• Sonuç bulunamadı

Libya/Malta Kıta Sahanlığının Sınırlandırılması Davası a.Genel Olarak Uyuşmazlık Nedenler

KITA SAHANLIĞININ SINIRLANDIRILMASI, SINIRLANDIRMA İLE

B. Kıta Sahanlığının Sınırlandırılmasında Adaların Etkileri 1.Genel Olarak Ada Tanımı

II. KITA SAHANLIĞI İLE İLGİLİ İHTİLAFLAR VE ULAŞILAN ÇÖZÜMLER

2. Libya/Malta Kıta Sahanlığının Sınırlandırılması Davası a.Genel Olarak Uyuşmazlık Nedenler

Libya ile Malta arasında kıta sahanlığının sınırlandırılması ile ilgili görüşmeler 1972 yılında başlamıştır. Malta, sınırlandırmanın eşit uzaklık metodu ile yapılmasını önerirken, Libya her iki ülkenin kıyı uzunluklarının göz önünde bulundurularak sınırlandırma yapılması gerekliliğini savunmuştur. Taraflar 23 Mayıs 1976 tarihinde özel bir sözleşme ile uyuşmazlığın Uluslararası Adalet Divanına götürülmesi konusunda anlaşmışlardır.202

1981 yılında Medina kıyılarında Malta tarafından izin verilen bir İtalyan şirketine ait petrol arama çalışmalarının Libya savaş gemisi tarafından durdurulması ile uyuşmazlık tekrar gündeme gelmiş, kıta sahanlığının sınırlandırılması uyuşmazlığı 23 Mayıs 1982 tarihinde Divan’a iletilmiştir.203 Taraflar Divan’dan, Sözleşmenin 1. maddesinde belirtildiği üzere, Malta Cumhuriyetine ait kıta sahanlığı alanı ve Libya Arap Cumhuriyetine ait kıta sahanlığının sınırlandırılmasında uygulanabilecek uluslararası hukuk ilke ve kurallarının belirlenmesini istemişlerdir.204

23 Ekim 1983 tarihinde İtalya’ya müdahil olma talebi ile Divan’a başvurmuş, Divan İtalya’nın davaya katılma talebini reddetmiştir.

202 ELFERINK Alex G Oude, “Continental Shelf Case (Libyan Arab Jamariya/Malta)”, Max Planck

Encyclopedia of Public International Law, Oxford University Press, http://www.mpepil.com, 16.10.2008

203BLAKE Gerald H., “Coastal State Sovereignty in the Mediterranean Sea: The Case of Malta”,

GeoJournal,1997, s.177

204Case Concerning The Continental Shelf (Libyan Arab Jamahiriya/Malta) Judgment of 3 June 1985,

102

b.Tarafların İddiaları

1970 yılında Malta ile İtalya arasında, Sicilya ve Malta arasındaki küçük bölgede kıta sahanlığının kullanımı konusunda sahanın orta hat ile belirlenmesi konusunda bir anlaşma yapılmıştır. Bunun dışında uyuşmazlık konusu bölgede taraflardan hiçbiri komşu devletleriyle kıta sahanlığının veya diğer deniz alanlarının sınırlandırılması konusunda bir anlaşma yapmamıştır. Libya ile Tunus arasındaki sınırlandırma sorunu Uluslararası Adalet Divanına sevk edilmiştir. Akdeniz’in bu bölümünde İtalya ile Yunanistan arasında ve İtalya Tunus arasında sınırlandırma anlaşmaları yapılmıştır. Taraflar münhasır ekonomik bölge ilan etmemiştir ancak Malta’nın 25 deniz mili genişliğinde münhasır balıkçılık bölgesi ilanı mevcuttur.205

Kıta sahanlığının sınırlandırılması uyuşmazlığında, Libya, mahkeme başvurusunda, sınırlandırmanın, hakkaniyete uygun bir çözüme ulaşmak maksadıyla, ilgili bütün şartların göz önüne alınması ve hakkaniyet ilkelerine uygun olarak antlaşma ile tespit edilmesi gerektiğini, doğal uzantının kıyıların uzantısına tecavüz etmemesi gerektiğini, sınırlandırma yapılırken kıyı uzunlukları ve diğer devletlerin yaptığı sınırlandırma anlaşmalarının göz önünde bulundurulması gerektiğini belirtmiştir.

Malta ise, âdil bir sonuca ulaşmak için sınırlandırma yapılırken uluslararası

hukuk ilke ve kurallarının uygulanmasını ve uygulama olarak eşit uzaklık prensibinin belirlenmesi gerektiğini belirtmiştir.206

c. Divan Kararı

Taraflar Divan’dan uyuşmazlıkta uygulanacak uluslararası hukuk kurallarını belirlemesini ve taraflarca nasıl uygulanacağını belirtmesini talep etmişlerdir. Malta, Divan’dan sınırlandırma hattını çizmesini talep ederken, Libya, hattın çizilmesini değil, uygulanabilir uluslararası hukuk prensip ve kurallarını belirtmesini istemiştir.

