• Sonuç bulunamadı

GÖZLÜKLÜ KÖPEK

Belgede ANKARA ÜNİVERSİTESİ (sayfa 139-145)

4. BULGULAR VE YORUMLAR

4.2. Muzaffer İzgü’nün Çocuk Kitaplarının İçerik/ Kurgusal Çerçevesinin Çocuk Edebiyatının Temel İlkeleri Açısından İncelenmesi Çerçevesinin Çocuk Edebiyatının Temel İlkeleri Açısından İncelenmesi

4.2.18. GÖZLÜKLÜ KÖPEK

129

farklı bir yansıması olarak karşımıza çıkmaktadır. Yaş grubu çocuklarında okuma isteği uyandıracak niteliktedir.

Ford Dede’de Saim Amca’nın arabası anlatılmaktadır. Saim Amca bu eski arabayla geçimini sağlamaktadır. Ancak bu araç her sabah mahallenin çocuklarının yardımıyla çalışabilmektedir. Çocuklar bu durumdan çok da şikâyetçi değildir. Araba, çocukların Ford Dede’sidir. Saim Amca’nın Ford’u değiştirme kararı kesinleştiğinde çocukları bir üzüntü kaplar. Öykünün kahramanı eski bir Ford otomobildir. Bu otomobil çocukların empati nesnesi olarak kişileştirilmiştir. Bu bakımdan ele alınan konu çocuğun ilgi ve gereksinimlerine uygundur. Öykünün çatışmalarını zaman ve ona yenik düşmemeye çalışan Ford Dede oluşturmaktadır. Zaman kendisini eskime ve yaşlanma olarak göstermektedir. Çocuklar zaman karşısındaki yerini Ford Dede olarak tanımlayarak bu çatışmayı göstermektedir.

Kurgulanan olaydaki en önemli merak ögesini Saim Amca’nın Ford Dede’yi gerçekten denize atıp atmayacağı konusu oluşturmaktadır.

Limon Kibriti’nde annesi Füsun’dan bakkaldan bir limon ve kibrit almasını ister. Füsun annesini dikkatli dinlemediği ve sorgulamadığı için

“limon kibriti” aramaya başlar. Hangi bakkala ve markete gittiyse de böyle bir şeyin kendilerinde olmadığını söylerler. Füsun yorgun bir şekilde eve geldiğinde her şeyi yanlış anladığının farkına varır. Öyküdeki çatışmalar Füsun ile onu anlayamayan bakkallar ve market çalışanları arasında yaşanmaktadır. Yer yer de kendini anlatamayan Füsun’un iç çatışmalarına da yer verilmektedir. “Limon kibriti” ile alışılmadık bağdaştırma yoluyla bir tamlama oluşturulmuştur. Ne olduğu bilinmeyen bu kavramın peşinden giden bir çocuğun aradığını bulup bulamayacağı merak uyandırmaktadır.

İZLEK

Dedemin Bisikleti’nde yaşama sevinci izleğine yer verilmiştir. Nuri Dede’nin belli bir yaşta olmasına karşın yaşama ve doğaya karşı tutkusu ele

alınmıştır. Bu tutku doğada yapılan bir gezi yoluyla anlatılarak konu ve izlek arasında bir bütünlük kurulmaya çalışılmıştır. Uyandırılmak istenen etkiler doğanın güzelliklerini ve insan üzerinde bıraktığı coşkuyu göstererek anlatılmıştır. Kuşların sesi, buz gibi akan sular ve öten kuşlar yaşama sevincini çocuğun dünyasına seslenebilecek biçimde anlatmaktadır. Yaşama sevinciyle birlikte doğa duyarlılığı oluşturulmak istenmektedir.

Ford Dede’de eski bir araba ile çocuklar arasında kurulan duygusal bağlar konunun daha etkili bir biçimde kurgulanmasını sağlamıştır. Okurda uyandırılmak istenen etki araçla çocuklar arasında kurulan empatik ilişkiyle daha anlaşılabilir hale getirilmiştir. Çocuklar için araba bir dededir. Bu adlandırma bir sevginin göstergesidir. Sevilen bir şeyin sonunun ya da ölümünün nasıl bir etki oluşturacağını göstermesi bakımından önemlidir.

