• Sonuç bulunamadı

1950 1952 YILLARI ARASI YAZI HAYAT

MİLLİYET GAZETESİNDE YAZMAYA BAŞLAMAS

C- Kore Harb

Kore harbinin temelleri II. Dünya savaşı sonrasında Japonya’nın yenilmesiyle ortaya çıkmıştır. Yalta ve Postdam konferanslarında Japonları, Güney Kore’den uzak tutma görevi ABD’ye ve SSCB’ye verilmiştir. Japonların Kore’den çekilmesiyle 38 inci enlem sınır kabul edilerek Ruslar Kore’nin kuzeyini, ABD ise güneyini işgal etmiştir. Böylece Kore, kuzey ve güney olarak ikiye ayrılmıştır. Kore’nin paylaşım sorunu Batı dünyasında kaygı uyandırmıştır. Batının bu kaygıları Birleşmiş Milletler üzerinden çözülmeye çalışılsa da probleme çözüm bulunamamıştır. ABD ve SSCB arasında karşılıklı anlaşmalara rağmen Kuzey Kore’nin 25 Haziran 1950’de Güney Kore askerlerinin 38 inci enlemi geçmeleri üzerine iki taraf arasında savaş başlamıştır311

Kore harbinin başlaması üzerine Türkiye’de 25 Temmuz 1950’de Güney Kore’ye yardım amaçlı 4.500 kişilik Türk savaş birliğini Kore’deki Birleşmiş Milletler Gücü’ne göndermiştir. Kore’ye asker gönderilmesi basını meşgul etmiştir. Bu dönemde İsmail Hami, Kore harbi üzerine düşüncelerini açıklamıştır.

Kore’ye gidecek olan Türk kuvvetlerini, vaktiyle mazlum milletlere yardım için okyanusları aşan Türk seferlerine benzeten İsmail Hami, tarihten örnekler vermiştir. Kanuni Sultan Süleyman zamanında yapılanları, II. Selim devrinde yapılmış hamlelerin devamı olarak görmüştür. Kore harbine gönderilen askerleri Hindistan ve Portekiz seferlerinin ardından gelen bir sefer olarak gören İsmail Hami, düşüncelerini tarihsel bilgilere başvurarak açıklamıştır312

.

Danişmend, Kore’ye asker gönderilmesi konusunda siyasi partilerin takındıkları tavırları demokrasi ile bağdaşmayan bir tutum olarak görmüştür. Ona göre; kamuoyunda bilinenin aksine Halk Partisinden bazı tanıdıklarının Kore Harbi’ni desteklediklerini, Demokrat Partili dostlarının ise karşı çıktığını söylemiştir.

310 İsmail Hami Danişmend, “Kıbrıs Üzerinde Üç Türlü Tarihi Hakkımız”, Milliyet, 1 Haziran 1952, s.

3.

311 R. Uçarol, Siyasi, s. 937. 312

84

Bu tutumundan da anlaşılacağı üzere İsmail Hami, Kore Harbi’ni destekleyen bir tutum içerisindedir313

.

Ona göre; demokratik siyasi kültür bakımından partilerin takındıkları tavrın doğru olmadığını, fakat demokratik siyasi kültürün kararlar alınabilmesi için vakit kaybına neden olduğunu ifade etmiştir. Danişmend, demokrasinin parti bünyelerine girememesinin nedenini kararların hızlı alınamamasına bağlamıştır. Kore meselesinde Demokrat Parti ve Halk Partisi mensuplarından bazılarının şahsi fikirleri ile parti siyasetinin uyuşmamasını doğal olarak görmüştür. Demokrasi kültürünün Kore Harbi’ne tepki vermekte olduğunu düşünmüştür.

Danişmend, Kore Harbi’ne insanlık adına mücadele etmeye gitmiş Türk askeri için mevcut hükümetin üstüne düşen vazifeler olduğunu ileri sürmüştür. Ona göre; vatan haricinde ve hatta dünyanın öte ucunda insanlık hakları, hürriyet ve millet için can vermiş kahramanların dulları ve öksüzlerine hem Türk milleti, hem Birleşmiş Milletler borçlu durumdadır. Şehit yahut gazi olmuşların Türkiye’de iken almakta olduğu aylık iki misline çıkarılmalıdır. Ayrıca Türk hazinesinden para tahsis edilmelidir. Tüm milletlerin şehitlere karşı hem manevi, hem maddi borçları vardır. Danişmende göre; manevi borç ödenebilecekken, maddi borcun da derhal ödenmeye başlanması gerektiğini ifade etmiştir314.

