• Sonuç bulunamadı

1.3. Kripto Para Kavramı

1.3.1. Kripto Para Birimlerinin Tarihsel Gelişimi

Kriptografik para birimlerinin geçmişi, dağıtılmış sistemler ve elektronik para sistemleri temeline dayanmaktadır. Bu iki alanda, kriptografideki araştırma ve ilerlemelerle ilgili olmalarına rağmen, geçmişte birbirleri ile çok az bağlantıları olmuştur. Bitcoin bu alanlar arasındaki bağlantıyı kurarak, merkezi olmayan kripto para biriminin geliştirilmesini sağlamıştır (Judmayer et al., 2017). 2008 yılında Bitcoinin ortaya çıkmasına kadar yapılan çalışmalar ve dijital para girişimleri sırasıyla aşağıda özetlenmiştir.

1.3.1.1 eCash

Kripto para birimlerinin tarihi 1980’li yıllarda David Chaum’un yaptığı çalışmalara dayanmaktadır. Anonim iletişim, oy kullanma sistemleri, dijital para birimleri gibi alanlarda önemli çalışmalar yapmış olan Chaum, aynı zamanda Uluslararası Kriptolojik Araştırmalar Enstitüsü’nün de kurucusu eski öğretim elemanı bir kriptografi uzmanıdır. Chaum, dijital teknoloji ve kriptografinin kullanımı üzerine birçok patent başvurusunda bulunmuş ve makaleler yazmıştır. Dijital paranın ilk tanımını içeren “Blind Signatures for Untraceable Payments” adlı makalesi ile kişisel gizliliğin arttırılması yanında mevcut ödeme sistemlerine kıyasla gelişmiş denetlenebilirlik ve kontrol imkanı sunan takip edilemez ödeme sistemini ortaya koymuştur. Bu ödeme sisteminde, bankaların kriptografik imzalı ihraç edeceği dijital parayı kullanıcıların başka bir tarafın takip edemeyeceği şekilde harcaması mümkün kılınmıştır.

Sistem yolsuzluğu ve organize suçu sona erdirme amacıyla, kullanıcılara asimetrik özellikte bir anonimlik sunmuştur. Diğer bir deyişle, ödemeyi yapan taraf anonim kalırken, ödemeyi alan

3Cypherpunks mail listesi üyeleri farklı siyasi ideolojilere sahip kişilerden oluşmuştur. Cypherpunkların vizyonu, kripto ile hükümetlerin ve yerleşik kurumların gücünün zayıflatılarak kapsamlı bir sosyal ve politik değişimin yapılmasını içeriyordu. Diğer yandan kripto anarşistler ise, matematikle tanımlanabilen ve kodla uygulanabilenler dışında hiçbir yasayı tanımayan bir felsefeye sahiptiler(Swartz, 2018).

25 taraf gerektiğinde tanımlanmıştır. Sistemin getirdiği yenilik ise, bilginin kablosuz olarak taşınmasına olanak sağlamasıdır. Chaum geliştirdiği sistem ile;

 Bir bireyin yaptığı ödemeye ilişkin ödeme zamanının veya miktarının üçüncü taraflarca belirlenememesi

 İstisnai durumlarda bireylerin ödeme kanıtı sağlayabilmesi veya alacaklının kimliğini belirleyebilmesi

 Çalındığı bildirilen ödeme araçlarının kullanımının durdurulabilmesi gibi özellikleri ile otomotik bir ödeme sistemini ortaya koymuştur.

1990 yılına gelindiğinde Chaum, çevrimdışı işlemleri mümkün kılmak ve çifte harcama problemini çözmek için eCash’i geliştirmiş ve fikri ticarileştirmek için de DigiCash şirketini kurmuştur. Hatta büyük ticari bankalar, şirketler, hükümetler ve merkez bankaları ile görüşmelerde bulunup anlaşmalar imzalasa da ilk nesil kripto para birimi, şirketin InfoSpace tarafından satın alınmasından sonra 1999 yılında başarısızlığa uğramıştır. Bunun yanında güvenilir üçüncü tarafları gerektirmesi (bankalar), tüm dijital paraların sabit miktarda bir parayı temsil etmesi, çifte harcama probleminin çözülememesi vb. eCash’in sahip olduğu kısıtlar arasındadır (Chaum, 1983; Franco, 2015; Halaburda & Sarvary, 2016; Judmayer et al., 2017;

Vigna & Casey, 2017).

