• Sonuç bulunamadı

2. GENEL OLARAK KÜÇÜK VE ORTA BÜYÜKLÜKTEKİ

3.2. Dünyada KOBİ Finansman Yöntemleri

5.1.1. Türkiye’de KOBİ’lerin Finansman Yöntemleri

5.1.1.1.4. Leasing – Finansal Kiralama

2004 verilerine göre işlem hacminde dünya sıralamasında 25. sırada yer alan Türkiye’de yatırımlara finansman sağlanmasına yönelik olarak uygulamaya konulan leasing sistemi, 10 Haziran 1985 tarih ve 3226 sayılı “Finansal Kiralama Kanunu” ile düzenlenmiştir. Türkiye’de ilk leasing şirketi 1986 yılında kurulmuş ve yatırımların finansmanı için gerekli olan orta ve uzun vadeli fon temini, vergi ile diğer avantajların

işletmeler tarafından daha iyi anlaşılması sonucunda yıllar itibarıyla gerek işlem hacmi gerekse firma sayısında önemli oranda artış olmuştur.

Orta vadeli yatırım kredisi, kira, taksitli satış gibi üç değişik işlemin birleşmesinden oluşan ve bunlardan farklı bir nitelik gösteren, kendine özgü bir işlem olan leasing, Türkiye’de benimsenen şekliyle orta vadeli kredi kullanımına çok yakın bir finansman yöntemidir.271 Finansal Kiralama Kanunu'na göre her türlü taşınır ya da taşınmaz mal leasing konusu olabilmektedir. Ancak, patent hakkı, fikri ve sınai haklar ile bilgisayar yazılımı gibi maddi olmayan konular için leasing yapılamamaktadır. Leasing konusu malın, bağımsız ve üzerinden amortisman ayrılabilen bir özellik taşıması gerekmektedir. Dolayısıyla hammadde ya da ara malı niteliğinde bulunan ve kullanıldığında tüm özelliklerini yitiren mallar, leasing konusu yapılamamaktadır. Türkiye’de leasing konusu olabilecek mallar; tıbbi cihazlar, bilgisayarlar ve diğer bilgi işlem üniteleri, santrallar ve haberleşme cihazları, enerji tesisleri, kara nakil vasıtaları, hava taşıma araçları, kuru yük gemileri, tanker ve diğer deniz taşıtları, inşaat makinaları, vinçler, iş makinaları, matbaa makinaları, her türlü tezgah ve üretim makinaları, tekstil makinaları, komple fabrikalar, komple hastane, otel ve büro donanımları şeklinde sıralanabilir.

Türkiye’de son yedi yılda leasing sektörü ciddi bir gelişme göstermiş ve GSYİH içindeki payını binde 52’den yüzde 1,34’e yükseltmiştir. Sektör 10 yılda yıllık yüzde 12,8’lik bir büyüme kaydetmiş ve 5,6 milyar dolarlık bir hacme ulaşmıştır. Leasing sistemi ile, ilk işlemlerin gerçekleştiği 1987 yılından bu yana geçen 20 yıllık gelişim sürecinde 150,000 adetten fazla proje finanse edilerek yaklaşık 19.2 milyar dolar tutarındaki yatırıma orta ve uzun vadeli kaynak sağlanmıştır. Yine bu dönemler itibarıyla teşvik belgesine bağlanmış 2,764 adet belge kapsamında toplam 1.2 katrilyon TL tutarında proje finansal kiralama yoluyla finanse edilmiştir. Yıllar itibarıyla bir leasing işleminin ortalama tutarı 80,000-120,000 dolar arasında gerçekleşmiştir. Bu ortalamalar leasing sektörünün KOBİ’lerin orta ölçekli yatırımlarının finansmanında

271 T.C. Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Dokuzuncu Kalkınma Planı,

önemli bir yer edindiğini göstermektedir. Son 15 yıllık dönemde bankaların piyasa şartları gereği, kaynaklarını kamu finansmanına ve şirketlerin işletme sermayesi ihtiyaçlarına yöneltmeleri, firmaların ve özellikle KOBİ’lerin yatırımlarının finansmanında leasing’i tek seçenek haline getirmiştir.

