• Sonuç bulunamadı

Belli Sayıdaki Ayetleri Tilavet Etmenin Fazileti ile İlgili Rivayetler

II. FEDÂİLU'L-KUR'AN EDEBİYATI

1.2.4. Belli Sayıdaki Ayetleri Tilavet Etmenin Fazileti ile İlgili Rivayetler

Fedâilu'l-Kur'an ile ilgili rivayetler incelendiğinde, belli sayıdaki ayet gruplarını okumanın faziletini içeren rivayetlerin varlığı gözden kaçmamaktadır. Rivayetlerde on, elli, yüz, ikiyüz, yüz ayet ile bin ayet arası, bin ayet gibi adet bildiren lafızların vârid olduğu görülmektedir. Bu rivayetlerin Kütüb-i Tis'a içerisinde, sadece Dârimî'de geçmiş olması ve önemli bir kısmının mevkûf olması da üzerinde durulması gereken başka bir konudur. Aşağıdaki başlıklarda sayısal niteliği ağır basan rivayetlerin muhtevası ortaya konulacaktır.

1.2.4.1. On Ayet Okumak

Temim ed-Dâri'de mevkûf olarak kalan rivayette on ayet okuyan kimsenin ğafillerden olmayacağı belirtilmiştir. Rivayetin metni şöyledir: "Kim, bir gecede on

ayet okursa ğafillerden yazılmaz."372 İsnadının, irsalden dolayı zayıf olduğu görülen

371 Ayrıntılı bilgi için bkz. M. Hayri Kırbaşoğlu, Alternatif Hadis Metodlojisi, s. 257-260 372 Darimî, 23 Fedâilu'l-Kur'an 26, II/730.

ve Temim ed-Dâri'nin, Füdale b. Ubeyd'den naklettiği başka bir rivayet ise şöyledir: "Kim bir gecede on ayet okursa, namaz kılanlardan yazılır."373

1.2.4.2. Elli Ayet Okumak

Rivayetlerde geçen onlu sayılardan biri de elli rakamıdır. Darimî'nin

Sünen'inde geçen bazı rivayetlere göre elli ayetin okunması tavsiye edilmiştir. Bu

konuda iki rivayet mevcuttur. Bu rivayetlerin birinde elli ayet okuyanın "ğafillerden" yazılmayacağı, diğerinde elli ayet okuyanın "hafizînden" yazılacağı bidirilmektedir.374

1.2.4.3. Yüz Ayet Okumak

Darimi'nin Sünen'inde yer alan bazı rivayetlerde, yüz ayet okunmasının faziletinden bahsedilmiştir. İsnadında Musa b. Ubeyde'nin olmasından ötürü çok zayıf olduğu belirtilen ve Ebu'd-Derda kanalıyla Hz. Peygamber'e ref' edilen rivayet şöyledir:"Kim bir gecede yüz ayet okursa artık ğafillerden yazılmaz."375 Başka bir rivayette, yüz ayet okuyan kimsenin "kânitînden" yazılacağı ifade edilmiştir. Konuyla ilgili rivayette İbn Ömer'in şöyle dediği nakledilmiştir: "Kim bir gecede yüz

ayet okursa o kanitîn'den (Allah'a ibadet eden) yazılır."376Temîm ed-Darî kanalıyla gelen başka bir rivayette, Hz. Peygamber'in şöyle dediği nakledilmiştir: "Kim bir

gecede yüz ayet okursa, ona gecenin kunutu yazılır." 377 Söz konusu rivayetin

373

Darimî, 23 Fedâilu'l-Kur'an 26, II/730.

374 Ebu'l-Ahves'in, Abdullah'tan bildirdiği ilk rivayet şöyledir: "Kim bir gecede elli ayet okursa

ğafillerden yazılmaz." Bkz. Darimî, 23 Fedâilu'l-Kur'an 27, II/730; Munkatı' olduğu belirtilmiş

olan diğer rivayet ise, Ebu Abdirrahman vasıtasıyla yine Temîm ed-Darî ile Füdale b. Ubeyd'den rivayet edilmiştir: "Kim bir gecede elli ayet okursa o hafizînden yazılır." Bkz. Darimî, 23

Fedâilu'l-Kur'an 27, II/730.

