• Sonuç bulunamadı

Batı Cephesi’nin Yeniden Tanzimi (8 Kasım 1920)

4. BÖLÜM-KUVA-YI SEYYARE VE DÜZENLİ ORDU İLİŞKİLERİ

4.2. Gediz Muharebesi ve Sonuçlarının İlişkilere Yansıması

4.2.2. Batı Cephesi’nin Yeniden Tanzimi (8 Kasım 1920)

Gediz Muharebesi’nin başarısızlıkla sonuçlanması üzerine İsmet Bey 8 Kasım’da Batı Cephesi Komutanlığı’na atandı. 10 Kasım’da Bilecik’e gelerek göreve başladı. Daha sonra cephe karargâhı olan Eskişehir’e geldi. İsmet Bey göreve başladıktan sonra ilk iş olarak mevcut kuvvetlerin sayısını tespit etmek için kumandanlıklara yazdığı emirle kuvvetlerin durumunun ve sayısının Batı Cephesi Komutanlığı’na gönderilmesini istedi. Bundan sonra ihtiyaçlar halka temas edilerek doğrudan değil Batı Cephesi Komutanlığı’nca sağlanacaktı. Hiç kimseden zorla para ve asker alınmayacaktı. Bu emre bütün kumandanlıklardan cevap geldiği halde Kuva-yı Seyyare’den istenen cevap gelmedi. Kuva-yı Seyyare bunun yanında düzenli olarak her gün verilen raporları da yazmayı kesti. Kuva-yı Seyyare tam anlamıyla Batı Cephesi Komutanlığı’nı tanımıyordu. Bu suretle İsmet Bey ile Kuva- yı Seyyare arasındaki anlaşmazlıkta başlamış oluyordu.420

9 Kasım’da Heyeti-i Vekile’de bazı kararlar alındı. Batı Cephesi, Kuzey ve Güney Cephesi olmak üzere ikiye ayrıldı. Kuzey Cephesi Albay İsmet Bey’in, Güney Cephesi de Albay Refet Bey’in komutasına verildi. Kuzey Cephesi’nin adı Batı Cephesi olarak değiştirildi. Çerkez Ethem’in Birinci Kuva-yı Seyyare kuvvetleri de bu cephenin emrine verildi.421 Çerkez Ethem, Batı Cephesi’nin kuzey-güney

419 TİH. 2/3, s.66–67.

420 Arıkoğlu, Age., s.211;İnönü, Age., s.215. 421 Aydınel, Age., s.484; HTVD, S.52, BN.1197.

olarak ayrılmasına karşı çıkarak cephenin tek çatı altında birleştirilmesini Heyet-i Temsile’ye teklif etti. Heyet-i Temsile teklifi imkânsız buldu.422

Batı Cephesi ikiye ayrıldıktan sonra Kuva-yı Seyyare Gediz dolaylarında konuşlandı. Çerkez Ethem ise rahatsızlığı dolayısıyla Ankara’da bulunuyordu. Kuva- yı Seyyare Kurmay Başkanlığı’nı Kurmay Yzb. Halil yapıyordu. Emrinde bir makineli tüfek bölüğü (12 tüfekli), bir topçu bataryası, sıhhiye bölüğü, 159. Piyade Alayı, Bolşevik Taburu, Parti Pehlivan, Sarı Mehmet, Makedonya, Halit Bey, Kamil Çavuş, Alaca, Şevket Bey, Arif Kaptan, Recep Bey, Tahsin Bey müfrezeleri bulunuyordu.423

Batı Cephesi Komutanı İsmet Bey Erkân-ı Harbiye’nin gösterdiği lüzum üzerine, Çerkez Ethem’in faaliyet alanlarını sınırlamak için kendisine sınırları tespit edilmiş bölge içinde kalması için emir verdi. Bununla beraber «Birinci Kuva-yı

Seyyare Kumandanı» unvanını taşımasını istedi. Çerkez Ethem ısrarla «Umum Kuva- yı Seyyare ve Kütahya Havalisi Kumandanı» unvanını kullandı. Çerkez Ethem

verilmemiş yetki ve unvanları kimseye sormadan kendi kendine takınıyordu.424

Çerkez Ethem İsmet Bey’den askerlerine maaş dağıtmak maksadıyla bir miktar para istedi. Fakat istediği para toplam asker miktarına göre azdı. İsmet Bey maaş alacak askerlerin, bordro düzenlemek maksadıyla, kaç kişi olduklarını, isimlerini ve rütbelerini sordu. Çerkez Ethem Kuva-yı Seyyaresi’nin deşifre olacağına kanaat getirerek, gerekli parayı kendi yöntemleriyle temin etti.425