Leasing işlemlerinin işletmeler için diğer finansman türlerine göre avantajlı olduğu konular aşağıdaki gibi sıralanabilir;272

™ Yatırımların finansmanında orta ve uzun vadeli kaynak imkanı,

™ Malın mülkiyetinin finansal kiralama şirketinde kalması nedeniyle yatırımcıların teminat ihtiyacının asgariye inmesi ve bu nedenle leasingin bir finansman modeli olarak banka kredilerine göre daha esnek olması, ™ Bankacılık sistemine zarar vermeden bilançoları iyi olmayan müteşebbis ve

girişimci KOBİ’lere kaynak aktarılabilmesi,

™ Kredilendirme prosedürünün bankalara göre daha seri olması,

™ İşletmelerin fon akışlarına göre hazırlanan uygun ve esnek ödeme planları ile nakit akışını düzenli tutması,

™ Beklenmedik faiz ve maliyet artışları ile karşılaşılmaması,

™ Satın alma (ithalat) ile ilgili tüm işlemlerin leasing firması tarafından yapılması,

™ Yatırım mallarına indirimli K.D.V. uygulaması

™ Belge düzeninin yerleşmesine, dolayısıyla kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınmasına katkı.

272 T.C. Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Dokuzuncu Kalkınma Planı,

Leasing, halihazirda bilançoları çok iyi olmayan bu nedenle de bankacılık sisteminden finansman sağlayamayan KOBİ’leri finanse etmektedir. Leasing şirketleri, yatırımın yarattığı katma değere bakarak, proje finansmanı yapmalarının yanı sıra ticari riskten çok malın ikinci el değer riskini yönetmeleri KOBİ’lere finansman sağlamalarında yardımcı olmaktadır. Öte yandan işletmelerin teşvikli yatırımları için leasing şirketi teşvikten yararlanabileceğinden dolayı işletme teşviğini de kullanmış olmaktadır.

Leasing işletmelere sağladığı avantajların yanı sıra kiracı ve kiraya veren açısından birtakım sorun ve sakıncaları;273

™ Kiracının finansal kiralama konusu malın hurda değerinden yararlanamaması,

™ Kullanım özgürlüğünün kısıtlanması,

™ Genellikle ekonomik yönden zayıf işletmeler tarafından tercih edilmesi, riski artırması ve kredi değerliliğinde düşmeye yol açması,

™ Kira ödemelerinin dövizle yapılması durumunda kur riski yaratması, ™ Kredi darboğazına neden olması,

™ Kaynak savurganlığına neden olması,

™ Kiracının yatırım indiriminden yararlanamaması, ™ Uzun vadeli kiralamalarda rekabet koşullarını bozması, ™ Sözleşme süresinin sıkıntılara yol açması ve

™ Kiracının kredibilitesinin düşük olması şeklinde özetlenebilir.

5.1.1.1.5. Faktoring

Türkiye’de faktoring işlemleri 1994 yılına kadar Borçlar Kanunu’nun alacağın temliki ile ilgili hükümleri ile Ticaret Kanunu genel hükümleri içinde yürütülmüştür. 1994 yılında çıkarılan “Ödünç Para Verme İşlemleri Hakkında 545 sayılı Kanun Hükmünde Kararname” ile Türk hukukunda ilk defa faktoring şirketi tanımı girmiş ve bu konuda bazı düzenlemeler getirilmiştir. Aynı yıl faktoring sektörünün hukuki altyapısını oluşturmanın ilk adımlarından biri olarak büyük önem taşıyan “Faktoring Şirketlerinin Kuruluş ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik” çıkartılmıştır. Hukuki ve ticari anlamda faktör, mal satımı ve hizmet arzı ile uğraşan işletmelerin, bu satışlar dolayısıyla doğmuş veya doğacak alacakları temellük ederek tahsilini üstlenen, bu alacaklara karşılık peşin ödemelerde bulunarak finansal kolaylıklar sağlayan, aynı zamanda mali, ticari ve idari konularda işletmeye verdiği hizmetler karşılığı ücrete hak kazanan kişi veya kuruluştur.274

Mali veya ekonomik beklentileri olumsuz yönde etkileyen bir olay karşısında ya da bir ekonomik kriz sırasında bankaların, kredileri dondurmak, verilmiş kredileri geri istemek, faizleri artırmak gibi davranışları, reel sektörde çok önemli sorunlara yol açmış, krizin daha da derinleşmesine neden olmuştur. Bu tür olayların reel ekonomi üzerindeki olumsuz etkilerini hafifletecek yollardan biri faktoring gibi alternatif finans yöntemlerinin piyasadaki etkinliklerini artırmaktır. Türkiye’de 1988 yılından sonra hızlı bir gelişme sürecine giren faktoring özellikle teminat sorunu nedeniyle banka kredilerinden faydalanma imkanı düşük olan KOBİ’ler açısından çok daha önemli bir finansal araç haline gelmiştir. Bu nedenledir ki, bir hedef kitle belirlenmesi durumunda faktoring hizmetlerinin hedef kitlesinin KOBİ’ler olduğu söylebebilir. Nakit yönetimi avantajının yanında KOBİ’lerin faktoringi tercih etmelerinin nedenlerini şöyle sıralamak mümkündür;