375 Darimî, 23 Fedâilu'l-Kur'an 28, II/731; Abdurrezzak b. Hemmâm, el-Musannef, III/380; Ebû

Umame'de mevkûf olarak kalan rivayette de aynı bilgi vardır:"Kim yüz ayet okursa ğafillerden

yazılmaz." Bkz. Darimî, 23 Fedâilu'l-Kur'an 28, II/731.

376 Darimî, 23 Fedâilu'l-Kur'an 28, II/731.

377 Darimî, 23 Fedâilu'l-Kur'an 28, II/731 (tahkîkte); Ahmed b. Hanbel, Müsned, XXVIII/156

isnadındaki râvîlerden Süleyman b. Mûsa eş-Şâmî'nin münkeru'l-Hadis ve Yahya b. Bistâm'ın zayıf olduğu belirtilmiştir.378

1.2.4.4. İki Yüz Ayet Okumak

İki yüz ayetin okunmasıyla ilgili Fedâilu'l-Kur'an bölümlerinde sadece bir rivayet geçmektedir. O da yine Darimî'nin Sünen'inde bulunmaktadır Muhteva itibarı ile yukarıdaki rivayetlere yakın olmakla birlikte, bu rivayette sadece okunacak ayet sayısı değişkenlik göstermiştir. Hubeyb b. Ubeyd, Ebû Ümame'den şunu işittiğini nakletmiştir: "Kim iki yüz ayet okursa, kanitîn'den yazılır."379

1.2.4.5. Beş Yüz Ayetten Bin Ayete Kadar Okumak

Beş yüz ayetten bin ayete kadar okuyan kişiye bir kintar ölçüsünde sevap yazılacağı belirtilmiştir. Dârimî'nin aktardığına göre kintar, bir öküzün yüklenebileceği kadar altındır. Mevkûf olarak gelen haberde Ebû Said el-Hûdrî'nin şöyle dediği nakledilmiştir: "Kim bir gece on ayet okursa, zâkirlerden; kim yüz ayet

okursa kanitîn'den yazılır. Kim beş yüz ayetten bin ayete kadar okursa ona bir kintar sevap yazılır. Kintarın ne kadar olduğu kendisine sorulunca o, öküzün yükü ağırlığınca altındır," cevabını vermiştir. 380

İrsalden dolayı zayıf olduğu belirtilen başka bir rivayette, geceleyin beş yüz ila bin ayete kadar okuyan kişiye, ahirette bir kintar verileceği bildirilmiştir. Hasan, Hz. Peygamber'e ref'edilen rivayet şöyledir: "Kim bir gecede yüz ayet okursa Kur'an

onunla bu gecede tartışmaz. Kim bir gecede iki yüz ayet okursa ona gecenin kunutu yazılır. Kim bir gecede beş yüz ayetten bin ayete kadar okursa ahirette bir kintar sevap verilmiş olarak sabaha çıkar. Kintarın ne olduğu sorulunca on iki bin"

cevabını vermiştir.381

378 el-Elbânî, Sisiletu'l-Ehâdîsi's-Sahîha, II/245

379 Darimî, 23 Fedâilu'l-Kur'an 29, II/732; Abdurrezzak b. Hemmâm, el-Musannef, III/380 380

Darimî, 23 Fedâilu'l-Kur'an 30, II/732; Kintar'ın ne kadar olduğu ile ilgili Dârimî'de müstakil bir bâb başlığı açılmıştır (Bâbu Kem Yekûnu el-kintâr). Bkz. Darimî, 23 Fedâilu'l-Kur'an 32, II/733.

381 Darimî, 23 Fedâilu'l-Kur'an 30, II/732; İbn Ebî Şeybe, Müsned, I/53; Abdurrezzak b. Hemmâm,

1.2.4.6. Bin Ayet Okumak

Ebu Umame'nin bin ayet okuyan kişiye bir kintar ecir yazılacağını bildirdiği rivayet şöyledir: Hubeyb b. Ubeyd, Ebû Umame'den şunu işittiğini nakletmiştir: "Kim bin ayet okursa ona bir kintar ecir yazılır. Kîrat ise, kintardan bir cüzdür.

