• Sonuç bulunamadı

KONUŞAN BALON KONU KONU

Belgede ANKARA ÜNİVERSİTESİ (sayfa 76-82)

4. BULGULAR VE YORUMLAR

4.2. Muzaffer İzgü’nün Çocuk Kitaplarının İçerik/ Kurgusal Çerçevesinin Çocuk Edebiyatının Temel İlkeleri Açısından İncelenmesi Çerçevesinin Çocuk Edebiyatının Temel İlkeleri Açısından İncelenmesi

4.2.5. KONUŞAN BALON KONU KONU

65

4.2.5. KONUŞAN BALON

Bu romanın anlatımında dolaylı olarak sunulan çeşitli yoksunluk ve yoksulluklar önemli yer tutmaktadır. Anlatının en önemli çatışmasını da bunlar oluşturmaktadır. Pembe Kız’ın yaptığı düşsel yolculuklar yoluyla da bu yoksunlukları yaşayanlara karşı duyarlılık oluşturulmaya çalışılmaktadır.

Düşsel anlatının yer aldığı bölümde inandırıcılık bakımından yer alan tutarsızlıkları düşlerin sınır tanımazlığı ve düşlerle gerçekleşen sınırsız yaratıcılığın etkisiyle giderilmektedir. Düşlerde olanaksız diye bir şey yoktur.

Bu bakımdan özellikle düşsel bölümlerle çocuğun düş kurmasını sağlayacak olan kurgulara yer verilmiştir.

Merak ögeleri anlatının ikinci bölümünde daha çok yer almaktadır.

“Balonla Pembe Kız odada ne yapacaklar?” “Pembe Kız sepet örebilecek mi?” “Örülen sepetle ne yapılacak?” “Nereler gidilecek?” gibi sorular merak ögelerini oluşturmaktadır. Bu sorular doğrultusunda geliştirilen konu çocuk okurda okuma isteği uyandıracak niteliktedir. Yolculuklar yardıma gereksinimi olan ve paylaşımın gerçekleşmesiyle durumlarında düzelme olabileceği düşünülen kişilere yardım amacıyla gerçekleştirilmiştir.

TEMA-İZLEK

Paylaşma ve yardımlaşma teması üzerinde durulmuştur. Konu, düşsel kurgu içinde sunularak çocukların dünyasına girilmeye çalışılmıştır. Düşsel bir yolculukla eşit yaşam koşullarına sahip olmayan çocuklar için empatik duyarlılık geliştirilmeye çalışılmıştır.

Çocuğun algılama biçimi kurgunun bir parçası durumuna getirilmiştir.

Bu da hem konunun hem de izleğin yazınsal bir kurgu kazanmasını sağlamaktadır.

Pembe Kız yaşamsal ve özel gereksinimleri yerine getirilen bir çocuktur. Buna karşılık çeşitli yoksullukları yaşayan çocuklara karşı duyarlılık taşımaktadır. Bu duyarlılığın oluşturulmasında düşsel anlatım biçeminden yararlanılmıştır. Gerçekleştirilen düşsel yolculuk yoluyla çocuk okurun düş

67

kurması, duyuları devindirerek (özellikle görsellik) yeni yaşantılar kazandırmak amaçlanmıştır. Evrensel ve insancıl değerlerin çocukta oluşturulmasına katkı sağlar niteliktedir.

İLETİ

Anlatı içerisinde açık ve örtük iletilere yer verilmiştir. Açık iletiler öğüt niteliğinde değil kahramanın davranışları yoluyla verilmiştir. Pembe Kız yediği elmanın çöpünü çöp sepetine atar.(s.15) “Pembe Kız ağzını sildi, peçeteyi çöp sepetine attı.”(s.22) Çöplerin çöp sepetine atılması gereği vurgulanmaktadır. Meyvelerin yıkanarak yenmesi gereği ise şu iletiyle sunulur: ”Erikleri yıkadıktan sonra bir tabağa koyar, ayrı bir tabakta da tuzu getirirdi.”(s.15) Yine çocuklar için önemli olan bir diğer konu ise ellerin yıkanması konusudur. İzgü, bu konuyla ilgili olarak da iletiyi de açık bir biçimde sunmaktadır: “Pembe Kız banyoya girdi, ellerini, sabunu köpürte köpürte yıkadı. Havluyla kuruladı.”(s.31)

