• Sonuç bulunamadı

- BANK A Hesabı

1.6.3.2 EFT Sisteminin Genel Özellikleri

EFT sisteminde gerçekleşen ödeme işlemlerini; bankalararası yüksek tutarlı ödemeler, piyasa işlemleri, menkul kıymet ödemeleri, müşteri ödemeleri ve TCMB ile gerçekleştirilen açık piyasa, döviz efektif ve TL piyasası işlemlemlerine ilişkin ödemeler olarak özetlemek mümkün bulunmaktadır. Sistem üzerinden yukarıda sayılan ödeme işlemlerine ilaveten, sadece haber niteliği taşıyan bilgi mesajları yollamak ve raporlama işlemleri yapmak da mümkün bulunmaktadır.

EFT sistemi, Merkez Bankası tarafından 1992 yılında kurularak işletime alınmıştır. 2000 yılında yazılım ve donanımında önemli değişiklikler yapılan EFT sistemi, günümüzde ikinci kuşak yapısı ile faaliyet göstermeye devam etmektedir. EFT sisteminden önce bankalar arasındaki ödemeler, bankaların Merkez Bankası şubelerindeki hesapları arasında virman yapılarak gerçekleştirilmekteydi (Kirdaban, 2005, s.67).

EFT sistemi Merkez Bankası tarafından işletilmekte olan bir ödeme sistemidir. Bu kapsamda, sistem ile ilgili tüm hususların sorumluluğu ve yetkisi Merkez Bankası’nın üzerinde bulunmaktadır ve sisteme katılım koşulları ve sistemin işleyişi ile ilgili tüm kural ve prosedürler Merkez Bankası tarafından belirlenerek ilan edilmektedir.

48

Mevcut düzenlemelere göre, EFT sistemine sadece 5411 sayılı Bankacılık Kanunu kapsamında faaliyet gösteren bankalar katılmaktadır. Sistem üzerinden işlem yapmak isteyen diğer gerçek ve tüzel kişilerin işlemlerini EFT sistemine üye olan bankalar üzerinden gerçekleştirmeleri gerekmektedir.

EFT sistemi katılımcılarının sistem ile ilgili sorunları ve ihtiyaçları ortak bir şekilde belirlemeleri ve bu konudaki çözüm önerilerini oluşturabilmeleri için gerekli koordinasyonu sağlamak amacıyla Türkiye Bankalar Birliği’nin bünyesinde bir çalışma grubu kurulmuştur. Söz konusu çalışma grubunun altında hem operasyonel hem de teknik konularla ilgili komiteler kurulmuştur. Söz konusu yapı ile birlikte sistem katılımcılarının, yani bankaların EFT sistemi ile ilgili çalışmalara etkin şekilde katılmaları amaçlanmaktadır.

Daha önce de belirttiğimiz üzere, ödeme sistemleri teknolojik gelişmeler ile yakından ilgili yapılar olup, ödeme sistemlerinin hem yazılım hem de donanım açısından düzenli olarak yenilenmeleri gerekmektedir. Bu kapsamda, EFT sisteminin donanım ve yazılımının güncel teknolojik gelişmeler kapsamında sürekli yenilenebilmesi ve sistem ile ilgili teknik tüm işlemlerin yürütülmesi için Merkez Bankası nezdinde alanlarında uzmanlaşmış teknik elemanların bulunduğu özel bir ekip çalışmaktadır. Ayrıca, EFT sisteminde gerçekleşen günlük işlemler için de Merkez Bankası içerisinde ayrı bir Birim bulunmaktadır.

EFT sistemi, gerçek zamanlı toptan mutabakat prensibine göre çalışmaktadır. Bu kapsamda, EFT sistemine gönderilen ödeme emirleri, taraflar arasındaki fon transferinin sonlandırılması ile eş anlı olarak gerçekleşmekte ve ödemeye konu tutar alıcının hesabında kullanıma hazır hale gelmektedir. Bu nedenle, EFT sisteminde ödeme işlemi gerçekleştikten sonra gönderenin yükümlülüğünü yerine getirememesi gibi bir risk bulunmamaktadır.

49

EFT sisteminin diğer bir temel özelliği ise alacaklandırma esasına göre çalışmasıdır. Buna göre, katılımcılar EFT sisteminde diğer katılımcıların hesaplarını alacaklandırabilmekte ve EFT sistemi içerisinde pratikte doğrudan borçlandırma usulüne göre gerçekleşen işlemler yapılmamaktadır.

