• Sonuç bulunamadı

2. ELEŞTİREL KAYNAK İNCELEMESİ

2.2. Kişilik ve Girişimci Kişilik Özellikleri

2.2.1. Kişilik Kavramı

İnsana özgü kişilik yapısının bulunmasından dolayı insan, kâinatın en karmaşık bir varlığı olarak dikkati çekmektedir. Sosyal bir varlık olan insanın vasıflarını ortaya koymak ve insanın net bir tanımını yapmak oldukça zordur. Bundan dolayı evrensel bir kaç biyolojik yaklaşım haricinde, belirli bir insan tanımı yapmak oldukça güçtür. Bu durum kişilik çalışmalarının da ne denli zor ve karmaşık bir süreç olduğunun önemini ortaya koymaktadır (Özdevecioğlu ve Karaca, 2015: 61).

Yapılan bazı araştırmaların sonuçlarına göre, kişiliği daha fazla anlamanın yolunun; duygu, düşünce ve davranışları daha iyi anlamadan geçtiği tespit edilmiştir. Kendi kişiliğini anlamış ve karşısındaki bireylerin kişiliği hakkında da fikir sahibi olmuş bir kişi, diğer kişilerin kendisini nasıl algıladığını anlayarak onlarla olan

58

etkileşimini güçlendirebilir ve birbirleriyle arasındaki çatışmaları engelleyebilir (Harrary, 1994).

Kişilik, insanın fiziksel ve sosyal çevresiyle olan etkileşimini ortaya koyan duygu, düşünce ve davranışlarının ayırt edici bir şekilde birleşimidir. Kişiliğin şekillenmesinde çevre ve kalıtımın rolü net bir şekilde ifade edilmekte ve kişilik unsuru, çevre ve genetik faktörlerin sentezi olarak ortaya çıkmaktadır (Atkinson vd., 2012). Diğer bir ifadeyle kişilik; bireyin çevresiyle olan bütün ilişkilerini ortaya koyan ve onu başkalarından ayırt etmeye yarayan huy, alışkanlık, savunma mekanizmaları ve davranış şekilleri gibi niteliklerin tamamıdır (Tok vd., 2014: 50).

İlk olarak Gordon Allport (1937: 48) tarafından yapılan kişilik tanımına göre kişilik, bireyin tüm psikolojik bütünlüğü içerisinde çevresine uyumunu sağlayan ve devamlılığı olan özellikler bütünüdür. Kişilik, bireylerin tutumlarının, yeteneklerinin, konuşma tarzının, dış görünüşünün ve çevresine uyum biçiminin niteliklerini içine alan bir kavramdır (Baymur, 1985: 255).

TDK’nın tanımına göre ise kelime olarak kişilik, bir kimseye özgü belirgin bir özellik, manevi ve ruhsal niteliklerin bütünü ya da kısacası şahsiyet olarak ifade edilmiştir. Kişilik kavramı, geçmişte Yunan tiyatrolarında oyuncuların oynadığı tiplemeleri temsil ederken; zamanla kişinin gerçek tavır ve davranışlarının bütününü ifade etmekte kullanılmaya başlanmıştır (Aslan, 2008: 8).

Bireylerin karakterleri, tutumları, değer yargıları, davranışları ve düşünce yapıları birçok faktör tarafından belirlenmektedir. Biyolojik olarak birbirine benzeyen kişilerin, çevresel etkiler karşısında farklı tepkilerde bulunmalarının temel sebebi sahip oldukları kişilik yapısından kaynaklanmaktadır. Çünkü kişilik, bireylerin içinde bulundukları kültür, çevre ve inançlardan etkilenmektedir. Bireylerin duygu, düşünce ve davranışları ve yaşanılan olaylar karşısındaki tutumları birbirinden farklılık göstermektedir ve buna bireysel farklılıklar denilmektedir. Bütün bu farklılıklar yazında kişilik kavramı çatısı altında toplanmaktadır (Özkalp ve Kırel, 2001).

59

Robinson ve arkadaşları’na göre (2003) bir örgütün başarısı, o örgütün başarılı yönetilmesiyle yakından ilişkilidir. Çünkü başarılı bir şekilde yönetilen örgütlerin en önemli özelliği, çalışanlarının kişilik ve davranışlarını anlayıp, onları yorumlayabilen örgütler olmalarıdır. Belirli bir durumdaki davranış, tek bir kişilik özelliği ile değil birden fazla kişilik unsuru tarafından belirlenmektedir (Somer, 1998).

Özellikler yaklaşımı adı altında ifade edilen bu kavram, kişiliği insana özgü değişkenlerle tanımlama ve daha anlaşılır bir hale getirme çabasındadır. Bu yaklaşıma göre kişilik bireylerin duygu, düşünce ve davranışlarındaki farklılıkları ve benzerlikleri ortaya koyan eğilimlerin tamamı olarak tanımlanmaktadır (Arnold, 1986). Bu eğilimleri belirlemenin en temel yolu, insana özgü vasıfları ortaya koymak, onları sınıflandırmak ve anlaşılır hale getirmektir.

