• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 2: KİTLE İLETİŞİM VE MEDYA KAVRAMLARI

2.1. Kitle İletişim

Medya bağlamında yer alan ve her geçen gün değişmekte ve gelişmekte olan teknoloji ile dijital platformlarda kullanılagelen ve aynı zamanda internet medyası türüne bağlı olarak ilerleme kaydeden dijital medya kavramının çeviri eğitimi içindeki yeri ve kullanılabilirliği konusuna değinmeden hemen önce, medya kavramının da bir üst alanı olan kitle iletişim tanımını incelemek gerekmektedir. İngilizce dilinde, geniş bir kitleye, geniş bir yelpazede bilgi aktarma veya bu geniş kitle ile bilgi alışverişinde bulunma şeklinde tanımlanan, mass communication isim tamlamasıyla karşılık bulan kitle iletişimi kavramı kitle ve iletişim sözcüklerinin bir araya gelerek oluşturduğu bir sözcük grubudur.

Kitle kavramı bir tanımda birbirinin din, dil, ırk, cinsiyet gibi özellikleri ile ilgilenmeden ortak çıkarlar ve amaçlar doğrultusunda bir araya gelen insan toplulukları anlamına gelirken, diğer bir tanımda ise, sürekli nitelikte olmayan, birbiri ile karşılıklı bağı olmayan, aynı normların uygulanması özelliklerinden yoksun topluluklar olarak tanımlanmaktadır (İçel, 2017, s. 44-45; Gedik, 2008, s. 24).

İletişim (haberleşme) kavramı en genel şekliyle, insanlık tarihinin başlangıcından bugüne kadar, bugünden de sonsuza kadar insanları birbirine bağlayan ve onların sosyal bir grup halinde denge ve uyum içinde anlaşmalarını sağlayan bir etkileşimler bütünüdür (Mısırlı, 2004, s. 1) şeklinde tanımlanmıştır. Kendisine anlam veren bilgi ve yorum aktarımlarını çözümlemeyi içeren iletişim kavramı, Peyton Paxson tarafından iletişim, diğerlerine aktarmak için kullanılan ses, sembol ve hareketler aracılığıyla bilgiyi kodlama uygulamaları olarak tanımlanmaktadır (Paxson, 2010, s. 2).

Diğer bir yandan ise, Oskay tarafından iletişim kavramının daha detaylı ve genel bir şekilde, birbirlerine ortamlarındaki nesneler, olaylar, olgularla ilgili değişimleri haber veren, bunlara ilişkin bilgileri birbirlerine aktaran; aynı olgular, nesneler, sorunlar karşısında benzer yaşam deneyimlerinden kaynaklanan, benzer duygular taşıyıp bunları birbirine ifade eden insanların oluşturduğu topluluk ya da toplum yaşamı içinde

gerçekleştirilen tutum, yargı, düşünce ve duygu bildirişimleri şeklinde tanımlandığı görülmektedir (Oskay, 2015, s. 23).

Kitle ve iletişim sözcüklerini birbirinden bağımsız bir şekilde inceledikten sonra, bu iki sözcüğün bir araya gelmesiyle oluşan kitle iletişim tamlamasının mevcut kaynaklardaki tanımlarına yer vermek gerekmektedir. Türk Dil Kurumu tarafından hazırlanan ve çevrimiçi olarak kullanılan sözlükte kitle iletişim, “dağınık insan topluluklarının örgütlenmiş bir kaynaktan iletilen haberlere veya uyarılara aynı anda maruz kalması, birtakım kaynaklardan elde edilen bilgi ve haberlerin değişik araçlarla geniş halk topluluklarına yaygın olarak duyurulması ve kitle haberleşmesi” şeklinde tanımlanmaktadır24.

