• Sonuç bulunamadı

BULUTLARA SİMİT SATAN ÇOCUK

Belgede ANKARA ÜNİVERSİTESİ (sayfa 145-152)

4. BULGULAR VE YORUMLAR

4.2. Muzaffer İzgü’nün Çocuk Kitaplarının İçerik/ Kurgusal Çerçevesinin Çocuk Edebiyatının Temel İlkeleri Açısından İncelenmesi Çerçevesinin Çocuk Edebiyatının Temel İlkeleri Açısından İncelenmesi

4.2.19. BULUTLARA SİMİT SATAN ÇOCUK

135

çatışmalar düşsel anlatımla bütünleştirilerek okura sunulmaktadır. En önemli merak ögesini Hasan ile zabıta arasında yaşanan kovalamaca oluşturmaktadır.

Babaannemin Allı Yeşilli Hapları adlı öyküde Umut’un tek başına yaşayan babaannesiyle yaşadıkları anlatılmaktadır. Babaannenin ilaçlarından ve ağrılarından başka konusu yoktur. Bu konular daha çok bir takıntının ürünüdür. Umut’un babası bir gün renkli şekerlemeleri ilaçmış gibi göstererek babaannenin ağrılarını giderir. Umut babaannesinin sorununun evde kalmak olduğunu fark eder. Eczaneden ilaç alma gerekçesiyle dışarı çıkarır. Parkta otururlar ama ilaç almaya gitmezler. Daha sonraki günlerde de bu durum tekrarlanır. Babaanne o günden sonra kendisini daha iyi hisseder. Artık ağrılarını değil kendi hayatını anlatmaktadır. Ele alınan konu çocukların ilgi ve gereksinimine uygundur. Babaannenin yalnızlık duygusuyla eve kapanmasına karşılık Umut’un onu dışarıya çıkarıp daha dışa dönük olması için bir yöntem bulması ana çatışmayı oluşturmaktadır.

Gülen Aynalar’da babası bir lunaparkta gece bekçiliği yapan Berk anlatılmaktadır. Berk bazı geceler babasının yanına giderek gündüzleri binip eğlenemediği oyuncakların arasında uykuya dalar ve düşlerinde lunaparktaki oyuncaklara biner. Lunaparklar özellikle çocukların ilgi alanıdır. Konunun uzam olarak lunaparkta geçmesi ve oradaki oyuncaklarla kurulan iletişim üzerinden anlatılması çocuğun ilgisine ve gereksinimlerine uygun bir anlatı oluşmasını sağlamaktadır. Öykünün tek çatışmasını babasının mesleği gereği oyuncakların içinde yaşayıp da oyuncakların hiçbirinden yararlanamayan Berk’in durumu oluşturmaktadır. Onun lunaparktaki saltanatı ışıklar kararıp lunaparkta kimsenin kalmamasının ardından başlar.

Gündüzleri yararlanamadığı oyuncaklardan düşlerinde dilediğince yararlanmaktadır. Gülen Aynalar’da Berk’in lunaparktaki oyuncaklara binip binemeyeceği, gece boyunca lunaparkta nasıl zaman geçireceği şeklindeki sorular öykünün merak ögelerini oluşturmaktadır.

Uçurtmama Mektup Gönderdim’de Akşam adlı çocuğun gökyüzüne kaçan uçurtmasına mektup yazma isteği anlatılmaktadır. Ele alınan konu çocukların düşsel-düşünsel özelliklerini geliştirecek nitelikte kurgulanmıştır.

Akşam’ın daha çok içsel çatışmalarına yer verilmiştir. “Uçurtmaya mektup gönderilebilir mi?” “Adres olarak neresi yazılacak?” gibi sorular, aynı zamanda Akşam’ın sorunlarını da içeren çatışmalarını oluşturmaktadır. Bu içsel çatışmalar düşlerinde de devam etmektedir. Kurgulanan olayda Akşam’ın uçurtmasına mektup gönderip gönderemeyeceği konusu temel sorunu ve merak ögesini oluşturmaktadır.

İZLEK

Bulutlara Simit Satan Çocuk’ta sorumluluk duygusu işlenmektedir.

Sorumluluk, yapılan iş ve tercihlerde kendini gösterdiği için konu ile izlek arasında güçlü bir ilişki kurularak anlatı kurulmuştur. Sorumluluk duygusu çocuk okurun anlamlandırabileceği bir şekilde okura sunulmuştur. Hasan, ailesinin koşullarının farkında olan bir çocuktur. Hayattan kopuk bir yaşam biçimi yoktur. Bütün zorluklarıyla hayatın içindedir. Bu yönüyle okurda yaşam gerçekliğinin farkına varılması anlamında bir duyarlılık oluşturmaktadır.

