• Sonuç bulunamadı

3.8 Kamçı Azaltımı Paradigmaları

3.8.4 Kontrol mühendisli ğ i uygulamaları ve bilgi ve ileti ş im teknolojiler

Kamçı etkisini azaltacak prensiplerin kontrol sistemleri, zaman sıkıştırmaları, enformasyon paylaşımı ve aşama eliminasyonu prensipleri olduklarına daha önce değinilmişti (McCullen ve Towill, 2002). Bu prensiplerden aşama eliminasyonu ve zaman sıkıştırmaları önceki bölümlerde detaylı olarak açıklanmıştı. Diğer iki prensip ise daha çok kontrol mühendisliği ve bilgi teknolojileri alanlarına girmektedir ve literatürde bu konularla ilgili olarak da çok sayıda çalışma bulunmaktadır.

Đngiltere’deki bir süper market zincirinde yapılan araştırmada, bilgi paylaşımının talep tahmin yönteminden daha önemli bir etken olduğu vurgulanmaktadır (Ge ve

diğ., 2003). Bu çalışmada talep tahmin yöntemleri olarak hareketli ortalamalar ve üstel düzeltme teknikleri kullanılarak, promosyonlar gibi dağıtım yönetimine ilişkin faktörler simülasyona tabi tutulmuş, ve yukarıda özetlenen bulgulara kesinlik kazandırılmıştır (Ge ve diğ., 2003).

Hsu (2005), bilişim yöneticileriyle yaptığı anketlere dayanan çalışmasında, tedarik zinciri yönetiminin kolayca hesaplanabilen (tangible) ve kolayca hesaplanamayan (intangible) faydalarını belirtmektedir. Kolayca hesaplanabilen faydalar; ürün geliştirme zamanlarının kısalması, zamanında teslimatların artması, üretim maliyetlerinin azalması, artan kalite, ve azalan envanter düzeyi olarak belirtilmektedir. Kolayca hesaplanamayan getiriler ise; servis kalitesinde iyileşme, müşteri ihtiyaçlarına daha çabuk cevap verme, bilgi paylaşımı ve değişimi, ve bilgiye zamanında ve kesin ulaşımdır. Đşte bu kolayca hesaplanamayan getirilerin firmaların bilişim yapıları ve bilgi paylaşımı ile doğrudan ilgili olduğu belirtilmektedir (Hsu, 2005).

Özellikle internet teknolojilerinin ve elektronik ticaret yapılarının yaygınlaşmasıyla, sadece EDI ve benzeri yapıların kullanılırlığı sorgulanır olmuş, bu teknolojiler de bilgi paylaşımında önemli roller almaya başlamışlardır. Bianchi ve Bivona (2002), küçük ve orta ölçekli işletmeler için internet teknolojilerinin kullanımına ilişkin çalışmalarında, bu işletmelerin elektronik ticaret başarılarının; içerik, uygunluk, kontrol, etkileşim, hitap edilen topluluk, fiyat duyarlılığı, marka imajı, adanmışlık, ve ortaklık gibi etmenlere bağlı olduğunu söylemektedirler.

Aynı çalışmada, bu faktörlerin birbirleri ile dinamik etkileşimde bulundukları belirtilerek, çeşitli senaryolara ilişkin simülasyonlar yürütülmüştür (Bianchi ve Bivona, 2002). Dolayısıyla sistem dinamiği, elektronik ticaret yapılarının başarılarının değerlendirilmesinde de önemli bir araç olarak karşımıza çıkmaktadır.

Prater (2005) de, tedarik zincirleri performanslarının belirsizliklere bağlı olduğunu belirterek, bilgi teknolojileri yapısının bu belirsizlikleri ortadan kaldırdığını söylemektedir. Bu çalışmada Prater, tedarik zincirlerine ilişkin belirsizlikleri makro ve mikro bazda gruplayarak, bu belirsizliklerin zincir üzerindeki seri ve paralel etkilerini incelemiştir. Bu etkiler sonucunda tedarik zinciri üzerinde iki türlü deterministik kaos olduğu bulgusuna ulaşan Prater, bu iki tür kaosu karar verme prosesinden kaynaklanan ve kontrol sistemlerinden kaynaklanan kaos olarak adlandırmıştır (Prater, 2005). Prater’e göre basit sipariş noktası sistemleri kaotik davranış

göstermezler çünkü geri besleme mantığını dikkate almamaktadırlar. Ancak bu sistemler, yine de kamçı etkisini göstereceklerdir (Prater, 2005).