1.3.1.2 Cypherpunk Hareketi

Cypherpunk hareketi, David Chaum’un çalışmalarını da referans alarak, güçlü kriptografi ve teknoloji yoluyla mahremiyetin sağlanabileceğini savunan ve bu amaçla kendilerini anonim sistemler inşa etmeye adadıklarını öne süren bir gruptur(E. Hughes, 1993).

Bundan önce kriptografi yalnızca askeri ve istihbarat teşkilatları tarafından kullanılırken, Cypherpunk hareketi toplumun sosyal politik değişikliğinde, kişisel mahremiyetin geliştirilmesinde ve gücün büyük ve merkezi kurumlardan bireylere kaydırılmasında kriptografinin bir araç olacağını savunmuştur. Grup üyeleri, teknolojinin gelecekteki özgür toplumun anahtarı olduğuna inanmışlar, dijital parayı da bu vizyonun temel bileşeni olarak görmüşlerdir. Cypherpunklar için kişisel finansal ve işlemsel bilgilerin isteğe bağlı olarak verilmesi en güçlü mahremiyet formlarından biridir (Swartz, 2018). Bunun yanında bilgisayar yazılım programlarının yok edilemeyeceğini ve yaygın şekilde dağıtılmış bir sistemin kapatılamayacağını öne sürerek merkezi olmayan sistemleri desteklemişlerdir. 1990’ların başında ortaya çıkan bu hareket ilk toplantı için Cypherpunks e-posta listesinin kurucularından

26 Eric Hughes tarafından yazılan 1993 tarihli “Crypto Anarchist Manifesto” şeklinde bir belge yayınlamıştır. Cypherpunklar kod yazma yetenekleri olan ayrıcalıklı bir grup olsalar da, amaçları hem bireysel hem de popülist düzeydeydi. İletişim mahremiyetinin birey düzeyinde işlemediğini, herkes sahip olmadıkça kimsenin sahip olamayacağını kabul etmişlerdir(Swartz, 2018). Oluşturulduktan birkaç yıl sonra, tüketicilerin kriptografik teknolojileri kavrama güçlükleri gibi nedenlerle ivme kaybetmişler ancak Bitcoinin geliştirilmesinde önemli sayılabilecek altyapıyı oluşturmuşlardır (Franco, 2015).

1.3.1.3 B-Money

B-money, anonim, eşler arası transfer edilen ve dağıtılmış elektronik para sistemi olarak 1998 yılında Cypherpunks e-mail listesinin bir üyesi olan Wei Dai tarafından geliştirilmiştir.

Dai’nin geliştirdiği sistemde, göndericilerin ve alıcıların dijital takma adlarla tanımlandığı, izlenemeyen bir ağda her mesajın gönderen tarafından imzalandığı ve alıcıya şifrelendiği varsayımına dayanan iki protokol tanımlanmıştır. İşlemler üyeler tarafından, her katılımcıda bir kopyası bulunan büyük deftere kaydedilmektedir. Sistemde gerçekleşmeyen işlemlerin kaydedilmesi gibi suistimallerin önlenmesi için ceza ve ödül mekanizması geliştirilmiştir. Bunun yanında B-money, hesaba dayalı zor bir problemin sisteme kayıtlı herhangi bir üye tarafından çözülmesiyle yaratılmaktadır. İş kanıtının (POW-proof of work) zorluğunun nasıl belirleneceğine oylama yoluyla ağ tarafından karar verilirken, yaratılan para miktarı ise sorunun zorluğu ile orantılıdır. Wei Dai, hükümet müdahalesinin gereksiz olduğu ve kalıcı olarak yasaklandığı bir para birimi ortaya koymayı amaçlamıştır. B-Money sistemi ile ortaya konan büyük defter, iş kanıtı ve ödül sistemi gibi kavramlar Bitcoinin geliştirilmesinde de uygulanmıştır (Dai, 1998; Franco, 2015; Halaburda & Sarvary, 2016; Kaplanov, 2012).