Babaannemin Allı Yeşilli Hapları’nda yalnızlık teması üzerine durulmaktadır. Yalnız kalan insanın sığınağını rahatsızlıkları oluşturmaktadır.

Yalnızlığa en çok da yaşlılar mahkûm olmaktadır. Bu hem fiziksel hem de insan ilişkilerinin bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Bu izlek Umut’un babaannesinin yaşantısı üzerinden aktarılmaya çalışılmıştır.

Gülen Aynalar’da çocuğun oyun tutkusu üzerinde durulmuştur.

Lunapark çocukların oyunla mutlu olabildiği uzamlardandır. Orada yer alan her oyuncak farklı bir zevkin yaşanmasını sağlamaktadır. Oyun tutkusu lunapark uzamında işlenerek konuyla tema arasında güçlü bir ilişki kurulmuştur.

Uçurtmama Mektup Gönderdim’de özgürlük temasına yer verilmiştir.

Özgürlük kavramı uçurtmayla ilişkilendirilerek konu ile izlek arasında güçlü bir

137

ilişki kurulmuştur. Gökyüzü, yükseklik ve alabildiğine serbest oluş, özgürlük temasında istenen etkinin oluşturulmasında gerekli ipuçlarını vermektedir.

Uçurtmasına yazdığı mektupta da şunlar yazılıdır: “Sevgili uçurtmam, seni çok seviyorum. Hele öyle yükseklerde özgür oluşunu o denli çok seviyorum ki. Akşam…”(s.45)

İLETİLER

Bulutlara Simit Satan Çocuk’ta açık iletilere yer verilmemiştir.

Sorumluluğunu bilen Hasan’ın yaşamındaki kararlılığı ve mücadelesi anlatılırken örtük bir biçimde yaşam karşısında etkili olabilmenin çabayla gerçekleşebileceği vurgulanmaktadır. İletiler sezdirme yoluyla aktarılmaktadır. Anlatıda yoksul çocuk seçilmiştir. Ailesine katkı sağlamak için kendi isteklerini baskılayan çocuk okurda duygusal bir etki uyandırmaktadır. Yüceltilmiş davranış ve kendini feda edişle bu etki kendini yoğun bir biçimde göstermektedir.

Babaannemin Allı Yeşilli Hapları’nda doktor dışındaki kişilerden ilaç alınıp kullanılmasının sakıncasına yer verilmektedir. Bu doğrudan Umut’un anlatımıyla sunulmaktadır.

Gülen Aynalar’da oyun, oyuncaklar ve oyun alanları çocukların sürekli olarak dikkatini çeken konular olmuştur. Bu kavramlar çocuk ve çocuklukla tam örtüşen kavramlardır. Gülen Aynalar’da açık iletilere yer verilmemiştir.

Berk’in ancak düşlerinde oynayabildiği oyuncaklar tüm çocukların hakkıdır.

“Oyun çocukların en doğal hakkıdır, oyun çocukları mutlu kılar gibi” dolaylı iletileri içermektedir.

Uçurtmama Mektup Gönderdim’de son bölüme kadar bir çocuğun gözünden başarılı bir şekilde özgürlük algısı sunulmuştur. Öykünün sonunda açık iletilere sıkça ve öykünün yapısıyla uyuşmayacak bir biçimde yer verilmiştir.

KARAKTERLER

Bulutlara Simit Satan Çocuk’ta ana kahraman Hasan’dır. Sabah kalkmasından fırına gitmesine, isteklerini kontrol etmesine ve zorluklar karşısındaki kararlılığına kadar işlenmiş bir karakterdir. İdeal çocuk imgesidir:

“Hemen simitlerden bir tanesini kapayım, hart diye ısırayım, ama ısıramam, çünkü o paradır, o parayı eve götürmek zorundayım”(s.10). Hasan duygu, düşünüş ve davranışlarıyla geliştirilmektedir. Öykü ilerledikçe Hasan’ın bir başka özelliğiyle karşılaşılmaktadır. Zabıtayla yaşadığı kovalamacadan çok iyi bir koşucu olduğu sonucu çıkmaktadır. Bu kovalamaca okul koşuları için bir tür antrenman özelliği de taşımaktadır. Burada toplumsal eleştirinin yapıldığı ironik bir kurgu oluşturulmuştur. Hasan bu yoğun yaşamın zorluklarının üstesinden gelen kahramanı gibidir. Kazandığı küçük başarılar kendi yaşamları için çok önemli kazanımlardır.

Babaannemin Allı Yeşilli Hapları’nda babaanne torun ilişkilerine yer verilmiştir. Babaanne ağrılarına ve evine hapsolmuş biridir. Ele alınan özellikleri bu davranışları doğrultusunda aktarılmıştır. Umut da babaannesinin bu sorununu çözmeye çalışan torun özellikleriyle ele alınmaktadır.