Tedarik zincirlerindeki bir diğer önemli nokta da bilgi paylaşım yapısının etkisidir. Parti büyüklüğünün Silver-Meal sezgisel yaklaşımı ile hesaplandığı bir çalışmada, tedarik zincirlerinde bilginin yukarıdan aşağıya paylaşıldığı yapıda daha az stok miktarlarının elde edildiği ve bilginin tüm zincir aşamaları tarafından daha yaygın olarak kullanıldığı belirlenmiş, ancak karşılanamayan talep durumuyla karşılaşma olasılığının daha yüksek olduğu vurgulanmıştır (Ng ve diğ., 2003). Dolayısıyla bu yapının, ancak zincirin aşağıdaki aşamalarına iletilen bilginin güvenilir olduğu durumlarda tercih edilmesi gerektiği belirtilmiş, tedarik zincirinin nihai tüketicinin talep değişikliklerine duyarlı olduğu durumlarda ise aşağıdan yukarıya bilgi paylaşım yapısının avantajlı olacağı vurgulanmıştır (Ng ve diğ., 2003).

Tedarik zincirlerinde bilgi paylaşımı ve kontrol sistemleri üzerinde yapılan çalışmalarda, tedarikçi değerlendirmesinde de sıkça karşılaşılan bulanık mantık ve analitik hiyerarşi prosesi (analytic hierarchy process – AHP) kombinasyonu da karşımıza çıkmaktadır. Ağ organizasyon yapılarında bilgi paylaşımının etkinliği, enformasyon paylaşım yeteneği ve paylaşım yapısı olarak iki ana kriter altında incelenmektedir (Shore ve Venkatachalam, 2003). Shore ve Venkatachalam (2003), çalışmalarında bilgi paylaşımını itme ve çekme sistemleri olarak sınıflandırmışlar, ve bu iki yapı üzerinde, yukarıda bahsedilen iki ana kriteri baz alarak bulanık bir AHP çalışması yürütmüşlerdir. Bu iki ana kritere ait alt kriterler, bulanık mantık yardımıyla AHP’ye tabi tutularak, çeşitli tedarikçilerin bilgi paylaşım yeterlilikleri ve potansiyelleri ortaya konmuştur (Shore ve Venkatachalam, 2003).

Bir başka ilgi çekici çalışma da, mobil ajan (mobile agent) sistemi yardımıyla distribütörler hakkında bilgi toplanması ve değerlendirilmesine yöneliktir (Ma ve diğ., 2004). Bu çalışma, veri zarflama analizi (data envelopment analysis – DEA) gibi distribütör karşılaştırması amacı taşımakta, ancak kullanılan sistemle distribütörler hakkında kısa zamanda ve kesin bilgi toplamaya yönelik olmaktadır (Ma ve diğ., 2004). Sistemde, mobil ajan adı verilen bir yazılım, distribütörleri dolaşarak bilgiyi merkeze iletmekte, ve toplanan bu bilgiler daha sonra, bulanık mantık ve düzen bazlı mantık (array based logic) ile değerlendirilmektedir. Düzen bazlı mantık, nominal, ordinal ve aralık değişkenlerine ilişkin işlem yapılabilmesi açısından tercih edilmektedir (Ma ve diğ., 2004).

3.8.4.1 EDI sisteminin kamçı üzerindeki etkisi

Yukarıda özetlenen kontrol sistemleri ile ilgili literatüre ilave olarak, elektronik veri değişimi yapısının da kamçı üzerinde sağlayacağı iyileştirmeleri gösteren araştırmalar mevcuttur. Örneğin Duggan (2002), sanal organizasyonları baz almıştır.

Sanal organizasyonlar kısaca, hızla değişen koşullara uyum sağlamak ve fırsatları değerlendirmek için, her birinin en iyi olduğu alanda değer yaratmak üzere bir araya gelmiş firmalar ağı olarak tarif edilmektedir (Byrne, 1993). Ağ organizasyonlar ise, özellikle internet teknolojilerinin yaygınlaşmasından ve elektronik ticaretin devreye girmesinden sonra gündeme gelen bir kavramdır. Önermeleri internetin, iletişim, bilgi, dağıtım, ve işlemsel fonksiyonlarının yürütüldüğü ortam olarak algılanmasıdır (Overby ve Min, 2001).

