• Sonuç bulunamadı

(Gölgeler ve Suretler): Shadow or Face?

1) KKTC’de Kadınların Politik Konumu

a. KKTC Meclisinde kadın milletvekili oranı:

KKTC’de kadının politik konumunun en önemli göstergelerinden birisi olan ve uluslararası değerlendirmelerde de kullanılan “mecliste bulunan kadın parlamenterlerin oranı” kriterinde KKTC son derece düşük bir oran olan yüzde 8’de kalmaktadır. Demek ki, KKTC’de politik alanda kadınlara karşı önemli bir ayırımcılık söz konusudur. Bu tespit, anketlerle de desteklenmektedir.

b. “Sizce kadınlar politikada daha fazla yer almalı mı?”

Sorunun yanıtı Şekil 1’de grafik olarak ifade edilmiştir. Tablo 2’de katılımcıların yüzde 99.9’unun tercihleri yüzdelik olarak görülmektedir. Soruyu katılımcıların büyük bir oranı (yüzde 54.9’u), “her zaman” şıkkıyla yanıtlamıştır. Ağırlıklı eğilim, kadınların politikada şimdi olduğundan daha fazla yer alması yönündedir. “Sık sık” yanıtı, yüzde 10.5’tir ve daha fazla kadın politikacı olgusunu destekler niteliktedir. İkinci genel eğilim, “bazan”dır. Bu şekilde yanıt veren yüzde 17.9, cinsiyetin politikada önemli bir faktör olmadığını düşünen kesimdir. Diğer bir deyimle, kadın veya erkek fark etmez, daha iyi iş yapılmasını ön plana çıkaran kesim yüzde 17.9 olarak ortaya çıkmaktadır. Tablo 1’de görüldüğü gibi KKTC’de yüzde 8.6 gibi bir kesim “kadınların politikada daha fazla yer almasına” kesinlikle karşıdır. Aşağıdaki diğer sorularla da desteklenen bu kesimin varlığı anketin en önemli bulgularından birisidir. Bu kesim soruya “hiç bir zaman” yanıtını vermiştir. Eğer “nadiren kadınların politikada yer almasını” (yüzde 8) düşünenleri de bu gruba eklersek, konuya olumsuz yaklaşanların oranı yüzde 16.6’ya yükselmektedir. “Her zaman” kadınların politikada daha fazla yer almasının gerektiğini düşünenlerin oranı olan yüzde 54.9’a “sık sık” yanıtına eklersek, kadınların daha fazla politikada yer alması için olumlu düşünenlerin oranı yüzde 65.4 çıkmaktadır. KKTC’de kadınların politikada daha fazla yer alması hakkında olumlu düşünenlerin yüzde 65.4, olumsuz düşünenlerin de yüzde 16.6 olduğunu söyleyebiliriz.

Şekil 1

SIZCE KADINLAR POLITIKADA DAHA FAZLA YER ALMALI MI?

HIÇBIRZAMAN NADIREN BAZAN SIK SIK HERZAMAN z d e 60 50 40 30 20 10 0 Tablo 2

Kadınlar politikada daha fazla yer almalı mı? Her

zaman (%)

Sık sık

(%) Bazen (%) Nadiren (%) Hiç bir zaman (%)

Toplam

Yüzde 54.9 10.5 17.9 8 8.6 99.9

Niteliksel olarak açıklama yapan katılımcılardan olumlu görüş belirtenler; “demokrasinin gereği olduğu için”, “kadınlar daha bilinçlidir”, “erkeklerden bir fayda görmedik”, “kadınlar kendi haklarını daha iyi savunurlar”, “özgürlük, barış ve eşitlik için”, “kadınlar erkeklerden daha akıllı”, “değişiklik ve renk katarlar”, “kadınlar daha mantıklıdır”, “kadın-erkek önemli değil, kafası çalışan insan olsun yeter”, “kadınlar daha temizdir”, “kadınlar tuttuğunu koparır”, “kadınlar diğer kadınları daha iyi anlar”, “kadınlar daha dürüsttür”, şeklinde yanıtlar alındı. Politikada kadınları destekleyenler, politikada erkeğe güvenmeme, kadının daha güvenilir olması, kadın-erkek eşitliği, demokrasi gibi nedenler ileri sürmektedirler.

