• Sonuç bulunamadı

Kişinin Gizli ve Özel Hayatına Tanınan Hukuki Koruma

D- Kişinin Hayat Alanının Korunması

3. Kişinin Gizli ve Özel Hayatına Tanınan Hukuki Koruma

Kişinin hayat alanına tanınan koruma, TMK m. 24 vasıtasıyla sağlanmaktadır. Bu hükümle, kişinin özel ve gizli hayat alanı ve bu alanların kapsamına giren sırları hukuken himaye altına alınmıştır. Gizli ve özel hayata dahil olan sırlar, kişilik hakkı içerisinde korunan kişisel değer ve menfaatlerden olup, kişi bunların

101

Özsunay, Gerçek Kişiler, s. 144; Köprülü, s. 278. Ayrıca ticaret alanında haksız rekabet ve ticarete ilişkin olarak TTK m. 41-55, 56-65, BK m. 48, 348, 455, 526, Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (KHK No.: 556, Kabul Tarihi: 24 Haziran 1995, Yetki Kanununun No.: 4113, Kabul Tarihi: 8 Haziran 1995, Resmi Gazete İle Neşir ve İlanı: 27 Haziran 1995- Sayı: 22326) m. 9-13 hükümleri yapılan özel düzenlemeler arasındadır.

102

yalnızca kendisine kalmasını arzu eder. Söz konusu sırlarının başkalarınca bilinmesine, ancak sır sahibinin rızası ile imkan tanınabilmektedir. Buradan da anlaşılabileceği gibi, kişinin özel veya gizli hayat alanına giren ve korunmasında onun menfaati bulunan sırların, gerek onun rızası alınmadan araştırılıp bulunması, gerekse başkalarına açıklanması eylemleri, sır sahibinin hayat alanına karşı yapılan haksız birer saldırıyı oluşturur.

Kişinin hayat alanına saygı gösterilmesini isteme hakkı, başka kanunlarla da koruma altına alınmıştır103. Bu hakka dışarıdan gelebilecek saldırılara karşı açılacak manevi tazminat davası, Borçlar Kanununun 49’uncu maddesinde yer almaktadır. Özel hayatın dokunulmazlığı hakkı, Anayasa’nın 20’nci maddesinde “özel hayatın gizliliği” başlığı altında açıkça belirtilmiştir104. Bu düzenlemeyi takiben “konut dokunulmazlığı” (m. 21) ve “haberleşme özgürlüğü” (m. 22) yine özel hayatla yakından bağlantılı hükümlerdendir. Türk Ceza Kanunu’nda “Özel Hayata ve Hayatın Gizli Alanına Karşı Suçlar” bölümünde (m. 132-140)105 özel hayatın gizliliği ve buna karşı yapılabilecek hukuka aykırı ihlaller suç olarak düzenlenmiştir. Ayrıca FSEK m. 85’te mektup, hatıra ve buna benzer anıların yazarlarının (yazar ölmüş ise onun yerine haklarını kullanabilecek kişilerin) rızası dışında yayınlanamayacağı belirtilmiştir106.107

103

Özel hayatın gizliliğinin korunması hakkı, uluslararası alanda da özel olarak koruma altına alınmıştır. Bu konudaki başlıca düzenlemeler; İHEB m. 12, AİHS m. 8, 16 Aralık 1966 tarihli Medeni ve Siyasi Haklar Hakkında Birleşmiş Milletler Antlaşması m. 17 ve bu hakkın kapsamlı olarak incelendiği 22-23 Mayıs 1967 tarihli Kuzey Ülkeleri Hukukçuları Kongresi verilebilir. Söz konusu düzenlemelerde, kişinin özel hayatına, ailesine, konutuna, haberleşme hakkına, şeref ve haysiyetine hiçbir şekilde müdahalede bulunulamayacağı belirtilmiştir.

104

AY m. 20/I: Özel hayatın gizliliği- “Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini

isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz”. 105

Bu bölümde düzenlenen “haberleşmenin gizliliğini ihlal” (m. 132), “kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması” (m. 133), “özel hayatın gizliliğini ihlal” (m. 134), “kişisel veriler” (m. 135-139) ve ayrıca “konut dokunulmazlığının ihlali” (m. 116) suçları özel ve gizli hayatın korumaya yönelik düzenlemelerdir.

