağılıp dağılmadığını incelemek amacıyla çarpıklık ve basıklık değerlerine bakılmıştır. Buna göre elde edilen ölçeklerin toplam puanlarının çarpıklık ve basıklık değerleri Tablo 3.7’de gösterilmektedir.

Tablo 3.2.

Veri Setinde Yer Alan Ölçeklerin Çarpıklık ve Basıklık Değerleri

Boyutlar Çarpıklık Katsayısı Basıklık Katsayısı

Dönüşümcü Liderlik 0.292 0.225

Öğretimsel Liderlik 0.881 0.625

Kültürel Liderlik 0.783 0.515

Vizyoner Liderlik 0.987 0.849

Etik Liderlik 0.982 0.651

Örgütsel Çekicilik 0.453 0.587

Tablo 3.2 incelendiğinde veri toplama aracının faktör ve toplam puanlarının basıklık ve çarpıklık katsayısı değerlerinin -1.5 ile +1.5 arasında olduğu görülmektedir.

Bu değerlere göre araştırmanın veri setinde yer alan ölçeklerin puanların normal dağılım sergilediği (Tabachnick ve Fidell, 2013) görülmektedir. Bu bağlamda araştırmanın veri setinde yer alan ölçeklerin puanlarının normal dağılım şartı yerine getirdiği alan yazın destekli olarak söylenebilir. Bundan dolayı da elde edilen bu veriler ışığında, araştırma verilerin analizinde parametrik testlerin kullanılmasına karar verilmiştir.

Analiz yapılırken araştırmanın alt problemleri dikkate alınarak şu analiz teknikleri tercih edilmiştir:

Öğretmen algılarına göre okul müdürlerinin kullanmış olduğu liderlik stilleri ve örgütsel çekicilikleri ne düzeydedir? alt problemi için öğretmenlerin verdikleri yanıtların ortalama ve standart sapma hesaplamaları yapılmıştır. Aritmetik ortalama hesaplanırken puan aralıkları ölçüt olarak belirlenmiştir. Aralık genişliğinin, “dizi genişliği/yapılacak grup sayısı” (Tekin, 2002) formülü ile hesaplanması göz önünde tutularak, araştırma

bulgularının değerlendirilmesinde esas alınan aritmetik ortalama aralıkları; 1.00-1.79;

Hiç Katılmıyorum, 1.80-2.59; Katılmıyorum, 2.60-3.39; Kısmen Katılıyorum, 3.40- 4.19;

Katılıyorum ve 4.20-5.00; “Tamamen Katılıyorum” şeklindedir.

Öğretmen algılarına göre okul müdürlerinin kullanmış olduğu liderlik stilleri ve örgütsel çekicilikleri cinsiyet, eğitim durumu, müdürle çalışma süresi, müdürün müdürlük kıdemi, okuldaki öğrenci sayısı ve mesleki kıdem değişkenlerine göre anlamlı farklılık göstermekte midir? alt problemi için grup sayısının iki olmasından dolayı cinsiyet ve eğitim durumu değişkenleri için parametrik testlerden “Bağımsız Örneklemler t-Testi”, müdürle çalışma süresi, müdürün müdürlük kıdemi, okuldaki öğrenci sayısı ve mesleki kıdem değişkenleri için grup sayısının üç ve üçten fazla olmasından dolayı ise parametrik testlerden Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) tercih edilmiştir.

Araştırmada Bağımsız Örneklem t-Testi’nin yapılabilmesi için bir takım ön koşulların yerine getirilmiş olması gerekmektedir. Bu koşullar şu şekilde ifade edilmiştir (Can, 2017: 116):

1. Ortalamalar kıyaslanacak verilerin her birisinin dağılımı normal dağılım özelliklerini taşımalıdır.

2. Grupların varyansları eşittir.

3. Her bir veri diğerinden veriden bağımsızdır.

İfade edilen koşullar yapılan araştırma için sağlandıktan sonra “Bağımsız Örneklemler t-Testi” kullanılmıştır.

Tek yönlü varyans analizi (One-Way ANOVA), ilişkisiz iki ya da daha çok örneklem ortalaması arasındaki farkın sıfırdan anlamlı bir şekilde farklı olup olmadığını test etmek amacıyla uygulanır (Büyüköztürk, 2018: 48). Araştırmada Tek yönlü varyans analizinin yapılabilmesi için bir takım ön koşulların yerine getirilmiş olması gerekmektedir. Bu koşullar şu şekildedir (Can, 2017: 148):

1. Ortalaması kıyaslanacak verilerin dağılımı, ortalamaları kıyaslanacak her bir grup içinde, normal dağılım özelliklerini taşımalıdır.

2. Ortalaması kıyaslanacak grupların varyansları eşittir.

3. Her bir veri diğerinden bağımsızdır.

İfade edilen koşullar yerine getirildikten sonra ANOVA testi yapılmıştır.

Araştırmada ANOVA testinin kullanıldığı değişkenlerde, ANOVA neticesinde anlamlı fark bulunduğunda, bulunan anlamlı farklılığın hangi gruplar arasında olduğunu belirlemek için Post-hoc çoklu karşılaştırma testlerinden “Scheffe” testi tercih edilmiştir.

ANOVA sonucunda anlamlı farklılığın elde edildiği gruplarda etki büyüklüğünü test

etmek amacıyla eta-kare değerine bakılmıştır. Etki büyüklüklerinin değerlendirilmesinde

etmek amacıyla eta-kare değerine bakılmıştır. Etki büyüklüklerinin değerlendirilmesinde