1.3.1.4 Hashcash

Hashcash, istenmeyen e-postaların ve DoS saldırılarının (Denial of service attack) sistematik suiistimallerini azaltma mekanizması olarak 1997 yılında Adam Back tarafından geliştirilmiş kriptografik hash fonksiyonlarına dayalı bir iş kanıtı sistemidir. Sistem e-posta iletilerinin başlığına, oluşturulması için bir maliyete katlanmayı gerektiren ve hashcash olarak adlandırılan bir simgenin eklenmesine dayanmaktadır. Her hashcash bir alıcıya özgü olduğundan, alıcı güvenilir üçüncü bir taraf olmadan, güvenilirliği doğrulayabilmektedir. Back, e-mail gönderen bilgisayarın e-maili göndermeden önce hesaba dayalı ve hesaplaması zor bir problemi çözmesini sağlayarak, istenmeyen e-maillerin engellenmesini amaçlamıştır. Binlerce

27 istenmeyen e-mail gönderilmesi durumunda kullanılan işlemci gücü nedeniyle problemin çözümü için harcanan kaynak ve zaman maliyetleri artmakta ve e-mail gönderimimin ekonomik olmamasına neden olmaktadır. Hashcash’in sunduğu en temel yenilik iş kanıtı fonksiyonudur.

Bitcoin sisteminde hashcash, Bitcoin madenciliğinde sahte blockchain yaratılmasının maliyetini arttırmak için kullanılmıştır.

1.3.1.5 RPOW

RPOW (Reusable Proof of Work / Yeniden Kullanılabilir İş Kanıtı), 2004 yılında Hal Finney tarafından geliştirilmiştir. Nick Szabo’nun altını referans alarak geliştirdiği Bit Gold’un anlayış olarak uygulanabilir ancak karmaşık bir sistem olduğunu belirten Finney, daha basit olan RPOW’u geliştirmiştir. Sistem, dijital bir para birimi değerinin yaratılıp sabitlenmesinde gerekli olan işlem gücünün belirlenmesi ve onaylanması için iş kanıtı fonksiyonunu kullanmaktadır. Diğer bir deyişle para birimi iş kanıtı cinsinden ifade edilmiş, iş kanıtı sistemi olarak da hashcash kullanılmıştır. Hashcash para biriminin yaratılmasında katlanılan çaba ve maliyetin kanıtı olarak hizmet etmekte ve bu da aynı fiziki altında olduğu gibi yaratılan para birimine değer katmaktadır. Sistemde hashcash parçaları şeklinde POW ve RPOW olmak üzere iki tip para birimi vardır. Normal şartlarda çifte harcama probleminden dolayı para birimlerinin tekrar kullanılması mümkün değildir. Ancak bu sistemde RPOW para birimi, iş kanıtı probleminin çözümü ile yaratılan POW para biriminin sıralı yeniden kullanım adı verilen sınırlı yeniden kullanımını sağlamaktadır. Diğer bir deyişle, POW para birimi yaratıldıktan sonra bir RPOW sunucusunda eşit değerli bir RPOW para birimi ile değiştirilebilmektedir. Bu nedenle Finney sisteminin getirdiği yenilik, POW para biriminin yeniden üretilmesine gerek kalmadan değiştirilmesine olanak sağlamasıdır (Finney, 2004; Franco, 2015; Vigna & Casey, 2017).