106

Buna ek olarak ilgili madde metninden, yazarın ölümünün üzerinden on yıl geçmesiyle yayın konusunda herhangi bir rızanın aranmayacağı anlaşılmaktadır. Ancak eserin yayımlanmasının caiz kabul edildiği bu hallerde dahi, hukuka aykırı bir saldırının gerçekleşmesi durumunda, hakkı ihlal olunanların TMK m. 24 uyarınca talep ve dava haklarının saklı olduğu maddede ayrıca belirtilmiştir.

107

Ayrıca TRT Kanunu m. 5/j ve Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun m. 4/f’te de kişilerin özel hayatlarının gizliliğine saygı duyulması gerektiği şeklinde düzenlemeler yer almaktadır.

b) Uluslararası Düzenlemelerde

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne göre özel hayat, kapsamlı bir tanımı yapılamayacak kadar genel bir kavramdır108. Yukarıda da belirtildiği gibi, kamu alanı ile özel hayat alanı arasındaki sınırın somut duruma göre değişiklik gösterdiği, AİHM tarafından da kabul edilmiştir. Ancak AİHM’in özel hayatı tanımlarkenki genel tutumunun, kişinin sahip olduğu kişisel gelişim hakkının ve dış dünyayla ilişkiler kurma ve bu ilişkileri geliştirme hakkının korunması yönünde olduğu görülmektedir109. Buna bağlı olarak, kişinin kamusal bir bağlamda, başkalarıyla gerçekleştirdiği etkileşimlerinin dahi, özel hayat kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan AİHM kararları bulunmaktadır110.

Kişinin özel hayatına giren sırları; onun sağlığı, yaşam biçimi, bedensel özellikleri, yakınları, dostları veya ailesi ile olan ilişkileri, anıları, ruhsal durumu gibi saklanmasında menfaati olan ve özel hayatının gizli kalmasını istediği alanına

108

Kavramın tanımlanmasındaki belirsizliğin hem olumlu hem de olumsuz yanları vardır. Ayrıntılı bilgi için bkz. Uzeltürk, s. 3, 168. Özel hayatın korunması hakkı AİHS madde 8’de “Özel Hayatın ve Aile Hayatının Korunması” başlıklı düzenleme “Herkes özel ve aile hayatına, konutuna ve

haberleşmesine saygı gösterilmesi hakkına sahiptir. Bu hakkın kullanılmasına bir kamu otoritesinin müdahalesi, ancak ulusal güvenlik, kamu emniyeti, ülkenin ekonomik refahı, dirlik ve düzenin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için, demokratik bir toplumda, zorunlu olan ölçüde ve yasayla öngörülmüş olmak koşuluyla söz konusu olabilir” şeklinde yer almıştır. Mahkeme, özel hayatın bir

tanımını vermek yerine, konu hakkındaki kararları vasıtasıyla, genel itibariyle özel hayat kapsamına giren konuları belirlemiştir. Bunlar; kişinin ismi ve soyadı gibi kimliğine ilişkin bilgi ve kayıtlar, kişisel gelişim hakkı, cinsel tercihi ve cinsel hayatı, başka insanlarla ve dış dünyayla ilişkiler kurma ve bu ilişkileri geliştirme hakkı, kişinin fiziksel ve psikolojik bütünlüğü, kişiye ait özel yerlerin ve evrakın aranması ve zaptı, kişinin izlenmesi (fiziksel takip, telefon kayıtlarını dinleme ve kayıt, bilgi toplama faaliyetleri), posta gönderilerinin okunması, tıbbi gizlilik gibi kişisel bilgileri, kişinin adı ve fotoğrafı, ünü, şerefi, hayat tarzı, kamuya yanlış tanıtılması vb. hususlardır. Bkz. Dutertre, s. 287-314; Salihpaşaoğlu, s. 61.

109

“Privacy and Human Rights: An International Survey of Privacy Law and Practice”, http://gilc.org/privacy/survey/intro.html (erişim tarihi: 2 Mart 2009); Uzeltürk, s. 169.

110

AİHM, ilerleyen bölümlerde de ele alınacak olan özel hayatın sınırlarının belirlenmesinde kullanılan kamu ve özel hayat alanı şeklindeki mekansal kriteri reddetmiştir. Mahkeme, kişilerin toplum içinde ve çoğunlukla iş ve meslek yaşantısında diğer kişilerle sürekli ilişkide bulunmasının kaçınılmaz olduğu gerçeğinden hareketle, özel hayat hakkının sınırlarını biraz daha geniş yorumlamıştır. Örneğin telefon dinleme faaliyetinin konu edildiği bir davada, kişinin hem iş, hem özel konuşmalarının dinlenmesiyle özel hayata müdahale edildiğine karar vermiştir (Huvig-Fransa Davası Kararı, 24 Nisan 1990, Seri A No. 176-B, s. 41, p. 8 ve s. 52, p. 25, bkz. Dutertre, s. 288). Bir başka davada mahkeme, kişinin iş faaliyetlerinin de özel hayatın korunması kapsamında ele alınması gerektiğini belirtmiştir (Chappell-Birleşik Krallık Davası Kararı, 30 Mart 1989, Seri A No. 152-A, s. 12-13, p. 26 ve s. 21-22, p. 51, Dutertre, s. 288).

