• Sonuç bulunamadı

Kredi Kartlarının Parasal Aktarım Mekanizmalarını Etkileyebilecek Özellikleri Özellikleri

KRED İ KARTLARININ ARTAN KULLANIMININ PARA POL İ T İ KASI UYGULAMALARI ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

3.2. Kredi Kartlarının Parasal Aktarım Mekanizmalarını Etkileyebilecek Özellikleri Özellikleri

Kredi kartlarının yaygınlaşarak kullanımlarının artmasının özellikle faiz oranına duyarlı tüketim harcamalarının para politikası uygulamaları sonucunda ne oranda değişeceği konusunda etkili olabileceği düşünülmektedir. Diğer bir ifade ile, kredi kartı kullanımının yaygınlığının, faize duyarlı tüketim harcamalarının faiz esnekliğini etkileyebileceği düşünülmektedir.

Kredi kartlarının parasal aktarım mekanizmaları üzerinde bu tür bir etkisinin olabileceğinin düşünülmesine sebep olan nedenleri kredi kartlarının taksit özelliği, borç erteleme ve hediye programları ve kredi kartının ayrılmaz parçası olan ve kart kullanıcısının istediği her an kart limiti ile sınırlı olacak şekilde kullanabileceği kredi imkanı şeklinde sıralamak mümkün bulunmaktadır:

168 3.2.1. Taksit Özelliği

Kredi kartları, özellikle ülkemizde, sundukları taksit imkanı ile kullanıcılara likidite sıkıntısı yaşadıkları zamanlarda harcamalarını eşit taksitlere bölerek ödemelerini ileri vadelere yayma olanağı tanımaktadır. Kredi kartı kullanıcıları, bankalarınca belirlenmiş faiz oranları çerçevesinde, istedikleri zaman harcama miktarını taksitlendirme imkanına sahiptirler. Bununla birlikte, kredi kartları ile ilgili olarak bankaların uyguladıkları kampanyalar kapsamında, söz konusu taksit imkanı herhangi bir faize maruz kalmadan da kullanılabilmektedir. Türkiye’de bankaların kredi kartları ile ilgili kampanyalarda faizsiz taksit imkanı hizmetini sıkça kullandıkları görülmektedir.

Kredi kartları ile ilgili banka bilançolarında yer alan bakiyelerin taksitli ve taksitsiz alışveriş işlemlerine göre dağılımına bakıldığında, 2004-2011 yılları arasında taksitli alışverişlerin toplam bireysel kredi kartı bakiyesi içerisindeki payının yüzde 23,8 ile yüzde 44,7 arasında değiştiği görülmektedir (Grafik 3.1.). 0 10 20 30 40 50 60 70 80 90 100

Eki 04 Eki 05 Eki 06 Eki 07 Eki 08 Eki 09 Eki 10 Taksitli İşlemler (%) Taksitsiz İşlemler (%)

Grafik 3.1 : Banka Bilançolarında Yer Alan Toplam Bireysel Kredi Kartı Bakiyesi–Taksitli/Taksitsiz

Kaynak: BDDK

Kredi kartlarının taksit imkanının, kart kullanıcılarının ödemelerini vadeye yaymalarına imkan verdiğinden dolayı, sıkı para politikası uygulamalarının faiz ve kredi kanalları aracılığıyla harcamaların kısılması

169

yönündeki etkilerini azaltıcı etki yapmasının muhtemel olduğu düşünülmektedir.

3.2.2. Borç Erteleme ve Hediye Programları

Kredi kartları yoluyla kullanıcılara sağlanan bir diğer avantaj da ödemenin ertelenmesi seçeneğidir. Bu yolla kullanıcıya, örneğin Ocak ayında yaptığı alışveriş işleminin ödemelerine Haziran ayında başlama gibi imkanlar sunulmaktadır. Ödemenin ertelenmesi alternatifi normal şartlarda herhangi bir maliyete katlanılmadan gerçekleşmektedir. Bu nedenle, birçok kullanıcı alışverişleri esnasında bu tür bir teklifle karşılaştıklarında teklifi kabul ederek ödemelerini ertelemektedir.

Bazen de bankaların ve üye iş yerlerinin anlaşması ile kullanıcılara alışveriş işlemlerinde kredi kartlarını kullanmaları karşılığında bonus, para puan ve mil gibi çeşitli hediyeler verilmekte veya ilave indirim imkanları sağlanmaktadır.

Hem ödemelerin ertelenmesi hem bonus ve para puan tarzı hediye verilmesi hem de ilave indirim sağlanması uygulamalarının, özellikle sıkı para politikası uygulamalarının görüldüğü dönemlerde tüketicilerin harcama davranışlarını değiştirebilecek ve para politikasının etkinliğini azaltabilecek etkilerinin olabileceği düşünülmektedir.

Taksit imkanı, ödemelerin ertelenmesi ve bonus, para puan ve mil gibi hediyelerin verilmesi uygulamaları kredi kartını ihraç eden kuruluş ile üye iş yeri arasındaki anlaşmalar kapsamında yürütülmekte ve genel olarak bu tür uygulamaların maliyeti üye iş yerleri tarafından karşılanmaktadır (Aysan, 2011, s.13). Bu kapsamda, merkez bankasının sıkı para politikaları sonucunda ekonomide bir yavaşlama meydana gelmesi durumunda, reel ekonomi içerisinde yer alan üye iş yerlerinin gelirlerinin düşmesini engellemek adına bankalarla anlaşma yoluna giderek tüketicilerin harcamalarını arttırmaya yönelik taksit, ödemelerin ertelenmesi ve hediye verilmesi gibi uygulamalara başvurmalarının her zaman ihtimal dahilinde olduğu düşünülmektedir.