İsmail Hami, Kore Harbi ile ilgili basında yer alan haberlerle yakından ilgilenmiştir. Gazetelerin “zaferimiz, aslanlarımız, kahramanlarımız” başlıkları taşıyan haber sütunlarının yanlış olduğunun altını çizmiştir. Sebebini ise harbin kesin neticesi alınmadığından zaferden söz edilemeyeceğini, ilerleyen zamanlarda muhtemel gelebilecek kötü haberlerde halkın savaşa olan desteğinin azalacağı düşüncesiyle karşı çıkmıştır315.

Danişmend, CHP’nin genel olarak Kore’ye asker sevkiyatını desteklerken, desteklemeyen partililerin de olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim asker sevkiyatı yapılırken vagonlara savaş karşıtı sloganlar yazanların CHP’liler olduğu anlaşılmıştır. Ona göre; vagonlara tebeşirle yazı yazanların hedefleri Türk ordusunun

313 İsmail Hami Danişmend, “Parti İdaresi ve Demokrasi”, Milliyet, 30 Ağustos 1950, s. 3. 314 İsmail Hami Danişmend, “Mukaddes Borçlarımız”, Milliyet, 23 Kasım 1950, s. 3. 315 İsmail Hami Danişmend, “Bir İfrat ve Bir Tefrit”, Milliyet, 23 Kasım 1950, s. 3.

85

Kore’de yapmak istediği nizami düzendir. Danişmend, bu durumdan rahatsız olan Rusya’nın da parmağı olabileceğini ifade etmiştir 316.

Kore Harbi’nin gelişebilecek birçok siyasi manevraya gebe olduğunu düşünen İsmail Hami, Amerika’nın savaşa doğrudan dâhil olma ihtimalinin arttığını söylemiştir. Amerika’nın Kızıl Çin’e harp ilan etme ihtimaline veya harp ilan etmeyip Kore hudut boyundaki gönüllü Çin ordusunu, atom bombasıyla dağıtma ihtimaline karşı Kore’deki Birleşmiş Milletler ordusunun geniş ölçüde takviyesi ile desteklenmesini çözüm olarak görmüştür317. Kore Harbi’nin hızla sürdüğü dönemde

Amerika’nın yardımının önemine değinen İsmail Hami, Yunanistan’a yapılan yardımın nispetini çok fazla bulmuştur. Danişmend, Türkiye’nin kilit noktada bulunması nedeniyle bir an evvel yardım görmesini istemiştir318

.

Kore Harbi’nin ilerleyen günlerinde basında çıkan karamsar haberler mevcuttur. Bu haberler üzerine İsmail Hami, Kore Harbi’nin seyrini değiştirecek unsurun istihbarat üstünlüğü olduğunu ifade etmiştir. Bu kuvvetlerin silah ve kuvvet üstünlüğünün mühim olduğunun altını çizmiştir. Kore Harbi’nde Amerika’nın Türkiye ile bilgi paylaşımını artırmasını dilemiştir319. Kore Harbindeki Türk

tugaylarının başarısının Amerikan komutanlar tarafından takdir edildiğini aktaran İsmail Hami, Amerika’nın merasimle dağıtmış olduğu madalyalardan ibret almadığımızı söylemiştir. Türk ismini bütün dünyada sihirli bir kelime haline getiren bu kahramanlara ne nişan verdiğimizi, ne de hak ettikleri rütbeleri verdiğimizi ifade etmiştir. Birleşmiş Milletler adına Kore’de savaşan yabancı komutanların yaptığını bizim unutmuş olmamızı, yalnız bize ait olan bir meziyet olarak görmüştür320.

