• Sonuç bulunamadı

1.2. İlgili Araştırmalar

2.2.1. Kişilik Tipleri İle İlgili Araştırmalar

Alanyazında kişilik tipleri ile ilgili son yıllarda yurt içinde yapılan çalışmalar şu şekildedir:

Atmaca (2020), Düzce il merkezinde çalışan rastgele seçilen 663 öğretmen üzerinde sahip oldukları kişilik tipleri ile algıladıkları mesleğe yabancılaşma düzeyleri arasında anlamlı ilişki olup olmadığını araştırmıştır. Bu amaçla Beş Faktör Kişilik Modelinin alt boyutlar üzerine temellendirilen Sıfatlara Dayalı Kişilik Testi (Bacanlı, İlhan ve Aslan, 2009) ile öğretmenlerin mesleğe yabancılaşma düzeylerini belirlemek amacıyla Eryılmaz (2010) tarafından geliştirilen Örgütsel Yabancılaşma Ölçeği kullanılmıştır. Kişilik tipleri boyutları dışadönüklük, deneyime açıklık, yumuşak başlılık, sorumluluk ve nevrotiklik (duygusal dengesizlik) iken, Örgütsel Yabancılaşma Ölçeği alt boyutları güçsüzlük, anlamsızlık, kuralsızlık, yalıtılmışlık ve kendine yabancılaşma şeklindedir. Yapılan korelasyon analizlerine göre, yumuşak başlılık, dışa dönüklük, deneyime açıklık ve sorumluluk yönü güçlü olan öğretmenlerin algıladıkları mesleki yabancılaşma düzeyi istatistiksel olarak anlamlı şekilde daha düşük, nevrotik kişilik tipi baskın olan öğretmenlerin ise daha yüksek düzeyde bulunmuştur.

Bal ve Balcı (2020) yapmış oldukları araştırmada, akıllı cep telefonu bağımlılığı ile kişilik özellikleri arasındaki ilişkiyi incelemişlerdir. Çalışmada amaçlı örnekleme yöntemi kullanılarak Selçuk ve Necmettin Erbakan Üniversitelerinde eğitim gören 415 öğrenci seçilmiştir. Veri toplama araçları olarak ise Kwon ve arkadaşları (2013)’nın geliştirdiği, Noyan ve diğerleri (2015)’nin Türkçe’ye uyarladığı Akıllı Telefon Bağımlılığı Ölçeği Kısa Formu (ATBÖ-KF) ergenlerin cep telefonu bağımlılık düzeyini incelemek amacıyla kullanılmıştır. Ölçek 10 madde ve tek boyuttan oluşmaktadır. Kullanılan diğer ölçek ise Beş Faktör Kişilik Ölçeği (BFI-10)’dir. Bu kısa form Büyük Beş Kişilik Özelliği Ölçeği’nin 10 maddeye dönüştürülmüş halidir (Rammstedt ve John, 2007). Ölçek Türkçe’ye Horzum ve arkadaşları (2017) tarafından uyarlanmıştır. Ölçeğin 44 maddelik uzun versiyonunda olduğu gibi dışadönüklük, özdenetimlilik, yumuşak başlılık, deneyime açıklık ve nevrotiklik şeklinde beş alt boyuta sahiptir. Sonuç olarak ise yapılan regresyon analizi bulgularına göre nörotiklik ve özdenetimlilik kişilik tiplerinin cep telefonu bağımlılığını negatif yönde yordadığı bulunmuştur. Bu bulgular özenetimlilik ve nörotiklik eğilimi azaldıkça cep telefonu bağımlılığının arttığı şeklinde yorumlanabilir.

