• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM

2.4. Basel II Düzenlemelerinin Etkileri

2.4.1. Basel II´nin KOBĠ‟lere Etkileri

2.4.1.2. KOBĠ‟lerin Finansmanı Üzerindeki Etkileri

2.4.1.2.4. Kredi Maliyeti

Basel II uygulamasının baĢlaması ile firmaların riskliliği ve kullanılacak kredinin risk seviyesi doğrudan kredi maliyetini etkileyecektir. Bankanın kredi verdiği firmanın riskinin artması kendisinin maruz kaldığı riski artırmaktadır. Böyle bir durumda banka, maruz kaldığı toplam kredi riski arttıkça daha fazla sermaye bulundurmak durumunda kalacaktır. BaĢka alanlara aktarılarak değerlendirilebilecek olan fazla sermaye nedeniyle artan sermaye maliyetinden kaynaklanan kaybını da kredi fiyatına yansıtarak kaybını telafi edecektir. Sonuçta kredilendirmeden kaynaklanan firma riski ve kredi riski Basel II‟de maliyetin temel faktörü olarak kredi kararında belirleyici olacaktır (Aras, 2007b). Kredi kullananın riskliliğini ifade eden firma riski, bağımsız derecelendirme kuruluĢları tarafından verilen derecelendirme notlarına göre belirlenmektedir. Kredi kullananın riskliliğinin belirlenmesinde, firmanın finansal verilerinin (bilanço, gelir tablosu v.b.) ile değerlendirilmesi yanında faaliyet riskinin ölçülmesinde kullanılan niteliksel faktörlerinin (yönetici ve ortakların geçmiĢi, yönetim ve organizasyon yapısı, ürün/hizmet geliĢimi, pazar payı v.b.) değerlendirilmesi de önem kazanmıĢtır.

Basel II uygulamasında yalnızca finansal verilerin değil aynı zamanda firmanın niteliksel faktörlerinin de değerlendirilmesi, firmaların derecelendirme notunun belirlenmesinde mali yapıları kadar yönetim anlayıĢlarının da etkisi olacağı açıktır. Tüm bu faktörler dikkate alınarak yapılan değerlendirme sonucunda verilen derecelendirme notu, bankalarda ayrılacak olan sermayenin hesaplanmasında kullanılan risk ağırlıklıklarının belirlenmesinde dikkate alınmaktadır. Derecelendirme notu yükseldikçe/iyileĢtikçe risk ağırlıkları ve dolayısıyla ayrılacak sermaye tutarı ve kredi maliyetleri düĢmektedir. Bu durumda daha düĢük risk ağırlığına sahip KOBĠ‟ler, bankalardan düĢük maliyetli kredi kullanma olanağına sahip olurken, yüksek riskli KOBĠ‟lerin yüksek kredi maliyetleri nedeniyle banka kredileri yoluyla finansman sağlamaları zorlaĢacaktır. Tablo 2.11‟de örnek rakamlarla derecelendirme notunun kredi faizine etkisi görülmektedir. Tablodaki veriler örnek olması amacı ile verilmiĢ olup, Basel II uygulamasına geçilmesi ile

derecelendirme sonucu verilen kredi (rating) notu yüksekliğinin kredi faiz oranlarını önemli ölçüde düĢüreceği temsili olarak gösterilmektedir.

Tablo 2.12: Kredi Faiz Oranı – Derecelendirme Notu ĠliĢkisi

Derecelendirme (Rating) Notu Kredi Faiz Oranı

AAA % 14.5 AA % 16 BBB % 18 BB % 18.2 B % 19 CCC % 21.4 CC % 23

Yukarıda görülebileceği gibi, Ģirketlerin derecelendirme notu düĢtükçe, ödeyecekleri kredi faizi yükselecektir. DüĢük derecelendirme notuna sahip kredi kullanan KOBĠ‟lerin finansman maliyetleri de ciddi oranda artıĢ gösterecektir.