Devletlerarası ilişkilerde üç hal görüldüğünü söyleyen İsmail Hami, barış hali, harp hali ve mütareke hali olmak üzere ayırmıştır. Dördüncü bir durumun mümkün olmadığını ifade eden İsmail Hami, Kore Harbi için bu durumlardan birini söylemenin zor olduğunu dile getirmiştir. Kore harbinde iki taraf arasında doğrudan doğruya muharebe olmadığını, bir harp olduğu için iki düşman resmen sulh halinde görülmektedir. Kanlı bir barış veya nazikâne bir harp olarak gördüğü bu durumu

316 İsmail Hami Danişmend, “ Vagonlardaki Yazılar Meselesi”, Milliyet, 1 Eylül 1950, s. 3. 317

İsmail Hami Danişmend, “Kore’deki Son Vaziyet”, Milliyet, 30 Kasım 1950, s. 3.

318 İsmail Hami Danişmend, “Yardımın Nispeti ve Nispetsizliği”, Milliyet, 8 Ocak 1951, s. 3. 319

İsmail Hami Danişmend, “Kore Buhranının En Mühim Sebebi”, Milliyet, 27 Aralık 1950, s. 3.

320

86

devletlerarasında istikrarsızlık, emniyetsizlik ve hazırlanma hali olarak değerlendirmiştir321.

Kore Harekâtı’nın ilk yılında ateşkes yapılmak istenmiştir. Bunun için yapılan girişimler Çin’in reddetmesi üzerine sonuçsuz kalmıştır. İsmail Hami, Kore’de yapılan savaşı Çin’in kabul etmemesini komünist propagandasını yaymak istemesi olarak görmüştür. Fakat Danişmende göre; bu harbin sonunda Kızıl tarafın kazanması durumunda savaşların ardı arkasının kesilmeyecektir. Sonunda III. Cihan Harbi’nin temelleri ile sonuçlanmaması dileğinde bulunmuştur. Danişmend, Kore Harbi’nin devamının İran, Irak, Türkiye ve bir sonraki adımın Balkanlarda olacağını tahmin etmiştir322.

Kore Harbi’nin sonuçlanmasını asıl istemeyen Kızıl Bolşevikler’ in değil, tarihi düşmanımız olan Çinlilerin olduğunu ifade eden İsmail Hami, yeni cephelerin açılabileceğini söylemiştir. Çin’in tahriki ile Bulgarlar Türkiye ile savaşabilir. Bu savaşta Bulgarların arkasında Bolşevikler olacağından Türk-Rus harbinin devamı şeklinde olacaktır. Yugoslavya’ya karışacak olan Bolşeviklerin yeni bir sorun teşkil edeceklerini belirtmiştir. Doğu Almanların, Batı Almanya’ya musallat edileceğini, bu durumun İspanya, Fransa, Türkiye’nin de içinde bulunduğu savaşın gelişeceğini belirtmiştir. Böyle bir durumun kızıl sahayı genişleteceğini söylemiştir323

.

Kore Harbi’nin Türk halkı tarafından milli bir dava haline getirilmiş olduğunu, savaşmaya giden askerlerin milli müdafaa hissi ile hareket ettiklerini aktarmaktadır324. Ayrıca Kore Harbi’nin Türkiye’de savaşa gitmiş olanlar tarafından desteklenmekte olduğunu ifade etmiştir. Milli Müdafaa Vekâletine Kore Harbi için gönüllü başvurmak isteyenlerin sayısı on beş bine yaklaşmıştır. Bunların arasında yaşlılar ve kadınların da bulunduğunu öğrenen İsmail Hami, bu vatandaşları tebrik etmiştir.

Danişmend, adalet için kızıl cehenneme saldırmak isteyen bu yiğit vatandaşları takdir etmemek için ancak kızıl olmak gerektiğini belirtmiştir. Ancak harbin yaşlılara göre uygun olmadığından teşekkür edilerek evlerine göndermelerini istemiştir. Kore’ye gönderilecek gönüllülerin eğitim süresini bir yıla kadar

321

İsmail Hami Danişmend, “Dünyanın Hali”, Milliyet, 19 Eylül 1950, s. 3.

322 İsmail Hami Danişmend, “Almayacağımız İbret Dersi”, Milliyet, 30 Aralık 1950, s. 3. 323

İsmail Hami Danişmend, “ Kore’den Sonra”, Milliyet, 9 Ocak 1951, s. 3.

324

87

uzayacağını, Kore Harbi’nin bir yıl daha sürmeyeceğini söylemiştir. Ona göre; gönüllülerin buradan Kore’ye gitmesi demek milli müdafaamızdan bir kişinin eksilmesi demektir325.