Bir diğer araştırmada Kılıç (2019), olumsuz anne-baba tutumlarının çocukta kaygıya neden olduğu ve çocuğun bu olumsuz duyguyla baş etmek için geliştirdiği stratejiler sonucunda nevrotik kişilik tiplerinin oluştuğu iddiasında bulunan Karen Horney’in teorisini test etmiştir. Çalışma 17-56 yaş aralığında İstanbul’da yaşayan 200 yetişkin ile yürütülmüştür. Çalışmada veri toplama araçları olarak Horney-Coolidge Üç Boyutlu Envanteri (HCTI) (Bilge ve Bilge, 2018) ve Anne Baba Tutum Ölçeği (Kuzgun ve Eldeleklioğlu, 2012) kullanılmıştır. Karen Horney’in ölçeği uysal, saldırgan ve kopuk tip olmak üzere üç alt boyuttan oluşurken, anne-baba tutumları ise demokratik, koruyucu-istekçi ve otoriter tutumlardan oluşmaktadır. Sonuç olarak saldırgan tip, kopuk tip ve uysal tip ile anne-baba tutumlarının ilişkili olduğu saptanmıştır. Yapılan regresyon analizlerine göre, demokratik anne ve baba tutumu kopuk tip puanlarını negatif yordarken uysal tiplemeyi düşük düzeyde pozitif yordamıştır. Koruyucu anne tutumu saldırgan ve kopuk kişilik tipinin pozitif yordayıcıları olmuşlardır. Koruyucu baba tutumu ise kopuk ve uysal kişilik tipini negatif, saldırgan kişilik tipini pozitif yordamıştır. Otoriter anne ve baba tutumu saldırgan ve kopuk kişilik tipini pozitif yönde yordamıştır.

Küçüksüleymanoğlu (2019) ise okul yöneticilerinin kişilik tipleri ile etik liderlik becerileri arasındaki ilişkiyi araştırmıştır. Çalışma amaçlı örnekleme yöntemi ile seçilen Bursa’da görev yapan ortaöğretim kurum yöneticileri ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmada veri toplama araçları olarak Yılmaz (2006) tarafından geliştirilen Etik Liderlik Ölçeği (ELÖ)

ve Bacanlı ve diğerleri (2009) tarafından geliştirilen Sıfatlara Dayalı Kişilik Testi (SDKT) kullanılmıştır. Etik Liderlik Ölçeği iklimsel etik, karar vermede etik, iletişimsel etik ve davranışsal etik alt boyutlarından oluşmaktadır. Yapılan regresyon analizleri sonucunda dışadönüklük, duygusal denge ve deneyime açıklık kişilik tiplerinin iklimsel etik boyutunu; dışa dönüklük, deneyime açıklık ve uyumluluk kişilik tiplerinin iletişimsel etik boyutunu; sorumluluk tipinin davranışsal etik boyutunu; sorumluluk ve uyumluluk kişilik tiplerinin ise karar vermede etik boyutlarını anlamlı şekilde yordadığı görülmüştür.

Kılıçlar ve diğerleri (2018) tarafından yapılan bir araştırmada ise bireylerin kişilik tipleri ile gıda tercihleri arasındaki ilişki incelenmiştir. Araştırma basit tesadüfi örnekleme yoluyla seçilen ve Türkiye’de yaşayan 15 yaş ve üstü 514 kişi ile yürütülmüştür. Araştırmada veri toplama araçları olarak dışadönüklük, uyumluluk, sorumluluk, nevrotizm ve açıklık alt boyutlarından oluşan Beş Faktör Kişilik Özellikleri Ölçeği (Arslan, 2017) ve tek faktörlü GDO ölçeği (Roininen ve diğ., 1999) kullanılmıştır. Yapılan regresyon analizi sonucunda bireylerde sorumluluk ve nevrotizm eğilimi arttıkça organik gıda tercihlerinde artış olduğu, dışadönüklük ve uyumluluk eğilimi arttıkça ise genetiği değiştirilmiş gıda tercihlerinde artış olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Saygılı, Onay ve Ayhan (2017) ise kişilik tipleri ile yaşam memnuniyeti arasındaki ilişkiyi incelemişlerdir. Araştırma kolay örnekleme yöntemi ile belirlenen 324 lisans öğrencisi üzerinde yürütülmüştür. Araştırmada, Lavallee ve diğerlerinin (2007) geliştirdiği ve Akın ve Yalnız’ın (2015) Türkçeye uyarladığı Yaşam Memnuniyeti Ölçeği ve Bortner (1966) tarafından geliştirilen Kişilik Tipleri ölçeği-kısa formu kullanılmıştır. Yapılan t-testi sonucuna göre, A tipi kişiliğe sahip öğrencilerin B tipi kişiliğe sahip öğrencilere göre görece daha yüksek yaşam memnuniyeti ortalamasına sahip oldukları bulunmuştur.