Kişiliğin davranışsal düzlemdeki ifadesine göre bir bireyin kişiliği, onun sosyal tabakadaki rollerine ve toplumsal statüsüne göre sahip olduğu özellikler ve oynadığı roller olarak tanımlanmaktadır (Eren, 1993). Dolayısıyla kişilik, kişiye özgü olan, kolay kolay değişmeyen ve ayrıca belirli bir konuda bireyin nasıl davranacağını tahmin etmeye yarayan vasıflar toplamıdır (Özdevecioğlu ve Karaca, 2015: 63). Kişilikle ilgili yazın incelendiğinde birçok özellik dikkati çekmektedir. Bu özelliklerle ilgili standart bir sınıflandırma bulunmamakla birlikte, yaygın olarak kişiliğin başlıca özellikleri ise şu şekilde sıralanmıştır (Eren, 2017; Erdoğan, 1991):  Kişilik, kalıtım yoluyla aktarılan ve sonradan edinilen eğilimlerin toplamıdır.  Her bireyin kişisel özelliklerini diğerlerinden ayıran bir takım farklılıklar vardır.  Kişilik, bireylerin özelliklerini çevreye uyarlar.

 Aynı birey farklı çevresel koşullar altında farklı tutum ve davranışları ortaya koyabilir. Bu kişiliğin uzantısıdır.

 Her bireyin kişiliğinde doğuştan kazanılmış tek bir karakter vardır ve karakter kişiliğin ayrılmaz bir parçasıdır.

 Kişilik bireysel dengenin bir sonucudur. Kişi ne kadar zihinsel dengeye sahipse o kadar da normal bir kişiliğe sahip olur.

60

Görüldüğü gibi yazında kişilik bütün yönleriyle ve unsurlarıyla tanımlanmıştır. Bu tanımların benzer ve farklı yönleri bulunmasına rağmen hepsinin de kişiliği açıklamaya çalıştığı görülmektedir. Kişilik tanımlarında genel olarak davranış, birey, tepki, düşünce, ruh hâli, değişebilme ve fiziksel çevre gibi unsurların sıklıkla kullanıldığı görülmüştür. Tüm bu tanımlardan hareketle kişilik, bireye özgü olan ve bireyleri hem birbirlerinden ayıran hem de ortak noktalarının belirlenmesini sağlayan ve aynı zamanda da sosyal yaşamda kişiyi bilinir hale getiren özelliklerin bütünüdür.

Temel yönleriyle kişilik özellikleri ve kişilik özelliklerinin önemi insan hayatında yeni bir alan değildir. Bireyin sahip olduğu kişilik özelliklerinin, kendi hayatında birçok alanı etkilediği bilinmektedir. Aynı zamanda kişilik özellikleri, bireyin başkalarına karşı olan davranışlarını ve örgüt içerisindeki iletişimini yönlendirmektedir (Cooper, 2003: 41).

Kişinin eğilimleri, özellikleri ve tutumları kişinin belirli bir davranış göstermesine yol açmaktadır ve kişileri birbirlerinden ayıran bu temel özelliklerin, kişilik özellikleri olduğu ifade edilmektedir (Mahdiuona vd., 2010: 179). Kişilik özellikleri kısaca bireyleri düşünsel, davranışsal ve duygusal açıdan birbirinden ayıran temel özellikler olarak tanımlanmaktadır (McCrae ve Costa, 1997).

Dünyada aynı kişilik özelliklerine sahip iki ayrı insan bulunmadığından dolayı, kişiliği ölçmek ve değerlendirmek zordur ve kişiliği sadece dışarıdan gözlenebilen davranış ve tutumlarla nitelendirmek yetersizdir. Kişilik oluşumunda etkili olan içsel süreçler dışarıdan doğrudan gözlenemez ve ayrıca bu sürecin öneminin göz önüne alınması gereklidir. Kişilik, sosyal bir yapı olduğu ve sosyal bir ortamda gelişme olanağı sağladığı için, birbiriyle ilişkili çok sayıda sosyal davranışın hem sebebi hem de sonucu neticesinde oluşur (Sarıtaş, 1997: 535). Kişiliğin karmaşık ve dinamik bir özelliğe sahip olması ve farklı disiplinler tarafından da üzerinde çalışılıyor olması, üzerinde ortak bir tanımın yapılmasını zorlaştırmaktadır (Özsoy ve Gültekin, 2013: 7).

Yazında kişilik özellikleri ile iş performansı arasında sistematik bir ilişkinin var olduğu bilinmektedir (Goldberg, 1993: 31). Bunun yanı sıra kişilik özellikleri ile

61

örgütsel davranış arasındaki ilişkileri ölçmeye yönelik yapılan çalışmaların sonuçlarına göre de, kişilik özelliklerinin kişinin örgütteki davranışlarını tahmin etmede önemli rol oynadığı savunulmaktadır (Penney vd., 2011: 297).

Benzer şekilde Smith ve Williams (1992) da kişilik özellikleri ile ruh sağlığı arasında bir ilişkinin var olduğunu ve bunun da kişinin işyerindeki performansını etkilediğini iddia etmektedirler. Yazında kişilik kavramının net bir tanımına yönelik genel kabul görmüş bir tanım olmadığı gibi, kişilik özelliklerini belirlemeye yönelik de birden fazla kişilik ölçeğinin kullanıldığı bilinmektedir (Salgado vd., 2001).