EFT sistemi içerisinde, katılımcıların hesap bakiyelerinin eksiye düşmesine izin verilmemekte olup, katılımcıların sisteme gönderdikleri ödeme emirleri ancak hesaplarında yeterli bakiyenin bulunması durumunda gerçekleşmektedir. Sistem katılımcılarının gönderdikleri ödeme emirleri, EFT hesaplarında yeterli bakiyeleri olmadığında “kuyruk” diye adlandırılan bir mekanizma kapsamında değerlendirilmektedir. Buna göre, hesapta yeterli bakiye bulunmaması durumunda, ödeme emri kuyruğa girmektedir ve hesapta yeterli bakiye bulununcaya kadar burada beklemektedir. Daha sonra hesapta yeterli bakiye olduğunda, kuyruktaki ödeme emirleri kuyruğa giriş sıralarına göre gerçekleştirilmektedir. Ancak, sistem katılımcılarının ödeme emirlerinin kuyruktaki önceliklerini belirleme veya değiştirme imkanları da bulunmaktadır. EFT Sistemi C BANKASI 20 A BANKASI 10 B BANKASI 10 13 15 22

Şekil 1.6 : EFT Sisteminde Yaşanabilecek Kilitlenme Örneği

Kaynak: Akan, 2004

Daha önce de belirttiğimiz üzere, RTGS sistemlerde katılımcıların karşılıklı gönderdikleri ödeme mesajları Şekil 1.6.’dan da görüldüğü gibi kilitlenmeye sebep olabilmektedir. Kilitlenme kapsamında değerlendirilen durumlarda katılımcıların hesaplarında bulunan mevcutlar ödemelerini gerçekleştirmeye yetmemekte, ancak bekleyen mesajların gerçekleşmesi durumunda tüm katılımcılar ödemelerini yapabilmektedirler (Şekil 1.6.).

50

Sistem içerisinde katılımcıların karşılıklı olarak gönderdikleri ve kuyrukta bekleyen ödeme emirlerinin kilitlenme yaratıp yaratmadığı hususu, EFT sistemince otomatik olarak tespit edilmekte ve kuyruktaki ödeme emirlerinin öncelikleri ve kuyruğa giriş sırası dikkate alınarak kilitlenme çözülmektedir.

Katılımcıların daha etkin ve verimli bir şekilde çalışmalarını sağlamak amacıyla EFT sisteminde bulunan bir diğer özellik de düşük tutarlı ödeme mesajlarının belirli kıstaslara göre gruplanarak toplu gönderilebilmesi olanağıdır.

Daha önce de belirttiğimiz üzere, dünyadaki birçok RTGS ödeme sisteminde katılımcılar ödeme emirlerini sisteme SWIFT aracılığıyla göndermektedir. EFT sisteminde ise SWIFT kullanılmamakta ve ödeme emirlerinin iletilmesi için kendine has bir mesaj formatı ve özel bir iletişim ağı (TICNET) kullanılmaktadır.

Bilindiği üzere, merkez bankaları tüm dünyadaki finansal piyasalarda son kredi mercii olarak önemli bir rol üstlenmektedir. Türkiye’de de Merkez Bankası son kredi mercii rolü kapsamında finansal kuruluşlara likidite sorunlarını aşmaları amacıyla çeşitli likidite imkanları tanımaktadır. “Gün içi likidite imkanı”, “geç likidite penceresi” ve “gecelik likidite” gibi çeşitli yöntemlerle sunulan söz konusu imkanlar, finansal kuruluşların kısa süreli likidite sorunlarını çözmeleri amacıyla verilmekte olup, finansal istikrar açısından ölümcül öneme sahip bulunmaktadır. Finansal kuruluşların söz konusu imkanlardan yararlanmaları için çeşitli şartları yerine getirmeleri gerekmektedir. Söz konusu şartlardan en önemlisi, anılan imkanlar kapsamında sağlanacak kredilerin teminat karşılığında veriliyor olmasıdır.

EFT sisteminin katılımcıları olan bankalar, sisteme gönderdikleri ancak EFT hesaplarında yeterli bakiye olmaması nedeniyle gerçekleşmeyen ve kuyrukta bekleyen ödeme emirlerinin gerçekleşmesi amacıyla, teminat karşılığında Merkez Bankasının likidite imkanlarından yararlanma hakkına sahiptirler. Her ne kadar sadece bu amaçla kullanılıyor olmasa da özellikle

51

gün içi likidite imkanı, EFT sisteminde likidite sorunları yaşadıklarında bankaların ilk başvurdukları kredi kaynağı olarak karşımıza çıkmaktadır.

Katılımcıların EFT sisteminde gerçekleştirdikleri işlemler Merkez Bankası nezdinde bulunan operasyon biriminde anlık olarak izlenmektedir. Bu kapsamda, özellikle kuyrukta bekleyen ödemeler yakından takip edilmekte, katılımcıların sorun yaşamaları durumunda sorunun nedenini anlamak için ikili görüşmeler gerçekleştirilmekte ve yaşanan soruna ivedilikle müdahale edilmektedir. Örneğin, kuyrukta aşırı birikme olması durumunda sorun yaşayan katılımcı yönlendirilerek ödeme mesajlarının önceliğini değiştirmesi veya büyük tutarlı ödeme emirlerini daha küçük tutarlı ödemelere bölerek parçalar halinde sisteme göndermesi sağlanmaktadır (Güzel, 2004, s.125).

