• Sonuç bulunamadı

Kuva-yı Seyyare’ye Karşı Askeri Müdahale

5. BÖLÜM-KUVA-YI SEYYARE’NİN TASFİYESİ

5.4. Kuva-yı Seyyare’ye Karşı Askeri Müdahale

Ayaklanmayı bastırmak için ayrılan kuvvetlerden bazıları şunlardı: Batı Cephesi’nden;

Batı Cephesi Komutanlığı Karargâhı Eskişehir’de, 11. Tümen (126. Alay hariç) Çukurhisar ve civarında, 61. Tümen (159. Alay hariç) Eskişehir ve civarında, Süvari Tugayı Eskişehir ve civarında,

Güney Cephesi’nden;

Güney Cephesi Komutanlığı Karargâhı Afyonkarahisar’da, 8. Tümen Afyonkarahisar ve civarında,

23. Tümen Dumlupınar bölgesinde,

Süvari Grupları Afyonkarahisar ve civarında,

Bu göreve ayrılan birliklerin ortalama olarak kuvveti şöyle idi: Batı Cephesi Komutanlığı

11. Tümen; 108 subay, 2.872 er, 1.596 tüfek, 15 ağır makineli tüfek, 8 top, 878 hayvan,

61. Tümen; 158 subay, 3.753 er, 2.123 tüfek, 10 makineli tüfek, 8 top, 671 hayvan,

Süvari Tugayı; 35 subay, 880 er, 531 tüfek, 4 ağır makineli tüfek, 720 hayvan, Toplam olarak 301 subay, 7.505 er, 4.250 tüfek, 29 ağır makineli tüfek, 16 top, 2.269 hayvan idi.

Güney Cephesi Komutanlığı

8. Tümen; 132 subay, 2.226 er, 1.056 tüfek, 13 ağır makineli tüfek, 5 top, 607 hayvan,

23. Tümen; 191 subay, 1.899 er, 1.270 tüfek, 9 ağır makineli tüfek, 11 top, 635 hayvan,

Süvari Grupları; 172 subay, 2.966 er, 2.174 tüfek, 12 ağır makineli tüfek, 600 hayvan idi ki; Güney Cephesi’nin toplamı; 495 subay, 7.091 er, 4.500 tüfek, 16 top,

1.842 hayvandı.518

Çerkez Ethem Kuvvetleri

Çerkez Ethem, bu tarihlerde 159. Piyade Alayı’nı Yunanlara karşı Uşak Cephesi’nde bırakarak, kuvvetlerini Gediz ve dolaylarında toplamış bulunuyordu. Bu kuvvetlerin durumu kesin olarak tespit edilememişti. Ethem’in Kuva-yı Seyyare’sinin kuvvet bölümü şöyle idi:

159. Piyade Alayı Gediz Güneyinde,

Bolşevik Taburu (5 subay, 261 er) Uşak’ın kuzey bölgesinde, Çerkez Ethem Karargâhı (100 atlı) Kütahya’da,

Yzb. Tevfik Karargâhı (40 atlı) Gediz’de, Parti Pehlivan Müfrezesi 500 kişi,

Manyaslı Şevket Müfrezesi 120 kişi, Çorum Müfrezesi 120 kişi,

Abaza Mehmet Müfrezesi 120 kişi, Arif Bey Müfrezesi 120 kişi, Doktor Fazıl Müfrezesi 120 kişi, Karakeçililer Müfrezesi 200 kişi, Hamza Kaptan Müfrezesi 50 kişi, Tahsin Bey Müfrezesi 130 kişi, Eskişehir Alayı 400 kişi, Mehmet Müfrezesi 106 kişi, Kaplan Naci Müfrezesi 120 kişi,

Geri hizmetlerde kullanılan piyadeler 200 kişi,

Toplam olarak 2.326 insan (159. Alay ile birlikte 4.650 askeri buluyordu), 2 otomatik tüfek, 6 ağır makineli tüfek ve 4 toptan ibaretti.519

İsmet Bey olası Yunan taarruzuna karşı Eskişehir’e gelen 61. Tümen’i tekrar Kasım sonlarında Kütahya’ya çekti. Amacı Kütahya’ya hâkim olarak Çerkez Ethem’in gücünü kırmaktı. İsmet Bey artık gece gündüz askerlerini Çerkez Ethem’le olabilecek çatışmaya hazırlıyordu. Bu sırada Çerkez Ethem’in İstanbul Hükümeti’yle haberleştiği öğrenildi. Çerkez Ethem İstanbul Hükümeti’ne sadakatini bildiriyor,