Kitle iletişimi, teknolojik araçlar aracılığıyla ilgili mesajların endüstrileşmiş üretimi ve çoklu dağılımı şeklinde tanımlayan Turow, kitle iletişim kavramının eğlenceden, haberlere ve eğitim materyallerine kadar farklı pek çok içerikten oluşan geniş bir yelpazenin üretildiği ve bir döngü içinde olduğu endüstriler ve organizasyonlar tarafından yürütüldüğünü vurgulamaktadır (Turow, 2009, s. 17).

Küçük ve arkadaşları, kitle iletişim kavramının önceden tasarlanmış çok yönlü iletinin, çok fazla sayıda insana dağıtımının kişisel olmayan bir yolu olduğunu belirtir (Küçük vd., 2012, s. 121). Paxson’a göre, kişiler arası iletişim nicelikten çok niteliğe odaklanırken, kişisel olmayan kitle iletişim kavramı pek çok yönden, kaliteden çok miktara odaklandığı görülmektedir (Paxson, 2010, s. 3). Örneğin, bugün canlı yayında televizyon kanallarında sabah saatlerinde yayınlanan bir program belirli bir sayıda izleyiciye ulaşırken, akşam saatlerinde ya da ertesi gün kayıtlardan izlenme oranlarına bakıldığında bu oranın katlanarak arttığı rahatlıkla gözlemlenebilmektedir. Mevcut durum, kitle iletişim yoluyla herhangi bir olay, haber ya da bilginin anlık bir şekilde dünya çapında dağılabildiğini göstermektedir.

Kitle iletişim araçlarının, kamuoyunun siyasal, sosyal ve ekonomik alanlarda düzenlenebilmesi için, devlet kurum ve kuruluşlarının, üniversitelerin tanıtımı için, halkın bilmediği, tanımadığı yerler ve konular hakkında bilgi vermek için, yabancı uluslara siyasal, sosyal ve kültürel konularda erişebilmek için, öte yandan halkın

24 Türk Dil Kurumu Çevrimiçi Sözlük, “Kitle İletişim”, (2017, 20 Ekim). Erişim adresi:

http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_gts&arama=gts&kelime=kitle%20ileti%C5%9Fimi&guid= TDK.GTS.58d9f8e451e771.56652039.

eğlence gereksinimi sağlarken eğitimine de katkıda bulunma gibi genel özellikleri mevcuttur (İçel, 2013, s. 45-47).

Kitle iletişim kavramının çeşitli kaynaklarda verilen tanımlamalarına değindikten hemen sonra, Koçyiğit’in bilimsel araştırmasında da yer verdiği gibi, kitle iletişim işlevlerinin önem sırasına göre en genel ve güncel hali ile, bilgi (bilgilendirme) ve haber sağlama, kamu oyunun oluşturulması ve aydınlatılması, eğitim, eğlendirme, bütünleştirme, toplumsallaştırma, güdüleme, kültürün gelişimine ve aktarılmasına katkı, tartışma ortamı yaratma, mal ve hizmetleri tanıtma (reklam), propaganda, denetleme ve eleştirme, dili koruma ve geliştirme, devleti tanıtma şeklinde sıralandığı görülmektedir (Koçyiğit, 2017, s. 13-25).

Tüm bu tanımlamalardan hareketle, akademik çalışmanın devamında kitle iletişimin önemli bir bölümünü oluşturan dijital medya kavramının inceleneceği ve çeviri edinçleri bağlamında bu kavramın çeviri eğitimindeki yeri ve önemi irdelenecek ve bahsi geçen kitle iletişim fonksiyonlarından eğitim başlığı ile ilişki kurulacak ve çeviri eğitimi içinde dijital medyanın kullanılabilirliği gösterilmeye çalışılacaktır.

