• Sonuç bulunamadı

Kentleşme Hareketlerini Doğuran Faktörler ve Sanayi Devrimi’nin Rolü

Kentleşme hareketleri, bu hareketleri teşvik eden bazı faktörlere göre şekil- lenmektedir. Kentleşme hareketlerini doğuran faktörler ise, genel olarak ekonomik ve teknolojik gelişmeye bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Sürecin tarihsel gelişimi analiz edildiğinde Sanayi Devrimi’nin getirdiği yenilikler, tarımsal nüfus yoğunlu- ğunun artması ve tarımsal üretim fazlalaşması, insanların kent adı verilen yerleşim yerlerine hareket etmelerine sebep olmuştur85. Özellikle 18. yüzyıl ortalarından iti- baren -az da olsa- bir ivme kazanan kentleşme hareketi, 19. yüzyılda belirli bir se- viyeye ulaşmıştır86. Sanayi Devrimi ile yeni enerji kaynaklarına ulaşılmış, uzun me-

safe ticarette yeni yöntemler keşfedilmiş -buna bağlı olarak besin ve hammadde miktarında coğrafi dağılımda artış sağlanmış- tarımsal üretimde yeni yöntemler keşfedilmiş87, nüfus miktarı artış göstermiş ve modern yapılaşmaya yönelik ürünler

geliştirilmiştir88. Yaşanan teknolojik gelişmeler neticesinde özellikle endüstri ala-

nındaki buluşların yanında, tarım alanındaki gelişmeler köylülerin endüstri bölge- lerine göç etmelerine neden olmuş; topraktan kopan nüfusun yerleşme düzeninin çeşitlilik göstermesi neticesinde kentleşme süreci hız kazanmıştır89.

Kentleşme hareketlerini doğuran faktörleri açıklarken Sanayi Devrimi so- nucu oluşan sanayileşme ve makineleşme sürecinin ne denli etkili olduğunun vur- gulanması gerekmektedir. Sanayi Devrimi’nin kentleşme hareketlerine olan etkisi iki yönlüdür: Bunlardan ilki, makinelerin tarım alanlarında daha fazla kullanılmaya başlanması ve artan üretim karşısında insanların kent mekânlarına göç etmeleri90;

85 Kentleşme hareketinin gerçek anlamda 18. yüzyılda başladığı, Sanayi Devrimi’nin üretim iliş-

kilerini ve biçimini değiştirdiği ve bu değişimin sonucu ticaretin önceki asırlarda geliştirmeye başla- dığı kentsel mekânların evrimini hızlandırdığı; bunun da en güzel örneğinin Manchester olduğu yö- nünde; ÇAVDAR, Tevfik C., Türkiye’de Şehirleşme Hareketleri (İstatistik Veri ve Yöntemleri ile Bir Çözümleme Denemesi), Başbakanlık Yayınevi, Ankara, 1965, s.9; ayrıca bkz. KELEŞ, Şehir ve Bölge Plânlaması Bakımından Şehirleşme Hareketleri, s.79-82.

86 TUGAULT, Yves, “Croissance Urbaine et Peuplement”, Population (French Edition), Vol.29, La

Population de la France, 1974, s.208, (www.jstor.org/stable/1530570), Erişim T.17.11.2016.

87 SEZAL, İhsan, Şehirleşme, Ağaç Yayıncılık, İstanbul, 1992, s.24.

88 DURU, Bülent, “Gökdelenler ve Kent”, Prof. Dr. Cevat Geray’a Armağan, Mülkiyeliler Birliği

Yayınları, Ankara, 2001, s.349.

89 GEYER, An Exploration in Migration Theory, s.27.

90 KELEŞ, Ruşen, Şehir ve Bölge Plânlaması Bakımından Şehirleşme Hareketleri, Ajans-Türk Mat-

ikincisi ise, nüfusun arttığı kentlerde iş imkânlarının fazlalaşması ve bu mekânların cazibe merkezi haline gelmesidir91. Doktrinde “kentleşme” sürecinin genel olarak “Sanayi Devrimi Öncesi Kentleşme92” ve “Sanayi Devrimi Sonrası Kentleşme” bi-

çiminde ikiye ayrılması, Sanayi Devrimi'nin bu süreçte bir dönüm noktası olduğunu göstermektedir93, 94. Nitekim Sanayi Devrimi sonrası dönemde kentlerin yapısal ve

işlevsel olarak çok hızlı bir şekilde dönüşmesi de bu olguyu desteklemektedir95.

Kentleşme hareketlerini doğuran ekonomik faktörler, kentleşme sürecinin açıklanmasında özel bir ağırlığa sahiptir. Gerçekten kentleşme kavramı tarımsal üretimden daha ileri bir üretim biçiminin var olduğu yoğunlaşma sürecini ifade eder96. Zaman içerisinde sermayenin artması, bireyler arasında ticari ilişkilerin ge- lişmesi ve yeni buluşların gerçekleştirilmesi sonucunda bazı kentlerde yoğunlaşma olgusu daha çok belirginleşmiştir97. Yoğunlaşma olgusunun belirgin hale gelmesi

ve sanayileşme süreci ile birlikte Avrupa ülkelerinde pek çok kent merkezi sosyal ve ekonomik yönden değişmiş ve artan üretim düzeyine paralel olarak, çalışacak insan ihtiyacı ile karşı karşıya kalınmıştır98. Bu süreçte kentler iktisaden gelişim

göstermiş; çok süre geçmeden büyük endüstriyel binalar inşa edilmiş, büyük grup- lar halindeki insanların hem yaşayıp hem de çalışabildikleri binalar şehirlerin en uzak bölgelerinden, merkeze daha yakın yerlere kadar şehri çevrelemiştir99. Ancak

kent mekânlarında altyapının yeterli olmaması ve artan kent nüfusunun planlara

90 KELEŞ, Şehir ve Bölge Plânlaması Bakımından Şehirleşme Hareketleri, s.80; SENCER, s.58 vd. 91 KELEŞ, Şehir ve Bölge Plânlaması Bakımından Şehirleşme Hareketleri, s.80.