Türkiye‟deki KOBĠ‟ler açısından durumu değerlendirdiğimizde, derecelendirilmemiĢ KOBĠ‟lerin risk ağırlığı %100 olarak kabul edileceğinden, derecelendirilmesi halinde derecelendirme notu (BB-)‟nin altında olan KOBĠ‟ler için risk ağırlığı %100‟den fazla olacağı için güçlü yapıya sahip olmayan KOBĠ‟lerin derecelendirilmiĢ veya derecelendirilmemiĢ olması da maliyetleri etkileyecektir. Ayrıca KOBĠ tanımına bağlı olarak “perakende-kurumsal” ayrımı maliyetler açısından da çok önem kazanmakta olup bir bankadaki toplam kredisi (nakdi ve gayri nakdi) 1 milyon Euro‟nun altında kalan KOBĠ‟ler “perakende portföy” içinde tanımlanmakta ve “Perakende KOBĠ” için risk ağırlıkları otomatik olarak %75‟e düĢmektedir. Bu durumdaki KOBĠ‟ler %25 daha az maliyetle karĢılaĢacaklardır (Turgut, 2007: 39-40). Kredi ihtiyacı 1 milyon Euro‟nun üstünde olan KOBĠ‟ler kredilerini 1 milyon Euro‟ya eĢit veya altında olacak Ģekilde birden çok bankadan kredi kullanarak risk ağırlıklarını ve maliyetlerini düĢürebilmektedirler. Ancak, kredinin farklı bankalara yayılması sonucu ortaya çıkacak iĢlem maliyetlerinin perakende portföye dahil edilme sonucu azalan maliyet tutarını aĢmamasına dikkat edilmelidir.

Kredi maliyetlerini sadece firmanın riskliliği ve perakende ve kurumsal KOBĠ olmaları değil aynı zamanda kredi iĢleminin riskliliği de etkilemektedir. Basel II ile kredinin miktarı, vadesi ve özellikle risk azaltıcı unsur olarak verecekleri teminat türleri kredinin riskliliğini ve dolayısıyla bankalara ve firmalara olan maliyetlerini artırmakta veya azaltmaktadır (Yılmaz, 2007: 11). Kredi iĢleminin riskliliğinin değerlendirilmesinde firmanın geçmiĢ yükümlülüklerini yerine getirmedeki sadakati dikkate alınmaktadır. Kredinin vadesi arttıkça maliyeti de artmaktadır. Kredinin miktarını dikkate aldığımız zaman, KOBĠ‟lerin bir bankadan 1 milyon Euro‟nun üstünde kredi kullanmaları durumunda kurumsal portföyde değerlendirileceğinden önceki bölümlerde ayrıntılı Ģekilde bahsedilmiĢti. Bu durumun kredi maliyetlerine etkisi; firma derecelendirilmemiĢse veya (BBB+)‟in altında ise kredi maliyetleri artmakta, firmanın derecelendirme notu (A-)‟e eĢit veya üstünde ise azalmaktadır.

Basel II uygulamasına geçiĢte öncelikli olarak standart yaklaĢımın daha sonra içsel derecelendirmeye dayalı yaklaĢımın bankalar tarafından kullanılacağı öngörülmektedir. Ġçsel derecelendirmeye dayalı yaklaĢımda bankalar geliĢmiĢlik düzeylerine göre kendi bünyelerindeki veri setlerini kullanarak kredi riskliliğini hesaplayabileceklerdir. ĠDY standart yaklaĢıma göre kredi riski ölçüm yöntemine göre daha az ekonomik sermaye ayrılmasını sağlayabilir. Derecelendirme notu yüksek olan KOBĠ‟ler bankalar tarafından standart yaklaĢım yerine içsel derecelendirme yaklaĢımı ile değerlendirilerek kredilendirildiğinde daha uygun faiz oranlarıyla karĢılaĢabileceklerdir. Derecelendirme notu yüksek olan KOBĠ‟ler yurtiçindeki standart yaklaĢımı kullanan bankalardan kredi kullandıklarında, içsel derecelendirme yaklaĢımındaki hassas risk hesaplamaları sonucu belirlenen maliyetlere oranla kredi maliyetleri yüksek olacağı için yurtdıĢındaki pazarlarda rekabet Ģansları azalacaktır (Roszbach, 2005: 44; Yılmaz, 2007: 16). Bu faktörler nedeniyle artan kredi faizleri KOBĠ‟lerin finansman giderlerini artırıp, dönem net karları üzerinde de azaltıcı etki yaratacaktır.