Başka bir araştırmada ise Göloğlu Demir, Demir ve Bolat (2017) sınıf öğretmenlerinin kişilik özellikleri ile mesleki motivasyonları arasındaki ilişkiyi incelemişlerdir. Çalışma İstanbul ilinde ilkokullarda çalışan ve rastgele seçilen 204 sınıf öğretmeni ile yapılmıştır. Araştırmada alt boyutları takdir edilme ve mesleki mutluluk, mesleğe yönelik olumlu tutum ve mesleki başarı, meslekten kaçınma, mesleği özümseme ve genel motivasyon olan İlkokul Öğretmeni Motivasyon Ölçeği (Öztürk ve Uzunkol, 2013) ve Sıfatlara Dayalı Kişilik Testi (Bacanlı, İlhan ve Aslan, 2009) kullanılmıştır. Korelasyon analizlerine göre, öğretmenlerin motivasyon düzeyleri ile kişilik özellikleri arasında düşük düzeyde ilişki bulunmaktadır. Yumuşakbaşlılık kişilik özelliği ile mesleği özümseme pozitif yönde ilişkili iken duygusal dengesizlik kişilik özelliği ile mesleği özümseme negatif yönde

ilişkilidir. Yumuşak başlılık, deneyime açıklık ve sorumluluk kişilik özellikleri ile mesleğe yönelik genel motivasyon düzeyi ise pozitif yönde ilişkili bulunmuştur.

Doğan (2013) ise dışadönüklük, yumuşak başlılık, sorumluluk, deneyime açıklık ve nevrotiklik kişilik özellikleri ile öznel iyi oluş arasındaki ilişkileri incelemiştir. Çalışma 18- 61 yaş aralığında bulunan 234 kişi ile yürütülmüştür. Veri toplama araçları olarak Hills ve Argyle (2002) tarafından geliştirilen, Doğan ve Çötok (2011) tarafından Türkçe uyarlaması yapılan Oxford Mutluluk Ölçeği Kısa Formu (OMÖ-K) ve Benet-Martinez ve John (1998) tarafından geliştirilen, Sümer ve Sümer (2005) tarafından uyarlaması yapılan Beş Faktör Kişilik Ölçeği (BFKÖ) kullanılmıştır. Yapılan aşamalı regresyon analizi sonucuna göre, dışadönüklük kişilik özelliği öznel iyi oluşu pozitif, nevrotiklik kişilik özelliği ise negatif yönde yordamıştır.

Alan yazında yurt içinde yapılan başkaca diğer araştırmalar incelendiğinde ise kişilik tiplerinin kırsal alanlarda yaşayan yerel halkın turizm algısı (Ayaz ve Parlak, 2019), kişilerarası ilişki tarzları (Bilen, 2019), çatışmalarda tercih edilen çatışma çözüm stratejileri (Moç, 2019; Şahin ve Aksu, 2015), ebeveynlerde şiddet davranışı ve şiddet eğilimi (Dayıoğlu, 2017), mesleğe bağlılık ve iş tatmini (Karakaş, Saban ve Aslan, 2017; Sudak ve Zehir, 2013), teknolojiye hazır bulunuşluk düzeyi (Sönmez ve Akgül, 2015), stresle başa çıkma tarzları (Tazegül, 2015), genel erteleme davranışı (Doğan, Kürüm ve Kazak, 2014), yaşam değerleri (Çalışkur, 2013), problem çözme becerileri (Duman ve diğ., 2013), olumlu sosyal davranışlar (Yıldız, Taştan Boz ve Yıldırım, 2012), kariyer seçimleri (Gökdeniz ve Merdan, 2011) ve problemli internet kullanım davranışları (Öztürk ve Kaymak Özmen, 2011) gibi değişkenler ile ilişkisinin çalışıldığı da görülmektedir. Ayrıca bunların yanında Ağaçcı (2019) tarafından kişilik tipi envanterinin, Atlı ve Keldal (2017) tarafından ise mesleki kişilik tipi envanterinin geliştirildiği görülmektedir.