205 Libya-Malta Davası, par.17, s.22 206 Libya-Malta Davası, s.18-19

103 Divan, tarafların kıta sahanlığını sınırlandırabilmeleri için belirli metotları ve bunların uygulanış şekillerini belirtmesi gerektiğine karar vermiştir.207

Taraflar uyuşmazlıkta uygulanacak hukuk kaynağı konusunda hemfikirdiler. Malta 1958 tarihli Cenevre Kıta sahanlığı Sözleşmesine taraf iken, Libya değildir ve taraflar altıncı madde de yer alan sınırlandırma ile ilgili hükümlerin olayda uygulanmayacağı konusunda anlaşmışlardır. Her iki taraf 1982 tarihli Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesini imzalamıştır ancak Sözleşme henüz yürürlüğe girmemiştir. Tarafları hukuken bağlayan ikili veya çok uluslu anlaşma bulunmamaktadır. Taraflar uyuşmazlığın uluslararası örf ve âdet hukuku kuralları ile çözümlenmesi konusunda anlaşmışlardır.208

İlk defa tamamı karşı karşıya olan kıyılar arasında bir kıta sahanlığı sınırlandırmasının yapıldığı bu davada Malta kıta sahanlığı haklarının artık mesafe ölçütünce kazanıldığına dayanarak eşit uzaklığın zorunlu hale geldiğini öne sürmüş, Libya ise jeolojik ve jeomorfolojik anlamda doğal uzantı ilkesine uygun olarak bir sınırın çizilmesini savunmuştu. Divan, her iki tarafın da iddialarını reddetmiş, fakat zorunlu olmamakla birlikte bu davada eşit uzaklığı belirleyerek başlamıştır.209

Divan, doğal uzantı uygulamasının değişmesi sonucunu doğuran Libya-Malta Davasında, kıta sahanlığı üzerinde hak kazanım esasına ilişkin hukukun değiştiği gerekçesiyle, önceki içtihadın artık bir kenara bırakılması gerektiğini belirtmiştir. Divan, bu konuyu şu şekilde ele almıştır: “İlgili hukukun gelişimi doğrultusunda bir Devlete kıyılarından itibaren 200 mil mesafeye kadar olan kesimde kıta sahanlığına sahip olduğunu iddia etme hakkı verildiğinden beri, ilgili deniz yatağı ve toprak altının jeolojik özellikleri ne olursa olsun, ne devletlerin hak kazanımını doğrulamak için, ne de karşılıklı iddialarını sınırlandırmak için bu mesafe içerisinde jeolojik ve jeofiziksel faktörlere herhangi bir rol atfetmenin geçerli bir sebebi yoktur…” 210

207 Libya-Malta Davası, par.18-19, s.22-24 208 Libya-Malta Davası, par.26, s.29 209 ÖZBEK, 2002, s.47

104 Divan, kıyıları karşılıklı iki Devletin kıta sahanlığının sınırlandırılmasında, Malta kara ülkesinin boyutu ve iki ülke kıyılarının uzunlukları arasındaki büyük farkı değerlendirerek orta hatta Malta’ya daha yakından geçecek bir düzenleme yapılmasını ve bu düzeltmenin coğrafî ortamın özellikleri içinde orta hattı kuzeye kaydıracak şekilde gerçekleştirilmesine karar vermiştir. Divan orta hattın kuzeye kaydırılmasına ilişkin olarak, Malta ve Libya arasındaki orta hat ile Sicilya ve Libya arasındaki orta hat arasında bir denge kurmaya çalışmıştır. Malta’nın İtalya’ya ait olması durumunda en kötü durumun Sicilya ve Libya arasındaki orta hat olacağından hareketle Malta ve Libya arasındaki orta hattı kıyılar arasındaki mesafeye göre makul ölçüde yukarı kaydırmanın hakkaniyete uygun bir sonuç doğuracağına karar vermiştir.211

Şekil 12: Libya/Malta Kıta Sahanlığı Sınırlandırma Alanı

Kaynak: Libya/Malta Davası, s.54

105

3.Gine/Gine-Bissau Deniz Alanlarının Sınırlandırılması Tahkimi a.Genel Olarak Uyuşmazlık Nedenleri

18 Şubat 1983 tarihinde yapılan özel bir anlaşma ile Gine/Gine–Bissau arasındaki uyuşmazlık hakem heyetine sunulmuştur. Taraflar anlaşmanın ikinci maddesinde, Hakem Heyetinden, Fransa ve Portekiz arasındaki 12 Mayıs 1886 tarihli Sözleşmenin taraflar arasında bir deniz sınırı belirleyip belirlemediğini, Sözleşmeye eklenen protokol ve belgelerin etkilerinin neler olduğunu ve ilk iki soruya verilecek cevaba göre Gine/Gine Bissau arasındaki deniz alanları sınırının nasıl belirleneceği sorularını uluslararası hukukun ilgili kurallarına göre çözümlemesini istemiştir. 212

Gine ve Gine-Bissau, Batı Afrika’da Atlantik Okyanusu kıyısında kıyıları yana yana devletlerdir. Fransız sömürgesi olan Gine bağımsızlığını 1958 yılında, Portekiz sömürgesi olan Gine–Bissau ise 1973 yılında kazanmıştır. Hakem heyeti üç hâkimden oluşmaktadır. Metni Fransızca ve Portekizce yazılan karar 14 Şubat 1985 tarihinde verilmiştir. 213

b.Tarafların İddiaları