518 TİH. 2/3, s.89. 519 TİH. 2/3, s.90.

Ahmet İzzet Paşa’nın serbest bırakılması için BMM’yi protesto ettiğini yazıyordu.520 Kuva-yı Seyyare’yi dağıtmak için 11. ve 61. Tümen’lerle bir süvari tugayı tahsis edildi. 24. Tümen hariç hemen hemen bütün kuvvetler Çerkez Ethem üzerine sevk edildi. Güney Cephesi emrinde bulunan 1. Süvari Grubu’ndan başka toplanan süvari kıtalarıyla 2. Süvari Grubu teşkil edilmişti. Her grup 3 süvari alayından kurulu idi. 1. Grup Komutanlığı’na, 7. Atlı Piyade Tümen Komutanı Bnb. Derviş (General Derviş), 2. Grup Komutanlığı’na da Bnb. Hüseyin Rahmi (Kurmay Albay Rahmi Apak) atanmışlardı. Gruplar tümen yetkisindeydi.521

12. Kolordu Komutanı Fahrettin Bey, Çerkez Ethem’in Afyon ve Dumlupınar’a ansızın hücum etme ihtimali üzerine, Sandıklı’daki 8. Tümen’i Afyon’a getirip gizlice savunma tedbirleri aldırdı. 23. Tümen Kumandanı Halis Bey’e de Çerkez Ethem’in ansızın yapabileceği baskın ihtimaline karşı dikkatli olması için emir verdi. Batı Cephesi Komutanı İsmet Bey’de, Çerkez Ethem’in bu tarzda yapacağı hareketten şüphelenmekteydi.

Fahrettin Bey Afyon’a gelmekte olan 189. Alayı Alayunt istasyonundan çevirerek, Kütahya’da Çerkez Ethem’le müsademe eden 1. Kolordu Komutanı İzzettin Bey’in emrine gönderdi.522

M. Kemal Paşa 27 Aralık’ta harekât emrini verdi. 11. Tümen Çerkezkartla, Mollaoğlu, Musaözü, Akçay, 61. Tümen Akaya, Hasırcı, Gökçekıs, Aydemir, Kızılinler, Süvari Tugayı Kırka, Aktar, Süpürt bölgesinde toplandı. 28 Aralık’ta Çerkez Ethem ve Kuva-yı Seyyare’sine karşı üç koldan harekâta başlandı. 29 Aralık’ta yürüyüşe devam edilerek, Kuva-yı Seyyare’nin bulunduğu Kütahya’ya karşı harekâta devam edildi.523

İsmet Bey, Refet Bey kuvvetlerinin Afyon üzerinden yani güneyden Kütahya’ya girmesi için emir verdi. Bu sırada Kütahya’da bulunan Heyet’te Ankara’ya dönüyordu. Ahmet İzzet Paşa heyetinden kalan ve Batı Cephesi emrine veren otomobille hareket eden İsmet Bey, Kütahya’ya giden milletvekili heyetiyle karşılaştı. Saruhan Milletvekili Reşat Bey, İsmet Bey’e Çerkez Ethem ve kardeşlerinin çok sinirli olduğunu, hükümete güvenmediklerini ve muhtemelen

520 İnönü, Age., s.235.

521 TİH. 2/3, s.91; Apak, Age., Ankara 1990, s.218-219. 522 Sorgun, Age., s.281, 284.

çatışacaklarını söyledi. Balıkesir Milletvekili Vehbi Bey ise İsmet Bey’e çıkışarak, biz size silahları memleketin evlatlarını birbirine vurdurmak için vermedik, yaptığınız hareket yanlıştır dedi. Milletvekillerinin Çerkez Ethem’i savundukları açıktı. Fakat İsmet Bey’in Çerkez Ethem’in İstanbul Hükümeti’yle haberleştiğini söylemesiyle sesleri kesildi.