Şekil 3: Kitle İletişim ve Medya Türleri

Şekil 3’te kitle iletişim başlığı altında yer alan medya kavramı ve medya türleri sınıflandırılmıştır. Medya kavramının basılı medya, görsel-işitsel medyadan oluşan geleneksel medya ve bunların yanında günümüz teknolojisinin nimetlerinden faydalanan internet medyası ve teknolojisini kapsayan dijital medya başlıkları altında detaylandırılmıştır. Şekil 3’te görüldüğü üzere, mevcut bilimsel araştırmanın alt yapısını oluşturan dijital medya başlığı altındaki alanlar farklı şekillendirilmiştir. Dijital medyanın internet teknolojisi ile çalışan ve farklı işlevlere sahip uygulamalarla şekillendiğini söylemek mümkündür. Araştırma kapsamında, dijital medyanın çeviri eğitimi içindeki yeri ve önemi tartışılacak ve bahsi geçen internet teknolojisi, internet medyası ve taşınabilir bilgi iletişim teknolojilerinin çeviri eğitiminde işlevleri irdelenecektir. Bu sayede, çeviri eğitimi içinde var olan çeviri edinçlerine ek olarak dijital medya edincinden bahsetmek kaçınılmaz olacaktır.

2.1.1. Kitle İletişim Araçları

Geçmişten günümüze kadar olan süre içinde sürekli bir ilerleme kaydeden kitle iletişim kavramı, içinde bulunduğu toplumda ve diğer toplumlarla iletişim içinde olabilmek için kullanılan pek çok araç sayesinde işlevlerini yerine getirebilmektedir. Kitle iletişimin

KİTLE İLETİŞİM Geleneksel Medya Basılı Medya Kitap Gazete Dergi Görsel-İşitsel Medya Radyo Televizyon Sinema Video Dijital Medya İnternet Teknolojisi Web Teknolojileri İnternet Medyası Sosyal Medya Platformları E-kitap E-gazete- E-dergi Taşınabilir Bilgi İletişim Teknolojiler i Akıllı Cep Telefonları Tabletler Dizüstü Bilgisayarlar Giyilebilir Teknolojiler

daha önce bahsi geçen işlevleri yerine getirdiği temelde iki alt başlık oluşturulabilmektedir. Bunların pek çok bilimsel çalışmada da yer aldığı gibi, yazılı basın ve görsel-işitsel kitle iletişim araçları olarak sınıflandırılmaktadır. Kitle iletişim araçlarının yazılı basın ve görsel işitsel iletişim araçları olarak iki temel kola ayrılarak sınıflandırılabildiği gibi görsel araçlar, işitsel iletişim araçları, görsel-işitsel araçlar şeklinde ayrıştırılarak ta sınıflandırıldığı gözlemlenmektedir (Tutar ve Yılmaz, 2003, s. 266).

2.1.1.1. Yazılı Basın

Tarih öncesi mağara resimlerinden günümüz modern metin mesajlaşmalarına varana kadar, insanlar birbirleriyle yazılı semboller aracılığıyla iletişim kurmanın yollarını bulmuşlardır. İnsanlık tarihindeki başlıca icatlar arasında yer alan yazı, telgraf ve internet iletişim gücümüzü arttırmaktadır. Her bir buluş daha geniş kitlelere daha kolay bir şekilde ulaşmayı mümkün kılmaktadır. Bilgi ve bilimin yayılması, bir göle atılan çakıl taşının dışa doğru büyüyerek yayılan iç içe geçmiş dalgalar oluşturmasına benzetilebilir. Bilgisayar çağından hemen önce gerçekleşen bu değişimlerin arasında taşınabilir baskı 15. yüzyılın ortalarında en büyük etkiyi bırakan buluş olmuştur. Baskının diğer türleri ise doğu Asya’da daha önceleri ortaya çıkmıştır. Gutenberg’in taşınabilir baskısı Avrupa’da kısa sürede yayılmıştır. Bilgisayar çağı da dünyayı tekrar değiştirmeye başlamış ve elektronik teknoloji eski türlerin ve yazılı basının yerini almaya başlamış ve yazılı materyaller insanlar arası iletişimin en iyi ifade şekli olarak kalmıştır (Childress, 2008, s. 4-5).