92 YAVUZ/KELEŞ/GERAY, s.20.

93 FREY, William H./ZIMMER, Zachary, “Defining The City”, Handbook of Urban Studies (Ed.

PADDISON, Ronan), Sage Publications, London, 2001, s.15.

94 Bunun yanında sanayileşme ve kentleşme olgularının beraber yürüdüğünü, bu nedenle her iki sü-

reç arasında bağlantı kurmanın gereksiz olduğu görüşünde olan yazarlar da bulunmaktadır. Bkz. HOSELITZ, Bert F., “The City, The Factory And Economic Growth”, Cities And Society The Revi- sed Reader in Urban Sociology (Ed. HATT, Paul K./REISS, Albert J.), The Free Press, New York, 1967, s.538.

95 KELEŞ, Şehir ve Bölge Plânlaması Bakımından Şehirleşme Hareketleri, s.82 vd. 96 WIRTH, Urbanism As a Way of Life, s.50.

97 CHASE-DUNN, Christopher, “Urbanization in the World-System: New Directions For Resea-

rch”, Cities in Transformation Class, Capital And The State (Ed. SMITH, Michael Peter), Urban Af- fairs Annual Reviews, Vol.26, Sage Publications, Beverly Hills, 1984, s.115.

98 GANS/KEMPER, Urbanization in Germany Before and After, s.153.

99 CROUCH, Colin, Social Change in Western Europe, Oxford University Press, Oxford, 1999, s.19;

uygun olmayan biçimde yapılaşması sorunların artmasına sebebiyet vermiştir. Bu doğrultuda kent mekânlarının dönüşümünün planlama ilkelerine uygun surette ger- çekleştirilmesi zaruriyeti doğmuştur100. Gelişen ve değişen sosyo-ekonomik du-

rumlar göz önüne alındığında, idarenin kentsel dönüşüm faaliyetleri ile sağlamak istediği kamu yararı ile başta mülkiyet hakkı olmak üzere bireylerin temel hak ve hürriyetleri arasında bazı çelişme durumları ortaya çıkmaktadır101. Bu meselenin

çözümü ise, şüphesiz demokratik ve sosyal hukuk devleti içerisinde olacaktır102.

Kentleşme hareketlerinin doğmasında ekonomik faktörler kadar özel bir ağırlığa sahip olmasa da sosyal faktörlerin de etkisi bulunmaktadır. Özellikle daha az gelişmiş kentlerde yaşayan insanlardan bazıları, daha iyi yaşam imkânı bulmak ve gelişmiş kentin nimetlerinden yararlanmak için kentlere hareket etmiştir103. Ta-

rım alanlarının aile içinde küçük parçalara ayrılması, yine aile içinde bazı bireylerin daha önceden büyük kent mekânlarına yerleşmeleri; kırda yaşayan bireylerin kent mekânlarına yönelmesine sebep olmuştur104. Bireylerin kırdan kent mekânlarına

hareket etmesi ile birlikte hareket edilen yer bakımından bir nüfus artışı gerçekleş- mektedir105. Bu bağlamda, kentlerde gerçekleşen bu yığışımlı büyümeye bağlı ola- rak artan iş gücü talebi, bir yandan çeşitli biçimlerde tarımsal nüfusu hareketlendi- rirken; diğer yandan ayrılan nüfusun çekim merkezi haline gelen kentlere yönelme- sini sağlamıştır106. Kentsel üretim modellerinin önemli rol oynadığı bu kentleşme

100 YAYLA, Şehir Planlamasının Başlıca Hukuki Meseleleri ve İstanbul Örneği, s.14-15; LICH-

FIELD, Nathaniel/KETTLE, Peter/WHITBREAD, Michael, Evaluation in the Planning Process, Pergamon Press, Oxford, 1975, s.3-4.

101 ŞAHİN, Cenk, “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun’a Yönelik

Bazı Eleştiriler”, Kentsel Dönüşüm Hukuku (Ed. YASİN, Melikşah/ŞAHİN, Cenk), “İstanbul Üni- versitesi S.S.ONAR İdare Hukuku ve İlimleri Araştırma ve Uygulama Merkezi Yayınları, İstanbul, 2013, s.51.

102 ÖRÜCÜ, Esin, Sosyal Refah Devletinde Bir Sosyal Kamu Hizmeti, Sulhi Garan Matbaası, İs-

tanbul, 1972, s.20.

103 KELEŞ, Şehirleşme Hareketleri, s.58-59.

104 YAVUZ/KELEŞ/GERAY, s.35-36; KIRAY, Mübeccel B., “Gecekondu, Az Gelişmiş Ülkelerde

Hızla Topraktan Kopma ve Kentle Bütünleşememe”, AÜSBFD, Cilt:27, Sayı:4, 1972, s.565-566.

105 KIRAY, Az Gelişmiş Ülkelerde Metropolitenleşme Süreci, s.10-11. 106 WIRTH, Urbanism As a Way of Life, s.52-53.

süreci, bu sayede kentlerin büyümesine yol açmıştır107. Bu doğrultuda kentler, gi-

derek artan nüfuslarıyla birlikte toplumun etkin ve egemen yerleşim biçimleri ol- muştur.