Çerkez Ethem Kütahya tarafında propagandasını yapmaya devam etti. Ankara Hükümeti’nin Yunanlarla anlaştığını, İzmir’in 15 sene Yunanlara terk edildiğini, kendilerinin Yunanlara karşı savaşa devam etmek için Ankara Hükümeti’ne isyan ettiklerini, BMM’nin dağıldığını birçok milletvekilinin Kuva-yı Seyyare’ye katıldığını, bir kısmının İnebolu üzerinden İstanbul’a kaçtığını, M. Kemal Paşa ellerine geçerse idam edeceklerini geçtikleri köylerde söylüyorlardı.524

Çerkez Ethem 29 Aralık’ta bir beyanname yayınlayarak BMM ve Batı Cephesi Komutanlığı’nı itham etti;

«Bu israflar ve ihtiraslar ile dolu şartlar altında milleti ve memleketin artık harbe tahammülü kalmamıştır. İstanbul’dan gelen ve tevkif edildikleri sabit olan sulh tavassut heyetinin (Ahmet İzzet Paşa heyeti) muvafık ve müsait şartlar altında geldikleri de halk arasında şâyi olduğuna göre, bu heyetin serbest bırakılarak sulh müzakerelerine sür’atle başlanmasını bütün asker ve efrat ve milletin tercümanı olarak ihbar-ı keyfiyet eylerim. Ankara’da toplanan Meclisin ne şekilde içtima ettiğini tabii hepimiz biliyoruz.

İlk toplantıları da bu fakir milletin sırtından kendilerine yılda üç bin lira tahsisat yapmaları olmuştur ki, içlerinde yılda yüz lirayı bir arada gören çok azdır. Şimdi bol bol dalkavukluklarla me’lufturlar. Bilecik’e gelen Heyet-i Alîyenin hemen İstanbul’a iadesi ehemmiyetle mâruzdur.

Kuva-yı Seyyare ve Kütahya Havalisi Umum Kumandanı Ethem»525

Çerkez Ethem Ankara’ya çektiği telgrafın ardından 2 Ocak 1921’de Bursa üzerinden İstanbul Hükümeti’ne sadakatini bildiren bir telgraf çekti. Batı Cephesi Komutanlığı tarafından yakalanan bu telgrafta; BMM’nin kararıyla taarruza uğradığını, kuvvetlerinin savunmaya hatta saldırıya bile yeterli olduğunu, karşı

524 İnönü, Age., s.235; HTVD, S.74, BN.1610.

525 TBMMGCZ, C.1, s.269-270; Yakın Tarihimiz, C.2, s.365; TİH. 2/3, s.92; Nadi, Age., İstanbul

tarafında ve yan tarafında Yunanlar olduğunu, izleyeceği yol konusunda Yunan komutanlığıyla anlaşmaya vardığını, Padişah’ın onayını almayı da her bakımdan lüzumlu bulduğunu söyleyerek, Padişah’la haberleşmenin sağlanması için Akhisar- Gördes telgraf hattının onarılmasını istedi.526

Çerkez Ethem’in bu telgrafı BMM’de okundu. Çerkez Ethem meselesi etraflıca tartışıldı. Çerkez Ethem’e üzerine yapılacak harekâta itiraz eden milletvekilleri vardı. Çerkez Ethem ve kardeşlerini çekip çevirdiği için Ali Fuat Paşa’nın görevden alınarak Moskova Büyükelçiliği’ne gönderilmesini eleştiriyorlardı. Ortaya çıkan anlaşmazlıkların sebebinin yeni tayin edilen komutanların tecrübesizlikleri olduğu ileri sürülüyordu. Mesela Karesi Milletvekili Basri Bey, Çerkez Ethem meselesinin ihanetten ziyade idaresizliğin neticesi olduğunu söylüyordu. Orduda ciddiyet ve disiplin aramanın zamanı olmadığını, Çerkez Ethem’in orduyu dağıtması durumunda ne yapılacağını, BMM’nin haberi olmadan harekât kararının nasıl verilebildiğini söylüyordu. M. Kemal Paşa yaşanan bütün gelişmeleri ayrıntılarıyla milletvekillerine anlattı. Milletvekilleri Çerkez Ethem yandaşlarının yaptığı propagandanın etkisinde kalarak Kuva-yı Seyyare’nin yenilemeyeceğini düşünüyorlar, ordu ile yapılacak olası çatışma halinde milli kuvvetlerin dağılacağına inanıyorlardı.527 Uzun müzakerelerden sonra BMM bazı kararlar aldı. BMM meselenin kan dökülmeden halledilmesi için, eğer Çerkez Ethem ve kardeşleri kendi rızaları ile Kuva-yı Seyyare’nin başından ayrılarak bir kenarda oturmak isterlerse, bu durum hükümetçe kabul edilecek, aksi takdirde memleketin ve ordunun selameti için gerekli tedbirler alınacaktı. 30 Aralık’ta Batı Cephesi Komutanı İsmet Bey’e BMM’nin kararını Çerkez Ethem’e iletmek üzere yetki verildi. Bu maksatla Çerkez kardeşlerin Ankara’da bulunan babaları Ali Bey’in Eyüp Sabri Bey’le beraber Kütahya’ya gönderilmeleri bile düşünüldü. M. Kemal Paşa bu tedbiri iyi karşılayarak Ali Bey’e cepheye gitmesi için vesika çıkarttı. Ertesi gün yani 31 Aralık’ta cepheden gelen haberler üzerine bu durumdan vazgeçildi.528