Dünyanızda bulunan şeyler, ona denk değildir." 382Ebu Abdurrahman'ın naklettiğine göre ise, Temîm ed-Darî ve Fudale b. Ubeyd şöyle demişlerdir: "Kim bir gecede bin

ayet okursa, ona bir kintar yazılır. Kîrat ise kintarın bir parçasıdır. Bu, dünya ve içindekilerden daha hayırlıdır ve bunu okuyan Allah'ın dilediği kadar ecr kazanır."383

Yukarıdaki rivayetlerde, Kur'an'ın belli sayıdaki ayetlerinin okunması, işlenen ana tema olarak görülmektedir. Hadis usûl bilginlerinin, hadislerin Hz. Peygamber'den sâdır olup olmadığını anlamak üzere metin ile ilgili getirdikleri kriterlerden bazıları, lafız ve uslûbda bir bozukluğun olmaması, küçük bir amel karşılığında büyük mükafat vadedilmemesi ile Kur'an ve sahîh sünnetteki ölçülere uygunluk arzetmesidir. Söz konusu rivayetlerin bu açıdan değerlendirilmesi gerektiği kanaatini taşımaktayız. Bu rivayetlerin önemli bir kısmı, mevkûf bir haber olarak nakledilmiştir. Bir diğer husus da sayısal bir nitelik arz eden bu rivayetlerin Kütüb-i Sitte kaynakları içerisinde yer bulmadığıdır. Bu da akla binlerce hadisi kitaplarına almış olan muhaddislerin, bu rivayetleri kitaplarına neden özellikle almadıkları sorusunu gündeme getirmektedir. Bize göre bu nitelikteki rivayetlerin özellikle Dârimi'nin Sünen'inde yer almış olması, Dârimî'nin bir metod olarak konu ile ilgili olduğunu düşündüğü bütün rivayetleri kitabına taşıması, merfû' bir rivayet olup olmadığına ve isnadındaki râvîlerin cerh-ta'dîl durumları ile ittisal şartına yeteri kadar önem vermemesinden kaynaklanmış olmalıdır. Dikkati celbeden bir başka nokta ise, bu rivayetlerin varlığının fotoğrafın bütününü ortaya koymasa da başta Darimî olmak üzere, o dönemdeki hadis alışverişinin karakteri ve dönemin Kur'an ile ilgili rivayetlere bakış açıları hakkında bize ipuçları sunmasıdır.

382 Darimî, 23 Fedâilu'l-Kur'an 31, II/733. 383 Darimî, 23 Fedâilu'l-Kur'an 31, II/733.

1.2.4.7. Kur'an'ı Hatmetmek

Kur'an'ı baştan sona okumak, tilavetini yapmak şeklinde tanımlanabilecek olan hatim ya da yaygın kullanışı ile hatim indirmek, Fedâilu'l-Kur'an rivayetlerinde bahsi geçen konulardandır. "Hatim indirmek" ifadesine kaynaklık ettiğini düşündüğümüz rivayetlere baktığımızda, bu rivayetlerin Kur'an'ın ne kadar sürede hatmedilmesinin uygun olacağı ve Kur'an'ın hatmedilmesinin fazileti gibi konuları hâvî olduğu görülür.

Rivayetlerde, Hz. Peygamber'in Kur'an'ı bitiren, ancak fâsıla vermeksizin başından okumaya tekrar başlayan kişiyi medheden ifadeleri bulunmaktadır. Rivayetlerden biri, Katade vasıtasıyla Zürare b. Ebî Evfa'dan nakledilmiştir: "Hz.

Peygamber'e hangi amelin daha faziletli olduğu soruldu. Hz. Peygamber "el- Hâllu'l-Murtehil," dedi. "Bu ne demektir," diye sorulunca, o "Sahibu'l-Kur'andır, Kur'an'ı evvelinden ahirine; ahirinden evveline okur. Ne zaman bitirirse döner tekrar okur," buyurmuştur. Rivayet, irsal içerdiğinden ve isnadın râvîlerinden Salih el-

Merî'nin hadis aktarma ehliyetini haiz olmadığından zayıf kabul edilmiştir.384 Rivayeti, aynı metin ile İbn Abbas'a dayandırarak aktaranlardan biri de Tirmizi'dir. Tirmizi rivayetin, isnadındaki zaaf dolayısıyla (يوقلاب سيل هدانسإ) ğarib olduğunu belirtmiştir.385