Basel II‟de, içsel derecelendirme yaklaĢımını benimseyen bankaların kullanabileceği “KOBĠ'ler için iĢletme büyüklüğü ayarlaması” düzenlemesi

KOBĠ‟lerin diğer kurumsal firmalara göre avantajlı olmasını sağlayacaktır. Sadece toplam satıĢları 50 milyon Euro‟nun altında bir iĢletmeye kullandırılan, tutarı 1 milyon Euro‟dan fazla olan krediler (kurumsal KOBĠ alacakları) için geçerli olacak ve ayarlama her bir münferit alacak için ayrıca uygulanacak olan iĢletme büyüklüğü ayarlaması; “risk ağırlıklı varlıklar ve asgari sermaye yükümlülüğü hesaplamalarında kullanılan formülün bağımsız değiĢkenlerinden biri olan korelasyon katsayısında yapılan bir düzeltme” iĢlemidir. Buna göre;

R*=R- [0,04 × (1 – (S–5)/45)

R: Kurumsal krediler için hesaplanacak korelasyon katsayısı, R*: DüzeltilmiĢ korelasyon katsayısı,

S: Yıllık satıĢlar toplamı (Ciro).

Formül incelendiği zaman Basel II‟de iĢletme büyüklüğünün göstergesi olarak kabul edilen yıllık satıĢ tutarına (S) bağlı olarak korelasyon katsayısı düzeltme iĢlemi, KOBĠ‟lere kullandırılan krediler için hesaplanacak asgari sermaye yükümlülüğü ve risk ağırlıklı aktifler tutarının benzer özelliklere sahip kurumsal krediler için hesaplanan tutara göre daha düĢük olmasını ve KOBĠ‟lerin maliyet avantajı elde etmesini sağlayacaktır (Caruana, 2003: 2; Yetim ve Balcı, 2005: 84-85). Sonuçta, Basel II ile birlikte kredi kullanan KOBĠ‟lerin riskliliğin değerlendirilmesinde belli kurallar ve standartlar kullanılacaktır. Firmaların Basel II sürecinde finansman maliyetlerini düĢürebilmeleri için bu standartlara uyumu ve faaliyetleri ile ilgili kayıtlarını gerek teminat koĢulları gerekse kullanacakları kredinin maliyeti açısından gerçekçi tutmaları gerekmektedir. Söz konusu değiĢim bir alt yapı maliyetini de beraberinde getirdiğinden krediye ihtiyaç duyulduğunda zaman ve maliyet kaybı yaratacak bir değiĢim yerine, Basel II uygulamasına geçilmeden planlı bir yaklaĢımla zaman içinde ticari faaliyetlerinin Ģeffaflık anlayıĢı içinde kayıt altına alınması konusunda çaba harcanması gerekmektedir (Arslan, 2007: 65). Ancak söz konusu sorunlarını Ģimdiden Basel II kriterleri çerçevesinde

çözebilen KOBĠ‟ler bu süreçte büyük iĢletmeler gibi ucuz kredi, düĢük maliyetli üretim ve hem ulusal hem de uluslararası alanda rekabet üstünlüğüne sahip olacaklardır.

2.4.1.3. KOBĠ’lerin Derecelendirilmesi ve Kurumsal Yönetim AnlayıĢı