Çerkez Ethem M. Kemal Paşa ile özel bir buluşmada, karşılıklı inancın kuvvetlendirilmesi için Ankara’ya geldiğini ve Albay Refet’e güveni olmadığını söyledi. Cephe bölgesinde son günlerde ortaya çıkan olaylardan bahsetti. Çerkez Ethem ve aynı düşüncede olanlar, cephenin ikiye bölünmesinde sakınca olduğunu ileri sürerek bütün cephenin Batı Cephesi Komutanı Albay İsmet Bey’e verilmesinin lüzumunu belirtiyordu. Albay Refet’in kuvvetli olmasından Kuva-yı Milliye komutanlarının korktuklarını söylüyorlardı. Çerkez Ethem’in düşüncesini sonradan öğrenen Batı Cephesi Komutanı Albay İsmet ise, Çerkez Ethem ve taraftarlarının

422 Zekeriya Türkmen, Mütareke Döneminde Ordunun Durumu ve Yeniden Yapılanması (1918–

1920), Ankara 2001, s.275.

423 TİH. 2/3, s.41.

424 Atatürk, Age., s.342; Karaosmanoğlu, Age., s.71; İnönü, Age., s.216. 425 İnönü, Age., s.215; Nadi, Age., İstanbul 1955, s.22-23.

bütün cephenin kendisine verilmesi hakkındaki fikirlerini kabul etmiyordu. 30 Kasım’da Batı Cephesi Komutanı bu yoldaki düşüncesini Genelkurmay Başkanlığı’na yazdığı yazıyla şu şekilde açıklamıştı:

“Bütün cephenin bana verilmesi ile Yüzbaşı Tevfik’in açıkça ayaklanması arasında garip bir çelişki var. Albay Refet yerinde kalmalıdır. Ethem, ihtimal ki Cephe Komutanlığı’na rapor vermemek suretiyle söz dinlemeyen kardeşini idare etmek fikrindedir. Emir ve komutadan hiçbir şekilde fedakârlık edemem. Yüzbaşı Tevfik’ten ne olursa olsun rapor isteyeceğim. Olmazsa görevden el çektirerek emir ve komutadan alıkoyacağım. Ethem’le pek açık görüştüm. Mücadele ettim. Bana beraber çalışacağına ve kahrımı çekeceğine söz verdi. Kendisinin ‘umum kelimesi’ olmaksızın yalnızca Kuvve-i Seyyare Komutanlığı sıfatını kullanması teklifine bile açıkça razı olamadım. Eğer Ethem bana inanır ve emniyet ederse, hakikaten şeref ve mevkiini muhafaza etmek Samimi fikrindeyim. Özetle, Batı Cephesi’nde kesin disiplin ve hükümet mevcudiyeti en önemli meseledir”

diyordu.

Ertuğrul Grubu eski komutanı Albay Kazım’da cephenin iki komutanlığa ayrılmasına taraftar değildi. Kazım Bey, “20. ve 12. Kolordulardan kurulu olarak

cepheye bir komutan komuta etsin, o da Batı Cephesi Komutanı veya Genelkurmay Başkanı olabilir” diyordu. Çerkez Ethem ve taraftarları, Albay Refet’in çekilmesinde

ve Albay Kazım’ın Fahrettin Bey’in yerine 12. Kolordu Komutanlığı’na getirilmesi fikrinde, Batı Cephesi Komutanı Albay İsmet ile yapılan buluşma ve toplantılarda çok direnmişlerdi.426

11 Kasım’da Kuva-yı Seyyare bölgesinde Yunanların Gediz’den çekilmeleri üzerine, şehir aynı gün Kuva-yı Seyyare tarafından işgal edildi. Keşif kolları Hamidiyehanı istikametine sürüldü. Batı Cephesi Komutanlığı 12 Kasım 1920’de verdiği emirle, Kuva-yı Seyyare’nin bütün kuvvetiyle Yunanları takip etmesini ve temas sağlamasını istedi. Kuva-yı Seyyare verilen emre göre harekâtı milis kuvvetleriyle yapacak, 61. Tümen’den emrine verilen 159. Alayı Derbent civarındaki mevzide bırakacaktı. Yunanlar aynı gün Hamidiyehanı’ndan Uşak istikametinde

