• Sonuç bulunamadı

II. FEDÂİLU'L-KUR'AN EDEBİYATI

1.2.8. Tilavetin Şekli ile İlgili Rivayetler

1.2.8.4. Kur'anı Tekrar Etmek

Fedâilu'l-Kur'an rivayetlerinde üzerinde sıkça durulan ve hakkında birçok rivayetin vârid olduğu konulardan biri, Kur'an'ın sürekli tekrar edilmesidir. Bu rivayetler, Hz. Peygamber'in sahabîlerin motivasyonunu Kur'an'a yöneltmek istemesi ve hafızada olan Kur'an bölümlerinin unutulma riskine yönelik uyarıları içermektedir. O günkü toplumun okuma ve yazma konusundaki seviyeleri de dikkate alındığında, Hz. Peygamber tarafından yapılan bu uyarıların önemi daha net ortaya

440

Buhârî, 66 Fedâilu'l-Kur'an 28, VI/111.

441 İbn Battal, Şerhu Sahîhi'l-Buhârî, X/274. 442 Buhârî, 66 Fedâilu'l-Kur'an 29, VI/112.

çıkmış olacaktır. Daha önce bazı rivayetlerde geçtiği gibi bu rivayetlerde de Hz. Peygamber (sav), o günün toplumu için önemli bir yer işgal eden deve üzerinden örnekleyerek meselenin önemini anlatmıştır. Nafi', İbn Ömer'den, Hz. Peygamber'in şöyle dediğini nakletmiştir: "Kur'an'a sahip olan kişi, bağlı bir deveye sahip olan

gibidir. Eğer sık sık tekrar ederse onu (hafızada) tutar, fakat onu bırakır ve tekrar etmezse unutur."444Aralarında Buhârî'nin de olduğu birçok hadis kaynağında geçen

bir rivayette Ebu Vail, Abdullah'tan Hz. Peygamber'in şöyle dediğini nakletmiştir: "Onlardan birisinin şu şu ayeti unuttum demesi ne kadar kötü bir şeydir. Bilakis

bana unutturuldu, demeli. Kur'an'ı okuyunuz. Zira Kur'an bir devenin, ipini kopararak kaçıp gitmesi gibi insanların göğsünden çabucak çıkar, gider." 445 Kişinin ezberlediği Kur'an ayetlerini unutması, bir anlamda Kur'an'ı önemsemeyip ona kayıtsız kaldığı manasına geldiğinden, rivayetlerde pervasızca ayetleri unuttuğunu ikrar etmenin uygun olmadığına, bilakis unutturulduğu ifadesinin kullanılmasına dair yönlendirmelerde bulunulmuştur.

Kur'an'ın sürekli okunarak tekrar edilmesi ile ilgili olarak Ebû Burde, Ebû Musa'dan Hz. Peygamber'in şöyle dediğini nakletmiştir: "Kur'an'ı tekrar ediniz

(te'âhedu). Nefsimi elinde tutan Allah'a yemin olsun ki, Kur'an, devenin ipini koparıp kaçıp gitmesinden daha hızlı bir şekilde kaçar/unutulur (tefassiyen)" 446 Bu rivayetin

Muvatta'daki versiyonu şöyledir: Mâlik, Nafi'den o da Abdullah b. Ömer kanalıyla Hz. Peygamber'in şöyle dediğini nakletmiştir: "Kur'an sahibinin misali, bağlı bir

deveye sahip olan kişiye benzer. Eğer Kur'an'ı tekrar ederse (ahede) onu hafızasında tutar, salıverirse (tekrar etmezse) kaçar."447 Görüldüğü gibi Hz. Peygamber (sav),

sahabenin nâzil olan Kur'an ayetlerini sürekli okumalarını, bu faaliyetin sürekli canlı tutulması gerektiğinin altını çizmiş, böylelikle hem sahabe ile Kur'an arasındaki iletişimin güçlü olmasının, hem de Kur'an'ın hafızadan hafızaya taşınması dolayısıyla muhafaza edilmesinin zeminini hazırlamıştır.

444 Buhârî, 66 Fedâilu'l-Kur'an 23, VI/109; Muslim, Salâtu'l-Musafirîn ve Kasruhâ 226, 231,

I/543, 545.

445

Buhârî, 66 Fedâilu'l-Kur'an 23, VI/109; Muslim, Salâtu'l-Musafirîn ve Kasruhâ 226, I/543; Nesâi, 47 Fedâilu'l-Kur'an 28, s. VII/265; İbn Ebî Şeybe, Müsned, I/138.

446 Buhârî, 66 Fedâilu'l-Kur'an 23, VI/109; Muslim, Salâtu'l-Musafirîn ve Kasruhâ, 228, I/543. 447 Mâlik, 15 Kitabu'l-Kur'an 4, I/202; Müslim, Salatu'l-Musafirîn ve Kasruhâ, 226.