İsmet Bey 29 Aralık’ta emrinde bulunan kuvvetlere bazı emirler verdi. Çerkez Ethem’in BMM’ye çektiği telgraftan uzunca bahsetti. Çerkez Ethem’in Kuva-yı

526 Atatürk, Age., s.364; TİH. 2/3, s.82.

527 Atatürk, Age., s.365; TBMMGCZ, C.1, s.300.

Seyyare askerlerine hayatlarının tehlikede olduğunu söyleyerek, Ankara Hükümeti aleyhinde savaşmaları için yemin ettirdi. Askerin konaklayacağı mahallerde halktan bazı propagandacılar tayin edildiğini, bunlardan haber alınanlardan ikisinin Kütahya’da İshak Fakih mahallesinden Ahmet oğlu Hüseyin, diğerinin ise Hüseyin oğlu Süleyman olduğunu, bunların yakalanır yakalanmaz kurşuna dizilmesi gerektiğini emretti.529

Bu sırada Çerkez Ethem ve yardakçıları Gediz’e çekilmişler, Kütahya’dan ayrılırken de; “Mustafa Kemal Paşa ile Albay İsmet, İngilizlerle barış yapıyorlar,

kendileri gidip memleketi İngilizlere terk edecekler. Binbaşıya kadar olan subaylar ve erler kendileriyle birlik değildir” gibi propagandalar yapmışlardı. Kütahya’da

bıraktıkları irtibat subayları ve levâzım memurları 61. Tümen tarafından yakalanmıştı.530

Batı Cephesi kuvvetleri Kütahya’ya doğru ilerlemesine devam etti. 30 Aralık’ta Çerkez Ethem’i takip eden birlikler karşılık görmeden Kütahya’ya girdi. Çerkez Ethem dört-beş ay gibi bir süre Kütahya’da bulunduğu için hemen sıkıyönetim ilan edildi. Halkın elindeki cephane ve silahın iki gün içerisinde askeri birliklere teslimi için valilik aracılığıyla şehir halkına ve köylere tebligat yapıldı. Refet Bey’in kuvvetlerinin de Kütahya’ya girmesiyle belediye dairesinde İsmet, Refet, Kazım ve Arif Bey’lerin katıldığı bir toplantı yapıldı. Yapılan toplantıda harekâtın bundan sonraki safhası gözden geçirildi. Çerkez Ethem kuvvetlerinin büyük bölümünü süvariler oluşturuyordu. Refet Bey’in emrinde de süvari kuvvetleri vardı. Bu nedenle Batı Cephesi emrindeki süvari kuvvetleri Refet Bey’in emrine verildi. Çerkez Ethem’in artık Gediz istikametinden geri çekileceği tahmin ediliyordu.531

İsmet Bey 30 Aralık 1920’de Kütahya ve Havalisi Komutanlığı’nı kaldırdı. Bu durumu kıtalara, sivil makamlara ve Çerkez Ethem’e de tebliğ etti.532 İsmet Bey 30

Aralık’ta bir beyanname daha yayınlayarak, Çerkez Ethem’in yaptığı fenalıklar hakkında bilgi verdi. Batı Cephesi Komutanlığı’nın yayınladığı beyannamede şunlar yazılıydı:

529 İnönü, Age., s.236; Çalışlar, Age., Ankara 2006, s.37. 530 TİH. 2/3, s.93.

531 İnönü, Age., s.237-238; Çalışlar, Age., Ankara 2006, s.39. 532 TİH. 2/3, s.93.

