• Sonuç bulunamadı

KOLLUK ANLAMINDA İDARENİN İLAÇ HUKUKUNA İLİŞKİN

İdarenin ilaç üreticileri, ecza depoları, ilaç satış yerleri(eczaneler, tarım ilaçları, veteriner ilaçlar satış merkezleri) üzerinde yapmış olduğu denetim idare hukuku alanında kolluk denetimi olarak isimlendirilir.

Eczacılık faaliyetinin tanımı, EEHK’nın 1. maddesinde yapılmıştır. Buna göre: ”hastalıkların teşhis ve tedavisi ile hastalıklardan korunmada kullanılan tabii ve sentetik kaynaklı ilaç hammaddelerinden değişik farmasötik tipte ilaçların hazırlanması ve hastaya sunulması; ilacın analizlerinin yapılması, farmakolojik

457 DİDDK., 8.2.2007, E. 2006/4286, K. 2007/60, Kazancı İçtihat Bilgi Bankası.

458

172

etkisinin devamlılığı, emniyeti, etkinliği ve maliyeti bakımından gözetimi; ilaçla ilgili standardizasyon ve kalite güvenliğinin sağlanması ve ilaç kullanımına bağlı sorunlar hakkında hastaların bilgilendirilmesi ve çıkan sorunların bildiriminin yapılmasına ilişkin faaliyetleri yürüten sağlık hizmetidir”.

Bu kanuna göre Türkiye’de eczane açmak, işletmek, ecza deposunun sorumlu müdürlüğünü yapabilmek için eczacı459 olmak şarttır. Eczacı sıfatına haiz olmayan kişilerin bu tarz faaliyetlerde bulunmaları yasaklanmıştır460.

Eczanelerle ecza depoları, ecza ticarethaneleri ve ecza imalathaneleri ve laboratuarlarının denetimi Sağlık Bakanlığı tarafından yapılır. Sağlık Bakanlığı’nın yapmış olduğu bu denetim idare hukuku anlamında bir kolluk denetimidir. İdarenin yapmış olduğu kolluk faaliyetinin amacı, “kamu düzeni461nin bir parçası olan genel

459 EEHK’nın 2. maddesine göre: “Türkiye Cumhuriyeti hudutları içinde eczacılık yapabilmek

için aşağıdaki vasıfları haiz olmak şarttır: A) Türk vatandaşı olmak;

B) Türkiye Eczacı Mektep veya fakültelerinden diplomalı olmak veya yabancı memleketlerdeki eczacı mektep veya fakültelerinden diplomalı olup da 3 üncü madde gereğince ilmi hüviyetini ispat etmiş veya imtihanı kazanmış olmak;

C) Diplomaları Sağlık ve Sosyal Yardım Vekaletince tescil edilmiş olamak; D) Bu kanunun 4 üncü maddesinde yazılı hallerden biri bulunmamak”.

460 “... Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanlığının Eczacılık Fakültesi binası içinde, öğrencilerin

eczane ortamında mesleki yönden gerekli bilgileri bizzat uygulayarak öğrenmeleri amacıyla bir uygulama eczanesi açılmasının eczacılık Fakültesinin asli görevlerinden biri olduğu, eğitimin bir parçası olarak gelecekteki mesleklerinin tatbikatının yapılması gerektiği ve eğitimin bir bölümü durumunda bulunduğu, ayrıca eczane ortamında fiilen ilaç yapımı ve hasta-eczacı ilişkilerini temin bakımından üniversite personelinden isteyenlere ilaç verilmesinin gerekli bulunduğu, bu durumdan uygulama eczanesinin ticari amaç taşıdığı sonucunun çıkarılamayacağı, davacı üniversitenin uygulama eczanesi açmasında 6197 ve 2547 sayılı Yasalar ile Eczaneler ve Eczane Nimetleri Hakkındaki Yönetmeliğe aykırı bir yön bulunmadığı, idarece tesis edilen olumsuz işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.(…) Kararın hukuka aykırı bir yönü bulunmadığından temyiz istemi reddedilmiştir”(D10D., 28.10.1998, E. 1996/2374, K. 1998/5487, Kazancı İçtihat Bilgi Bankası).