Kur'an'ın hatmedilip tekrar başından okunmasına tanık olanların değerine yönelik rivayetler de vârid olmuştur. Dârimi'nin Sünen'ini tahkik eden Huseyn Selim'in, isnadında irsal ve râvîlerinden Salih b. Beşîr'in zayıf olduğunu belirttiği, Ebû Kilabe'den merfû' olarak nakledilen rivayet şöyledir: "Kim Kur'an'ın başından

okunmasına şahit oldu ise, o sanki Allah yolunda bir fethe şahit olmuştur.Kim Kur'an'ın hatmedilmesine şahit olursa, sanki savaştan sonra dağıtılan ğanimetlere şahit olmuş gibidir."386

384 Darimî, 23 Fedâilu'l-Kur'an 33, II/734 (Tahkikte). 385 Tirmizî, 47 Kitâbu'l-Kıraât 13, V/197.

İsnadının zayıf olduğu belirtilen bir rivayette, Sabit el-Benanî, Enes b. Mâlik ile ilgili olarak şunları nakletmektedir: "Enes b. Mâlik, geceleyin Kur'an'ı hatmetme

arefesinde, sabah okumak üzere Kur'an'dan bir parçayı bırakır; sabahleyin ev ahalisini toplar onlarla birlikte hatmederdi."387

Kur'an okunduktan sonra dua edildiğinde meleklerin bu duaya iştirak edecekleri nakledilmiştir. Rivayeti Kuzaa b. Süveyd, Hamîd el-A'rac'dan şu ifadeler ile nakletmiştir:"Kim Kur'an'ı okur, sonra dua ederse dört bin melek onun duasına

âmin, der."388

Rivayetlerde zikredilen noktalardan biri de, Kur'an'ın hatmi esnasında yapılacak duanın makbul olacağı hususudur. Said b. er-Rabî', Şu'be'den o, el- Hakem'den o, Mucahid'in birisini kendisine gönderdiğini ve o kişinin şöyle dediğini nakletmiştir: "Biz Kur'an'ı hatmetmek istiyoruz, bu nedenle seni de davet ediyoruz.

Bize Kur'an'ın hatmedilmesi esnasında yapılacak duanın müstecâb olacağı haberi ulaştı." Râvî dedi ki "Onlar da dua ettiler." 389

Gündüz ve gece Kur'an'ı hatmedene meleklerin gün boyunca dua edecekleri bildirilmiştir. Evzaî, Abde'nin şöyle dediğini nakletmektedir: "Bir kişi, Kur'an'ı

gündüzleyin hatmederse akşama kadar melekler ona dua ederler. Eğer geceleyin Kur'an'ı hatmederse melekler sabaha kadar ona dua ederler."390 Yine vârid olan

haberlerden biri şöyledir: İbrahim Musa, Cerîr'den o, A'meş'ten o, İbrahim'in şöyle dediğini nakletmiştir: "Kişi, Kur'an'ı gündüzün kırâat ederse, melekler akşama kadar

ona dua ederler. Geceleyin okursa melekler sabaha kadar ona dua ederler." Süleyman ise şöyle dedi: "Arkadaşlarımızdan bazıları, Kur'an'ı hatmetmeyi gündüz ve gecenin evvelinde yapmaktan hoşlanırlardı."391

387

Darimî, 23 Fedâilu'l-Kur'an 33, II/734 (muhakkikin notu); el-Elbânî, mana olarak aynı, ancak küçük lafız farklılıklarının bulunduğu başka bir isnad için râvîlerinin güvenilir olmaması nedeniyle zayıf hadis olarak değerlendirmiştir. Bkz. el-Elbânî, Silsiletu'l-Ehâdîsi'd-Daîfe ve'l-Mevdûa, X/105.

388

Darimî, 23 Fedâilu'l-Kur'an 33, II/734.

389 Darimî, 23 Fedâilu'l-Kur'an 33, II/734. 390 Darimî, 23 Fedâilu'l-Kur'an 33, II/734. 391 Darimî, 23 Fedâilu'l-Kur'an 33, II/734.