Toplum bireylerine görsel bir şekilde hitap eden haberleşme araçları arasında yer alan gazete, dergi, kitap, risale vb. gibi türler yazılı basın olarak adlandırılmaktadır. Yazılı basın aracılığıyla iletilen mesajların saklanabilir belge niteliği bulunmaktadır. Bu yüzden, iletilen mesajlar bir belge olması nedeniyle daha sonra tekrar okunabilmektedir (Tokgöz, 1987, s. 6).

Amacı, basın özgürlüğünü ve bu özgürlüğün kullanımını düzenlemek olan 5187 kanun numaralı, 20.6.2004 tarihli ve 25504 sayılı Resmî Gazetede yayınlanan Basın Kanunu’nun “c”, “d”, “f” ve “h” bentlerinde sırasıyla süreli yayın, yaygın süreli yayın, yerel süreli yayın ve süresiz yayın tanımlarının şu şekilde yapıldığı görülmektedir: Süreli yayın: “Belli aralıklarla yayımlanan gazete, dergi gibi basılmış eserler ile haber

ajansları yayınlar”, Yaygın süreli yayın: “Tek bir basın-yayın kuruluşu tarafından aynı isimle basılan ve her coğrafi bölgede en az bir ilde olmak üzere, ülkenin en az yüzde yetmişinde yayımlanan süreli yayın ile haber ajanslarının yayınlar”,
Yerel süreli

yayın: “Tek bir yerleşim biriminde yayımlanan süreli yayınlar ile haftada bir veya daha

uzun aralıklarla yayımlanan yaygın ve bölgesel yayınlar”,
Süresiz yayın: “Belli aralıklarla yayımlanmayan kitap, armağan gibi basılmış eserler”.

Resmî gazetede yayınlanan Basın Kanunu’nda da belirtildiği üzere yazılı basın süreli, yaygın süreli, yerel süreli ve süresiz yayınlar olarak sınıflandırılmıştır. Bahsi geçen yayın türleri aslında günlük hayatta erek kitlelerini oluşturan kişi ya da gruplar tarafından kullanılan ürünleri tanımlamaktadır. Yüzyıllar öncesinde, mağaralardaki duvarlara yazılan yazılar ve kullanılan resim ve figürlerle başladığı öne sürülen yazılı iletişim, günümüzde her an her yerde ve istediğimiz zamanlarda ulaşılabilir olan kitap, dergi, gazete, broşür, reklam ve tanıtım metinleri ile okuyucularından oluşan erek kitlelere yönelik bir şekilde erişime açıktır.

2.1.1.2. Görsel İşitsel İletişim Araçları 


Pek çok sözlükte yer alan ve kullanılmakta olan görsel işitsel (audio-visual) kavramı hem duyma hem de görmeyle ilgili olan şeklinde tanımlanmaktadır. Kişiler ve toplumlar arası iletişim bağının kurulabilmesi ve sürdürülebilmesi de görsel işitsel öğelerin kullanımıyla mümkün olabilmektedir. Bahsi geçen görsel işitsel iletişim kurmayı mümkün kılan iletişim araçları her geçen gün değişmekte ve gelişmekte olan teknolojiyle beraber çeşitlilik göstermektedir.

Görsel işitsel iletişim araçları adından da anlaşılacağı üzere hem göze hem kulağa hitap eden araçları bünyesinde barındırmaktadır. Plaklar, ses bantları, kayıtları ve radyo yayınları sadece işitsel araçlar grubuna girerken, kitaplar, gazete ve dergiler, hatta kamusal alanlarda tanıtım ve duyuru amaçlı mesajlar içeren posterler sadece görsel kitle iletişim araçları olarak kullanılmaktadır (Tutar ve Yılmaz, 2003, s. 266). Günümüzde modern çağın gereksinimleri doğrultusunda durmaksızın gelişmekte olan televizyon, sinema, video gibi iletişim aracıları ve pek çok sosyal ortama erişme imkânı sağlayan internet görsel işitsel iletişim araçlarını oluşturmaktadır.