Öykünün sonu aşırı duygusallığı içeren imgesel bir anlatımla tamamlanmaktadır. Bu öyküde vefa duygusu ele alınmıştır. Vefa duygusu yaşanılanlara duyarlılık geliştirme sürecini içermektedir.

İLETİLER

Öykülerde örtük ve açık iletilere yer verilmektedir. Bu iletiler ya olay içinde bir davranış olarak anlatıcı tarafından aktarılmakta ya da bir yetişkin tarafından uyarı niteliğinde sunulmaktadır.

Dedemin bisikletinde doğada yaşamanın güzelliklerine yer verilirken doğayla ilgili sorumluluk da şu cümleyle anlatılır: “Karşıki çeşmeden bol bol su içtim. Sonra bir naylon torbayla su taşıdık, ateşi söndürdük.”(s.17)

Gözlüklü Köpek’te ise anneler çocukların Akıllı’ya olan sevgilerini desteklerler. Çocukların Akıllı’yı beslemelerine de destek olurlar. “-Bu da Akıllı’nın hakkı derler”(s.19). Hayvan sevgisinin olumsuz yönleri de yine büyüklerin ağzından aktarılır. “-Ellerinizi yıkayacaksınız, hiç köpekle oynanır mı, çabuk çabuk!..”

131

Ford Dede’de insan ilişkilerinde nasıl davranılması gerektiğine yer verilmektedir: “Her zaman teşekkür ederdi Saim Amca bize; arabası çalıştıktan sonra gaza basıp gitmezdi. Çoğu zaman da bize birer küçük çikolata sunardı, emeğimizin karşılığı olarak.”(s.32)

Limon Kibriti’nde de öykünün ana düşüncesi ve çocuklardan beklenen davranış biçimi açık bir ileti olarak sunulmuştur: “O günden sonra artık annem beni bakkala gönderirken can kulağıyla dinler oldum.”(s.47)

Belirlenen iletiler yaşama, insana ve doğaya ilişkin duyarlılık geliştirecek niteliktedir. Ancak yazınsal bir duyarlılıkla ele alınmamıştır.

İletilerin aktarımında öğreticilik ağır basmaktadır.

KARAKTERLER

Dedemin Bisikleti’nde ana karakterler Nuri Dede ve Pelindir. Bu iki anlatı kişisi de tutum ve davranışlarıyla geliştirilmiştir. Karakterler kusursuz yetişkin ve çocuk özelliklerini taşımaktadır. Karakterler durağan özellik göstermektedir. Dede torun ilişkilerinin ele alındığı bu öyküde yaş sınıflandırmalarının kaldırılarak çocuk yetişkin ilişkilerine farklı bir bakış açısı da getirilmiştir.

Gözlüklü Köpek’te karakterler, sokağın köpeği olan Akıllı ve ona elbise dikmek için el birliği yapan çocuklardır. Akıllı, sokağın çocuklarıyla oyunlar oynayan ne verilirse yiyen bir köpektir. Akıllı’ya sahip çıkan çocukların belirgin özelliği Akıllı’nın çevresinde yer almaları ve öykü boyunca onun için bir giysi dikme eylemi içinde olmalarıdır. Sokağın çocukları uyumlu bir biçimde bir amaç için bir araya gelebilmiş karakterlerdir.

Ford Dede’de öykünün ana karakteri eski model bir Ford otomobildir.

Ford Dede, çocukların bir aracı sahiplenişi üzerinden anlatılmaktadır.

Çocukların gözünden bir aracın dede gibi sahiplenilişi anlatılmaktadır.

Limon Kibriti’nde de ana karakter Füsun’dur. Füsun davranışlarıyla geliştirilmiştir. Öykü tezli bir öykü olduğu için kahramanın diğer özellikleri üzerinde durulmamıştır.