Pembe Kız’ın ailesi hem anne hem de babanın çalıştığı bir ailedir. Bu durum daha modern bir aile anlayışını ortaya koymaktadır. Cinsiyet ayrımcılığına yer verilmemektedir. Baba da yemek yapmaktadır. Aile gündelik yaşamını dayanışma içerisinde sürdürmektedir.

İzgü, neredeyse tüm yapıtlarında yer alan yemek konusuna bu yapıtında da yer vermiştir. Karakter aracılığıyla çocuklarda yemek yedirme özendirilmeye çalışılmaktadır. Pembe Kız’ın yediği meyvelerin anlatımı çocukları etkilecek biçimde sunulmaktadır.

Düşsel alanda yer alan iletiler sosyal sorumluluk projeleri gibi anlatılmaktadır. Çocuğun kendi yaşamına ilişkin kazanımlar elde etmesinin yanında başkalarının yaşamına ilişkin duyarlılık kazanmasını da sağlamaktadır.

ÇEVRE

Olay gerçek ve düşsel uzamlardan oluşmaktadır. Gerçek çevre park ve evden oluşmaktadır. Düşsel çevre ise belirsizlikleri ve olağan üstülükleri

içermektedir. Düşsel çevre daha canlı bir anlatıma sahiptir. Anlatımda özellikle görsel algılar devindirilmeye çalışılmıştır. Bir renk cümbüşü kurularak olaylarda karnaval etkisi oluşturulmuştur. Sosyo-ekonomik özellikleri bakımından durumları düşük olan çocuklar ile sağlıkları yerinde olmayan çocuklara karşı duyarlılık geliştirilmeye çalışılmıştır.

KARAKTERLER

Anlatının ana kahramanı Pembe Kız’dır. Pembe kız yaşının getirdiği özellikler doğrultusunda insan dışındaki varlıklarla da iletişim kurabilmektedir.

Kaşıktan balona kadar her şey Pembe Kız ile konuşabilmektedir. Annesine balonu aldırması da zekice bir tutumun sonucunda gerçekleşir. “Bana balon alır mısın?” diye sorarak değil, kırmızı balonun diğer balonlarla konuştuğu iddiasıyla annesini balon almaya ikna eder. Pembe Kız ideal çocuk tipini simgelemektedir. Zekidir, uyumludur, uyulması gereken kurallara uyar. Elma çöpünü ve peçeteyi çöp sepetine atar. Sokaktan eve gelince ellerini sabunlar.

Annesine yardım eder. Düşlerinde de iyiliksever, paylaşımcı çocuğu örneklendirmektedir.

Pembe Kız duygu düşünüş ve tutumlarıyla geliştirilmemiştir. Devingen bir özellik göstermemektedir. Anlatının başından sonuna kadar karakterde bir değişim söz konusu değildir. Adeta gelişimini tamamlamış bir karakterdir.

Anne de ideal bir yetişkini simgelemektedir. Neredeyse kusursuzdur.

Kızına bir anneden daha çok bir pedagog gibi yaklaşmaktadır. Pembe’nin isteklerini yerine getimekle birlikte ona onun yapabileceği işleri de vermektedir.

Roman kahramanları daha çok tip özelliği sergilemektedir. Özgün karakterlere yer verilmemektedir.

69

DİL VE ANLATIM

Gereksiz ayrıntılara yer verilmemiştir. Kurgulama iki aşamadan gerçekleşmektedir: Birinci aşamada tamamen yaşam gerçekliğini yansıtan ama çocuğun algılama biçimiyle sıra dışı özellik gösteren gerçek dünya.