Alanyazında kişilik tipleri ile ilgili son yıllarda yurt dışında yapılan çalışmalar ise şu şekildedir:

Ding ve diğerleri (2020) üniversite öğrencilerinin meleki kişilik tipleri ile akademik başarıları arasındaki ilişkiyi incelemişlerdir. Çalışma Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşları 19 ile 33 arasında değişen 117 inşaat mühendisliği bölümü öğrencisi ile yürütülmüştür. Araştırmada veri toplama araçları olarak Holland, Fritzsche ve Powell (1994) tarfından geliştirilen gerçekçi, araştırmacı, artistik, sosyal, girişimcive konvansiyonel olmak üzere altı alt boyuttan oluşan Self-Directed Search–Form R, Fourth Edition (SDS-R) ve öğrencilerin SAT ve GPA puanları kullanılmıştır. Yapılan korelasyon ve regresyon

analizleri öğrencilerin akademik başarıları ile mesleki kişilik tipleri arasında anlamlı ilişkiler olduğunu göstermektedir.

Başka bir çalışmada Iswari (2020), kişilik tipleri ile karar verme becerisi arasındaki ilişkiyi incelemiştir. Çalışma Endonezya’da öğrenim gören kolay örnekleme yöntemi ile seçilmiş 92 lisans öğrencisi ile gerçekleştirilmiştir. Veri toplama araçları olarak ise Kahneman and Tversky (1981) tarafından geliştirlen görsel materyaller ile Huczynki and Buchanan (2007) tarfından geliştirilen kişilik tipleri ölçeği kullanılmıştır. Çalışmada toplam 8 farklı problem durumu A tipi ve B tipi kişilik özelliklerine sahip olma durumları dikkate alınarak ayrı ayrı incelenmiştir.

Schouw ve diğerleri (2020) bir çalışmada farklı çocukluk dönemi sıkıntısı türleri ile farklı kişilik boyutları arasındaki ilişkiyi bütüncül olarak analiz etmek için bir ağ yaklaşımı kullanmışlardır. Çalışma alkol bağımlısı 142 erkek hasta ve 102 sağlıklı birey ile yürütülmüştür. Veri toplama araçları olarak Lobbestael, Arntz, Kremers ve Sieswerda (2006) tarafından geliştirilen fiziksel, duygusal ve cinsel istismar alt boyutlarından oluşan Interview for Traumatic Events in Childhood (ITEC), Rohner, Saavedra ve Granum (1978) tarafından geliştirilen soğukluk-şefkat eksikliği, düşmanlık-saldırganlık, ilgisizlik-ihmal ve farklılaşmamış ret alt boyutlarından oluşan Parental Acceptance and Rejection Questionnaire (PARQ), Cloninger, Svrakic ve Przybeck (1993) tarafından geliştirilen yenilik arayışı, zarardan kaçınma, ödül bağımlılığı, inatçılık, öz-yönlülük, işbirliği ve kendi kendini yönetme alt boyutlarından oluşan Temperament and Character Inventory (TCI), Sheehan ve diğerleri (1998) tarafından geliştirilen Mini International Neuropsychiatric Interview for psychiatric disorders (M.I.N.I) kullanılmıştır. Ağ analizleri, 1) farklı çocukluk dönemi sıkıntıları arasında güçlü ara bağlantılar, 2) farklı kişilik boyutları arasında güçlü ara bağlantılar ve 3) farklı çocukluk sıkıntısı türleri ve spesifik kişilik boyutları arasında doğrudan ilişkiler olduğunu göstermiştir. Fiziksel istismar ağda merkezi bir konuma sahip olurken bunu duygusal istismar ve anne reddi izlemiştir.