Olumsuz görüş belirtenlerden gelen açıklamalar; “aptal olduklarına

inandığım için”, “politikayla ilgilenenler aile yaşamlarını ihmal ediyorlar”, “kadınlar aile ve annelik gibi esas görevlerini yapmalı”, “otursunlar evlerinde”, “dedikodu yaparlar”, “Kıbrıs siyaseti karışıktır, erkeklerin yapması uygundur”,

fazla olduğu zaman parlamentoyu mahalle arasına çevirebilirler”, “erkeklere göre daha pasiftirler”, “duygusaldırlar”, “çok istekte bulunurlar, bunların sağı-solu belli değildir, sürekli dır-dır ederler” şeklinde olmuştur. Kadınların politikada daha fazla yer almasını istemeyenlerin yanıtları kadınların daha yetersiz olduğu görüşüne ve kadınların daha çok ev işleriyle ve ailesiyle uğraşması gerektiği tercihine dayanmaktadır.

c. “Kadın cumhurbaşkanı ve/veya başbakan görmek ister misiniz?” sorusunun

yanıtları Şekil 2’de görülmektedir. Tablo 3’te yanıtlar yüzde olarak belirtilmiştir. Genel eğilim yüzde 37.3 oranında “her zaman kadın cumhurbaşkanı ve/veya başbakan isterim” şeklindedir. Diğer sorulardan farklı olarak bu soruya “bazan” yani tarafsız yanıt verenlerin oranı yüzde 33.7’dir. Yani ikinci en yüksek eğilim, bu konuya tarafsız yanıt verenlerden oluşmuştur. Diğer bir deyimle, diğer soruların yanıtları daha fazla kutuplaşma gösterirken, katılımcılar “kadın cumhurbaşkanı ve/veya başbakan” sorusuna cinsiyet açısından daha tarafsız yanıtlar vermişlerdir. Anlaşılıyor ki, cumhurbaşkanı ve/veya başbakanın tercihinde cinsiyet diğer sorular kadar önem taşımamaktadır. Bu sonuçtan, ülkenin cumhurbaşkanının ve/veya başbakanının, eğitimi, dürüstlüğü, güvenilirliği, bilgi ve yeteneği gibi, diğer özelliklerinin halk tarafından daha önemli görüldüğü anlaşılmaktadır.

Şekil 2

KADIN C.BASKANI VE/VEYA B.BASKAN GÖRMEK ISTERMISINIZ?

HIÇBIRZAMAN NADIREN BAZAN SIK SIK HERZAMAN z d e 40 30 20 10 0

Tablo 3

Kadın cumhurbaşkanı ve/veya başbakan görmek ister misiniz? Her

zaman (%)

Sık sık

(%) Bazan (%) Nadiren (%) Hiç bir zaman (%)

Toplam (%) Yüzde 37.3 6.3 33.7 9.7 12.9 99.9 Soruyu yanıtlarken yine yüzde 12.9 oranında bir kesim “hiç bir zaman” seçeneğini tercih etmiş ve politikada en yüksek mevkilerde kadın bulunmasına kesin olarak karşı çıkmışlardır. Yanıtlar, önceki eğilimleri destekler niteliktedir. KKTC’de kadınların her türlü politik faaliyetine karşı görüş belirten yüzde 13 kesim yine karşımıza çıkmaktadır. Bu kesimin yüzde 8’i her şekilde kadınların politikada yer almasına karşıdır. Yüzde 5 ise üst politik mevkilerde kadınların bulunmasına karşıdır ve kadınları erkekler kadar başarılı bulmamaktadırlar. Olumlu yanıtlar “herzaman” yüzde 37.3, “sık sık” yüzde 6.3 ile birlikte, yüzde 43.6 oranında katılımcılar kadın cumhurbaşkanı ve/veya başbakan tercih etmektedirler. Olumsuz yanıtların toplamı yüzde 22.6’dır.

Bu sonuçların yorumu KKTC halkının eğitim, kültürel ve sosyolojik yapısıyla izah edilebilinir. Neden yüzde 13 bir kesim kadınlara karşı önyargılıdır ve kadınları erkeklerle eşit görmemektedir? Aşağıda, bu kesimin özellikleri ortaya çıktığı zaman soruların yanıtları daha rahat anlaşılacaktır.

d.“Yöneticinizin kadın olmasını ister misiniz?” sorusunun yanıtları Şekil 3’te ve

Tablo 4’te görülmektedir. Genel eğilim, yüzde 31.4 ile “her zaman” yanıtı olmuştur. Yine katılımcılar, en yoğun olarak “her zaman kadın yönetici” istemektedir. İkinci en yüksek eğilim, yüzde 26.9 ile “bazan”, yani tarafsız yanıtlardır. Katılımcıların yüzde 26.9’u yöneticinin cinsiyetinin önemli olmadığını, büyük bir olasılıkla, yöneticinin diğer özelliklerinin, yöneticilik yeteneği, bilgisi, tecrübesi, kişiliği gibi, daha önemli olduğunu düşünmektedirler.