™ Alacaklar uzman kuruluşlarca yönetilir, tahsil riski devredilmiş olunur,

274 T.C. Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Dokuzuncu Kalkınma Planı,

™ Rekabet gücü artar, yurt içi ve yurt dışı pazarlarda yeni müşteriler kazanabilir,

™ Müşterilere ek ödeme süresi tanınarak satışlar arttırılabilir,

™ Düzenli nakit akışı sağlanır, ticari kredilere göre maliyeti daha düşüktür, ™ İşletmenin bankaya bağımlılık ve kredi kullanma ihtiyacı azalır,

™ Alternatif kaynak yaratılmış olur, faktör tarafından yapılan ön ödeme yeni malların alımında, yeni siparişlerin verilmesinde kullanılabilir,

™ Aşırı kaynak kullanımı engellenir, ™ İşletmenin kredi değerliliği artar, ™ Zaman ve gider tasarrufu sağlar,

™ İhracatta faktörün dövizli ön ödemesi ile kambiyo dosyası kapatılarak KDV başvurusunda bulunulabilir,

™ Yurtdışındaki müşterilerle işletmenin yaşayacağı yabancı dil problemi ortadan kalkar.

Faktoring sektörünün ana amacı, doğal kullanıcıları olan KOBİ’lerin gerek yurtiçi, gerek yurtdışı nakit yönetimindeki gerçek yerine ulaşabilmektir. Bunun yanı sıra şirketlerin işlerinin doğası gereği faturalı ticareti özendiren, finans sektörüne canlılık ve rekabet getiren yapıları sayesinde, KOBİ’lerde kayıt dışılığın azaltılmasında da önemli katkıları vardır.

Türkiye’de özellikle KOBİ’lerin vadeli mal ve hizmet satışlarının ağırlıklı olduğu gıda, tekstil, demirçelik, makine ve otomotiv yan sanayi, elektrik, elektronik gibi sanayi sektörleri, yedek parça, büro makineleri, sağlık ve temizlik sektörleriyle ticaret, turizm, ulaştırma, inşaat ve eğitim gibi hizmet sektörlerinde yoğun olarak uygulanmakta

100 183 454 1.769 3.5524.476 10.733 13.959 19.701 6.662 5.943 5.226 4.750 3.582 870 970 958 -10.000 -5.000 0 5.000 10.000 15.000 20.000 25.000 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 00 01 02 03 04 05 06

İşlem Hacmi (mn USD) Log. (İşlem Hacmi (mn USD))

olan faktoring, bu sektörlerde çalışan KOBİ’lerin yurtiçi satışlarına dayalı olarak finansman sağladığı ve bu tip işletmelerin önemli zamanını alan alacakların tahsili işlemlerini yürütmektedir. Ayrıca yurtdışı işlemlerde de ihracatı kolaylaştırmakta, sunduğu finansman yanında ihracat bedelinin ödenmesini garanti etmek ve bu bedelin vadesinden önce yurda getirilmesine olanak sağlamaktadır.

Türkiye’de faktoring işlemlerini yıllar itibarıyla incelendiğinde; ekonominin büyüme trendine girdiği dönemlerde işlem hacimlerinin yükseldiği, ancak krizlerin olduğu dönemlerde ise sektörün ticaret hacimlerine bağlı olarak küçüldüğü gözlenmektedir. Grafik 5.4.’ün de gösterdiği gibi 1990 - 2006 tarihleri arasındaki faktoring işlemlerinin Amerikan doları cinsinden işlem hacimleri özellikle 2000 yılında yaşanan kriz sonrası hızlı bir düşüş yaşamış arkasından da yine hızlı bir toparlanma sürecine girerek yedi yılda beş katın üzerinde bir gelişme kaydetmiştir. Türkiye’nin dünya faktoring işlemlerinden aldığı pay ise 1990 yılında binde 4’ten 2006 yılında yüzde 1.32’ye yükselmiştir.

Grafik 5.1. Türkiye’de Faktoring İşlemleri’nin Gelişimi (Milyon USD) Kaynak : Faktoring Derneği

Türkiye’nin yurt dışı faktoring hacmi 1990 yılında 90 milyon dolar iken, 2006 yılında 3.5 milyar dolara ulaşmasına karşın toplam faktoring içindeki payını kaybetmiş ve yine 1990 yılında toplam faktoring işlem hacminin yüzde 90’ını yurt dışı faktoring oluştururken, 2006 yılında bu değer yüzde 18’lere gerilemiştir. Sektör 1992 yılında itibaren daha yurt içi ağırlıklı çalışmayı tercih etmiştir. Yurt dışı faktoringin toplam ihracattan aldığı pay yeterli olmamakla birlikte gelişimini sürdürmekte olup, faktoring sektörü 2006 yılında Türkiye ihracatının yüzde 4.1’ini gerçekleştirmeye aracılık etmiştir. Türkiye, dünya dış ticaret faktoring hacminde de payını artırmış, 90’lı yıllarda bindelik değerlerle ölçülen payı 2006 yılında yüzde 2.3’e yükseltmiştir.