461 Kamu düzeni kavramı, Anayasa Mahkemesi’nin bir kararında şu şekilde tanımlanmıştır:

“toplumun huzur ve sükûnunun sağlanmasını, devletin ve devlet teşkilatının korunmasını amaç alan her şeydir, bir başka tabirle kamu düzeni, toplumun her alanındaki düzeninin temelini oluşturan kuralları kapsar”(AYM, 22.11.1976, E. 1976/ 27, K. 1976/ 51, AMKD, sy. 14, s. 363).

173

sağlığın” korunmasıdır462. Bu maksatla toplumsal gelişmeye ve ilerlemeye bağlı olarak, güvenliğin sağlanması, toplum yaşamını tehdit eden olgulara karşı genel sağlık tedbirlerinin alınması, her türlü gıda ve ilaç denetimi kolluk tedbiri olarak karşımıza çıkar463.

İdare kolluk faaliyetlerini yerine getirirken çeşitli yöntemler kullanır. Bunlar: izin verme, bildirim alma, faaliyetlerin yasaklanması, ertelenmesi, emir ve uyarı, kapatma, re’sen icra ve zor kullanma şeklinde olmaktadır. Bu bağlamda özellikle ilaç üretimi ve satış izni idare tarafından yapılan ruhsatlandırma işlemi ile vuku bulmaktadır464. Kolluk yetkililerince izin verilen ilaç üretim, araştırma veya satış faaliyetleri, kamu düzeninin bozulmasını engelleme, genel sağlığın tesisinin sağlanması amacıyla gerekli olan faaliyete son verme dâhil her türlü tedbiri alabilir. Ancak idare kolluk tedbirleri alırken, bir takım sınırlandırmalara uymak zorundadır. Öncelikli olarak anayasa ile teminat altına alınmış temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılması kurallarına uymak zorundadır. Buna göre temel haklar, A.Y’nın 13. maddesine göre ancak kanunla sınırlandırılabilinir. Örneğin Sağlık Bakanlığı’nın ilaç firmaları, eczacılar, ecza depoları üzerinde yapacağı denetim, A.Y.’nın 48. maddesindeki çalışma ve sözleşme hürriyeti ilkelerine aykırı olmamak zorundadır465.

Kolluk anlamındaki sağlık kamu hizmetinin yerine getirilmesi, tıbbi tedavi ve bakımdan farklı bir kavramdır. Burada kast edilen şey “kamu sağlığı”dır. Başka bir ifade ile bulaşıcı hastalıkların yayılmasının önlenmesi, uyuşturucu ile mücadele, gibi

462 ONAR, Sıddık Sami, İdare Hukukunun Umumi Esasları, c. III, s. 1479. GÜNDAY, Metin,

İdare Hukuku, Ankara 2011, s. 290.

463 AKYILMAZ, Bahtiyar/ SEZGİNER, Murat/ KAYA, Cemil, Türk İdare Hukuku, Ankara

2009, s. 472.

464 YILDIRIM, Ramazan, İdare Hukuku Dersleri, c. II, Konya 2010, s. 169-170.

465 AKYILMAZ/SEZGİNER/KAYA, s. 489-490. GÜNDAY, s. 303-308. Fakat K. GÖZLER’e

göre, “genel sağlık” ve “genel ahlak” kavramları 2001 anayasa değişikliği ile A.Y.’nın 13. Maddesinden çıkarılmıştır. Bu maddeye göre temel haklar ve özgürlükler yalnızca kanunla sınırlanabilir denildiğine göre, yasada yer almamış ise içtihat yoluyla bu sebeplerin üretilmesinin yolu artık kapanmıştır. Bu anlamda örneği yukarıda zikredilen A.Y.’nın 48. Maddesinde sınırlama sebebi olarak “kamu düzeni” ve “genel sağlık” sebeplerine yer verilmediği için bu nedenlerden dolayı denetim yapılamayacaktır(GÖZLER, Kemal, İdare Hukuku, c. I, Bursa 2009, s. 477).

174

kamusal tedbirlerdir466. İdarenin bu tedbirleri almaması da aynı şekilde idarenin kurumsal sorumluluğu sonucunu doğurmaktadır. Örneğin Almanya’da devlet tüberküloz hastası olan bir ilkokul öğrencisinden bulaşan hastalık sonucu zarar gören öğrencilerin açtığı davada Karlsruhe Eyalet Mahkemesi tarafından sorumlu tutulmuştur467.