EFT sisteminde operasyonel riskleri azaltmak için sisteme katılmak isteyen bankalardan; tavsiye edilen donanım ve işletim sistemini kurmaları, gerekli iletişim aygıtlarına ve yedekli hatlara sahip olmaları, Merkez Bankasınca verilen özel eğitimlere katılmaları ve Bankaca yapılan testlerde başarılı olmaları istenmektedir.

Yine operasyonel riskleri azaltmak kapsamında, EFT sisteminin sorunsuz ve kesintisiz hizmet vermesini sağlamak amacıyla, EFT sisteminin ana merkezinden farklı bir yerde, gerektiğinde devreye girerek ödeme işlemlerinin sorunsuz bir şekilde yapılmasına devam edilmesini sağlayacak yedek bir sistem bulunmaktadır. EFT ana merkezde gerçekeleşen işlemlerin bir kopyası da yedek sistem üzerinde yedeklenerek saklanmaktadır. Yedek sistem, ana sistemde sorun yaşanması durumunda çok kısa bir süre içerisinde devreye girebilmekte ve EFT ana merkezde gerçekleşen işlemlerin kopyası bulunduğundan herhangi bir kayıp yaşanmadan işlemlerin devam etmesini sağlamaktadır.

EFT sistemi, 2006-2007 seneleri arasında Türkiye için yürütülen FSAP çalışmaları kapsamında değerlendirmeye tabi tutulmuştur. Söz konusu çalışmalar kapsamında, EFT sistemi BIS-CPSS tarafından hazırlanmış olan “Sistemik Öneme Sahip Ödeme Sistemleri İçin Temel Prensipler”

52

çerçevesinde değerlendirilmiş ve bu kapsamda bir rapor hazırlanmıştır. Söz konusu rapora göre, EFT sisteminde katılımcıların likidite risklerini azaltmak amacıyla sağlanan gün içi likidite imkanı, kuyruklama mekanizması ve kilit çözüm uygulamalarının uluslararası uygulamalarla uyumlu, sistemin güvenlik ve acil durum düzenlemelerinin yeterli, sisteme katılım kurallarının adil ve objektif olduğu hususları tespit edilmiştir. Ayrıca, EFT sisteminde geçerli iş akışlarının, teknolojinin ve sistemde üretilerek katılımcılarla paylaşılan bilgilerin yeterli düzeyde olduğu belirtilmiştir (IMF, 2007).

Bu bölümün başında da belirttiğimiz üzere, EFT sistemi Türkiye’deki ödeme sistemleri içerisinde çok önemli bir yere sahiptir. Diğer ödeme sistemlerinin mutabakatı için gerekli fon transferlerinin EFT sistemi aracılığıyla gerçekleştiriliyor olması nedeniyle, EFT sisteminde yaşanacak bir sorunun diğer sistemleri de etkileyerek tüm finansal sistemi tehdit eden zincirleme bir soruna dönüşmesi muhtemeldir. Nitekim, EFT Sisteminde 3 Haziran 2011 tarihinde yazılım güncellemesi sırasında önemli bir problem yaşanmış ve gün boyunca sistemde işlem gerçekleştirilememiştir. Anılan sorun ancak gece geç saatlerde giderilebilmiş ve sorun çözülünceye kadar mutabakatlarına ilişkin fonların EFT üzerinden gönderildiği diğer ödeme sistemlerinde mutabakat nihayetlendirilememiştir.

EFT sistemine üyelik, hem sunulabilecek hizmetlerin çeşitlendirilmesi hem de banka imajı açısından çok önemli bir husus olup, bu kapsamda Türkiye’de faaliyet gösteren bankaların hemen hepsi EFT sistemine doğrudan katılım sağlamaktadır. Ekim 2011 itibariyle EFT sistemi katılımcı sayısı, aynı zamanda sistem işleticisi olan Merkez Bankası dahil olmak üzere 48 olarak gerçekleşmiştir.

Ödemelerin sistemin çalışma saatleri içerisindeki dağılımı iki açıdan önem arz etmektedir. Ödemelerin gün içerisindeki dağılımı ne kadar tahmin edilebilir ve istikrarlı olursa, katılımcıların fon yönetimleri o denli etkin olacaktır (TCMB, 2011, s.42). Ayrıca, ödemelerin gün içerisinde belirli bir zaman periyodunda yoğunlaşması, sistemden kaynaklanan operasyonel riski ve katılımcılardan kaynaklanan likidite riskini arttırmaktadır. Bu nedenle, bazı ülkelerde ödemeler fiyatlandırılırken, çalışma saatleri içerisindeki rahat

53

zamanlar için daha düşük ücretler belirlenerek, katılımcılar ödeme işlemlerini bu zaman periyotlarında gerçekleştirmeleri için teşvik edilmektedir10.

EFT sisteminde 2010 yılının son çeyreğinde ödemelerin yüzde 31’i saat 10’a kadar gerçekleşirken, saat 10 ile 14 arasında gün içerisindeki işlemlerin yüzde 20’si bile gerçekleşmemiştir (TCMB, 2011, s.42). Bu da sistemde gerçekleşen işlemlerin gün başı ve sonunda yoğunlaştığını göstermektedir.