Öykülerin tamamı çocukların dünyasına seslendiği için çocukların özd eşim kurabileceği niteliktedir.

DİL VE ANLATIM

Limon Kibriti adlı öyküde yer alan Füsun ile Nedim’in okuldaki sürtüşmelerinden dolayı küs olmalarının öykü içerisinde hiçbir anlamı bulunmamaktadır. Yaklaşık bir sayfalık yer kaplayan bu bölüm gereksiz yere öykünün uzamasına neden olmaktadır. Diğer öykülerde böyle bir durumla karşılaşılmamaktadır.

Olayların akışında dizimsel bir anlatım yoluna başvurulmuştur. Bu da anlatının kolay anlaşılır olmasını sağlamaktadır. Öykülerin tamamında kısa ve yalın cümlelerle yer verilmiştir. Sık sık yansıma ses ve sözcüklere yer verilerek işitsel algılar devindirilmeye çalışılmaktadır. Özellikle Ford Dede’de bu yansımalara bolca yer verilmiştir: “Hüryaaaa!.. öhhööö… Uhhhaaa…

Hapşuuuu”(s.35)

Dedemin Bisikleti’nde betimlemeler yoluyla da görsel algılara yer verilmektedir. “Frensiz bir bisikleti varmış Nuri Dede’min, çok mu çok eski bir bisikletmiş. Oturacak yerinde sele yokmuş, kocaman bir minder varmış, hem de kırmızı minder.”(s.7-8) Kırmızı renk çocukların ilgisini çeken bir renk olduğu için “hem de” diyerek dikkat çekilmeye çalışılmıştır.

Gözlüklü Köpek’te de görsel algılara yer verilmiştir: “Aman aman ne kumaş parçaları getirdik, ne kumaş parçaları… Kırmızısı var, sarısı var, karası var, laciverti var, yeşili var, mavisi var, moru var…”(s.23) Bu renklerden ikili bütünlükler oluşturularak futbol takımlarının formalarına gidilerek (popülerlikten yararlanılarak) çocukların ilgisi çekilmeye çalışılmıştır.

133

Anlatımda yansıma sözcüklerin yanında ikileme, benzetme ve deyimlere de yer vererek Türkçenin söz varlığı sezdirilmiştir: “Acı acı, boğuk boğuk inle-, sokağa dökül-, soluksuz kal-, ayaklarına kara sular in-, can kulağıyla dinle-”

YAZINSAL VE EĞİTSEL İLKELER

Dedemin Bisikleti adlı öyküde dede torun ilişkileri üzerinden birçok ileti aktarılmıştır. Doğa duyarlılığı oluşturmayı amaçlayan bu öyküde doğayı koruyacak birçok davranışa vurgu yapılmıştır: “Karşıdaki çeşmeden bol bol su içtim. Sonra bir naylon torbayla su taşıdık, ateşi söndürdük.”(s.17)

Gözlüklü Köpek’te de çocukların oyun alanlarına yer verilmiştir. Oyun içinde uymaları gereken kurallar, işbirliği yapmanın önemine ve kazanmaları gereken alışkanlıklarına vurgu yapılmıştır: “-Ellerinizi yıkayacaksınız, hiç köpekle oynanır mı, çabuk çabuk!..”(s.28) Yine bir sorgulamayla bitirilmektedir: “Pekiyi, o terzilerin pahalı pahalı diktikleri giysileri o köpekler nasıl giyiyorlardı? Şaştık kaldık”(s.28).

Limon Kibriti adlı öyküde otoriter ve kuralcı yetişkin düşüncesi çocuğun yaşamını yönlendirmektedir. “Caddeye çıktım. Bir çocuk dondurma külahını yalıyordu. Çok canım istedi ama almadım. Çünkü annem çok kızardı. Bu bana verdiği para limon kibriti içindi. Eğer dondurmayı almak istersem, onun için ayrı para verirdi.” (s.41)

Bu kitapta yer alan öykülerde açık iletilerin yoğun bir biçimde yer aldığı görülmektedir.

Belgede ANKARA ÜNİVERSİTESİ (sayfa 139-145)