1.3.1.6 Bit Gold

Bit Gold, 1998 yılında B-money’den bağımsız olarak Nick Szabo tarafından geliştirilmiş ve 2005 yılında kamuoyu ile paylaşılmış merkezi olmayan çevrimiçi ödeme sistemi ve dijital para birimidir. Nick Szabo, 29 Aralık 2005 tarihinde internette yayınladığı yazıda şunları yazmıştır (Szabo, 2005):

“Özetle sorun şu ki, paramız şu anda değeri için üçüncü bir tarafa duyulan güvene bağlıdır. 20. yüzyılda ki birçok enflasyonist ve hiperenflasyonist dönemin gösterdiği gibi, bu ideal bir durum değildir………. İnsanlığın şimdiye kadar kullandığı tüm para şu veya bu şekilde güvensiz olmuştur. Bu güvensizlik, kalpazanlıktan hırsızlığa kadar çok çeşitli şekillerde kendini göstermiştir, ancak

28 bunların en tehlikelisi muhtemelen enflasyondur. Bit altın bize bu tehlikelerden eşi görülmemiş bir güvenlik sağlayabilir.”

Szabo, değerinin belirlenmesinde üçüncü taraflara güveni gerektiren ve 20. yy’da yaşanan enflasyon sorunları nedeniyle de kusursuz olmayan mevcut para sistemine ve üçüncü taraflara güveni gerektirmeyen ancak mübadele aracı olarak kullanmada dezavantajları bulunan değerli metallere alternatif para sistemi olarak, güvenilir şekilde saklanabilecek ve transfer edilebilecek Bit Gold’u geliştirmiştir. Bu özelliği ile Bit Gold bir ödeme sistemi olmanın yanında uzun vadeli değer saklama aracı olarak da planlanmıştır. Bit Gold, altının çaba gerektiren madenciliği nedeniyle doğal olarak arttırılması zor olan arzı ve sahteciliğe karşı güvende olan ekonomik değeri referans alınarak geliştirilmiştir. Bit Gold’u daha önceki dijital para birimlerinden ayıran özelliği, protokolün dağıtılmış olmasıdır (Nian & Kuo Chuen, 2015;

Szabo, 2005).

Bit Gold’da da para iş kanıtı problemi çözülerek yaratılmaktadır. Çözülen problem, harcanan çaba nedeniyle bir nevi altın gibi yaratılan paraya değer katmaktadır. Problemin çözümünün, Bit Gold ağına gönderilerek topluluk tarafından onaylanması sağlanmakta, aynı zamanda çözümü bulan kişi de bit kazanmaktadır. Ancak B-money’den farklı olarak Bit Gold’da her problemin iş kanıtı bir önceki çözüme bağlanmış ve para yaratma sıralı hale getirilmiştir. Diğer bir deyişle her problem bir önceki çözüme bağlanarak Bitcoindeki blockchaine benzer bir kriptografik hash zinciri oluşturulmuştur. Bu şekilde sistem, çözüm topluluğun çoğunluğu tarafından onaylanmadıkça yeni probleme geçilmesine izin vermeyerek, yeni yaratılan paraların onaylanması ve zaman damgası4 için rasyonel bir yol sunmuştur (Franco, 2015; Moskov, 2018). Bit Gold’un sahip olduğu; iş kanıtı konsensüs algoritması, kriptografik hash zinciri ve yaratılan paranın çözümü yapan kişiye verilmesi gibi özellikleri Bitcoinde de kullanılmaktadır. Bunun yanında Bitcoin ve Bit Gold, çifte harcama probleminin çözümünde birbirinden ayrılmaktadırlar. Bit Gold, çifte harcama problemini, işlem gücü (hash) çoğunluğundan çok ağ adresleri çoğunluğuna dayanan Bizans hata toleransı/Bizanslı generaller

4 5070 sayılı Elektronik İmza Kanununa göre Zaman Damgası: Bir elektronik verinin, üretildiği, değiştirildiği, gönderildiği, alındığı ve / veya kaydedildiği zamanın tespit edilmesi amacıyla, elektronik sertifika hizmet sağlayıcısı tarafından elektronik imzayla doğrulanan kaydı, ifade eder. Diğer bir ifadeyle, kaydın tarihinin belirlenmesini sağlamaktadır (Tübitak Bilgem, 2019).

29 problemi5 yöntemi ile çözmeye çalışmıştır. Ancak bu durum Bit Gold’un Sybil saldırılara6 karşı savunmasız kalmasına neden olmuştur. B-money ve Bit Gold hiçbir zaman uygulamaya konmayan teorik öneriler olarak kalmıştır (Franco, 2015; Szabo, 2005).