Buhârî'nin Fedâilu'l-Kur'an'ında geçen başka bir rivayette Urve, Hz. Aişe'nin şöyle dediğini nakletmiştir: Hz. Peygamber, bir adamın mescidde Kur'an okuduğunu işitti ve ona şöyle dedi:" Allah bu kişiye rahmet etsin. Çünkü o, bana falan sûredeki

falan ayeti hatırlattı (نيركذأ دقل )."448 Başka bir rivayette, Hz. Peygamber'in sahabeden birinin Kur'an okumasına şâhit olduğu ve bu tilavetin ona bazı ayetleri hatırlattığı belirtilmiştir. Hz. Aişe'den nakledilen rivayet şöyledir: "Hz. Peygamber, geceleyin

bir adamın Kur'an'ı okuduğunu işitti ve şöyle dedi "Allah bu kişiye rahmet etsin. O, bana falan sûreden unuttuğum falan ayeti/leri hatırlattı."449

Sa'd b. Ubade'den Hz. Peygamber'in şöyle dediği nakledilmiştir: "Kur'an'ı

öğrenip sonra unutan kişi, Kıyamet gününde Allah ile eczem olarak karşılaşır."450

Kur'an'ı öğrenip sonra unutan kişinin kıyamette eczem (cüzzamlı, kötürüm) olarak Allah ile mülâki olacağını ifade eden ve Dârimî'de geçen bu rivayetin isnadında üç illet bulunmaktadır. Bunlardan biri, isnaddaki râvîlerden İsa b. Fâid'in tanınmaması (cehaleti); ikincisi, isnadda ismi verilmeyen ('an raculin) bir râvînin bulunması; üçüncüsü de isnad zincirindeki Yezîd b. Ebî Ziyad'ın zayıf bir râvî olmasıdır.451

Yukarıdaki rivayetlerin muhtevasına bakıldığında akla, Hz. Peygamber'in Kur'an'ı unutma ihtimali var mıdır? sorusu gelebilir. Mezkûr hadislerin zahirinden anlaşıldığı kadarı ile Hz. Peygamber'e unutma hali ârız olmuştur. İbn Hacer, Hz. Peygamber'in unutmasının iki şekilde olabileceğini belirtmiştir. Bunlardan biri, Hz. Peygamber'in unutup kısa bir süre sonra hatırlamasıdır ki bu, beşer tabiatının gereği olan geçici ve ârızi bir durumdur. İkincisi, Allah'ın tilavetini neshettiği bazı ayetleri onun kalbinden unutturarak almasıdır. A'la sûresindeki "Sana Kur'an'ı okutacağız ve

sen onu unutmayacaksın. Ancak Allah'ın dilediği başka,"452

ayeti, bazı ayetlerin Hz. Peygamber'e unutturulabileceğini belirtmektedir. Ârızi olan bu unutma, hakikatte bir unutma değildir. İbn Hacer, bunun tamamen unutma şeklinde olmadığını Hicr

448 Buhârî, 66 Fedâilu'l-Kur'an 26, VI/101.

449 Buhârî, 66 Fedâilu'l-Kur'an 26, VI/101; Müslim, Salatu'l-Musafirîn ve Kasruhâ, 224, I/543;

Ahmed b. Hanbel, Müsned, XXXXI/515 ( اذكو اذك ةروس نم اهتيسنأ تنك اذكو اذك ةيآ آنركرأ دقل للها همحري ).

450

Darimî, 23 Fedâilu'l-Kur'an 3,II/712; Abdurrezzak b. Hemmâm, el-Musannef, III/365.

451 Dârimî, 23 Fedâilu'l-Kur'an 4, thk. Huseyn Selim Esed, Dâru'l-Muğnî, Riyad 1420, IV/2104

(muhakkikin notu); Ayrıca bkz. el-Elbânî, Daîfu't-Terğîb ve't-Terhîb, I/434.

sûresindeki "Muhakkakki zikri biz indirdik ve yine onu koruyacak da biziz," ayeti ile Kur'an'ın muhafaza edildiğini belirtmiştir. İkinci unutma şeklinin nesh ile ilgili olduğunu belirtmiş, buna delalet eden ayetin de Bakara sûresinde geçen "Biz

herhangi bir ayetin hükmünü yürürlükten kaldırır veya onu unutturursak yerine daha hayırlısını veya mislini getiririz,"453

ayeti olduğunu ifade etmiştir. Buna göre bazı ayetlerin Allah tarafından Hz. Peygamberin kalbinden sökülüp alınabileceği mümkün olmaktadır. Bazı sûfilerin Hz. Peygamber'de asla bir unutma halinin vuku bulmadığı şeklindeki anlayışları ise bize göre doğru değildir.454

Zira her şeyden önce Hz. Peygamber, bir beşerdir ve beşerde arızi unutma halleri ortaya çıkabilir. Ancak Hz. Peygamber'in unutması, uzun süreli bir unutma olmayıp her beşere ârız olabilecek geçici bir durumdan ibarettir. Bu durum ne nâzil olan vahy ne de Hz. Peygamber için bir nakisa teşkil etmez. Rivayetlerde nehyedilen unutma şekli, Kur'an'ın uzun süre okunmaması ve ihmal edilmesidir. Çünkü uzun süre tilavet edilmeyen Kur'an'ın, hem ezber düzeyinde hem de amel düzeyinde unutulma riski ile karşı karşıya kalacağı bir vakıadır. Bu şekilde davranan bir kişide meydana glen unutmanın tabiatında, anlık ve geçici bir durum değil, aksine bilinçli ve iradî bir eylem söz konusudur.