ilişkindir. Korunan bu alan kapsamındaki sırlara örnek olarak kişinin içinde bulunduğu sağlık durumuna ilişkin tıbbi bilgiler111 (örneğin saralı olması, psikolojik tedavi görmesi, HIV taşıması); bir işyerinin ödeme güçlüğünde olması veya ekonomik durumunun kötüye gittiği; bir tüccarın başkalarına olan borç miktarı; kişinin alkol bağımlısı veya kumarbaz olduğu, eve her gece geç geldiği veya çocuklarını ihmal ettiği; özel bir söyleşi sırasında başka bir kişi veya kurum hakkında açıklanan kişisel görüş ve düşünceler; eşlerin evde kavga ettikleri sırada birbirlerine kızgınlıkla söyledikleri sözler; üye listesini gizli tutan bir derneğe kimlerin üye olduğu vb. verilebilir112. Bu örnekleri genişletmek mümkündür. Kişinin geçmişte yaşadığı onu küçük düşürücü bir olay veya davranışı113; tanınmış bir politikacının veya ünlü bir sanatkarın evindeyken pencere dışından uygunsuz resimlerinin çekilmesi; roman, film veya tiyatro piyesine konu yapılması; özel hayata ait gizli yönlerin öğrenilmesi ve bunların ifşa edilmesi verilebilecek diğer örneklerdendir114.

Uluslararası hukukta önemli bir yer tutan Avrupa Konseyi’nin 1970 tarih ve 428 Karar no.lu Kitle Haberleşme Medyası ve İnsan Hakları Hakkında Bildirgesi’nde ise (“428 No.lu Karar”), özel hayatın gizliliği kavramı tanımlanmış ve kapsamı belirlenmiştir. İlgili bildirgeye göre, özel hayatın gizliliğinin korunması hakkı aslında, kişinin en az müdahale ile hayatını sürdürebilmesini ifade eder. Bildirgede, özel hayatın gizliliği kapsamında aile ve ev hayatı, fiziki ve moral bütünlük, şeref ve haysiyet, kişinin yanlış tanıtılmasından kaçınılması, ilgisiz ve utandırıcı gerçeklerin açıklanmaması, özel fotoğrafların açıklanmaması, özel iletişimin kötüye kullanılmalara karşı korunması, sır olarak verilen veya alınan

111

Doktorlar da hastalarının sağlık durumu hakkında başkalarına bilgi vermemek yükümlülüğü altındadırlar. Buna karşılık, hastaya ilişkin tıbbi veriler, her ne kadar hastanın sır alanına girse de, genel inançlara göre sır teşkil etmeyen (örneğin kişinin nezle olması vb.) hususların söz konusu olduğu; hastanın sağlık durumunun gizli kalması yönünde özel bir isteğinin bulunmadığı; hastaya ilişkin tıbbi bir bilginin açıklanmasının hastanın kişilik hakkına aykırılık taşımadığı ve hastanın zaten herkesçe bilinen bir özelliğinin doktoru tarafından açıklandığı haller kişilik hakkına aykırılık oluşturmayacaktır. Bkz. Ataay, Şahıslar, s. 136.

112

Zevkliler/Acabey/Gökyayla, s. 418; Kılılçoğlu, Hukuksal Sorumluluk, s. 93; Tüfek, s. 32;

Şimşek, s. 135. 113

Kılıçoğlu, Hukuksal Sorumluluk, s. 85.

114

Avşar/Öngören, s. 97; İmre, Şahsiyet, s. 153. Ayrıca kişinin kimlik hakkı, yani kişinin gerçek adı, adresi, yaşı, ailevi durumu, boş zamanlarından yararlanma biçimi, malvarlığı, vs. özel yaşam alanına giren sırlarına verilebilecek örneklerdendir. Bkz. Tüfek, s. 32.

bilgilerin açıklanmasının engellenmesinin yer aldığı açıklamasına yer verilmiştir115.

4. Kişinin Gizli ve Özel Hayatına Yönelik Korumanın Sağlanabilmesi İçin