Gülen Aynalar’da ana karakter Berk ve lunaparktaki oyuncaklardır.

Berk ile oyuncaklar arasındaki arkadaşlık düşsel bir ortamla başlayabilmektedir. Düşler diğer yapıtlarında olduğu gibi burada da güçsüzlüğü, yetersizliği yenme düzlemi olarak düşünülmüştür. Berk sosyo ekonomik özellikler bakımından yoksul bir çocuktur. Oyun oynama çağındadır, babası da lunaparkta bekçi olmasına karşın o oyuncaklara binememektedir. Bunca yakınlık içinde uzaklığı yaşamaktadır. Berk, çeşitli yoksunlukları yaşayan herhangi bir çocuktur. Bütün yoksul çocukların istekleri onda toplanmış gibidir. Sosyo ekonomik özelliklerinin dışında çocukça istekleri ve düşleri olan bir çocuktur.

Uçurtmama Mektup Gönderdim’de kahraman Akşam adlı çocuk ve dayısıdır. Akşam, düşsel tasarım gücü olan bir çocuktur. Sürekli sorular sorarak olayları sorgulayabilmektedir. Dayısı da çocuk dilinden anlayan ve

139

ona kendisini ifade etme ve kendini gerçekleştirme konusunda yardımcı olan bir yetişkindir. Akşam, düş ve düşünce dünyası bakımından geliştirilmiş bir karakterdir. Değişik özelliklerine yer verilmemiştir.

DİL VE ANLATIM

Bulutlara Simit Satan Çocuk’ta gereksiz ayrıntılara yer verilmemiştir.

Olayların akışında dizisel bir anlatıma yer verilmiştir. Anlatıma düşsel süreçler de katılarak canlılık katılmaya çalışılmıştır. Kurulan düşler de yaşam gerçekliğinden ayrı değildir. Yaşamın zorlukları düşlerde de devam etmektedir. Düşlerden beklenen tek şey zabıtaya yakalanmamaktır. Anlatımı daha etkili ve canlı kılabilmek için yansıma sözler ve ünlemlerden yararlanılmıştır: “tıs tıs, uf… Simiiiit, taze simiiit”

Babaannemin Allı Yeşilli Hapları’nda gereksiz ayrıntılara yer verilmemiştir. Olayların akışında karmaşık olmayan dizisel bir anlatıma yer verilmiştir. Okumayı özendirecek güçlü merak ögeleri bulunmamaktadır.

Gülen Aynalar’da olayların akışında karmaşık olmayan bir anlatıma yer verilmiştir. Anlatım kurgulanırken gerçeklik ile düş birleşimine yer verilmiştir. Anlatılanların uykuda gerçekleştiği şu konuşmalarla anlaşılmaktadır: “Hemen sorar dönme dolap. -Sen de benim gibi uyuyor musun? –Evet dönme dolap derim”(s.30). Düşsel anlatılarda iletişim düzeyi farklılaşır. Her şey bir anlatma becerisine sahip olur.

Uçurtmama Mektup Gönderdim’de mektup kavramı üzerinde çok durulmuştur. Adeta “Mektup zarfı nasıl yazılır?” sorusunun yanıtı verilmeye çalışılmaktadır. Öykünün sonunda da öykünün bütünlüğüyle uyuşmayan slogan iletilere yer verilmiştir. “ ‘İnsanları çok seviyorum’ yazdım, ‘Hayvanları çok seviyorum’ yazdım, ‘Çiçekleri çok seviyorum’ yazdım, ‘Savaşı sevmiyorum, barışı seviyorum’ yazdım, yolladım uçurtmama…”

“Kendine gel- elini sürme- hak et-” gibi deyimlere yer verilirken, “Siftah et-”

sözcüğünün de anlamı verilmiştir.

“-Düüüüt, düüüt, düüüt beni niçin unuttunuz?” “Çuf çuf çuf…” (s.33)

“Tıkır da tıkır, tıkır da tıkır”(s.34) gibi yansıma özellikler yoluyla anlatıma canlılık katılmıştır.

YAZINSAL VE EĞİTSEL İLKELER

Bulutlara Simit Satan Çocuk, Uçurtmama Mektup Göderdim ve Gülen Aynalar adlı öykülerin adları soyut anlam ilişkilerindan yararlanılarak kurulan alışılmadık bağdaştırmalardan oluşmaktadır. Bulutlara Simit Satan Çocuk’ta yazınsallık bu soyutlama ve ironik dilsel ögeler yoluyla kurulmaktadır. Çalışan çocuk sorunu bu ironi ile aktarılmaktadır. Gülen aynalarda ise düşsel olanın aktarımından yararlanılmıştır.

141

Belgede ANKARA ÜNİVERSİTESİ (sayfa 145-152)