Yanıtların yüzde 24.7’si “hiç bir zaman” şeklinde verilmiştir. Bu sonuç çok anlamlıdır. Bir kesim katılımcı, kadınların politikada yer almasını istemektedir, ama “yönetici” olmasını istememektedir. Bir kesim katılımcı da kadınların politikaya daha fazla katılmasını istemektedir, hatta kadınların daha fazla cumhurbaşkanı ve başbakan olmasını istemektedir ama “yönetici” olmasını, daha da önemlisi “kendi yöneticisi” olmasını istemektedir. Baştaki diğer sorulara verilen yüzde 13’ ler civarında “hiç bir zaman” yanıtı maalesef “yönetici kadın” sorusunda yüzde 24.7’lere çıkmıştır. “Nadiren” yanıtını eklediğimiz zaman “kadın yönetici” olgusuna olumsuz bakan yüzde 34.1 bir kesimle karşı karşıya olduğumuz ortaya çıkar. “Kadın yönetici”yi “her zaman olumlu bulanlar yüzde 31.4, “sık sık” olumlu bulanlar yüzde 7.5’dir. Yani “kadın yöneticiyi” yüzde 38.9 desteklemekte, yüzde 34.1 desteklememektedir. Bu sonuçla birlikte

olgusunda daha az, “kadının yönetici konumda” olması noktasında daha etkili ortaya çıktığı belirlenmiş olmaktadır.

Şekil 3

YÖNETICINIZIN KADIN OLMASINI ISTER MISINIZ?

HIÇBIRZAMAN NADIREN BAZAN SIK SIK HERZAMAN z d e 40 30 20 10 0 Tablo 4

Yöneticinizin kadın olmasını ister misiniz? Her

zaman (%)

Sık sık

(%) Bazan (%) Nadiren (%) Hiç bir zaman (%)

Toplam (%) Yüzde 31.4 7.5 26.9 9.4 24.7 99.9

Olumlu yanıt verenler; “ayırımcılık olmamalı”, “işine bağlıdır ve erkekten daha

fazla ciddiye alır”, “iş disiplini bayanlarda daha iyidir”, “kadınlar daha çalışkandır”, “kadınlar daha tutarlı ve daha düzenlidir”, “kadınlar daha hırslı ve azimlidirler”, “kadın-erkek eşitliği olmalı”, “kadınlar daha samimi ve dürüsttürler”, “yetenek ve becerisi olduktan sonra kadın-erkek fark etmez”, “kadınlar daha anlayışlıdırlar”, “kadınlar daha mücadelecidirler”, “daha titiz ve dikkatlidirler”, “kadınların kafası daha çok çalışıyor”, “daha iyi ilişkiler kurabilir” şeklinde görüş belirttiler. Yani olumlu görüş belirtenler, kadınların yöneticilik yeteneklerinin daha fazla olduğunu düşünmektedir. Kadınlar daha sosyal, disiplinli, düzenli, titiz, dikkatli, çalışkan, dürüst, hırslı, azimli, akıllı, ve dürüst olarak nitelendirilmiştir.

Olumsuz yanıt verenler; “kadınlardan yönetici olmaz”, “kadınlar daha

kaprisli olurlar”, “hiç çekemem”, “beni yönetemez”, “bir kadından emir almak istemiyorum”, “kadınlar beceremezler”, “kadınlar kıskançtır”, “erkekler daha ileri görüşlüdürler”, “kadınların otoritesi yoktur” gibi yanıtlar verdiler. Yani olumsuz yanıtlar kadınların özelliklerinden çok, olumsuz yanıt verenlerin tercihlerinin bu yönde olması şeklinde yorumlanabilinir. Diğer bir deyimle bu kesimdeki katılımcılar kadın yöneticilieri kategorik olarak red etmektedirler. Bu tür yanıtlar duygusal olarak “kadınlar tarafından yönetilmeyi reddetmek” (yönetilmemek) gibi bir önyargıya dayanıyor.

Demografik Özelliklere Göre Yanıtların Değerlendirilmesi