İkinci aşamada ise abartılı ve mantıkdışı kurgularının yer aldığı rüya ortamı.

Her iki bölüm de çocuk okurun anlamlandıracağı yalınlıkta sunulmuştur.

Yanlış anlamalara dayalı bir gülmece durumu oluşturulmaya çalışılmıştır. Pembe Kız Sarı Balon’a dil çıkarır. Ama baloncu bunu kendisine yaptığını düşünür.

Anlatı kısa, yalın ve anlaşılır cümlelerle kurulmuştur. Duru, içten bir söyleyişe sahiptir. Sözvarlığı bakımından da çocuğun düzeyine uygundur.

Anlatı özellikle görsel duyuları devindiren dilsel özellikler taşımaktadır.

Anlatının ana kahramanının adı Pembe’dir. Konuşan balonun adı: Kırmızı Balon’dur. Uçan balonla evlerine gidilen karakterler de renklerle tanımlanmıştır: Kömür Gözlü Kız, Sarı Kafalı Oğlan. Daha anlatının hemen başında renklerin egemenliği kendini göstermektedir. “Kırmızı balon, balonların en üstündeydi. Sanki öteki, yeşil, sarı, mor, beyaz balonları koruyormuş gibi durmadan bir o yana, bir bu yana sallanıyordu.”(s.5) “Sanki baharın bütün yeşili bu eriklerin üzerindeydi.”(s.16) “Pembe Kız, bir torbanın içinde incecik sicimleri görmüştü, hem renklerini bile anımsıyordu. Kırmız, mavi turuncu…”(s.35) “Aaa sepet oldu, kırmızı, mavi, turuncu renkli bir sepet.”(s.39) “Az sonra pencere açıldı, kömür saçlı, kömür gözlü ufacık bir kız belirdi pencerede.”(s.43) “Pembe Kız, kuşu eline aldı. Renk renkti kuş, kırmızı tüylerinin arasına altın renkli tüyler saçılmıştı. Kuyruğu ekin yeşiliydi, başı deniz mavisiydi.”(s.49)

İzgü anlatımı daha renkli, canlı içten bir anlatımla kurabilmek için ikilemeler, deyimler ve benzetmelerden de yararlanmıştır: “Benim ağzımın içi kuş yuvası gibiymiş…”(s.8)

“Pembe Kız’ın annesi masal dinleyen bir çocuk gibi”(s.11)

“Elma da balon gibi kıpkırmızıydı.”(s.11)

“Pembe Kız, elmasını hap hap diye çiğnemeye başladı.” (s.12)

“Kikir kikir gülüyordu.”(s.12)

“Gülücüğü bile elma kokuyordu”(s.12)

“Sanki baharın bütün yeşili bu eriklerin üzerindeydi.”(s.16)

“Ağzını içine bahar tadı yayıldı.”(s.16) Kütürt kütürt, kıkır kıkır gül-, fışır fışırda-,

“Peki babacığım… Ay ay uyku, vay vay uyku. Haaaaaaııııı, haaaaaaaııııı…”(s.38)

YAZINSAL VE EĞİTSEL İLKELER

İzgü bu romanında öğretici bir yaklaşımı yeğlemiştir. Düşsel kurgu yoluyla da çocuk okurun yaratıcılığı desteklenmiştir. Kullanılan dilsel yapılar yoluyla dil duyarlılığının kazandırılması amaçlanmıştır. Pembe Kız’ın ailesi anne ve babanın çalıştığı modern bir ailedir. Geleneksel olarak kadın ve erkeğe yüklenen anlamları reddetmektedir. Baba da mutfak işlerinde görev almaktadır. Bu ileti konuşmalar yoluyla aktarılmaktadır: “Babam bize ne pişirecek dersin anneciğim?”(s.32)

71

4.2.6. KAHRAMAN KUÇU

Belgede ANKARA ÜNİVERSİTESİ (sayfa 76-82)