çekilmeye devam etti. 13 Kasım’da Kuva-yı Seyyare’nin yaptığı keşiflere göre, Yunan artçılarının Aynıhan-Çamköy-Sorkun hattında oldukları ve kuvvetlerinin bir Evzon alayından ibaret bulunduğu anlaşılmıştı. Demirel Kasabası’da Kuva-yı Seyyare tarafından gönderilen bir müfrezeyle işgal edildi. 14 Kasım 1920’de Kuva-yı Seyyare kuvvetinin çoğu ile Hacıköy-Erdoğmuş bölgesinde toplandı. 159. Alay Yunuslar-Güneyköy bölgesine geldi. Kuva-yı Seyyare karargâhı Gediz’de kaldı. Batı ve Güney Cephesi Komutanlığı’nın istihbaratlarına göre, Yunanların Uşak’ı boşalttıklarına ihtimal verilmekteydi. Bunun üzerine İsmet Bey Kuva-yı Seyyare Komutanlığı’na 17–18 Kasım gecesi ve 18 Kasım sabahı Yunanların Gediz’de olduğu gibi Uşak’tan da yiyecek ve hayvanları götürmesine mani olmak için, Kuva- yı Seyyare’nin kuvvetinin çoğuyla Aynıhan-Çamköy-Sorkun hattında ki Yunan artçılarına taarruz etmelerini istedi. Kuva-yı Seyyare hazırlanamadığından 18 veya 19 Kasım’da taarruz edeceğini bildirmişti. 19 Kasım 1920’de Sorkun istikametinde başlayan taarruz üç saat sürdü. Aptallar Tepesi ile bu tepenin batısında bulunan Yüksek Tepe ele geçirildi. Yunanların takviye alarak yaptığı karşı taarruz sonunda fazla kayıplardan çekinen Kuva-yı Seyyare ileri kıtalarını Şabandamı-Karaçayır- Eskiköy hattına çekmek üzere emir vermişken, Yunanların geri çekilmeye başladığını öğrendi ve tekrar Aynıhan-Çamköy hattını işgal etti. Yunan kuvvetleri Sorkun-Gökdere-Selvioğlu hattında durdu. 20 Kasım’da Kuva-yı Seyyare’den gönderilen müfreze tarafından Gördes’de işgal edildi. 23 Kasım’da Aptallar Tepesi’ndeki Kuva-yı Seyyare’nin cephe ve sol kanadına Yunanlar tekrar taarruz etti. Yunanların cephe taarruzu geri atılmışsa da sol kanattan ilerleyen bir Evzon alayının etkisi karşısında Kuva-yı Seyyare birlikleri Göynük-Günay-Eğlence kuzey sırtlarına çekilmek zorunda kalmıştı.

Son günlerde Yunan kuvvetlerinin Bursa Bölgesi’nden geriye gitmeyip, Aksu- Dimboz-Koyunhisar-Kaynarca-Yeniköy-Yalova hattında toplandığı Adalar Tümeni’nin iki alayının Mudanya’dan gemilere bindirilerek Yunanistan’a taşınmakta olduğu haberi alındı. Diğer taraftan Uşak civarında İkisaray-Burgaz-Gündüzler- Aptallar Tepesi-Kurugedik-Selvioğlu-Beylerhanı hattında durarak tahkimat yapmakta olan 2. ve 13. Yunan Tümenleri’nden bir kısım kuvvetin Uşak etrafında bulunduğu tahmin edilmekteydi. Birbirine aykırı olan haberler üzerine Batı Cephesi Komutanlığı’nca 24. ve 11. Tümen ve 1. Kuva-yı Seyyare Komutanlığı’na aşağıdaki

görevler verildi.

“24. ve 11. Tümenler karşılarında ki düşman durumunu ve kuvvetini keşfedecek ve teması muhafaza edecekler. Bir düşman taarruzu halinde İncirli- Nazifpaşa hattında muharebeyi kabul edecekler. 1. Kuvve-i Seyyare büyük kısmıyla Uşak kuzeyinde ki düşmanla yakın teması koruyacak. Aptallar tepesi- Kurugedik hattında ki düşman karşısında bulunan kuvvetlerini geri almayacak, aynı zamanda kuvvetli müfrezeleriyle Sındırgı, Borlu, Kula, Esme, istikametlerini keşfettirecek ve düşman üstün kuvvetlerle Uşak kuzeyinden Gediz’e doğru taarruz ederse, adım adım geri çekilerek, Gediz kuzeydoğusunda ki Derbent mevzilerini savunacak, 61. Tümen cephe ihtiyatı olarak Kütahya’da kalacaktır.”427

13 Kasım’da Kuva-yı Seyyare Yunanların çekilmesi üzerine Demirci’yi işgal etti. Ertesi gün Kuva-yı Seyyare İnhan ve Sorgun hattındaki düşmanla bir saat kadar müsademe etti.428

20 Kasım’da General Papulas Anadolu’daki Yunan Orduları Başkumandanlığı’na tayin edildi. Yunanların geri çekilmesiyle Gördes Kuva-yı Seyyare tarafından tekrar ele geçirildi.429