Bir diğer çalışmada ise Scott ve Medeiros (2020) kişilik tipleri ile politik kariyer arasındaki ilişkiyi incelemiştir. Veriler Kanada’nın Ontario ve British Columbia bölgelerinden mail yoluyla 1193 adaydan ve 1665 oy veren vatandaştan toplanmıştır. Politik Kariyer Yol Analizi ve Beş Faktörlü Kişilik Tipleri Ölçeği-10 maddelik veri toplama araçları olarak kullanılmıştır. Sonuçlar, adaylar ve vatandaşlar arasında ve kazanan ve kaybeden adaylar arasında önemli kişilik farklılıkları olduğunu ortaya koymaktadır. Diğer vatandaşlar ile karşılaştırıldığında, adaylar dışadönüklük, deneyime açıklık ve duygusal denge bakımından daha yüksektir. Seçim kazananları ve kaybedenleri arasındaki farka

gelindiğinde, deneyime açıklık, bir seçimi kaybetme olasılığının biraz daha yüksek olması ile ilişkili çıkmıştır. Kişilik özelliklerindeki bu farklılıklar yaş, eğitim ve cinsiyet gibi diğer temel özelliklerden bağımsız olarak ortaya çıkmıştır.

Bir diğer çalışmada Semeijn, Van der Heijden ve De Beuckelaer (2020) kişilik tipleri ve kişilik özelliklerinin kariyer başarıları ile arasındaki ilişkiyi incelemiştir. Bu doğrultuda çeşitli orta ve üst düzey pozisyonlarda çalışan çalışanlardan bir e-anket doldurmaları istenmiş ve toplam 293 kişi ile çalışma gerçekleştirilmiştir. Araştırmada veri toplama araçları olarak demografik bilgi formu, Greenhaus, Parasuraman ve Wormley (1990) tarafından geliştirilen Career Satisfaction Scale, Gattiker ve Larwood (1988; 1986) tarafından geliştirilen Objective and Subjective Career Success Scales ve Costa ve McCrae (1992) tarafından geliştirilen Beş Faktörlü Kişilik Tipleri Ölçeği kullanılmıştır. Objektif kariyer başarısı için, sadece kişilik özelliklerinin anlamlı yordayıcılar olduğu görülmüştür. Öznel kariyer başarısı için ise, kişilik özelliklerinin yanında kişilik tipleri de varyansın açıklanmasına katkı sağlamıştır.

Mellblom ve diğerleri (2019) ise yazılım geliştiricilerinin tükenmişlik düzeyleri ile kişilik tipleri arasındaki ilişkiyi incelemiştir. Verilier çevrimiçi olarak mail yoluyla 51 katılımcıdan toplanmıştır. Çalışmada veri toplama araçları olarak Lundgren Nilsson, Jonsdottir, Pallant ve Ahlborg Jr (2012) tarafından geliştirilen Shirom Melamed Burnout Measure (SMBM)-14 madde ve Donnellan, Oswald, Baird ve Lucas (2006) tarafından geliştirilen The International Personality Item Pool (IPIP) kullanılmıştır. Yapılan regresyon analizi sonucunda ise sadece nevrotiklik kişilik tipininin yazılım geliştiricilerinin tükenmişlik düzeyini pozitif yönde yordadığı bulunmuştur.

Alan yazında yurt dışında yapılan başkaca diğer araştırmalar incelendiğinde ise kişilik tiplerinin depresif semptomlar (Li ve diğ., 2020), ergenlik döneminde ebeveyn-ergen çatışması (Mastrotheodoros ve diğ, 2020), stresli yaşam deneyimleri (Sweeny, Howell ve Kwan, 2020), öğrenme stilleri ve akademik başarı (Yun, Kwak ve Kwon, 2019), üniversite öğrencilerini etkileyen stresörler (Streetman, Paul, Harrell ve Gillespie, 2019) korku filmi izlemekten alınan keyif (Norman, 2018), prososyal davranışlar ve öfke (Xie ve diğ., 2016), evlilik doyumu (Najarpourian ve diğ. 2012), öğretmenlerde duygusal zeka ve tükenmişlik düzeyi (Pishghadam ve Sahebjam, 2012) gibi değişkenler ile ilişkisinin çalışıldığı da görülmektedir.