Darimî'de geçen bir rivayete göre Abde, Halid b. Ma'dan'dan şunu nakletmiştir: "Kur'an'ı okuyana ve öğrendiği sûreyi bitirinceye kadar tilavet edene

melekler dua ederler. Sizden biri, bir sûreyi okuduğunda, bu sûreden iki ayeti bırakıp gündüzün sonunda okusun ta ki melekler, Kur'an'ı okuyan ve okutana gündüzün evvelinden ahirine kadar dua etmiş olsunlar."392

Bu rivayetlerden, sahabenin geceleyin bir sûreyi veya Kur'an'ı hatmetme durumunda Kur'an'dan bir parçayı sabah vaktine te'hir ettikleri ve hatim yapıldığında ise ev ahalisiyle beraber hatim duasını yaptıkları anlaşılmaktadır. Günümüzde topluca yapılan hatim duasının temellerinin bu rivayetlere dayandığını söylemek mümkündür. Ancak belirtmek gerekir ki, sahîh rivayetlerde Hz. Peygamber döneminde bir hatim duasının yapıldığı bilgisine rastlamadık. Zaten "hatim duası" ile ilgili rivayetlerin önemli bir kısmı merfû rivayet olarak değil, sahabe ve tabûnun uygulamaları şeklinde nakledilmiştir. Bu sebeple denilebilir ki, sahabe için "hatim" ifadesi, o güne kadar nâzil olanı okumak şeklinde tezâhür etmiştir. Bu tespit, vahyin devam ettiği ve henüz bir mushafa dönüşme imkanının olamadığı bilgisiyle de uyumluluk arzetmektedir.

Kur'an'ın ne kadar sürede hatmedileceği ile ilgili olarak bir kısmı Fedâilu'l- Kur'an bölümlerinde bir kısmı da başka bölümlerde olmak üzere farklı rivayetler bulunmaktadır. Tirmizî'nin hasenun sahîhun ğarîbun dediği rivayeti, Ebû Burde, Abdullah b. Amr'dan nakletmektedir. Abdullah b. Amr, Hz. Peygamber'e Kur'an'ı kaç günde hatmetmesi gerektiğini sormuş, Hz. Peygamber bir ayda bitirmesini tavsiye etmiştir. İbn Amr, takatinin yerinde olduğunu ve daha kısa sürede bitirebileceğini talep edince, Hz. Peygamber (sav) de sırasıyla yirmi beş gün, yirmi gün, on beş gün, on gün ve en son beş günde hatmetmesini istemiş, bundan daha kısa bir süreyi kabul etmemiştir.393

392 Darimî, 23 Fedâilu'l-Kur'an 1, II/709.

393 Tirmizî, 47 Kitâbu'l-Kırâat 13, V/196 (Tirmizî, Abdullah b. Amr'dan daha başka rivayetlerin de

olduğunu belirtmiştir. Abdullah b. Amr'dan gelen bu rivayetlerden birine göre Hz. Peygamber "Kur'an'ı üç günden az bir sürede okuyan kişi tam anlamıyla onu anlayamaz" buyurmuş, diğer rivayette göre de Hz. Peygamber kendisine Kur'an'ı kırk günde okumasını tavsiye etmiştir. Bu son rivayetten dolayı İshak b. İbrahim gibi bazı kimseler, Kur'an'ın en az kırk günde bir kıraat edilmesi

Buhârî'de geçen bir rivayete göre Hz. Peygamber, Abdullah b. Amr'a Yedi gecede bir Kur'an'ı hatmetmesini tavsiye etmiştir.394 Başka bir rivayete göre Hz.

Peygamber, Kur'an'ı ayda bir hatmetmesini tavsiye etmiş, Abdullah'ın ısrarı üzerine yirmi günde bir, sonra on günde bir, sonra yedi günde bir hatmetmesini istemiştir. Abdullah, Hz. Peygamber'e gençliğinden ve kuvvetinden istifade etme imkânı vermesini ve süreyi daha da azaltmasını istemiş, fakat Hz. Peygamber (sav) bunu kabul etmemiştir. 395

Nesâî'deki varyantlarda, her ikisi de Abdullah b. Amr'dan olmak üzere iki rivayet bulunmaktadır. Rivayetlerin birinde metnin son kısımı "Beş günde bir hatmet", diğerinde "Üç günde bir hatmet" şeklindedir. Aynı bâb altında nakledilen başka bir rivayette ise "Üç günden az Kur'an'ı hatmeden kişinin Kur'an'ı gerçek manada anlamış olamayacağı" ziyadesi mevcuttur.396

Bununla birlikte sahabeden bazılarının iki güne bir Kur'an'ı hatmettikleri bilgisi Dârimî'de geçmektedir.397Bir diğer rivayette de kıraatin üç ayetten az olmaması gerektiği belirtilmiştir.398