Servis sağlayıcı grafiksel kullanıcı arayüzü

Motor Model

Đletişim

Kullanıcı grafiksel arayüzü

Şekil 3.16: Duggan modelinin gösterimi

Bu noktadan hareketle Duggan (2002), Umar’ın (1997) üç paylaşım yapısını (dosya transferi, servis sağlayıcı ve karşılıklı iletişim (peer-to-peer)) kullanarak kontrolü organizasyonlardan bireylere verecek ve bu sayede tepki zamanını azaltacak bir bilgi işlem yapısı modeli geliştirmiştir.

Bu sistemde, obje tabanlı programlama teknikleri yardımıyla değişkenlerin yeni değerleri hesaplanarak kullanıcılara iletilmektedir (Şekil 3.16; Duggan, 2002). Kısaca sistem, obje tabanlı geliştirilmiş bir EDI yapısına benzemektedir.

Duggan’ın sistemine benzer bir yapı da, “sanal sinirsel sistemler” olarak adlandırılan, ve yine kullanıcıya grafiksel ara yüz ile hitap ederken, simülasyon modülü de barındıran sistemlerdir (Winch ve diğ., 1997).

Machuca ve Barajas (2006) da EDI’in olduğu ve olmadığı iki sistemi baz alarak, simülasyon vasıtasıyla kamçı değerini, kümülatif maliyeti, ve net atıl stok değerini ölçümleyen bir çalışma yürütmüşlerdir. Simülasyonda EDI’ın hem aşama bazında, hem de zincir genelinde kamçıyı azaltacağı hipotezi test edilmiş olup, bu alanda istatistiksel analiz içeren en geniş çalışma olduğu belirtilmektedir. Simülasyon sonucunda kamçı değerinde belirgin bir iyileşme sağlandığı saptanmış, ancak tam olarak ortadan kalkmadığı gözlemlenmiştir (Machuca ve Barajas, 2006).

EDI’ın ayrıca zaman ve maliyet kazanımı sağladığı, sipariş partilemeyi azalttığı, daha sağlıklı talep tahminine imkan tanıdığı, geri beslemelerin yanlış algılanmasını indirgediği, ve etkin planlamaya ve dolayısıyla yatırım ve sermaye tasarrufuna

3.8.4.2 Bira oyununun elektronik ortamda oynanması

Machuca ve Barajas (2006), yukarıda özetlenen istatistiksel çalışmaya ilave olarak, bira oyununun ICT desteği ile ağ tabanlı ve internet üzerinden oynanabilen versiyonunu geliştirmişlerdir. SIMCAS adı verilen bu simülatörde, EDI yapısının da bira oyununa entegre edilmesi mümkün kılınmış ve sıralı EDI ile simültane EDI olmak üzere iki yapı seçeneği oyuna eklenmiştir. Sıralı EDI yapısında her oyuncu, alt aşamadan gelen bilgiye dayanarak aynı periyotta karar vermektedir. Simültane EDI yapısında ise zincirin dört partisini oluşturan her oyuncu bağımsız olarak karar vermekte, dolayısıyla bir haftalık gecikmeler oluşmaktadır (Machuca ve Barajas, 2006).

Oyunda amaç; gecikmeler ve geri bildirimlerin yanlış algılanmasının sonucu olarak ortaya çıkan kamçının gösterimi ve, EDI ile enformasyon gecikmelerinin azaltılması sayesinde kamçı ve kararsız yapı davranışında sağlanacak iyileştirmelerin simülasyonu olmaktadır. Bu amaçla başlangıç aşamasında EDI olup olmayacağının ve olacaksa türünün seçimi sorulmaktadır. Oyun hem gerçek hem de sanal oyuncularla oynanabilmekte olup, sunucuyu kontrol eden bir yöneticiye gereksinim duymaktadır (Machuca ve Barajas, 2006).

SIMCAS’te envanter girişleri, gelen siparişler, tamamlanan siparişler oyunun verilerini oluşturmakta, oyuncuların vereceği tek karar da üst aşamaya iletilecek sipariş miktarı olmaktadır (Machuca ve Barajas, 2006).

Bira oyununun tahta üzerinde oynanmasının daha eğlenceli olduğu, ancak SIMCAS vasıtasıyla oyuncuların sonuçlar için koşulları suçlama imkanının ortadan kalktığı belirtilmektedir. Ayrıca sonuçların elektronik ortamda hesaplanma kolaylığı, kamçının ispatının kolaylığı, ve mesafe sorununun ortadan kalkması diğer avantajlar olarak gösterilmekte ve yukarıda bahsedilen EDI avantajlarının simülasyon vasıtasıyla ortaya konduğu belirtilmektedir (Machuca ve Barajas, 2006).