170 3.2.3. Kredi Kartı Limiti

Kredi kartlarının ekonominin işleyişini etkilediği yönlerden biri de tüketicilerin borçlanma davranışları konusudur. Kredi kartı limitinin artması, tüketicilerin kredi limitlerinin artması ve buna bağlı olarak da borçlanma imkanlarının genişlemesi anlamına gelmektedir. Tüketim harcamalarının sürekli gelirin belirli bir oranı olduğu temeline dayanan “Sürekli gelir hipotezi” ne göre, kredi limitlerinde meydana gelecek bir artışın tüketicilerin tüketim harcamalarında ve buna bağlı olarak borçlanmalarında herhangi bir artışa sebep olmaması gerekmektedir (Scholnick ve diğerleri, 2007, s.6).

Ancak yapılan bazı çalışmalarda bu hipotezle çelişkili sayılabilecek bazı sonuçlar elde edilmiştir. Mesela Gross ve Souleles tarafından 2002 yılında yapılan çalışmada tüketicilerin kredi limitlerinin artması yoluyla likidite imkanlarında sağlanan artışların, tüketicilerin borçlanmalarını önemli oranda ve kuvvetli bir bağ ile arttırdığı sonucuna ulaşılmıştır.

Merkez bankaları hedeflerine ulaşmak için bazı dönemlerde finansal kuruluşların kredi arzını azaltmasını isteyebilmektedir. Örneğin 2011 yılının yaz aylarında cari açığın önemli düzeylere gelmesine paralel olarak, Türkiye’de yetkili otoriteler bankaların kredi arzlarını azaltmak ve buna bağlı olarak tüketicilerin harcamalarını sınırlandırmak amacıyla çeşitli adımlar atmışlardır.

Kredi kartları sayesinde kart kullanıcısının istediği zaman kartın müsait limitini kullanabilmesi ve borç miktarının asgari ödeme miktarı dışındaki kısmını istediği zaman krediye çevirebilmesi, ilgili otoritelerin kredi arzını azaltmaya dönük bu tür adımlarının ekonomi üzerindeki etkisinin kredi kartlarından dolayı daha sınırlı veya yavaş olabileceğinin düşünülmesine sebep olmaktadır.

Diğer taraftan, kredi kartlarının merkez bankalarının sıkı para politikasını takip eden genişlemeci para politikası dönemlerinde de geçmişten gelen borçlar nedeniyle para politikasının etkinliği üzerinde etkisinin olabileceği düşünülmektedir. Yukarıda açıklandığı üzere, daraltıcı para politikası döneminde kredi sıkılaştırmalarına tepki olarak kredi kartlarının

171

kredi imkanının kullanılması durumunda, merkez bankasının genişletici para politikası uygulamaya başlamasının ardından tüketiciler öncelikle geçmişten gelen kredi kartı borçlarını kapatma yoluna gidecek ve bu nedenle genişletici para politikasının hem etkileri gecikebilecek hem de etkinliği azalabilecektir.

Kredi kartı harcama limitlerini ekonomide hali hazırda kullanılmamış kredi imkanları şeklinde değerlendirmek mümkün bulunmaktadır. BKM tarafından yapılan bir çalışma (2009) sonucunda, 2005 yılında 1.528 TL olan ortalama kredi kartı limitinin, 2006 ve 2007 yıllarında artış, 2008 yılında ise düşüş göstererek sırasıyla 2.395, 2.650 ve 2.505 TL olarak gerçekleştiği sonucuna ulaşılmıştır. Aynı dönem içerisinde kart limitinin ortalama kullanım yüzdesi sırasıyla yüzde 49, 38, 45 ve 45 olarak gerçekleşmiştir. Aynı çalışma kapsamında tespit edilen bir diğer sonuca göre, Türkiye’deki kredi kartı kullanıcılarının büyük bir çoğunluğu (yüzde 74) kredi kartı limitinin yüzde 50’sinden daha düşük bir kısmını kullanırken, kart kullanıcılarının sadece yüzde 11’lik bir kısmı kart limitinin tamamını ya da tamamına yakınını kullanmaktadır.

Kredi kartı limitinin artması, söz konusu kartın daha fazla kullanılacağı anlamına gelmemektedir. Nitekim, BKM tarafından yapılan çalışmalar neticesinde deneklerin büyük bir çoğunluğunun limiti daha düşük olan kredi kartını daha sık kullanmayı tercih ettiği ve bu kapsamda limit arttırımlarının kredi kartının daha fazla kullanılmasına sebep olmadığı sonucuna ulaşılmıştır (BKM, 2009, s.8-9).

Limitlerde görülen artış her ne kadar kredi kartlarının daha fazla kullanılmasına sebep olmasa da kart sahiplerinin ihtiyaç duydukları zaman kredi kartına bağlı olarak kullanabilecekleri kredi limitini arttırmaktadır ve bu husus para politikası sıkılaştığında, finansal kuruluşların verdikleri kredi miktarını düşürme eğilimlerinin etkilerini zayıflatabilecek bir husus olarak karşımıza çıkmaktadır. Diğer bir ifade ile, finansal kuruluşlar tüketici kredileri gibi kredi kanallarını kapatsalar dahi, tüketicilerin bireysel kredi kartlarını

172

kullanarak ihtiyaç duydukları kredi imkanına erişme imkanları yükselen limitlere paralel olarak artmaktadır31.

3.3. Kredi Kartlarının ve Kredi Kartlarının Kredi İmkanının Kullanım