• Sonuç bulunamadı

Popüler kültür ile kitle kültürü arasındaki ilişki açıklanırken araştırmacılar ve konuyla ilgilenenler fikir ayrılığına düşmüşlerdir. Bir kesim araştırmacılar bu iki kavramın iç içe olduğunu fakat ayrı kavramlar olduğunu belirtirken diğer kesim araştırmacılar bu iki kavramın aynı olduğunu savunurlar. Bu iki kavramın birbirine çok yakın olmaları, kitlelere ulaşma yolu ve ideolojisi bu kavramlar arasındaki benzerlik-ayrılık tartışmalarını ortaya çıkarmıştır.

Kitle kültürü kitle üretimi yapan bir endüstriyel yapının yarattığı materyal yaşamı gerçekleştirme ve bu gerçekleştirmenin bilişsel ve düşünsel biçimidir. Standartlaşmış kitle üretim biçimi ve tekniklerini, örgütlerini, kitle tüketicisini gerektirir. Kitle kültürü seri üretimin sonuçlarından biridir ve kitle toplumundan önce var olmamıştır.

Kitle toplumu üzerine de inşa edilmemiştir: Kitle toplumunun ticarileşmiş kendisidir. Günümüzde kitle kültürü kitle iletişim araçları ve bu araçların desteklediği küresel pazarın mal, hizmet ve ideolojisiyle birlikte düşünülür. Kitle kültürüyle biçimlendirilen dünya kapitalist üretim tarzının egemenliğindeki bir uygarlığı temsil eder (Alemdar ve Erdoğan, 2005: 41) .

Popüler kültür kültürel “şeylerin” teknolojik araçlarla üretimi ve geniş iş bölümü etrafında kurulan kapitalist mal üretimi, pazarlaması, dağıtımı ve tüketimi biçimlerine dayanan bir kültürdür (Alemdar ve Erdoğan, 2005: 34) . Günümüzde popüler kültür, kitle üretimi yapan pazarın ekonomik, siyasal ve bilişselliğinin ifadesi olan kitle kültürünün somut şekillerinden biridir. Kitle kültürü tekelci kapitalizmin hem mal hem de imajlar satışını yapan, uluslar arası pazarın değişmelerine ve gereksinimlerine göre biçimlenip değişen, önceden yapılmış, önceden kesilip biçilmiş, paketlenip sunulmuş bir kültürü anlatır (Alemdar ve Erdoğan, 2005: 34). Kitle kültürü, endüstriyel bir yapı tarafından önceden tasarlanıp standart bir şekilde emtia formunda üretilir. Bu kültür aracılığıyla hem mal ve hizmetler hem de kapitalist dünya görüşü satılmış olur. Popüler kültür ise kitle kültürü ürünlerinin en popüler olanlarını ve geniş kitleler tarafından tüketilen formlarını ifade etmek için kullanılır ( Yaylagül ve Korkmaz,2008:129).

Bu iki kavram arasındaki kesin ayrım ilk ortaya çıkışları yani saf halleridir. Kitle kültürü tamamen kapitalizmin, egemen sınıfın kitlelere yine onların ürettiği düşlünce, mal veya hizmeti tükettirebilmek amaçlı ortaya çıkışı buna karşı popüler kültürün yani halk kültürünün bir direniş ve başkaldırı kültürü olarak ortaya çıkması ve halkın olan anlamına gelmesidir. Başlangıçta birbirine zıt olan bu iki kavram artık kitle iletişim araçlarının gelişmesi ve kullanımının artmasıyla kapitalizmin en büyük kozu olarak iç içe girmiş ve birlikte anılmaya başlanılmıştır( Erdoğan, 2004: 19).

Özellikle kitle iletişim araçlarının toplumlara hâkim olması ve kitle kültürünün gücünü toplumun bütün mekanizmalarında hissettirmesinin ardından birçok sosyal bilimci popüler kültürle kitle kültürünün eşitlemişlerdir. Öyle ki birçok yerde popüler kültür kitle kültürü yerine kullanılmaktadır. Günümüzde popüler kültür kitle kültürünün kuşatması altındadır, hatta popüler kültürün dinamiklerini belirleyen en

önemli araçlardan biri kitle iletişim araçlarıdır. Popüler kültür her ne kadar kitle kültürünün hâkimiyetinde olsa da kendi iç dinamikleriyle alternatif söylemler üretebilir. Çünkü popüler kültür halk tarafından üretilen ve halkın tercihleriyle tüketilen bir kültürdür. Kitle kültürü ise, belli toplumsal gruplar tarafından halk için geliştirilen, uyuşturucu ve tüketime yönelik bir kültürdür (Oskay, 1998:155). Oskay popüler kültür ile kitle kültürünün ayrıldığı noktalar şöyle sıralamıştır:

1. Popüler kültür kitle kültürü gibi sadece sistemin emrinde ve kitleleri edilginleştirmeye yönelik bir kültür değildir. İçinde muhalif öğeler de bulunmaktadır. Kitle kültürü gibi içeriği ve ideolojisi net değildir, oldukça karışık ve değişken bir içeriğe sahiptir. Kitle kültürü kapitalist toplumlarda kitle iletişim araçlarıyla üretilen ve toplumsal organizmaların bütün

noktalarına sızan, özünde tüketim ve hâkim ideolojinin olumlanması yatan bir kültürdür. İktidar tarafından biçimlendirilir ve satışa yöneliktir. Popüler kültür ise, her ne kadar kitle kültürü tarafından ağırlıklı olarak biçimlendirilse de özünde halkın kültürüdür. Yönetilen sınıfların günlük yasam mücadelesi içindeki beklentilerini ifade eden önemli bir araçtır. Halk tarafından üretilen popüler kültür ürünleri zaman zaman muhalif öğelerin de gelişmesine olanak sağlar. İdeolojisi kitle kültürü gibi salt tüketim değildir, alttan üste doğru gelişen dinamik bir süreçtir.