İbn Hacer, Abdullah b. Amr'dan merfû' olarak rivayet edilen bir hadis uyarınca Kur'an'ın üç günden daha az sürede okunduğu zaman tam olarak anlaşılamayacağını399, yine Abdullah b. Amr'dan sahîh bir isnadla gelen başka bir

gerektiğini bildirmişken, bazı ilim ehli de ilk hadisi dikkate alarak Kur'an'ın üç günden daha az bir sürede okunmasının uygun olamayacağını savunmuşlardır. Bunu savunan ilim ehlinin dayandığı nokta ise, Kur'an'ın tertil ile okunmasının, kısa sürede çokça okunmasına tercih edilmesi gerektiği kanaatidir. Bkz. Aynı yer); Ebu Davud, 6 Kitabu Şehri Ramadan 8, II/112-113 (Ebû Davud'un

Sünen'inde bu konu, "Ramazan ayı kitabı" altındaki sekizinci babta zikredilmiştir. Buna göre

Abdullah b. Amr'a Hz. Peygamber, Kur'an'ın hatmedilmesinin en kısa süresi olarak üç günü işaret etmiş ve : "Üç günden az sürede Kur'an'ı hatmeden Kur'an'ı tam olarak kavrayamaz", demiştir. Diğer bir rivayette de "Yedi günde oku, bundan daha az sürede okuma" tavsiyesinde bulunmuştur.); İbn Mâce, 5 Kitabu İkameti's-Sala 178, I/428; Darimî, 23 Fedâilu'l-Kur'an 33, II/735; Ahmed b. Hanbel, Müsned, XI/104.

394

Buhârî'de iki farklı isnadla geçen ve yine Abdullah b. Amr'dan nakledilen rivayete göre Hz. Peygamber (sav), ona Kur'an'ı bir ayda hatmetmesini tavsiye etmiş, Abdullah b. Amr daha kısa sürede okuyabileceğini belirtince, Hz. Peygamber, bir haftaya kadar süreyi düşürmüştür. Bkz. Buhârî, 66 Fedâilu'l-Kur'an 34, VI/113-114; 196-197; Ahmed b. Hanbel, Müsned, XI/52, 67, 92.

395 Nesâi, 47 Fedâilu'l-Kur'an 48, s. VII/285. 396

Nesâi, 47 Fedâilu'l-Kur'an 48, s. VII/286.

397 Darimî, 23 Fedâilu'l-Kur'an 33, II/735. 398 Buhârî, 66 Fedâilu'l-Kur'an 34, VI/113. 399 Ahmed b. Hanbel, Müsned, XI/ 92.

rivayete göre de Kur'an'ın yedi günde okunmasının daha uygun olacağını belirtmiştir.400

Hz. Aişe'den gelen bir diğer rivayete göre de, yine Hz. Peygamber'in üç günden daha az bir sürede Kur'an'ı hatmetmediği belirtilmiştir. Ahmed b. Hanbel, Ebû Ubeyd ve İshak b. Râhûye bu ikinci görüşü benimsemişlerdir. Ancak seleften Kur'an'ı daha az sürede okuyanların bulunduğu bilinmektedir. Bize göre İbn Hacer'in de işaret ettiği gibi bu konuda Nevevî'nin görüşü muteârız gibi görünen rivayetleri telif etmede daha uygun görünmektedir. Nevevî, Kur'an'ı hatmetme süresinin şahıslara ve durumlara göre değişebileceğini, anlayış ve dikkat sahibi olan kimselerin tedebbürü ihmal etmemek ve manası üzerinde derinden tefekkür etmek koşuluyla, Kur'an'ı istediği sürede; böyle olmayanların da daha uzun sürede Kur'an'ı hatmedebileceğini belirtmiştir. İbn Hacer, hızlı Kur'an tilavetinin yani mahrec ve mana kaymasına sebep olabilecek tilavetin (hezreme) uygun olmayacağını belirtmiştir. Ayrıca İbn Hacer, rivayetlerin bu şekilde farklı olmasının sebebini olayın muteaddit defalar vuku bulmasına bağlamaktadır.401el-Ayni de Kur'an'ı hatmetme süresinin farklılık arzetmesinin vücûb veya tahrîme delalet etmediğini ifade etmiştir.402