“1. Büyük Millet Meclisi şahıslar ve cemiyetler tarafından para toplanmasını yasak etmişti. 1. Kuvve-i Seyyare’nin başında bulunan Ethem ve Tevfik, Büyük Millet Meclisi’nin verdiği emirlerle kesin olarak itaat etmek zorundadırlar.

2. 1. Kuvve-i Seyyare’nin başında bulunan Ethem ve Tevfik Beyler, hükümet tarafından verilen erzak ve paraların nereye sarf edildiğinden bilgi vermek zorundadırlar. Hükümet tarafından 1. Kuvve-i Seyyare adına verilen para müfreze komutanlarının ve erlerin maaşlarına, iaşelerine ve teçhizatlarına mahsup olup, Ethem ve Tevfik Beylerin kendilerine mahsus değildir. Büyük Millet Meclisi Hükümeti’nin komutan ve müfettişleri her makamın olduğu gibi 1. Kuvve-i Seyyare’nin de kasalarını, işlerini ve mevcut askerleriyle tertiplerini denetlemeye yetkilidirler.

3. Büyük Millet Meclisi, harp suçlusu ve vatan hainliği gibi suçların yargılanmasını İstiklal Mahkemeleri’ne vermiştir. Kuvve-i Seyyare’nin başında bulunan Ethem ve Tevfik’in halkı kendiliklerinden cezalandırma yetkisi yoktur. Halka zulüm edilmemesi hakkında Büyük Millet Meclisi Hükümeti’nin emirlerine kesinlikle uymak zorundadırlar.

4. Büyük Millet Meclisi halktan asker, harp gereç ve araçları alınmasını, ancak askerlik şubeleri aracılığı ile yapar. 1. Kuvve-i Seyyare’nin başında bulunan Ethem ve Tevfik, kendi adamları ile köylerden istedikleri gibi asker, silah ve beygir toplamak hakkından yoksun edilmişlerdir. Büyük Millet Meclisi’nin bu yolda ki emirleri kesin olarak uygulanacaktır.

5. Bütün hükümet memurları herkes için itibarlı ve yetkilidir. 1. Kuvve-i Seyyare’de bulunan müfreze komutanları ve erler Büyük Millet Meclisi Ordusu’nun bir parçasıdır. Yoksa 1. Kuvve-i Seyyare’nin başında bulunan Ethem ve Tevfik’in ücretle çalıştırdığı ve kişisel çıkarlarına bağlı köleler değildir. Milletin silah ve erleri ancak Türkiye’yi temsil eden Büyük Millet Meclisi’nin iç ve dış düşmanlarına karşı kullanılmak için komutanlara verilmiştir. Yoksa milletin silah ve erleri Ethem ve Tevfik’in memleket içinde diledikleri gibi hüküm ve ceza etmeleri için ellerine verilmemiştir.”533

Batı ve Güney Cephesi Komutanları 31 Aralık 1920 öğle vakti Çekürler istasyonunda buluşarak yapılacak harekât hakkında görüştü. Görüşme sonunda bazı kararlar alındı:

“1. Batı Cephesi Komutanlığı; emrinde 11. 61. ve 8. Piyade Tümenleri olduğu halde, 1. Kuvve-i Seyyare’nin toplu bulunduğu Gediz ve civarına yanaşacak.

2. Güney Cephesi Komutanlığı; Süvari Tugayı dâhil, bütün süvari kuvvetlerini sol kanat üzerinde bulunduracak.

Kuvve-i Seyyare, Piyade tümenleri tarafından dağıtıldıktan sonra, süvari kuvvetleriyle takip edilecek ve bu amaçla; harekâta piyade tümenleriyle 1 Ocak 1921’de başlanarak batıya doğru az bir mesafe alınacak ve 3 Ocak akşamı Gediz mevzileri ile temasa gelinecekti.”