2. Popüler kültür kitle kültüründe eksik olan artistik islemeye sahiptir. Örneğin, rock müzik, popüler müzik olarak nitelenir. Fakat eğer, sanatçı ticarileşirse bu durum o eseri bir kitle kültürü ürünü haline dönüştürebilir. Kitle kültürü ile popüler kültür arasında çok ince bir çizgi vardır. Popüler kültürde kitle kültürüne kıyasla önce estetik kaygı vardır, oysa kitle kültüründe esas olan eserin ticari başarısıdır. Ticari basarı eserin tüm kusurlarını örter. Kitle kültüründe izleyici daima haklıdır.

3. Popüler kültür kitle kültürüne göre kitle iletişim araçlarına doğrudan bağımlı değildir. Popüler kültür kavramının kitle kültürü kavramından bir diğer üstünlüğü popüler kültürün üretim sürecinin kitle kültürü gibi sadece kitle iletişim araçları ile sınırlı olmamasıdır. Medyaların popüler kültürün oluşmasında katkısı büyüktür ama kitle iletişim araçlarına bağımlılığı asan bir başka yönü vardır. Popüler kültür,

gündelik yaşam kültürüdür, kapsamına toplumsal yasamdaki kültürel pratikler, ritüeller, törenler, inançlar, gelenekler ve umutlar girer. Kitle kültürü kitle iletişim araçları aracılığıyla üretilen ve bu araçlara doğrudan bağımlılığı olan bir kültürdür.

4. Popüler kültür de realiteye karşı bir yanılsama vardır, ama bu yanılsama kitle kültüründeki yanılsama gibi tek boyutlu değildir. “Kitle kültürünün tüketicisi kalmak, bizi yasadığımız, yabancılaşmaya dayanan toplumsal hayatın gerçek yüzünü algılamaktan alıkoyduğu için, gündelik hayatımızı rahat ve kazasız belasız sürdürmemizi sağlar. Kitle kültürünün tüketicisi olmamız bize bu kolaylığı getirir ama içinde yaşadığımız toplumsal realiteye boyun eğmemiz, ona katlanmamız, kitle kültürünü bu yanılsaması ile de örtbas edilemeyen, hissedilmesi önlenemeyen acılara karşıtlıklara, öfkelere, yeni arayışlarda bulunmamıza neden olur. Kitle kültürünün tüketicisi olarak kalmak istesek bile, yaşadığımız toplumsal realitenin yol açtığı acılar, bu acılarımızı, bu öfkelerimizi, bu yeni şeyler arama isteklerimizi, beklentilerimizi dile getirebileceğimiz popüler kültürün üreticisi ve tüketicisi olmaya iter bizi. Popüler kültürün üretildiği ve tüketildiği alt kültürlerimize, ya da toplumun başat kültürünün henüz bütünüyle kendi denetimi altına alamadığı hayat alanlarına (pop müzik konserlerine, TV’nin belirli dizilerine, belirli eleştirel boyutu olan çizgi romanlara, popüler romanlara vb.) arada sırada

‘çekilebilmemiz’ bizde ayrı bir rahatlama, ya da başat kültürdeki renksiz yanılsamaya oranla çok daha renkli bir yanılsama ile yaşayabileceğimiz bir rahatlama elde etmemizi sağlar. Kitle kültüründeki yanılsama; reel toplum içinde somut olarak yer alan yabancılaşmanın gözlerden saklanmasını; insanların, somut olarak toplumsal hayatta var olan yabancılaşma olgusunu göremeyecek kadar ‘eblehleştirilmesini’ amaçlar. Bu yanılsama, en rafine islerde çalışan okumuşların bile yabancılaşmayı ne denli yoğun yasamakta olduklarını hissetmeyecek kadar birer mutlu ‘eblehler’ olmasını amaçlamıştır. Popüler kültürün neden olduğu yanılsama ise, kitle kültürünün yanılsamasından çok daha rafinedir. Bireyliğin, özgürlüğün, spontaneliğin, farklılığın toplumsal hayatın can alıcı alanlarında baskı altına alınmış olmasının neden olduğu ‘atropi’ ve ‘anomiyi’ hafifletecek edilgenleştirilmiş, sınırları iyi çizilmiş bir ‘özgünlük, farklılık, spontanelik, diğerlilik’ yaşadığımız için popüler kültürün yanılsaması daha rafinedir. Popüler kültürün yanılsaması bir boyutu ile

sisteme bağlıyken, bir diğer boyutu bizim sisteme karsı başkaldırımızı dile getirmek ister gibidir (Oskay, 1998 : 155-156).

Sonuç olarak, ister popüler, ister kitle veya sınıf kültürü olsun, isterse bir materyalin

veya materyal olmayanın (düşünselin, inancın) üretimi olsun, kültürlerin üretilen, belli biçimdeki materyal yaşam ve bu yaşamın ideolojisi ve bilincidir. Yaşamın ideolojisi ve bilincinin üretimi de, materyal kültürün üretim özellikleriyle beraber giderek onun tarafından belirlendikten sonra, onunla etkileşime başlar. Bu etkileşim sürecinde sadece egemen kültürler yeniden üretilip sürekliliği sağlanmaya çalışılmaz, aynı zamanda, karşıt olan kültürler üretilir ve mücadele verirler. Dolayısıyla, kültür alanında insan yaşamının tümünü kapsayan egemenlik ve mücadele alanıdır ( Erdoğan, 2004: 19).