5.1.1.1.6. Forfaiting

Türkiye’de yürürlükte olan Dış Ticaret ve Kambiyo Mevzuatı, “kredili ihracat”ta forfaiting uygulamasına imkan vermektedir. Türkiye’de forfaiting işlemlerinde vadeli satışların süresi, altı aya kadar kısa ve on yıl kadar uzun olabilmekle birlikte, uygulamada süreler 2 ile 5 yıl arasında değişmekte, normal olarak ödemeler altı ayda bir yapılmaktadır. Forfaiting finansmanı ile yapılan ihracat tutarları, 100,000 ile 100 milyon dolar arasında değişebilmekte, genellikle uygulamada 1 ile 5 milyon doları arasındadır.275 Forfaiting Türkiye’de genellikle büyük ölçekli işletmeler tarafından kullanılan ve KOBİ’ler tarafından pek bilinmeyen bir finansman yöntemidir.

5.1.1.1.7. Satıcı - Alıcı Kredileri

KOBİ boyutunda işletmelerin en önemli finansman kaynaklarından birisi de satıcı kredileridir. Fason üretimi yapan KOBİ’ler kısa vadeli finansman kaynağı olarak ana işletmeye bağlı bulunduklarından dolayı satıcı kredilerinde ödeme aracı olarak en fazla başvurulan yöntem ise vadeli çek uygulamasıdır. Bu yolla firmalar kendilerine kısa vadeli finansman kaynağı yaratmaktadır. Burada en büyük sorun çek tahsilarında

ortaya çıkacak bir gecikmenin işletmenin ödemelerini de aksatması nedeniyle kısa süreli nakit sıkıntısına ve ödeme güçlüğüne girilmesine neden olmaktadır.276

Kredi kolaylığı sunan açısından satıcı kredileri bir bakıma satışı artırma aracı olarak da görülmekte, özellikle sermaye yapısı zayıf ve likidite sıkıntısı çeken, kredi kurumlarından borçlanmak için yeterli bir kredi değerliliğine sahip olmayan KOBİ’ler tarafından sıkça kullanılmaktadır.

5.1.1.1.8. Barter

Dünyada KOBİ’ler tarafından sıklıkla kullanılan Barter sistemi Türkiye için son yıllarda gelişen yeni bir finansman alternatifi olmakla birlikte, sektörlere kaynak sağlayan, nakit sorununu çözen, atıl kapasiteyi değerlendiren, satış ve karı artıran, yüzde 100 tahsilat garantisi sağlayan, hızlı tahsilat olanağı getiren, ücretsiz ve etkin reklam sağlayan, riskleri ortadan kaldıran, ekonomik krizlere çözüm sunan, güvenli ve kolay ihracat sağlayan bir finansman modelidir.277 Model aynı zamanda ekonomide kayıt dışılığın önüne geçilmesinde de önemlidir.

Halihazırda Hazine Müsteşarlığı tarafından barter için herhangi bir mevzuat hazırlığı yapılmamış olmakla birlikte278, sektörde birçok firma barter sistemi ile KOBİ’lere hizmet sunmaktadır ve hizmetler sürekli yenilenmekte ve gelişmektedir.279 En geniş ağa sahip Türk Barter Ortak Pazarı’na 2,000’den fazla kuruluş üyedir. Türkiye’de 2005 yılında 200 - 250 milyon dolar civarında olan barter ticaretinin, tanıtım ve ilgili yasaların çıkarılması ile yıllık 1-2 milyar dolara ulaşması beklenmektedir.280 Barter sistemi, başta inşaat, gayrımenkul, taahhüt, medya-reklam, tekstil, turizm,

276 Alövsat Müslümov, s.27

277 “Türk Barter Ortak Pazarı Yeni Katılımlarla Büyüyor”, http://www.btinsan.com/128/50.asp,

07 Ağustos 2003, (15 Mayıs 2007)

278 Türkiye, “Barter için eğitim şart”, 6 Eylül 2007, s.5

279 Referans, “Türk Barter'dan, KOBİ'lere nakit ödemesiz destek kredisi”, 11 Şubat 2008, s.4 280 “Kamu borçlarına barter çözümü”, Akşam, 18.07.2005,

makine, otomotiv, sağlık, mobilya, hizmet sektörü ve prodüksiyon olmak birçok sektördeki işletmeler tarafından tercih edilmeye başlanmıştır.