Alınan bu karardan sonra İsmet Bey Kütahya’ya döndü. İsmet Bey karargâhına geldiği vakit, Kuva-yı Seyyare Komutanı Ethem’in hükümete sığınması hakkında ki BMM kararı ile Genelkurmay Başkanlığı ve MSB’nin Çerkez Ethem’in hemen işten el çektirilmesiyle ilgili emrini aldı. Bunun üzerine şifreli telgrafla emri Çerkez Ethem’e tebliğ etti. Batı Cephesi Komutanı’nın tebliğinde; “Ankara’ya ve Batı

Cephesi Komutanlığı’na yazdığı açık telgraf Büyük Millet Meclisi’nin meşruluğuna karşı ayaklanma, vatana ihanet olduğundan, Ethem’in komutanlıktan el çektirilmesiyle hakkında kanuni kovuşturma yapılması Büyük Millet Meclisi ve Genelkurmay Başkanlığı’ndan emredilmiştir. 1. Kuvve-i Seyyare Komutanlığı’nı sizden ve kardeşiniz Yüzbaşı Tevfik’ten sonra en kıdemli müfreze komutanına terk ediniz” deniyordu.534

İsmet Bey Kütahya’da harekete geçmeden önce Çerkez Ethem’e 31 Aralık’ta BMM’de verilen karar üzerine son bir ikazda bulundu.

«…Bir buçuk aydan beri sizlerle türlü türlü vesveseler ilka olunduktan sonra, siyasetten de herkes türlü türlü istifadelere yeltendi. Bu gibi ihtilaflarda ya insan büyüğünün sözüne mutavaat ve emniyet eder, veyahut inat neticesi mukavemet ve müsademeye müncer olursa talih de oyunda muvaffakiyet ihtimalini hesap ve muvazene eyler. İnat ve mukavemet hususunda evvela

Ankara’da tertibatı siyasiyeye girişildi.

Cephede emir ve kumanda, itaat ve inzibat keyfiyeti hükümetin bir mesele-i siyasiyesi şekline getirildi. Sonra diğer cephelerde bulunan Kuvayi Milliye rüesasının iştirakine hafi bir surette müracaat olundu ve ordu dâhilinde propagandanın tesiratına güvenildi. En nihayet harekâtı katiyeye girişilmesine hem hükümetin karar veremeyeceği, hem de kâfi kuvvet bulamayacağı zannolundu. Bunlar yanlış ve muzır tedbirler idi. Hepinizden akıllı olan Reşit Bey, bu tedbirlerin isabetsiz ve yanlış olduğunu takdir etmedi. Bu gidişle kardeşler arasında kan akması gayrikabili içtinap görünüyor.

Büyük mücadelelere girişmiş zevatta hayat korkusu olamaz. Fakat herhangi bir mübarezenin esbabı muvaffakiyetini kablelvuku muvazene etmek iktiza eder. Ordunun size kurşun atmayacağı ve bazı kıtaatın size iltihak edecekleri hakkında ihtimal aldığınız teminata itimat etmeyiniz. İdareniz altında ki hakiki kuvvetlerin miktarı malum. Beş bin miktarında olduğu mesmu olmakla birlikte, on bin hesap ediyorum. Kuva-yı Milliyeyi lağvettiğimiz ve ele geçecek rüesa ve efradın hayatları tehlikede iğfalatı ile herkesin mal ve canını müdafaa kaygusuna düşerek ciddiyetle yemin ettirildiği ve külliyetli topçu ve piyade cephanesi iddihar ettiğiniz kabul edilmiş, velhasıl bu faraziyat en geniş mikyasta tutularak lazım gelen tedbir ittihat olunmuştur. Hiç kimse size bu kadar açık kardeşlik yapmadı. İşte ben, bu vaziyeti bu suretle hulasa ettikten sonra, Büyük Millet Meclisi’nin kararı veçhile münasip gördüğünüz şekil ve tertipte Kuva-yı Seyyare başından çekilmenizi hem şerefiniz, hem de Kuva-yı Milliye mensupları için faydalı addediyorum. Bugün başka çare-i hal kalmamıştır.

Bir defa şifahen görüştüğümüz zaman ne kadar açık surette beyanı fikir ettimse, bu defa da yazı ile aynı vuzuh ve samimiyetle hakikati söylüyorum. Bu telgrafımın mürettep veya pazarlığa vesile addedilmesi yanlış olur. Baki son selam.

Garp Cephesi Kumandanı İsmet»535

Bu telgrafı alan Çerkez Ethem aynı gün İsmet Bey’e meydan okuyan bir cevap

verdi.

“Benim çektiğim telgraf ve telgraflar tamamıyla bir hakikattir. …Hükümetin aleyhimde tertip ettiği tuzaklara vakıf olduğum günden itibaren her türlü ihtiyata riayet ettim. Şimdiki meşgalem hadiseleri lehime olarak tarihe uydurmak için taarruzunuzu bekleyeceğim. …Beni ve benim kuvvetlerimi ezebilecek, vurabilecek imkânınız varmış da bu münasebetsizliklerin vukuundan önce Uşak için teklif ettiğim taarruzu niçin kabul etmediniz? Öyle ise hain cani hepsen, hep siz.

…Sizin ve emsalinizin çekememezliğine kıskançlığına, şahsi ihtiraslarınıza, şahıslar değil, memleketler feda ettiğinize ve edebileceğinize bu kararlarınızdan başka ne gibi şahit ve ne gibi deliller aranabilir. …Hepimizden akıllı olduğunu söylediğiniz Reşit Bey değil midir ki, saflığı ile bu fırsatları verdi. Fakat ne yapayım kardeş. Yoksa bana kalsaydı ne Mustafa Kemal Meclis Reisi olurdu ve nede sen şimdi benim idamıma ferman okuyabilirdin. …Büyük mücadelelere girişmiş zevatta hayat meselesi bahis konusu olmaz buyuruyorsunuz, bu tavsiyeyi bana söylemek liyakatinde olduğunuzu bana ispat etmek için Uşak cephesine buyurmanız lazımdır. …iki gözümün biçareleri! Talim ve Terbiye ile 93’den beri kazandığınız en ufak bir muharebeyi gösterebilecek olursanız bu iddianıza o kadar şaşmayacağım.

…Ah fesâtla malûf vatanseverler! Biçare Millet Meclisi sizin askerî sahte şöhretlerinizi müdrik değil. Binaenaleyh vatanseverlik hissim şu hitapta bulunmamı emrediyor: bana karşı emniyet bahş bir durum alınız, aksi halde hakikat ve hak muvaffak olacaktır. Tarih bana az, size çok lanet edecektir. Bakî ilk selâm.

Umum Kuva-yı Seyyare Kumandanı Ethem”536

İsmet Bey taarruza geçmekten başka çare kalmadığını düşünerek Gediz istikametine harekât için emir verdi. Batı ve Güney Cepheleri’nden hareket eden bütün kuvvetler Kütahya’nın 30–40 km ilerisinde ve Gediz yönünde bir hatta birleşti. Çerkez Ethem’in Kuva-yı Seyyare’si tahminlerin aksine, direniş göstermeye cesaret

edemeden Gediz yönüne çekildi.537

Batı Cephesi Komutanlığı’nın emrinde 3.200 tüfek, 500 süvari, 29 makineli tüfek, 20 top vardı. Refet Bey’in kuvvetleri ise 2.000 tüfek, 1.400 süvari, 38 makineli tüfek ve 9 toptan oluşuyordu. 1.000 süvari, 2.000 piyade ve 4 toptan oluşan Kuva-yı Seyyare’ye karşı, Batı ve Güney Cepheleri de 5.200 tüfek, 1.900 süvari, 67 makineli tüfek ve 29 toptan oluşuyordu.538

Çerkez Ethem Gediz’den ayrıldıktan sonra geçtiği köylerde birbirini tutmayan yanlış haberler yaydı. Önce Çerkez Ethem’in büyük miktarda kuvvetleriyle Tavşanlı mıntıkasına geçtiği öğrenildi. Fakat sonradan alınan haberlerde Çerkez Ethem’in Simav tarafında olduğu haber alındı. Çerkez Ethem’in Kuva-yı Seyyare’si toplu hareket etmiyordu. Çerkez Ethem kuvvetlerinin büyük kısmı Simav’da, ileri kısımlarının Muhipler Köyü’nde, Doktor Fazıl Müfrezesi Emet’te, Recep Bey Müfrezesi ise Tavşanlı’daydı. Kuva-yı Seyyare’den bazı kopmalar olduğu da gelen haberler arasındaydı. Bu arada İsmet Bey askerlerin istirahat etmesi için harekâta iki gün ara vermişti.539

1 Ocak’ta Çerkez Ethem’in kendisine katılma çağrısına uyan Dr. Fazıl Bey, müfrezesiyle birlikte Demirci’den ayrıldı.540 Batı ve Güney Cephesi kıtaları genel olarak bulundukları bölgelerde istirahat etti.

2 Ocak’ta Çerkez Ethem Gördes Kaymakamı’nı tehdit ederek, en yakın Yunan kumandanına bir adam göndermesini ve İstanbul’la haberleşmesinin sağlanmasını